-
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #221
Kesinlikle katılıyorum. Geçenlerde okudum yabancı çocuk ile Türk çocuğunun tek farkı yetiştiren ebeveyn diyordu. Çocuklara birey gibi davranılıyor. Çoğu küçüklükten yatağını topluyor onun görevi o oluyor. Yürümeye başladığı andan itibaren kimse kucağında taşımıyor kendileri yürüyorlar. Geçen pazarda bebek arabasında çocuk gördüm nerdeyse askere gidecek. Kendi çantalarını eşyalarını kendileri taşıyor. Kendi yemeklerini kendileri yiyor. Bizde anneler öğle arasında okula beslenme götürüp çocuğuna eliyle yediriyor. Uyku saatinde yatağa yatırılıyor istedikleri kadar ağlasınlar önemli değil. Kurallar net ve esnemiyorlar. Bir süre yurtdışında yaşadım hiç öyle ağlayan, tepinen, kendini yere atan çocuk görmedim. Bir kere markette öyle bir çocuk gördüm kesin Türk demiştim gerçekten Türk çıktı.
Bu gerçekten dogru. Kizim yakinda 3 yasina girecek kendi yemegini kendisi yiyor, kabanini kendisi giyor, oyuncaklarini kendisi topluyor,.. Uyku saatinde mizmizlansa dahi biliyor saat 19 uyku saati diye. Türkiyeye gittigimizde 2 yasindaydi, oteldeki adam sasirmisti kendi basina çorba içebildigi için, döke saçada olsa.
Türkiyede çoçuklara hersey için küçük oldugu deniliyor. Kizim 7-8 ayliktan itibaren krese gidiyor. Bu evet erken (mecburiyettendi fakat bana kalsa 1 yasinda, hele 1.5 yasindan sonra her çoçuk gitmeli). Bunu burdaki çogu yadirgar, ama çoçuguma çok sey katti. Kural ögrendi, sosyal olmayi, arkadaslar ile oynamayi ögrendi,..
Ve simdi ana okuluna gidiyor. Ve hersey su an gayet iyi gidiyor. Türkiyede ise çoçuklar 4 yasinda gidiyorlar ana okuluna, ondan öncesi kres yok grupta yasamak yok. Hali ile uyum sorunu yasaniyor. Birçoguda pasam, prenses modunda büyütüldü. Birçok anne baba çoçugunu kimseye birakamiyor, zira birçok insan uzaklara ataniyor, aile yok, alt yapi yok,..
Hali ile bu çoçuklar çogu zaman 24/7 hep anne ile beraberler. Tabiki becerileri azalir, tabiki uyum sorunu yasarlar. Tabiki anneler kafayi yer çünkü bir nefes alamiyorlar. Tabiki bosanmalar olur çünkü hersey çoçuga endeksli, anne baba, kari koca bir yere gidilemiyor, çoçugu kimseye birakilamiyor,..
Ve her yerde kreste yok, olsa bile iyi degil, iyi olsa pahali,..
Yani sorunlar o kadar çesitli ki. Sadece anneye yada yetistirme stilini indirgemekte olmuyor. Birçok faktör var bu sorunun. Ama evet, yetistirme konusunda baya yol kat edilmesi gerekiyor.
Söylediğiniz her cümlede çok haklısınız. Elbette sosyoekonomik koşullar da bir değil. Çoğu anne çocuğunu dediğiniz gibi kreşe gönderemiyor, şanslıysa anneanne-babaanne bakıyor. Çoğu kadın oğlunu padişah gibi yetiştirdiği için erkekler zannediyorlar ki çocuk bakmak ev işi sadece kadına ait. Ömrü boyunca mutfaktan kendine su almamış, yumurta kırmayı bilmeyen arkadaşım vardı üniversitede. Annesi öyle alıştırmış şimdi evlendiğinde bir anda 30 yıl sonra komple değişmesini beklemek imkansız değilse bile çok zor.
Mecburen işe girmek zorunda olan çok kadın var gerçi bu da ayrı bir tartışma konusu. Uygun ekonomik koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak da doğru değil. Benim şahsi fikrim anneanne-Babanneye hem çocuğuma bak hem de benim kurallarımın dışına çıkmadan bak demek olmaz. Neticede paralı bakıcı değiller. Kendi kurallarıyla bakmaya başlayınca bu sefer çatışma oluyor. Onlara da ihtiyaç yok sokaktaki adamdan, komşuya, akrabaya bir ton insan çocukla ilgili fikir sahibi.
Kesinlikle öyle. Süper dadı diye bir program vardı. Hiç unutmuyorum bir bölümde dadı babaya bir şey sordu; adamın cevabı; biz böyle alıştık oldu. Yani çocuk bakmak annenin sorumluluğunda. Kadın çalışmasa dahi; çocuğun babaya da ihtiyacı var.Söylediğiniz her cümlede çok haklısınız. Elbette sosyoekonomik koşullar da bir değil. Çoğu anne çocuğunu dediğiniz gibi kreşe gönderemiyor, şanslıysa anneanne-babaanne bakıyor. Çoğu kadın oğlunu padişah gibi yetiştirdiği için erkekler zannediyorlar ki çocuk bakmak ev işi sadece kadına ait. Ömrü boyunca mutfaktan kendine su almamış, yumurta kırmayı bilmeyen arkadaşım vardı üniversitede. Annesi öyle alıştırmış şimdi evlendiğinde bir anda 30 yıl sonra komple değişmesini beklemek imkansız değilse bile çok zor.
Mecburen işe girmek zorunda olan çok kadın var gerçi bu da ayrı bir tartışma konusu. Uygun ekonomik koşullar sağlanmadan çocuk sahibi olmak da doğru değil. Benim şahsi fikrim anneanne-Babanneye hem çocuğuma bak hem de benim kurallarımın dışına çıkmadan bak demek olmaz. Neticede paralı bakıcı değiller. Kendi kurallarıyla bakmaya başlayınca bu sefer çatışma oluyor. Onlara da ihtiyaç yok sokaktaki adamdan, komşuya, akrabaya bir ton insan çocukla ilgili fikir sahibi.
Bu gerçekten dogru. Kizim yakinda 3 yasina girecek kendi yemegini kendisi yiyor, kabanini kendisi giyor, oyuncaklarini kendisi topluyor,.. Uyku saatinde mizmizlansa dahi biliyor saat 19 uyku saati diye. Türkiyeye gittigimizde 2 yasindaydi, oteldeki adam sasirmisti kendi basina çorba içebildigi için, döke saçada olsa.
Türkiyede çoçuklara hersey için küçük oldugu deniliyor. Kizim 7-8 ayliktan itibaren krese gidiyor. Bu evet erken (mecburiyettendi fakat bana kalsa 1 yasinda, hele 1.5 yasindan sonra her çoçuk gitmeli). Bunu burdaki çogu yadirgar, ama çoçuguma çok sey katti. Kural ögrendi, sosyal olmayi, arkadaslar ile oynamayi ögrendi,..
Ve simdi ana okuluna gidiyor. Ve hersey su an gayet iyi gidiyor. Türkiyede ise çoçuklar 4 yasinda gidiyorlar ana okuluna, ondan öncesi kres yok grupta yasamak yok. Hali ile uyum sorunu yasaniyor. Birçoguda pasam, prenses modunda büyütüldü. Birçok anne baba çoçugunu kimseye birakamiyor, zira birçok insan uzaklara ataniyor, aile yok, alt yapi yok,..
Hali ile bu çoçuklar çogu zaman 24/7 hep anne ile beraberler. Tabiki becerileri azalir, tabiki uyum sorunu yasarlar. Tabiki anneler kafayi yer çünkü bir nefes alamiyorlar. Tabiki bosanmalar olur çünkü hersey çoçuga endeksli, anne baba, kari koca bir yere gidilemiyor, çoçugu kimseye birakilamiyor,..
Ve her yerde kreste yok, olsa bile iyi degil, iyi olsa pahali,..
Yani sorunlar o kadar çesitli ki. Sadece anneye yada yetistirme stilini indirgemekte olmuyor. Birçok faktör var bu sorunun. Ama evet, yetistirme konusunda baya yol kat edilmesi gerekiyor.
Yıllar önce oğlumla tatile gittik tekne turuna çıktık 4 yaşında idi galiba
Teknede dondurma yedi kalktı çöp nerede dedi paketini çöpe attı ve gidip elini lavaboda yıkadı
Kaptan geldi yanımıza 70 civarında yaşı 50 yıldır buralardayım dedi
Türk çocuklarında bu davranış varmış çok şaşırdım dedi
Tekneye her hafta onlarca çocuk biniyor yabancı çocuklar oğlunuz gibi yaparken Türkler paketi ya masaya fırlatıyor ya annesine tutuşturuyor ellerini sileceğiz diye anneleri koşturuyor dedi
Biz öğretmedik okulda öğrendi dedik vs
Ama aradan geçen süreçte benim oğlum da artık böyle davranmıyor zira dahil olduğu topluluklarda, okulda sporda vs diğer tarz çocuklar çok olduğu için bizimkinün davranışları garipseniyor o da onlara benzemeyi tercih ediyor
Kitlesel olarak daha iyiye değil daha vasata yöneliyoruz maalesef
Ki her anneanne yada babaanne çoçuga bakamaz. Hatta her anne çoçuguna bakamaz bile diyebilirim. Herkes yaratici degil, herkes iyi bir ögretmen degil. Cocugun yasi ilerledikçe sadece sevgide yeterli degil ki. Beyini gelismesi lazim, becerileri gelismesi lazim,..
Kendimden bahs edersem, bende sabirsiz bir insanim, çabuk sikilirim. Kizimi laflara dökemeyecegim kadar çok seviyorum fakat her gün yanliz baksaydim hem ben kafayi yerdim, hem kizima birsey katmazdi. Ana okulu hem kizima birsey katiyor, hem bana nefes almami sagliyor. Artan zamanda puzzlede oynariz, topta oynariz, pepe'yede bakariz, disarda dolasiriz da,.. Bunlar için enerjim yetiyor çünkü.
Ben bu yasimda bile zorlaniyorum. Yani ben her gün her gün cidden ilerde torunuma bakamam. Ha tabiki yeri gelir kizima yardim ederim, hasta olunca, torun hasta olunca,.. Hafta sonlari benim yanimda kalmalar felan,.. Ancak sürekli her gün bakmam, bakamam. Bunu dile getiren anneanne yada babaanne buralarda taslaniyor ama.
Kesinlikle öyle. Süper dadı diye bir program vardı. Hiç unutmuyorum bir bölümde dadı babaya bir şey sordu; adamın cevabı; biz böyle alıştık oldu. Yani çocuk bakmak annenin sorumluluğunda. Kadın çalışmasa dahi; çocuğun babaya da ihtiyacı var.
Evet. Benim eşim de geleneksel bir aile de yetişmiş ama ben kızı atıyorum kucağına gidip geziyorum. Gayette güzel bakabiliyor, bakmak zorunda. Çocuğu ikimiz de istedik ve o yüzden ortaklaşa bakmak zorundayız. O kadar.Evet hatırlıyorum o programı. Burda biz yeni nesili yetiştiren annelere çok iş düşüyor aslında. Bir önceki kuşağın hatalarını tekrar etmemek lazım
İnanın aynısını yapıyorum.Asla yalan söylemiyorum.Aci suruba iç bak çok tatlı demiyorum.Aşı olacaksa acımayacak demiyorum,güzel bir şekilde anlatıyorum.Hani desem hastane travması yaşadı,öyle bir durumda yok.Doktorlar sağolsun hep anlayışlı davrandı.Gecen sene aşı oldular.Cogu çocuk tek başına girdi aşı odasına aşılarını oldular, bizimki iki kez kaçtımecbur yakaladım arkadaşlar tuttu hep beraber,öyle oldu aşıyı.Tabi hemşireye nasıl bağırıyor,tekme atmaya çalışıyor.Sonrasinda konuştum güzelce..Ama iste o anlarda yine bildiğini okuyor.Benim tek tesellim büyüdükçe düzelir inşaallah düşüncesi
Sıkıntı yok ki çocukla. Kayginizi anlıyorum. biraz Simarttik mi acaba? Biraz her dediğini yapıyoruz biraz herkes bize bakıyor stresi. Belki de sizin travmalarinizi tetikliyor. Ama duygularını anlayıp kabul ediyorsaniz oğlunuzun, korkmayın.İnanın aynısını yapıyorum.Asla yalan söylemiyorum.Aci suruba iç bak çok tatlı demiyorum.Aşı olacaksa acımayacak demiyorum,güzel bir şekilde anlatıyorum.Hani desem hastane travması yaşadı,öyle bir durumda yok.Doktorlar sağolsun hep anlayışlı davrandı.Gecen sene aşı oldular.Cogu çocuk tek başına girdi aşı odasına aşılarını oldular, bizimki iki kez kaçtımecbur yakaladım arkadaşlar tuttu hep beraber,öyle oldu aşıyı.Tabi hemşireye nasıl bağırıyor,tekme atmaya çalışıyor.Sonrasinda konuştum güzelce..Ama iste o anlarda yine bildiğini okuyor.Benim tek tesellim büyüdükçe düzelir inşaallah düşüncesi
Evet kabul ediyorum,sanırım sorunum çevremde böyle yapan görmeyince kıyas yapıyorum..Sıkıntı yok ki çocukla. Kayginizi anlıyorum. biraz Simarttik mi acaba? Biraz her dediğini yapıyoruz biraz herkes bize bakıyor stresi. Belki de sizin travmalarinizi tetikliyor. Ama duygularını anlayıp kabul ediyorsaniz oğlunuzun, korkmayın.
Ben de duymam ama anne olunca farklı bakıyorsunuz. Bütün dünyası siz olan ve sizin vizyonunuzla hayatının gidişatı belirlenecek olan bir canlıya karşı acımasız olamıyorsunuz.Gerçekten kötü benim için. Hemde çok. Sert davranın, size yapışmasına izin vermeyin. Bırakın ses tellerini patlatana kadar ağlasın, aç kalsın. Yemek yemesin, altı bezle gezsin, pişik olsun acısını çeksin. Başka öneri bulamadım. Ben çocuklara sempati duymam, anneler ne yazdıysa onları dinleyin siz yine de.