- 19 Kasım 2024
- 188
- 155
borsada bazı kağıtlar kazanır bazı kağıtlar kaybeder, zarar edilebilir yani buna bişey demiyorumBence eşimiz borsada hiçbir zaman kazanmadı tam tersi sürekli kaybetti.
Borsada kim para ne oldu? AltınladımveememelıydınızEşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…
Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.
Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.
Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.
Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.
Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…
Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…
evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)
Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..
borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)
Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..
Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.
Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..
Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…
Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.
Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..
Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
Evlilikte ayrımları sevmem ama size gerekli bence. Paranızı ayırın herkes kendi kesesine göre yürüsün.Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…
Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.
Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.
Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.
Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.
Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…
Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…
evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)
Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..
borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)
Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..
Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.
Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..
Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…
Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.
Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..
Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…