kızlar günaydın. oğlum 19 ayının içinde hala konuşmuyor :) nanne, dede, baba, huv, kokkoain, gulu gulu, ne dışında hiç birşey söylemiyor. alt komşumuzun kızının doğum günü vardı. 24 aylık, bütün renkleri türkçe ve ingilizce biliyor. söylediğin şeyi tekrarlıyor. papağan gibi. bizimki sadece kırmızı rengi getir dediğinde bulduğu kırmızıyı getiriyor :)
fakat şunu fark ettim. o gün gittiğimizde peteklerinde mıknatıslar var. oynasın diye yapıştırmışlar. oğlum mıknatısı daha hiç duymadı. petek ne biliyo. komşunun kızına aa petekteki mıknatıslar senin mi getir bakayım dedim. ne ne diye cevap verdi. tekrar söyledim. annesi anlamıyo dedi güldü. oğluma dedim git bana petekteki mıknatısı getir ama koşmadan tamam mı dedim. gitti petekteki mıknatısı aldı ve kokkain diyip verdi bana. yani benim oğlum konuşmamasına rağmen o gün ilk kez duyduğu şeyi bana getirdi. peteği bildiği için tabi üstündekini de getirdi. ama komşu kızı çatır çatır ingilizce renkleri söylüyo ama verilen komutu anlamıyo. sırf meraktan kıza iş buyurdum o gün sürekli bizimkiyle kıyaslamak için. bi taraflarımı yırttım kapıyı kapat pınar diye diye yok kapatmıyo kapıyı ne tamam tamam diyo ama başka şeyle ilgileniyo yapmıyo. oğluma sadece bir kez dedim git hemen kapıyı kapat annem çok soğuk oldu dedim ve kapıyı pat diye kapattı.
konuşmamasını takmıyorum ama çevremdekileri görünce de illaki bu örnek gibi kıyaslıyorum. gel çiş yapalım nerede çiş yapıyoruz dediğimde koşarak tuvalete gidiyo kapısını açıyo karanlıkta içeri girmiyo bekliyo ışığı açtığımda gidip klozetin kapağını kaldırıyo ve arkamdan beni ittiriyo oturayım diye. kendi oturmuyo :)
sürahiyi gösteriyo su istiyo ıhıh diye. ben de az önce su içtin oyun için mi istiyosun dediğimde ellerini şaplatarak dırş diyo git getir bardağını nerde bıraktıysan dediğimde bardağını odadan alıp getirmesi gerektiğini anlıyo. yani kolay komutları geçti artık. muhabbet şeklindeki emirleri anlayabiliyo. otur kalk getir yat olaylarını aştık.
bir de pislik yapmayı çok seviyor. tükürüğünü elindeki derin herhangi bir kap veya oyuncağının içinde biriktirip içiyo, ağzında tükürük biriktirip yanakları şişene kadar bekleyip dolap içlerine tükürüyo veya en pisi de kaydırağının tepesine çıkıp kaydırıyo ve çığlık atıyo. dün akşam gelen misafirin oğlu bizden bayağı büyük. odasında oynarken sesleri kesildi bakıyım dedim bakmaz olaydım. çocuğu sıkıştırmış kollarını ısırıyo bildiğiniz emmiş kan oturmuş. çocuk beni görünce ağlamaya başladı. bağıra bağıra ağlıyo herkes koşarak geldi. bizimki kapıda diğerlerini görünce ve ben bağırınca naptı biliyo musunuz çocuğun yanağına vurdu ve kaçtı yataktan indi. biri dışarda bize yaklaştığında dikkat ısırıyo diyoruz :)