Kızlar Selamlar,
Bebişlerine kavuşan herkesi tebrik ediyorum. Çok uzun süredir okuyor ancak yazamıyordum, hala saat farklarına alışmaya çalışıyorum. Bugün doğum için Amerika’ya geleli 10 gün oldu. 35 +4’üm ve bu 10 gün içinde 2 kez doktor kontrolüne gittim. Doğum sonrası için yaşadıklarımı sonrasında yazarım sağlıkla inşallah ancak şimdiye kadar ki süreci özetlemek istiyorum. Her şeyden önce Türk hekimlerine gerçekten büyük saygı duymam gerektiğini bir kez daha anlamış oldum, özel devler fark etmeksizin hiçbir tedavinin buradakiler ile kıyaslanamacağını düşünüyorum.
Uçuş yaptığımız günün ertesi günü doktor kontrolüm vardı. Burada muayeneleri hastanede değil doktorun kendi kliniğinde yapıyorlar. Gitmeden önce tüm gebeliğime ait bilgilerin olduğu bir dosya istediler. Gebeliği öğrendiğimiz kan testinden, nipt testine, idrar testlerine, ikili test, şeker yüklemesi, tetanoz aşılarına, ultrason fotoğraflarına, doktorların muayenelerde tuttuğu epikriz notlarına kadar her şeyi toparladık biz. Doktorun dosyayı incelerken öncelikle kaç kez şaşkınlık geçirdiğini anlatamam. Medem sürekli kan testi berdiniz, her öuayene de nasıl ultrasona bakarlar, doktorunuz nasıl boy kilo tahminini gramına kadar yapar, neden bu kadar sık doktora gittiniz gibi pek çok soru sordu
Bu tetkiklerin özel bir hastanede mi yapıldığını yoksa rutin bir devlet hastanesinden mi takip edildiğimi sordu. Her ikisi için de oldukça detaylı olarak incelediklerini söyledi ve bunu yapan hekimin herhalde günde takip ettiği maksimum 5-6 hastası vardır, çok iş yükü dedi
Eşim bu noktaya kadar hekim olduğunu söylememişti. Konuyu tam anlatabilmek ve Türkiyede sağlık sisteminin hasta merkezli olduğunu, herhangi branştaki bir hekimin günde en az 50-60 kadar hasta gördüğünü, NIPT haricindeki testlerin devlet hastanelerinde bedelsiz yapıldığını tek tek anlattı. Bunları da duyduktan sonra adam senelerdir Türk gebeleri doğurttuğunu ancak herhangi bir Türk hekimle tanışmadığını ve bu sistemi anlamadığını söyledi. Burada kalın ve çalışın bizde böyle değil, gebeliğin tüm süresi boyunca yalnızca bir kez kan tahlili yaparı 3 kez de ultrason görüntüsü alırız bunlar da son haftalarda olur bu çılgınlık falan dedi
Bebeklerimiz de gayet sağlıklı doğuyor, eğer bir sağlıksızlık varsa 12. Haftadaki Nipt tesli ile zaten gebeliğin sonlandırılmasını öneriyoruz dedi.
Sonrasında rutin kontrolleri yaptı ama inanın kullandığı ultrason aletleri gibi cihazlar kıyas edilemeyecek kadar farklı ve eskiydi Türkiyeye göre. Bu arada şunu da söylemek istiyorum, eski bir hastane ya da ucuz bir doktorla çalışmıyoruz, ciddi paralar ödediğimiz özel bir hastane ve çok deneyimli olduğunu araştırdığımız bu doktoru seçtik. Yani şartların Türkiye ile kıyaslandığındaki kötülüğünün imkanları olmamaları ile bir ilgisi yok ne yazık ki. Mesela ilk kontrolde 35 haftalık olmadan kilo tahmini yapamıyoruz dedi. Zaten size gramı gramına nasıl bilgi verildi anlamıyoruz da dedi
İkinci kontrolde 35+3 olarak dün gittik. Doğum için normal doğuma bir engel olmadığını söyledi. Bebeğin yine baş geliş pozisyonda olduğunu söyledi. Ben normal doğumdan korktuğumu söyledim, korkmamalısın dedi. Bu kadar korkmamalısın
Eğer çok ağrın olursa epidural ile destek oluruz dedi. Sezaryeni yalnızca gerektiği durumlarda kullanabiliriz, şu an öyle bir pozisyonda değiliz dedi.
Ben kilolu olduğumdan ve özellikle basen bölgemde toplanan kilomdan ötürü bunun normal doğum için bir sorun teşkil edip etmeyeceğini sordum. Hayır etmez dedi, Amerikada obezite çok yaygın onlar dahi bu yöntemle doğuruyorlar korkma ve bana güven dedi. Şu an 40. Haftam 23 Ekimde doluyor, beklemek istemezsen 16 ekimle başlayan haftadan itibaren istediğin bir gün seni hastaneye yatırıp suni sancı ile doğumunu başlatabilirim dedi ama daha erken gelmek isterse aşağıdaki durumlarda yalnızca hastaneye başvurmanız gerekir dedi;
*Suyun gelmesi ama kova gibi boşalırcasına
*Herhangi bir kanama
*Bebeğin yatıp uzanıp dinlenmene rağmen 2 saatte hiçbir hareketini hissetmemen
*Baş edemeyeceğin bir ağrı hissi (yalancı kasılmalar olmadığını anlarsın dedi doğum sancıları tolere edilemez dedi)
Sonrasında da bebek 35. Haftayı geçtiği için bir kilo tahmininde bulunabilirim dedi, boyunu zaten hiç tahmin etmiyorlar. 2600-2900 arasında %10 sapma ile dedi. Yanı sıra normal doğum için bir sürüntü testi aldı, burada baktığı bir değer pozitif çıkarsa yine de normal doğum yapabileceğimizi ama penisilin de vurulmam gerektiğini söyledi. Kan ve idrar testlerini aldılar. Her hafta cuma günü kontrole gelmemi söylediler. Vajinamda bıçak gibi saplanmalar hissettiğimi söylediğimde oldukça normal olduğunu söyledi ve kontrole gerek olmadığını çünkü doğum sancısını tolere edemezdin diye ekledi
Sonrasında oradan çıkıp hastaneye gittik. Burada hastaneler özel işletmeler ve doktorlar dışarıdan geliyorlar yani düzenli bir orada çalışan doktorları yok. Hastanenin koşulları kliniği gördüğümüzde düşündüğümüz kadar kötü değildi. Her şeyin sağlıklı gittiği durumlarda bile normal doğumda 3 gün, sezaryen ile doğumda 4 gün hastanede kalmak zorunluymuş. Doğum sonrasında anne ve bebeğin ayaklarına çıkarılamaz ve aynı kodlu bir bileklik takıp hastane süresi boyunca takılı kalacağından bahsetti. Böylece bebeklerin kaçırılması karışması gibi durumların önüne geçiliyormuş. Refakatçi olarak yalnızca bir kişi alabildklerimi söyledi ve bu kişinin doğuma girebileceğini ve kordon bağını kesmek isterse kestirdiklerini ilettiler. Odalar tek kişilik ve refakatçinin de uyuyabileceği açılır bir yatak var. Anneye üç öğün yemek veriliyor ancak refakatçiye yalnızca sabah kahvaltısı veriliyormuş. Doğum sonrası üç gün boyunca emzirme hemşiresi ve eğitimi veriliyor, bebeğin emdiğinden emin olunmadan çıkış yapılamıyormuş. Ten tene temas çok önemli olduğundan ve sarılığın da önüne geçmek için her iki saatte bir hemşireler bebeği ve anneyi uyandırıp destek oluyormuş. Hastanede kaldığınız süre boyunca dinlenmek istediğinizde bebeğinizle ilgilenilmesini isteyip hemşirelere almalarını söyleyebiliyormuşsunuz. Biz tabiki bir hastane çantası yaptık ama bebek için gereken her şeyi onlar sağlıyormuş. Bu arada bebek hastaneden çıkmadan hem topuk kanı testi hem de işitme trsti yapılıp doktor kontrolünden sonra çıkış yapılıyormuş.
Şimdilik hatırladıklarım ve öğrenebildiklerim bunlar. Umarım hepimiz için, nerede olursak olalım kolay, sağlıklı ve güzel bir doğum olur. Aylardır içimizde büyüttüğümüz yavrularımızı sağlıkla kucağımıza alabiliriz
Canım çok teşekkür ederim. Neredeyse 22 saat sürdü bir evden çıkıp diğerine girmemiz. Ama şükürler olsun gebeliğimi bol kıyafetlerle gizleyerek, pasaport kontrolden geçtik ve evimize varabildik.
Şu an inanılmaz sırt ağrısı çekiyorum, umarım bu yorucu süreç erken doğumu tetiklemez. Kesinlikle 34. Haftadan sonra bu kadar uzun süreli uçuşlar yolculuklae yapılmazmış, bir kez daha anladım. Şimdi buradaki saat farkıyla uyumamamız da lazım ama dayanamayacak gibiyiim.
Neyse ki sonunda evdeyiz.