Kilo hikayeme ilkokulda çok zayıf olduğumdan hatta kemiklerimin sayıldığından başlamalıyım belki de… Sonra ortaokul çağı geldi. Okulum değişti, okula servisle gidip gelmeye başladım, hayatımdaki hareketlilik azaldı tabii. Üstüne bir de regl görmeye başlayınca benim kilolar sinsi sinsi artmaya başladı ama ben uzun bir süre bunun farkında olamadım, gözlerim kördü sanki.
Öğle yemeklerini okulda yiyordum, çok yetenekli bir aşçımız vardı, yemekleri çok güzeldi. Ben et yemeklerinden yemediğim için bana diğer yemeklerden ve tatlılardan hep 2 kat fazladan verirdi.(Hemen hemen her gün okulda bir çeşit etli yemek çıkardı.) Ortaokul, lise derken durum aynı şekilde devam etti. Bir gün fark ettim ki 1.50 cm boyumla 58 kilo olmuşum.
Sonra üniversite yıllarım başladı. Okulun ilk ayları parasızlıktan okula gidiş gelişlerimi yürüyerek yapmaya başladım. Okulla evimizin arası çok uzaktı, 1 saatten fazla sürüyordu. Günlük 3 saat yürüyordum neredeyse. Ama okul dönüşleri iyi yemek yiyordum bol yağlı, kalorili şeyler… Nasıl olduysa 3 ayda 51 kiloya düştüm. O halim çok güzeldi. 3. Aydan sonra kredi işim halloldu, yürüyüşü bıraktım, ne kadar sürede oldu bilmiyorum ama ben tekrar eski kiloma geri dönmüştüm. Tabi kilo aldığım dönemlerde bazı kişiler tarafından edilen alaylar, laf sokmalardan bahsetmiyorum bile…(Ortaokuldayken bile bu konularda laf sokanlar oluyordu. Bu ayrı bir konu ama burada lafımı söylemeden geçemeyeceğim; kilolu da olsak, kilosu bir insanın en önemli özelliği, tek erdemi değildir. Bizim de hayallerimiz, fikirlerimiz, hassasiyetlerimiz, en önemlisi de kırılmaya açık bir kalbimiz var. Lafım kilosu olan insanlara affedersiniz “ayı gibi oldun” diyen ya da karşılarında kilolu birini görünce önemsemeyen, küçümser bakışlar atan insanlara)
Aradan ne kadar geçti bilmiyorum bu alaylardan, bu bakışlardan bıktım zayıflamaya karar verdim. Üniversite son sınıftaydım. Evimiz okulun hemen yanındaydı, bu sefer yürüyüş imkânım yoktu fazla. Diyet işleriyle aşina bir ev arkadaşımız vardı. Bütün moda diyetleri bilen, takip eden cinstenJ 2 ev arkadaşı, bu arkadaşın denetimi altına girmiştik artık. Onun pençeleri altında denemediğimiz diyet kalmadı, adını bile bilmediğim hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadığım türlü çeşit diyet. Arkadaş evimizin diyetisyeni oldu, biz de peşinden diyetten diyete koştuk diyebilirim. Ne kadar verdim tam hatırlamıyorum o aralar, bir verip bir alıyordum. En son kpss yaklaşınca canımıza tak etti, bıraktık diyeti.
Sonrasında okul bitti, kpss yi kazandım, Mardin Dargeçit’e atandım. Atandığım okul eve çok uzaktı ama gene çıkıp sokaklarda yürümek gibi bir şansım yoktu. İşe sevilse gidip gelmeye başladım. Dargeçit küçük bir yer, yapacak hiçbir aktivite yok. Ev arkadaşımla sürekli evdeyiz. Okuldan arkadaşlarla bir gün onlarda, bir gün bizde, bir gün diğerinde toplanıyoruz. Tabii bu toplantılarda da boş durmuyoruz, gelsin çiğköfteler, tatlılar, börekler… İki yıl içinde 58 kilodan 70 kiloya çıktım.
Sonra evlendim. Ev işleri, okul falan derken 70 kilodan 65 kiloya indim. Sonra 67 kiloyla hamileliğe adımımı attım. Çok bulantılı bir hamilelik geçiriyordum, ne yersem çıkartıyordum. Hamileliğim de hiç kilo almadım. Doğum iyi geçmedi 5 saat doğum sancısı çektikten sonra sezaryen olmak zorunda kaldım. Sütüm gelmedi, bebeğim aç kaldı. Başta doktorlar hiç bir şey vermediler ona, bir şey olmaz mama falan vermeyin ya da şekerli su diye uyardılar.(Annem başımızdaydı o vermek istediği için uyardılar) Ben tabii depresyona girdim diyebilirim, o zamanlar farkında olmasam da. Sütün doğumdan 1 hafta kadar sonra geldi. Eve geldim bu arada. Çevredeki konu komşu bebek görmeye gelmeye başladı. Gelen giden beni azarlıyor sanki. Bebeğim en ufak bir ağlamaya yeltense aç bırakmışsın çocuğu, sütün yetmiyor, sütün az vs. vs. vs.
( Halbuki sütüm ilk aylarında rahatlıkla yetiyordu bebeğime, bunu sonra sonra iyice araştırınca fark ettim). Gelen giden konuşuyor, ağzı olan düşünmeden konuşuyor. Her önüne gelen annelik dersi vermeye kalkışıyor. Benimse içimden haykırmak geçiyor, beni ve bebeğimi rahat bırakııııınnnnn. 2-3. Hafta kadar sezaryenden dolayı yataktaydım, bu işkence böylece devam etti. Benim sinirler iyice yıprandı, ruh halim iyice karardı. Anneciğim de etkilenmiş olmalı ki gelen gidenin sütün az, aç bırakıyorsunuz çocuğu demesinden (ilk torunu) 2-3 saatte bir yemek yapıp önüme getirmeye başladı, sütüm artsın diye. Ben de o ruh haliyle, karamsarlıkla annem önüme ne getirdiyse yedim. Hiç düşünmeden hırsımı yemeklerden aldım. Bebeğimi 2 yıl boyunca emzirdim. Hamilelik boyunca 1 kg bile almayan ben emzirdiğim süre boyunca 67 kilodan 84 kiloya kadar çıkmıştım. Bebeğimi sütten kestikten sonra 1 yıl kadar bu kiloyla devam ettim. Ama mutlu değildim halimden. Sürekli internette zayıflama üzerine yazılar okuyor, kolay zayıflama yollarını araştırıyordum. Annemlerin komşu kızı zayıflama haplarından dolayı hayatını kaybetmişti, belki onu duymasaydım en son ben de bu yola başvurabilirdim.
Nette gezinirken kadınlar kulübüne girdim bir gün. Bir arkadaş Güldemir’in başarı öyküsünü paylaşmıştı. O güne kadar sadece okuyup, araştırıp, parmağını bile kıpırdatmayan ben harekete geçmeye karar verdim. Allah Güldemir’ den de o yazıyı paylaşan arkadaştan da razı olsun. Bana ışık oldular. Nisan ayıydı, sağlıklı beslenmeye ve spora başladım. Diyet yapmadım hiç, sadece yediğim miktarı azalttım, zararlı şeyleri hayatımdan çıkardım. Hiç su içmeyen ben, su içmeye başladım. 10 hazirana kadar 84 kilodan 70 kiloya indim. Yaz tatili gelince ara verdim, sporu bıraktım vs. vs… Eski motivasyonumu kaybettim. Bu arada 73.7 kiloya çıktım tekrar. Sonra 9 mart sabahı simurgun topiğiyle karşılaştım. Başlığı beni cezbetti. İlk mesajımda simurg’ a da yazmıştım. Geçen yaz bu kadar kilo verdim. Sonra uzunca bir süre bıraktım. Şubatta tekrar başladım ama eski motivasyonumdan eser yok diye.Sağolsun mesajıyla destek verdi. Birlikte başaracağız dedi. Şimdi vazgeçmiş olsa da umarım o da bir gün hayatını düzene koyup sayfasına geri döner ve geçmiş mesajları okur. Sana da ayrıca teşekkür ediyorum simurg bu sayfayı açtığın ve ayrılana dek bize destek verdiğin için.
Çooook uzun yazdım biliyorum ama hikayemizi anlatalım dememin de bu kadar ayrıntılı yazmamın da sebebi benim yolculuğumun bir hikayeyle başlamış olması. Umarım bizim hikayelerimiz de başka insanlara umut olur, onlara yeni bir kapı açar.
İlk kilo vermeye başladığım zaman hayatta 34 kilo veremem diye düşünerek başladım. Ama hayalimde 50 kilo olmak vardı. 84 küsur kilodan bu gün itibarıyle 64.8 kiloya kadar geldim. Verebileceğimi hayal dahi edemediğim 20 kilo verdim. Geriye 14 kilom kaldı.
Vermemiz gereken kiloların çokluğunu düşünerek yılmayalım hiçbir zaman. Yeter ki biz bir adım atalım, 3 kilo bile versem kardır diyerek başlayalım. Hiç olmadı kilolu da olsam sağlıklı olmak benim de hakkım diyerek hayatımızdaki zararlı alışkanlıkları azaltalım. Sadece bunları yaparak bile biz daha farkına varmadan kilolarımız bizi terk etmeye başlayacak. Yeter ki biz bir adım atalım…