Bak bana 35imden sonra bi güncelleme geldi. Köşeli jetonun düşmesi mi dersin, gözlerimin açılması mı ?..
Aile için hep fedakarlık yapma, hep kendimden verme modundayım. Öyle yetişmişim. O idealize edilmiş. Herkesi “o da öyle biri, öyle kabul edelim” diye kodlamışım. Ama maalesef kimse beni olduğum gibi kabul etmemiş.
İşte 35e gelince tabi o ara yaşadığım şeyler buna sebep, baktım ki ilişkiler hep benim emeğim. Ben yaptıklarımı yapmayı bıraktığım an hepsi bitti.
Hani bi söz var ya “biraz da o çabalasın dedim, bi daha görüşmedik” aynı öyle oldu. Bu sefer kendime üzüldüm, kızdım. Herkese bu hakkı ben verdim. Çabama kıymet vermedim. Önceliği kendime değil, hep başkasına verdim diye. Kendimi düşünmeyi bencillik sanırdım. Hayır, değilmiş.
Ne acı ama aynı karından doğmakla kardeş olunmuyor.

illa bi emek, illa bi paylaşım, bi samimiyet gerek. Yoksa sen o değirmene su taşımayı bıraktığın an, değirmen duruyor.
Sen de değerini anla, emeğinin kıymetini bil.

İnsanın emeği, enerjisi, sabrı, hoşgörüsü sınırlı. Onu kim hak ediyorsa ona vereceğiz..
İns taşındığın yerde daha mutlu olursun.

Bu bebek sana ummadığın sevinçler getirecek.