Garip bir evlilik

“Neden bunu bana yaptı?” Diyorsunuz çünkü siz izin vermişsiniz.
Şu an durum ne? Mesela siz borsada ne kadar pata var biliyor musunuz aylık bildirim size geliyor mu? Veya internet bankacılığı şifreleri sizde var mı?

Size şu an ne iyi gelir? Mesela birkaç gün tatil ayarlayın bırakın ödesin. Veya kendinize ister takı olarak ister yatırım olarak gidip kalıncana bi bileklik veya bilezik alın.
Sonuçta siz kendi paranızla bunları yapabilirdiniz öyle değil mi?
 
Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…

Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.

Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.

Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.

Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.

Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…

Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…

evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)

Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..

borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)

Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..

Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.

Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..

Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…

Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.

Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..

Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Papua, kimsenin ahlaken doğru şeyi yapacağına güvenme bence. Hukukçuymuşsun, sen benden iyi bilirsin insanların bir anda nasıl değişebileceğini. Aynı şekilde ailesinin senin yanında olacağına da güvenme, günün sonunda herkes kendi evladını seçer. Ha bu sana ne kaybettirir, bence hiçbir şey. Ama yine de hayal kırıklığına uğrarsın.
Ben olsam arabayı alırdım bu arada.
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Sen beni aldatsan ben evden ayrılmam diyen siz değilsinizdir inşallah.
Ya ben bu güvene, bu adanışa anlam veremiyorum gerçekten. Yeri geliyor 9 ay karnında beslendiğimiz kişiye güvenmiyoruz elin doğurup büyüttüğüne bu güven, bu mecburiyet, bu adanmışlık nedir?
 
Böyle şeyler duyunca çarpıntım oluyor okurken nefesim kesildi. Bir insana bu kadar neden tahammül edilir anlamıyorum.Peygamber sabrı var diyorum böyle insanlar da.Maaşın var kimseye muhtaç değilsin o adamın yanında ne demeye duruyorsun 😕
 
zararın neresinden dönersen kardır diyip burada bırakacaksın eşine para ödemeyi. ortak masrafları bolun gerisinde ne yaparsa yapsın diyeceğim ama o da olmuyor. çocuk da yoksa seviyorum demeden bu yoldan dönüp şöyle kendinize iyi baksanız nasıl olur??
 
Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…

Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.

Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.

Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.

Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.

Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…

Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…

evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)

Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..

borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)

Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..

Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.

Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..

Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…

Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.

Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..

Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
Son cümleler ne kadar da gerçek olmuş çok, haklısınız
 
Böyle şeyler duyunca çarpıntım oluyor okurken nefesim kesildi. Bir insana bu kadar neden tahammül edilir anlamıyorum.Peygamber sabrı var diyorum böyle insanlar da.Maaşın var kimseye muhtaç değilsin o adamın yanında ne demeye duruyorsun 😕
Bu sabır değil, başka bir şey. Biz okurken "bu kadar eziklik olmaz, pess bunu da mı yaptın?" diyoruz ama konu sahibi halinden bizim kadar rahatsız değil ki hâlâ adamın olmayan merhametini, adaletini savunuyor.
 
Ben olsam mesela şu saatten sonra adamın bedelli askerlik parasını düşünmezdim.
Kredi mi çekiyor ne yapıyorsa ödesin derdim. Benden ister demiş, ne münasebet? Çektiği krediyi ödeyemezse de kendi bileceği iş, sonuçlarıyla yüzleşecek yani kocaman adam.
Borsada kaybettiği her şeyin sonuçlarıyla karısını yüzleştirmiş, hiç gerçekten batmak ne demek anlamamış ki. Karısının altınları, maaşı vs. bir şekilde yine kurtarmış onu. Hiç bedel ödememiş ki adam.
O zaman bırakırdım ilk sınavını tek başına versin.
 
Ve ben o kadar zor para kazanan biriyim ki, yani sabah 8 akşam 5in ötesinde, eve iş getirmek zorunda kalan, hasta hasta çalışan biriyim sonuç bu ama:)
 
3 senedir kendime bir parça şey almadım diyebilirim.. eve doğru düzgün yatırım yapamadım bekar evinde yaşıyorum resmen.. en büyük isteğim 2-3 ay londrada bir dil okuluna gitmekti yapamadım.. suv araç istiyordum eşime kendi arabamın parasını yedirmeseydim çok rahat alırdım.. lüksü şatafatı severdim şimdi halime bak

Bu saatten sonra kendi kendini yemenin bir anlamı yok, olan olmuş artık
Şimdiden sonrasına bakacaksın, boşanmak niyetinde değilsin anladığım kadarıyla o zaman bu adamı çekip çevireceksin, kurallar, şartlar koşacaksın. Bu yaptığı pisliği temizleyecek. Ağlayıp sızlanmak faydasız madem hakkaniyetli bir adam diyorsun önce borsayı yasaklayacaksın, sonrasında altınlarını yerine koyacak. Evin sorumluluğunu alacak, sende maaşınla istediğin yatırımı yapacaksın. Geliriniz iyiymiş, sıkı bir programla bir iki seneye toparlarsınız ancak dediğim gibi dirayetli olmak zorundasın.
Bu öneriyi boşanmayı düşünmediğin yazdım ama bu saatten sonra giden üç senem diye ağlamanın bir faydası yok, insan ömründe böyle düşüşler, gerilemeler, hatalar olabilir, 60 yaşında değilsin daha hayatın başındasın. Sen ne yapardın dersen ben 30 sene çalışmış bir kadınım, 12 yıldır da evliyim, bende evlilik öncesi ailemle yaşadım senin yaşadıklarını, herkesin arkasını topladım yıllarca büyük kayıplar verdim ama bunlara ağlamıyorum olması gerekti ve oldu. Yaşadıkça tutunmak zorundayız bu hayata ya bu deveyi güdeceksin ya bu diyardan gideceksin der eskiler. Evlilik heveslerim, heyecanlarım, yaşamak istediklerim boşa gitti diye kendini yıkıp durma, madem boşanmayacaksın, madem bu adamı seviyorsun bundan sonrasını kurtarmaya bakacaksın güçlü olacaksın. Ha buradan çıkardığın bir ders olsun bundan sonra yine gevşeme gösterirse borsa cart curt derse koy kapının önüne acıma yaşadıklarından hiç ders almamış bundan sonra hep böyle olacak demektir
 
Eşimle 3 sene flört ardından evlendik, 3 senelik evliyiz, meslektaşız, iyi denilebilecek gelirlerimiz var, ailesini çok sever sayarım, eşimi de bu saydıklarım haricinde çok seviyorum, ama…

Evlenirken kenarda bir lirası yoktu, yalnızca bol arızalı bir arabası vardı. benim bir miktar birikimim vardı, arabam eşyalarım vs vardı, borcum yoktu.

Nişanı tamamen kendim karşıladım elbisesi organizasyonu yemesi içmesi. Düğün için de gelinliğimi dahi kendim aldım, davetiye, balayı cartcurt karşıladım. Düğün salonu ödemesi için de kendisine destek oldum yarısını ödedim diyebilirim. Takı toka istemedim. Ailesi ne uygun gördüyse taktılar. Benim için çok önemli de değildi. Fuzuli hiçbir şeye de para harcamadık her şey olması gerektiği gibi hatta olması gerektiğinden daha basitti.

Evlenince onun yaşadığı şehire geldim, onun evine yerleştik ev tutma maliyetimiz olmadı. Benim bekarken aldığım eşyaları getirdim, eve bir su bardağı almadım. Tayinciyiz gerek yok dedim zira onun yine parası yoktu, ıvır zıvır borçları vardı, açıkçası ben de birikimin eşyaya gitmesini istemedim, borca girmek de istemedim çünkü eşimle gezip tozup yiyip içmek istedim.

Kendisi o dönem bir miktar birikim yaptı benim birikimimden katkat fazlasını borsada değerlendiriyordu.

Evlendikten 3 ay kadar sonra eşimin arabasının büyük masrafları olmaya başladı, yüksek meblalara tamir ettirdik, arabasını sattık, elimdeki tüm birikimi verdim, üzerine kredi çektik, ona yeni bir araba aldık ve kıtkanaat günlerimiz başladı.. inanın bu gelirle bir çorap almayı lüks sayıyordum.. maaşımızın çoğu krediye gidiyordu, onun borsadaki parasına ise dokunmamıştık:) 6 ay sonra rahatlayacağımızı söylemişti…

Yemeden, gezmeden tozmadan, görmeden geçen aylar…bu arada benim eşşek gibi çalışırken böyle yaşamaktan bıktım kredi çekip kart borcumu kapatacağım ve insan gibi yaşayacağım diye ağladığım bir gece, dişimizi sıkalım 6 ay idare edelim, kart borcu için kredi çekilmez diye beni avuturken birkaç gün sonra evde bulunan 15 kadar çeyrek altını bozup kredi kartını kapattı ben borçlarla devam etmek zorunda kaldım…

evliliğimizde 9. Ayı tamamlamış tam elim azcık rahatlamışken, kendisi hala borç döngüsü içinde debelenmeye devam ediyordu, çünkü tüm gelirini borsaya akıtıyordu. kocamın borçları artık bende anksiyete yaratmaya başlamıştı, patladı patlayacak gibi düşünüyordum ve elimde ne varsa ona göndermekten, ona krediler çekmekten yine kendime ve evime faydam olmuyordu. Maaşımın hayrını göremeden aylar aylar geçti..Bu arada onun borsadaki parası katlanmaya devam ediyordu:)

Evliliğimizin 2. Senesinde artık borsadan çıkıp parasıyla borçlarını kapatmasını söyledim, zira ayda 50 bin tl eksi hesap faizi ödediği için eve de bana da hiçbir faydası yoktu. Bende de kocam her an patlatacak anksiyetesi başlamış kendimi kıstıkça kısmıştım.. inanın sigara haricinde masrafım yoktu. Çünkü kocamın maaşı yok gibi bir şeydi o kadar borcu vardı ki.. hesaplarıma göre borsadaki parası eksi hesaplarını da kredilerini de kapatıyordu..

borsadan çıkması konusunda İkna edemedim, borsaya ve eksi hesaplarına ayda 50 bin lira faiz ödemeye devam etti.. bir sene sonra artık borsadaki para kuşa dönmüş, eksi hesaplarını kredilerini döndüremeyen kocam benden düğün altınlarımı da istedi:)

Düğün altınlarımı da bozup verdim.. elimde bir lira kalmadı..

Birikimimle, arabamla borçsuz evlendiğim bir adamla 3 sene sonra elimde bolca kredi borcundan başka hiçbir şey kalmadı. 3 senelik evliliğimde bu kadar geriye gittiğimi görünce kafamı duvarlara vurmak istiyorum.

Tüm masrafları ortaklaşa üstlenerek, sırf erkek diye karşı tarafa yük olmaktan imtina ederek çıktığım bu yolda kendine 3 senedir bir çanta dahi alamamış bir kadın görüyorum..

Eşimin çok çok borcum var ağlamalarına kanıp tüm gelirimi ona verdiğime inanamıyorum… eşşek gibi çalışırken kendimi bu kadar ihmal ettiğime, kendi hakkıma bu kadar girdiğime inanamıyorum…

Eşim güya pişman, güya üzgün, güya artık benim mutluluğum için uğraşıyor ama her şey boş geliyor. Bana 3 senede varlık içinde bu kadar yokluk yaşattığı için onu affedemiyorum.

Ben ailemle yaşarken, bekarken, öğrenciyken yaşamadığım bir sefaleti evliliğimde yaşadım. Sabit gelirlerimiz bu kadar yüksek olmasına rağmen belki asgari ücretli iki çiftten daha alt düzeyde bir hayata layık görüldüm..

Her şeyi yerine koyacağım diyor peki bana evliliğimin üç senesini verebilecek misin? Çok yıprandım, standartlarım yükselsin diye evlenmemiştim ama bu kadar düşeceğini bilsem yüzüne bakmazdım…
Herşeyin fazlası zarar, fedakarlığın bile. Eşiniz kendisini düşünmüş, siz de kendinizi hiç düşünmemişsiniz.
Umarım bundan sonra sadece kendinizi düşünürsünüz. Zira fedakarlık zamanı eşinizde.. bırakın ona tüm sorumlulukları. Düzeltebiliyorsa düzeltsin. Eğer yapmıyorsa sizin gibi fedakar insanı haketmiyor demektir
 
Ben şuan istabuldayım, buradaki görev sürem bitmedi. Boşanma durumunda burda kalmak zorundayım ve ne acı ki kenarda 1 liralık birikimim yok:) güya 8 senedir çalışan bir kadınım ben:) ailem destek olur keşke yanlarına dönebilsem.
Esasen eşimi her şeye rağmen seviyorum çok salakça ama. bir de korkuyorum sanırım 30larımı geçtim, boşansam bir daha çocuk sahibi olamam muhtemelen. Boşanmadığım senaryoda önceliği kendim olarak belirleyip eşime merhamet etmeden bencil bir eş olarak evliliğime devam etmem lazım. İstediğim ne varsa geç de olsa gerçekleştirmeliyim.. eşime mesajlar veriyorum tüm maddi yükü her şeye rağmen sana bırakmıyorum ki bahanen olmasın, bir sene sonra elinde ne var görmek istiyorum, doganın kanunu kadın güçlü erkek ister, lütfen bana gelecek kaygısı taşıttırma bu yaştan sonra. O kadar doluyum ki. En güzel yaşlarım hoyratça harcandı. Giden keşke sadece para olsaydı.
Sakın yapma bak yanilirsin, belli ki senin karşındaki adamda para idare etme becerisi yok, ne kadar çok kazanırsa kazansın bir dikili ağacı olmaz boylelerin, sen bütün para idaresini kendi üstüne al, o maaşını sana göndersin borçları vs sen kapat, ona harçlık ver o derece, yoksa daha çok üzülürsün, bak sen zamanında ne güzel birikim vs yapmissin demek ki daha iyisin ondan bu konuda, bu şekilde kabul ederse ne ala etmezse yok, ayrıca o paradan kendi altınlarını da yap ve al, bırakma ona
 
Ee iyi o zaman kocanın bir askerliğini ödemediğin kalmıştı onu da öde.

Ha ama bana kalırsa sen kocanın yerine 6 ay askerlik yap, masrafınız daha az olur.

Bir gün kapınıza haciz gelir, onunla da sen uğraşırsın.

Ne diyeyim, belli ki sen kendini ezdirmeye devam edeceksin. Avukat olduğun için bu para mevzularının nereye kadar gidebileceğini sen daha iyi bilirsin.

Haciz ve benzeri durum saklanacak bir durum değil, illa ki duyulur. Böyle şeyler yaşayan bir avukata kim bir konuyu danışmak ister veya davasını verir ki?

Ne alakası var diyenler olacaktır ama ben daha kendine merhem olamayan bir insanın benim sorunumu çozebileceğine inanmam, kimse kusura bakmasın.
bence bu kadın avukat değil
şehirde görevi süreli olduğuna ve lojmanı olduğuna göre ve askerliği kendiliğinden tecilli olduğna göre bunlar hakim/savcı (en azındna kocası kesin hakim/savcı)

valla savcı/hakim kadın da kocasına laf dinletemiyorsa biz ölelim birincisi bu.

2. si en kötü ihtimalle 80 bin maaşları var + istanbulda kira vermiyorlar ayda 150-160bin bin gelir için 500 bin kredi borcu 4-5 ayda kapatılır normalde (yani kadın maaşını veriyorken) en o yüzden de anlamış değilim nasıl bitmedik bir borçlar bunlar.
 
[
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı.
Bu cümleler ile
Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı
Hemen sonra bu cümleleri yazan kişi nasıl aynı oluyor anlayamadım. Arada kafanız doğru mu çalıyor sonra eski haline mi dönüyor ne oluyor size konu sahibi?
 
Ben çok aptalım ya hatanın en büyüğü bende. Ben eşimin sigortasıydım bana o kadar güvendi ki istediği gibi kredi çekebildi eksiye girebildi çünkü papua yemez içmez öder dedi. Bana güvenmeseydi böyle yapamazdı. Benim eşim kötü bir insan değildir, adildir hakkaniyetlidir neden bunu bana yaptı? Bu bende o kadar değersizlik hissi yarattı ki.. ben layık değil miydim güzel bir hayata? Üstelik ben istediğim her şeyi yapabilecek maddi imkana sahiptim.. eşim tarafından köreltildim.. isteklerim görmezden gelindi.. gerçi hiçbir şey de istemedim..

Bu gelinlik vs alma mevzusu şöyle, evlenicez al desem alır, ben dahil olmıcam desem düğün bırçlarını karşılar ama ben biliyorum parası yok, benim varken nasılsa damat o, ödesin nerden bulursa bulsun demedim ama kesinlikle demek lazımmış.

Soranlar olmuş borsada nasıl battı diye, tüm maaşını kredi kartlarını asgari ödeyip borsaya attığı için kartları patladı, krediler çekti ve 500 binin üstünde eksi hesaptaydı. Eksi hesap faizi zaten 50 bin liraydı. Her ay zaten 50 bin sokağa atıyordu.. sonra borsa kuş kadar kaldı, parayla borçlarını kapatamayınca benim düğün altınlarına sardı işte.

Arkadaşlar masrafları buna yıkmama sebebim de şu, henüz askerlik yapmadı işi gereği 35 yaşa kadar tecili var ve bir sene içinde bedelli askerlik ödemesi 400 bin tl olur mıhtemelen.. biriktiremezse benden talep eder ya da kredi çeker eve harcama yapamayacak hale gelir, yine elimdeki avcumdakinden olurum..

Benim eşim merhametsiz bir insan değil, ben ona istanbul gibi yerde cebimde 1 lira yok, sen beni aldatsan ben evden ayrılamam bu yaşta ailemden para isterim beni bu hale düşürdün dediğimde, arabayı bana devretmeyi vs teklif etti.. 3 yılın diyeti araba mı dedim.. zaten ben de eşim de hukukçuyuz, olası bir boşanmada haklarımı biliyorum eşim de bunların hukuken olmasa da ahlaken ve vicdanen benim olduğunun farkında.. ailesi de durumun az biraz farkında benim yanımda olurlar..

Ben çok güzel bir hayatım olacakken kendi hayatımı rezil eden bir zavallıyım:)
Ailesi hayatta senin yanında olmaz önce onu aklimdan çıkar,yalandan ah kızım canım kızım derler iki gün sonra onun da burnu havadaydi zaten,içkisi yok aldatma yok daha ne istiyorsun derler,hiç şaşmaz bu... hala uyi niyetlisin, o arabayı da al elinden hatta daha fazlasını...ve gerçekten senden olmaz hala adamin bedelli parası için benim elimdeki gider diyorsun, sen bunu kabullenmişsin bu adam seni yine sömurur, bırak nerden bulursa bulsun bedelliyi, evin giderlerini de karsilasin...rica ediyorum bu kadar adama yüz vermeyin,
 
ay sinir oldum gerizekali cok anliyormus gibi tüm parasini gömmüs borsaya.
bugunden itibaren ne kira ne bir sey. eve bir kurus para vermeyin herseyi o yapsin. alismis asalak gibi yasamaya. biraz da o size baksin. belki 3 yil 1 kurus maas vermez sadece kendinize harcarsaniz hinciniz gecer
 
X