Hasta olunca chucky olan oğlum.


Kendi adıma evet psikopat oldum. Terlik yediğim için değil de, terlik atmak yerine bana izah etmeyi denemeyen bir anne yüzünden.
 
Konu sahibesi sanki imkan verilse oğlu yerine onun çocukluğunu da yasayacakmis gibi geldi bana. Öyle bir potansiyel var.

O istesin ben onun soluk borusunun tozunu alırım. Altın büllüklüm, Yaradana gurban olurum. Bastığı yerleri parke diyerek geçmem, eğilir paspas olurum. Hey yavrum hey bu zamanda pipili doğurmuşum canım feda yoluna ahajakska.
 
Pedagog demişsiniz ama artık pedagoji bolumu yok ulkemizde. oyun terapisı uygulayan bir psikoloğa götürmeyi deneseniz. Kendini çok güzel ifade ediyor belliki. Göstermelik değil gerçekten alanında uzman birinin faydası olacağına inanıyorum. Ayrıca zekası yasitlarindan fazla olabilir.
 

Mesela geleneksel yöntemleri açar mısınız :) gerçekten merak ettim. Öğrenmek isterim.
 
+2000000
Salak saçma konuşmalar
Asla kızmayın asla bağırmayın sürekli göz hizasında konuşun
Sonuç Avmde 5 yaşında minicik bacak kadar çocuğu tarafından dövülen anneler babalar
Sinirden kendini kesecek hale gelmişler yok iyi anne baba bağırmazmış
Bir yürüyüp gitseler keşke
Eminim bu dediklerini kendi çocuklarına uygulamıyorlardır bunu
 

Bence iki yöntemde denenebilir. Neticede 4 yasinda, artik kurallari anliyor. 2 yasindaki çoçuk bildigin gibi, kurallarin sürekliligini anlamaz. Yani kural ihlali yaparsa, kurali bilmediginden degil, sürekli o kuralin varligini bilmediginden (ve biraz yaramazligindan :) ) yaparlar.

Ama dedigim gibi 4 yasindaki çoçuk bunun bilincinde. Mesela bulasik bosaltmada böyle 1 defa olay yasamissaniz ve onu uzaklastirip, sakinlesmesini sagladiysan güzel birsey tabiki. Ancak baktin bunu 2inci defa 3üncü defa yapiyorsa evet dur demek lazim. O halde bir müddet (bir hafta mesela) bulasik bosaltmadan mahrum kalacak.

Neticede ilk senaryoda tam yaptiklarinin sonuçlarini yasamiyor. Diger odaya biraz gidip, sakinlestiginde durdugunuz yerden devam edebiliyor. Tamam o an biçaklari ellemiyor fakat ellediginin, ortaligi gerdigi içinde bir yatirimi yok. Hali ile bir defa yapma ihtimali var. Yapmiyorsa ne ala, ne güzel, tekrarliyorsa dedigim gibi ceza sart.

Ceza budur benim için. Sevdigi birsey elinden almak. Tabiki ceza, suçuna göre orantali olmali.
 

Hoşgeldin abla konuma :) tek tek yazayım.

Mizaç: gittiğimiz iki psikolog da zor mizaçlı bir çocuk olduğunu söyledi. Bunu ben de biliyorum. Bu cepte zaten.

Açıklama izah: bu konuda bazen ayarsız olabiliyorum. Uzun uzun açıklamalar yapmam. Net kısa cümlelerle izah ederim. Ancak izah ederek yaptırmaya çalışma noktasında bazen yersiz hamlelerim oluyor. Açıklamaya ve ikna etmeye gerek olmayan, direkt yaptırım gereken durumlarda yanlış hamlede bulunup açıklama yaptığım oluyor. Üzerinde çalışıyorum :)

Net sınırlar koyma: dediğin gibi kendi çocukluğumun bu konuda çok büyük etkisi var maalesef. Ben duyguları, düşünceleri önemsenen, dinlenen bir çocuk değildim. Acı çekerken bile göstermemeyi öğrendim bu yüzden. Çünkü acıdan çok, umursanmaması beni üzüyordu. Oğlum bunu yaşasın istemedim, istemiyorum. Onun hissini anlayamamaktan ya da yanlış anlamaktan çok korkuyorum. Ne bileyim o bambaşka bir şeye üzülüp ifade edemiyor ve bu yüzden hırçınlık yapıyorsa ben kızarsam ne olacak diyorum mesela. Benim gibi olacak. Olmasın. Bu noktada net sınırlar koysam da sürdürmekte zorlanıyorum evet. Onu görmeyen, anlamayan bir anne olmaktan korkuyorum.

Otorite boşluğu: babada eksik demeyeyim de istikrarsız. Ya çok ani tepki verip kızıyor ya da fazla yumuşak davranıyor. Ortası yok. Asla istikrar sağlamıyor. Rol model olma kısmına hiç değinmeyeyim bile :)

Tutarsız davranışlar: buna ekstra özen gösteriyorum lakin zaman zaman oluyor evet.

Karşıt gelme sendromu: son gittiğimiz psikolog buna değinmişti. Kesin tanı koyamam şu an ama ihtimal var demişti. İlerleyen zamanda gözlemlenecek.
 
Benim.kizim ayni sizin oglunuz gibiydi acik soyleyeyim tek cocuk olmaktan ,ilgi manyagi olmaktan hep daha ,,daha fazla ilgimiz olsun diye yapardi..cok saldirgandi tek bize degil herkese..parka gideriz cocuk kalmaz niye sira dayagina cekiyo herkesi , oyun bozar isi gucu giciklik.. Allahim bir inat insanlar bize sasiyodu biz olsak sabredemeyiz diye..ilaclarini icmez kasik,siringa,sulu kati gidalar dahil..wc egitimini 3.5 yasinda ancak ittire kaktira zor ogrettik..inat yapcam sende temizliceksin diyodu..hos 4.5 yasina kadar kafasi bize kizinca inada altina yapan bi cocuk olmaya devam etti..yahuu evin icinde yanyana karsilikliyiz kizim diyorki gozunu benden ayirma,surekli bana bak derdi.
Sizi cok iyi anliyorum ,birebir belki cok daha fazlasini yasadim gercekten " Allah delirmemeninde sabrini veriyormus" wayy bee diyorsunuz belli bi sure sonra..evlat neticede..
Neyse kizim 4 yasindayken kardesi dogdu ,inanilmaz bi sekilde degismedi tabiki ancak asiri inadi bitti simdi az inat yapiyor..saldirganligi neredeyse hic yok..en azindan komsu cocuklarini ve parktaki cocuklari dovmuyor..kardesinine arada bir canini okuyor her zaman olmasada...ben bunabile sukrettim..ilaclarini iciyor oglana gostere gostere ,ben onun evdeki ogretmeniyim diyor bide

İkinci cocugu dusunun derim..benim size onerim..
 

Marketin ortasında bağırmak da ne bileyim :) ben genel olarak bağırma konusunda biraz hassas olduğum için çok tercih etmiyorum ama tepem atınca da gayet bağırıyorum. Süt dökmüş kedi gibi oluyor o zamanlarda. Çok sık tercih etmiyorum alışkanlık haline gelmesin, sürekli seslerin yükseldiği bir ev olmasın diye. Lakin hiç bağırmıyor değilim, böyle bir çocukla bunu iddia etsem inanmaz kimse zaten.
 

Benim eşim de yoğun çalışıyor. O yüzden ondan çok beklentim olamıyor. Ben de tek Büyütüyorum, büyüttüm.

Bilmiyorum belki de biraz rahat olmak gerekiyordur. Belki de aman napiim az öteye git rahatlığı ile çözüm aramaktan vazgeçince düzeleceklerdir.
 

Hımmm :) ben ya da eşim yeter kes artık demedik. Ben bana hiç kimsenin yeter kes artık demesini istemem, o yüzden oğluma da demedim. Kızdım, sesimi yükselttim, bazen zıvanadan çıkıp avazım çıktığı kadar bağırdım. Ancak bu hallerimde bile onu incitecek bir kelam etmedim.

Arkadaş gibi olma konusunda Hemfikiriz. Ben onun arkadaşı değil annesiyim. Sınırlar var, asla çiğnemesine müsaade etmediğim. Bana bağıramaz, bana vuramaz. Zaten bilmez de, oradan buradan duyup da söyler belki hakaret içeren bir kelime kullanmaz.

Peki size şunu sormak istiyorum. Ben ona terlikle vurduğum zaman aynı terlikle bana vurmak istediğinde hangi mantıklı gerekçe ile onu engelleyeyim?

-Terlikle vurmak kötü bir şeydir. Ama ben sana vurabilirim. Anneler yaparsa kötü değildir. Bu durumda sen bir başkasına terlikle vurabilirsin. Çünkü sadece bana yapamazsın. Ben sana yapabildiğime göre yeterince kötü bir şey değil demek ki.

Mesela kes sesini yeter dedim. O da bu durumda okuldaki bir arkadaşının, rahatsız olduğu davranışı karşısında "kes sesini yeter" cümlesini kullanabilir. Ya da halasına dayısına bu üslubu kullanabilir. Olur da bu konuda şikayet alırsam ne diyeyim oğluma? "sadece ben söyleyebilirim ama sen söyleyemezsin. Bu cümle yanlış bir cümle değil sen kullanırsan yanlış olur" mu diyeyim?

Benim ailem mükemmel bir aile değildi. Çok büyük zararları da oldu bana. Ancak ben hiç küfür eden bir insan olmadım. Keza kardeşlerim de öyle. Çünkü annem ve babam asla küfür Etmez, argo konuşmazdı. Ancak onların yapma dediği birçok şeyi yaptım. Yap dedikleri birçok şeyi de yapmadım. Sadece ama sadece "rol model" oldukları konu bende işe yaradı. Bu bir tesadüf mü sizce?
 
N6
Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir
Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir...

Bu özlü söz sadece çocuklar için mi geçerli? Evlilik içinde de aynı özlü sözü uygulayabilir Miyim mesela? Eşimin sözünü dinlemezsem beni dövebilir ya da o beni dinlemezse ben onu dövebilirim bu durumda?

Peki çocuğunuzun öğretmeni de çocuğunuzu dövebilir mi? Buna müsaade eder misiniz? İlla ki sözünü dinlemediği zamanlar oluyordur çocuğunuzun. Bu özlü sözü düşünüp "tabi ki dövebilirsiniz çocuğumu" der misiniz öğretmene?

Bu soruların cevapları hayır ise, kusura bakmayın sadece doğurduk diye dövme hakkımız olmuyor. Evet ben de görüldüğü üzere çok başarılı bir ebeveyn değilim. Ancak en azından geleceğe yönelik umudum var. Şiddeti benden öğrenmeyecek.
 

Ağlaya ağlaya uyuyacak kadar odaya kapatmak, asla yapmayacağım bir şey. 4 yaşında, maksimum odada durma süresi dört dakikadır. Daha fazlası değil. Yaptığının bir sonucu olduğunu görmesi için bir müddet kendimden uzaklaştırma niyeti ile odasına götürüyorum yahu işkence yapmak için değil. Ben çocukken yalnız başıma çok ağladım. Kimse de neden ağlıyorsun demedi ve ben hala o hissi derinden yaşıyorum. Ne oldu? Ben söyleyeyim gebersem geberiyorum demeyen bir kadın oldum.

Ağlayabilir oğlum, bunda sıkıntı yok. Kaldı ki ağlamak kötü bir şey değildir. Çocuklar hislerini, öfkelerini ağlayarak ifade eder. Aman ağlama deyip susturmaya çalışmam. Ağlamasına müsaade ederim. Öfkesi ya da üzüntüsü geçene dek dilerse yanında olurum, ortam uygun değilse yalnız bırakırım. Ancak sizin söylediğiniz başka bir şey. Ağlamasına müsaade etmek ayrı, ağlarken onu umursamamak ayrı. Birincisi sakinleşmesini, ikincisi öfkelenmesini sağlar. Dışarıya yansıtmasa da o öfke baki kalır.
 
Ohooo okuldaki arkadaşına tek keser artık yeter demesi yine iyi
Neler neler söylüyorlar ilkokul 3 bebeleri birbirlerine
Yani siz ne kadar korumaya çalışırsanız çalışın dış dünyadan mutlaka kötü bir davranışı sözü öğrenecek
Malesef çocuklar iyi davranışı değil kötüyü daha çabuk öğrenirler ve uygularlar

Sürekli bir savunma halindesiniz sanki yorumlara dayak hariç anne baba figürünin otoriter olması gerektiği konusundaki bütün yorumlara katılıyorum
Ülkede çocukerkil diye bir aile sistemi ortaya çıktı resmen
Böyle oluncada çocuklar zıvanadan çıktıkça çıkıyor
 
Son düzenleme:

Ben hiç çocuk size istediği gibi davransın izin verin diyen bir pedagog görmedim. Yakından da takip ederim birçoğunu.

Temelde hepsinin anlatmaya çalıştığı tek şey var aslında. Çocuğunuzu anlayın. Hangi pedagog çocuğunuz size vurabilir diyor? Hangisi sınırlar olmasın her dediğini yapın diyor? Sorun bizim geleneksel ve modern anneliğimizin çakışması aslında. Beceremeyen biziz. Bir yanımız alacaksın eline terliği diyor, bir yanımız vicdan azabı ile kendi çocukluğunu onarmaya çalışıyor. Arada kalmış, iki nesil arasında sıkışmış ebeveynleriz biz. Ne modern çağın anlattığı bilgileri özümseyip doğru şekilde uygulamayı biliyoruz, ne de bizim çocukluğumuzu heba eden o geleneksel yaklaşımdan tam manasıyla kurtulmayı başarabiliyoruz.

Hata ne pedagoglarda, ne çocuklarda, ne de bizde. Şanşsız bir nesiliz sadece.
 
Sevgili idrak , tüm yorumları okudum
Soylediklerin de haklisin dogru kabul

Ama bi savunma içerisindesin gibi sanki ?
" benim de bagirdim oluyor " deyip hemen bi ders verme çabasındasin sonrasinda. " özverili anne böyle olur ben böyle yapiyorum " der gibi

Rahat mı bıraksan kendini biraz ?
 

Ben de aynı dehşeti yaşıyorum inanın. Evet belki şımarık oğlum, evet benim hatalarım da çoktur illa ki. Ancak terliği poposuna geçirince düzelecek mi?
 

Ha bıde göz hızasına inmesi gerekiyordu onu yazmadınız
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…