şans onların ki. hemen kendinde arama suçu, insanlar ikili ilişkiler de zaten hep karşı tarafı suçlama eğilimindedir. sen de kendini öyle görürsen, eşine karşı hatalı olanın sen olduğunu söylersen olmaz. vaktin var mı bilmiyorum ama kitaplar al, kitap okumayı sevmiyorsan beğendiğin dergiler al. film izle. kurs varsa onlara git. hem kuruntulara, evham yapmaya vaktin kalmaz, aklın dağılır hem de hayatın daha eğlenceli hale gelir. kendini en iyi sen tanırsın, eğer anlattığın sorunlarının hastalık derecesinde olduğunu düşünüyorsan psikolojik yardım da alabilirsin. bunu eşinin bilmesi gerekmez. bunu da nasıl anlarsın; eğer yaptığın evhamlar vs. gündelik hayatına veya ikili ilişkilerine bariz zarar verecek boyuttaysa evet o zaman yardım almak gerekir.
Doğru söylüyorsunuz aslında. Ama dediğim gibi benim hiçbir kastım yok. Eşimi çok ama çok seviyorum onun üzülmesini hiç istemiyorum. yaptıklarımın farkında değilim. Farkında olduklarım ise elimde değil.
Çocuklar henüz küçük hasta olacaklar diye korkuyorum maum havalarda soğuk bu yüzden kolay kolay dışarıya çıkmamaya çalışıyorum. Psikolog yolu göründü sanırım. Mutlaka gitmeliyim.
Kitap tavsiyeniz var mı?
Çocuklar henüz küçük hasta olacaklar diye korkuyorum maum havalarda soğuk bu yüzden kolay kolay dışarıya çıkmamaya çalışıyorum. Psikolog yolu göründü sanırım. Mutlaka gitmeliyim.
Kitap tavsiyeniz var mı?
Elinizde olmayanlarla ilgili de bence psikolojik destek almalısınız fikrimce..
Size bir kitap tavsiye edebilirim, hatta dilerseniz bu kitabı size yollayabilirim de.
Ailede Sevgi İletişimi - Vehbi Vakkasoğlu
insanlar psikolog deyince hemen delimiyim ben önyargısı ile yaklaşırlar olaya. aslında nası biyerimiz ağrıyınca doktora gidiyosak bazen sıkıntı yaşadığımızda kendimiz çözemediğimizde de gitmeliyiz doktora. ilk kez gidiyosanız tabi bi çekince olur; giden herkes de olmuştur. ama emin olun rahatlarsınız.
ben çok kitap okurum, hep kendi hoşuma giden kitapları; türü farketmez. belki ben okumayı sevdiğim içindir, okuyunca o süre boyunca geçiyor evhamlarım, düşünmüyorum fazla şey. sinirlenmiyorum. ama siz okumayı sevmiyosanız şart değil dediğim gibi, hoşlandığınız, sizi mutlu edecek herşeyi denemelisiniz bence.
Hic cekemedim bosadim onu... Allah esinize sabor versin bende yay burcuyum biran once psikologa gidin... Ben eski esimi ikna edememistim psikolog icin lutfen gidin....
Eşim birkaç kere boşanma meselesini yeniden dillendirmişti. Şu yavrucuklar olmasa çoktan bitmişti dedi.
Bana göre eşim çoğu noktada yanlış yapıyor diye düşündüğüm için kendimi onun yerine koymam epey zor olur. Mesela kendisi kalitecidir ama ben israfçı olduğum için kaliteclik ile israfı birbirine karıştırdığımı söyler duru bana. Market alışverişinde aynı işi gören iki marka var diyelim. Biri cif diğeri farklı bir marka. Bir ara onun kavgasını ettik. Eşim elinde ismini hatırlamadığım bir ürünle geldi ''bak yavrum dedi (genelde yavrum der, aşkım cicim bana biraz hafif kalıyor arada bir söylenir ama yavrum kelimesi daha anlamlı sevdiğini sahiplendiğini ifade eder der) bu cif buda diğer marka bende biliyorum iyisi olmalı, ama diğer ürün ambalajı olsun duruşu olsun kalitesiz birşey değilki, al dene br kere beğenmezsen bir daha alma dedi. Ben ise almadım, ama kendime göre açıklamalarım var hep oldu. Bilmeiğim diğer ürüner başımı ağrıtıyor iyi temizlemediğini düşünüyorum. Pahalı ürünü alırken kötü bir düşüncem yok. Ben istermiyim eşimin daha fazla parasının gitmesini.
Uzun lafın kısası eşimde bana göre fazla rahat. Mesela çocuk düşer ben panik olur bağırırım, o ise bakar bişeyi yok der, bırak kendi kalksın öğrensin der. Hiç yerinden kımıldamaz. Yada çocuklar problem yaptığında kızar bağırdığı olur. Oğlum kova burcu, hemen kırılır am çocukça tabi. Bende anne yüreği hemen alırım onu kollarıma. Burada da eşimle aramızda tartşma başlar. Bak her seferinde aynı şeyi yapıyorsun der. Bırak şu çocuğu yavrum, ben ona ders vermeye çalışıyor birşeyler öğretmeye çalışıyorum, ama sen duygusal davranıp hem gelişimini engelliyor hemde bana düşman olmasına sebep oluyorsun' der.
Evet sürekli böyle. Bende nedense sorunun eşimde olduğumu düşünüyorum. Bana göre o çok rahat. Ee benide azarlıyor. Sonradan pişman oluyor ama beni bu hale sen getiriyorsun diye açıklama da illa yapıyor.
Şimdi burda herkes (sen de dahil) her ne kadar eşini haklı görseler de,onun mükemmel bir eş olduğunu sorunların sen kaynaklı olduğunu yazsalarda ben aynı fikirde değilim.Senin böyle hissetmene sebep,biraz eşin.Senin yazdıklarından anladığım kadarıyla,eşin fazla müdaheleci,her konuda,her olayda bir fikri ve hareketi olan,kendini mükemmel gören herşeyi en iyi bilen ve buna da seni inandırdığı için kendinde suçluluk psikolojisi oluşturmuşsun,konuyu yazarken bile eşini hep övücü kendini yerici cümleler kurmuşsun.
Bak dünyanın en iyi insanıyla da evlensen 20 yaş evlilik için çok erken olmaması gereken yaştır.Diğer evliler dışarıdan ne kadar mutlu görünürlerse görünsünler insanın erken yüklendiği sorumluluklardan ruhu yaşlanır.Bu yaşta ev,eş 2 çocuk.Bir de aldığın cife kadar burnunu sokan bi koca.O rahat sakin,soğukkanlı olabilir.Sen de duygusal,kontrollü,detaycı birisin.Bu senin yapı özelliğin.Psikolojik sorunun değil ki !! Sen çocuklarına kötü mü davranıyorsun,evde kırıp döküyor musun ki,psikolojik destek alacaksın.Sadece biraz kendinle ilgilen.Kafanı dağıtacak uğraşlar,sana birşeyler katacak arkadaşlıklar,keyif verecek şeyler edin.Sinemaya gidin,tatile çıkın,bir etkinliğe katıl,kitap oku,hiçbirşey yapamıyorsan bir hobiyle uğraş,nakış yap.Elişiyle uğraşmak bile kafa dağıtır.
Evliliğini yıpratacak bir sorun,boşanmayı gerektirecek bir durum göremiyorum.Sadece biraz gevşemeye rahatlamaya ihtiyacın var.Omuzlarındaki yükün biraz hafifletilmesi lazım.Çocuk terbiyesi,eşinin yaptığı gibi,azarlayarak,kızarak olmaz.Çocuk sevgiden anlar.Sevgiyle büyür.Yanlışı olduğu zaman ona dokunarak sarılarak okşayarak yanlışını anlatabilirsin.Bir yaramazlık yaptığında ona bağırıp çağırarak değil,sevdiği bir oyuncaktan,oyundan kısa bir süreliğine mahrum ederek cezalandırabilirsin.Sen annesin,şımart,sarıl ne olacak ki? Yok böyle davranırsam şımarır,yok şöyle yaparsam şımarır.Şımarsın evladın ya.Şımarttığın gibi,cezalandıracağın zamanı da bilirsin.
Evet bende bu şekilde düşünüyorum eşim herşeyi çok biliyor. Fakat geçmiş 7 yıla baktığımızda benim şu anda öğrendiğim birçok şeyi alakalı alakasız bana eşim öğretmiştir. Bunda çekinecek bir durum yok ben gerçekten saftım hala da biraz safım. Eşim benim ilk günlerde halimi görüyor ve bana zamanla herşeyi öğreneceksin 30 lu yaşlara geldiğinde ideal bir eş olacaksın derdi. Üzerimde çok hakkı var. Gerçekten bunu belirtmem lazım hakkına girmem istemem Mazallah. Çocuklarıma karşı da öyle, oğlum mesela birşey sorsun, lazım olsun olmasın sonuna kadar anlatır o an ben birşey söylesem bile bi saniye der sorduğu soruyu tam anlamıyla açıklar. Meyvelerini de görmüyor değiliz. Çevremizdeki insanlar oğlumun çok akıllı olduğunu imrendiklerinden bahsederler.
Çocuklara bağırma meselesi ise, eşim daha önce çok açıklama ypmıştı bu konuda, bir anda sinirleniverdiğini elinde olmadığından bahsetmişti. Babasına çektiğini ama kötü bişey olduğunu söylüyordu. Çok bağrış çağrış değil aslında, çocuklar fazla etkilenmiyor hemen yanlarına gidip (özellikle oğlum, babacım seni çok seviyorum diyor)
Dünden beri burada okuduklarım bana epey kılavuz oldu. Psikolog araştırmalarına girdim bile arkadaşlar. Bu hafta içinde eşimle mutlaka gideceğim. Akşam kendisine de açtım meseleyi. Çok mutlu oldu. Benimde hatalarım vardır, beraber gidip önümüzdeki yılları neden daha güzel unutulmaz bir yılara çevirmeyelim gibi bir cümle telaffuz etti.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?