ah canım arkadaşım benim.. bunları düşünürken acaba şükretmediğim için başıma daha kötü şeyler gelir mi diye aklından geçiyor eminimki. küçük şeyleri dert ediyoruz gibi geliyor. evlatlarımız sağlıklı, işimiz var evimiz var neyi dert ediyoruz diyoruz. ama gerçekten bu ufak gibi görünen şeyler içten içe bunaltıyor insanı.
ki senin yaşadığın yerden dolayı hayat şartların bazılarımızdan daha zor. hiç köyde yaşamadım anlayamam belki ama tahmin edebiliyorum. biz hep sobanın nostaljik hallerini düşünüp gülümseriz ah şimdi olsa deriz ama siz onun zorluğunu yaşıyorsunuz. yaşadığın yerdeki insan profilini de az çok tahmin edebiliyorum. yapacak doğru düzgün aktivite, dertleşecek kafa dengi arkadaş olmayınca bunalmayasında ne yapasın.. gerçekten anlıyorum seni ve çok üzülüyorum. daha önce de sordum ama yani ne bileyim hiç mi merkez bir yere gitme şansınız yok? ne bileyim ya olsun artık
ne kadar beklemek zorundasınız
diğer konuda da kendini suçlama. ev iş çocuk derken eşinle bu kadar çatışman ve bazı konuşarda isteksiz olman çok normal. ruhun bunalınca insana bedeni de çirkin geliyor ama sen güzel ve gayet incecik bir kadınsın :) mutlu olduğum zaman hep süslenesim gelir benim ve kendimi daha güzel hissederim. ama keyfim yoksa bedenimdeki ufacık kusur gözüme kocaman görünür. sende öyme hissediyorsun şimdi. ayrıca üstümüze yüklenen bu kadar sorumluluktan sonra ne enerji kalıyor ne istek doğrusu.
sakın kafamızı şişireceksin diye düşünüp içine atma, o mevzuları geçtik biz artık biliyorsun hepimiz derdimizi paylaşıyoruz burda :) annenle abartmasa bile paylaşman zor biliyorum. benim annemde inanılmaz abartır ufacık sorunumu anlatsam. ama öyle olmasa bile insan anlatmak istemiyor ne bileyim uzak olunca derdini anlatamıyorsun.. her şeyi tek başına sırtlamaya çalışıyorsun böyle..