- 22 Şubat 2017
- 5.229
- 14.638
- 198
- Konu Sahibi gosrilankago
-
- #321
Herkese Merhaba,
Buraya ilk defa konu açıyorum.
Evlendiğimde 32 yaşındaydım ve eşime evlenmeden önce kesinlikle çocuk sahibi olmak istemediğimi net bir dille belirttim. O da kabul etti. Şu an 2 yıldır evliyiz hala da çocuk sahibi olmak istemiyoruz.
Ancak sorun eşimin ailesi, çocuk istemediğimize inanmıyorlar. Eşimi darladıklarında cevabını veriyor ancak benim çok üstüme geliyorlar ve artık gerçekten sıkılmaya başladım.
Eşimin annesi sürekli olarak diğer torununun ne kadar tatlı olduğundan vs bahsediyor (ki bence değil) ve çocukla beni yalnız bırakmak için çaba sarfediyor. Durup dururken çocukla bize gelmeler, çocuğa hadi yengenle oyna demeler zaten bütün gün çalışıyorum haftada 1 gün akşam bile olsa zaman ayırmak bana zor geliyor.Tabii ki de eşimin yeğeni, görmeye gideriz ama annesi ve babannesi yanındayken ben ilgilenmek zorunda değilim. 1 saat bile çocuk bizde olsa baş ağrısından uyuyamıyorum .Çocuklarla zaman geçirmekten hoşlanmıyorum ve geçirmek zorunda da değilim. Bunu açıkca da belirttim.
Sonrasında annesi benim çocuk sevmememi hormonlarıma bağlamaya başladı, git bi doktora görün nasıl çocuk sevmezsin/istemezsin belli ki hormonal sıkıntın var demeye başladı. Ben anne olmak istemediğim halde çocuk sahibi olmamı istiyor. Gerçekten doktora gitmeli miyim? Çocuk istememek hormonal bir bozukluk mu? Her kadın çocuk sahibi olmak zorunda mı? Bu kadar üstüme gelinince kendimi anne olarak hayal ediyorum ve gerçekten kabus gibi , çevremdeki arkadaşlarımdan da aynı çıkarımı rahatlıkla yapabiliyorum.
Ben bu konuya yazdığım önceki cevaplarda, çocuk sevmemenin yahut çocuk istememenin gayet normal olduğunu vurgularken, üstelik bunu bir anne olarak yaparken, çocuk sahibi olmayanların anne olanları gömmesini, oldukça tuhaf varsayımlar ile fikir yürütmesini dehşetle okuyorum.
Bazen bir pipo sadece pipodur dostlar. Sadece çocuk sahibi olmak ister insan. Bencil ve menfaatçi duygulardan ari, sadece istediği için ebeveyn olabilir. Kaldı ki insan ırkı bir şekilde devam edecekse, mümkünse zeki, ebeveynlik rolünü layığıyla üstlenecek, çocuğun sadece temel ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp "eğitebilecek" kişilerin ebeveyn olması, insanlığa bir lütuftur. O bebekler toplumun daha gelişmiş olmasını sağlayacak insanlar olacak ileride.
Bazılarınızın yazdığı görüşler o kadar sığ ve saçma ki, alla alla hiç de böyle düşünmedim anne olurken diye söylendim okurken. Açıkçası ben öldükten sonra hiçbir şeyin önemi yok. Zaten ölmüşüm, arkamda biri kalmış kalmamış çok da umurumda değil. Dünya dediğin vakti gelince yok olup gidecek, dolayısıyla böyle takıntılarım yok gelecekle ilgili. Fakirlikten, boşluktan, yahut annelik güdülerimi tatmin etmek için de anne olmadım. Her ne kadar planladığım anda olmasa da bebeğim, zaten anne olacaktım. Bunu istiyordum. Onlarca sebep sayabilirim neden anne olduğuma dair. Ancak zerre pişman değilim birçok zorluğu olmasına rağmen. İyilik ve kötülük üzerine kurulu olan dünya yaşamında, ben iyi bir şey yaptım. Yapmaya da devam ediyorum. Üremeye şiddetle karşı çıkan ve içi boş aforizmalar savuran bireyler, yaşamlarını zamanında üremiş insanlar sayesinde sürdürüyor. Sağlığınızı emanet ettiğiniz doktorlar, gıda temin etmenizi sağlayan çiftçiler, işçiler vs halihazırda üremiş olan insanlar. Birileri üremek zorunda. Ve ben buna kibir yahut ego deseniz bile, üremesi gereken insanlar arasında yer aldığımı düşünmekteyim. İyi bir insan yetiştirmeye uğraşıyorum, psikopat değilim, oğlumu en iyi şekilde eğitme çabam var.
He bu başlığa boşluktan ibaret fikirler mıçan bir kısım insanlarla kesinlikle aynı fikirdeyim. Onlar üremesin. Mümkünse hiçbir şart altında üremesinler toplumun selameti, geleceğin teminatı için.
. Bir de şöyle düşünün içtenlikle çocuk sahibi olmak isteyen binlerce kadın var hormonlarda sorun yok ama tıbben olmuyor.Sizinki tamamen şu anki duygularınızla ve tercih meselesi ile ilgili. 2,3 sene sonra farklı düşünebilirsiniz.Hayatımda hiç çocuk sahibi olmak istemedim. Çevremde hep yaşın gelince vücut saatine göre isteyeceksin dediler ama 34 yaşımdayım ve hala çok net ve kesin bir şekilde bu sorumluluğu almak istemiyorum .Bu yüzden kv'nin hormonal sorunun var demesi biraz kafamı karıştırdı. Doğru olabilir mi acaba çocuk istemenin nasıl bir hissiyat olduğunu anlamadığım için yanlış ya da doğru diyemiyorum.
Ben de çocuk sevmem gürültüye tahammül edemem çünkü bunda anormal bir durum yokHerkese Merhaba,
Buraya ilk defa konu açıyorum.
Evlendiğimde 32 yaşındaydım ve eşime evlenmeden önce kesinlikle çocuk sahibi olmak istemediğimi net bir dille belirttim. O da kabul etti. Şu an 2 yıldır evliyiz hala da çocuk sahibi olmak istemiyoruz.
Ancak sorun eşimin ailesi, çocuk istemediğimize inanmıyorlar. Eşimi darladıklarında cevabını veriyor ancak benim çok üstüme geliyorlar ve artık gerçekten sıkılmaya başladım.
Eşimin annesi sürekli olarak diğer torununun ne kadar tatlı olduğundan vs bahsediyor (ki bence değil) ve çocukla beni yalnız bırakmak için çaba sarfediyor. Durup dururken çocukla bize gelmeler, çocuğa hadi yengenle oyna demeler zaten bütün gün çalışıyorum haftada 1 gün akşam bile olsa zaman ayırmak bana zor geliyor.Tabii ki de eşimin yeğeni, görmeye gideriz ama annesi ve babannesi yanındayken ben ilgilenmek zorunda değilim. 1 saat bile çocuk bizde olsa baş ağrısından uyuyamıyorum .Çocuklarla zaman geçirmekten hoşlanmıyorum ve geçirmek zorunda da değilim. Bunu açıkca da belirttim.
Sonrasında annesi benim çocuk sevmememi hormonlarıma bağlamaya başladı, git bi doktora görün nasıl çocuk sevmezsin/istemezsin belli ki hormonal sıkıntın var demeye başladı. Ben anne olmak istemediğim halde çocuk sahibi olmamı istiyor. Gerçekten doktora gitmeli miyim? Çocuk istememek hormonal bir bozukluk mu? Her kadın çocuk sahibi olmak zorunda mı? Bu kadar üstüme gelinince kendimi anne olarak hayal ediyorum ve gerçekten kabus gibi , çevremdeki arkadaşlarımdan da aynı çıkarımı rahatlıkla yapabiliyorum.
Merak ettiğim iki sorum var.
1. Siz neden bu konuyu bu kadar üstünüze alındınız?
2.'' Boşluktan ibaret fikirler mıçan insanlar, içi boş aforizmalar, görüşler sığ ve saçma...''
Ağır betimlemeler değil mi?
İsteyen istediği fikri buraya yazar.
Fikirlerinize saygı istiyorsanız, fikirlere saygı duymalısınız..
Öncelikle sizin yazılarınızı biliyorum. Daha önce böyle ifadelerle yazdığınızı görmediğim için çok şaşırdım. O yüzden yazdım yoksa üstüme kişisel alınma yok.:) ilk soruya cevap vereyim. Doğurdum ben malum. Halihazırda doğmuş ve büyüyen bir evladım var. Fikir belirtmekte bir sıkıntı yok. Ancak o fikri belirtirken bir genelleme üzerinden aşağılama söz konusu ise, haliyle üzerime alınır cevap veririm. Peki ben size sorayım, siz neden üzerinize alındınız yazdıklarımı? Siz denk geldiğim kadarıyla Freud üzerinden paylaşım yapmışsınız. En azından bir kaynak göstermişsiniz. Her ne kadar Freud teorilerini mutlak doğru olarak kabul etmesem de, sizin yazılarınızda genelleme ve aşağılama görmedim. Üzerinize alınmanızı gerektirecek bir durum da göremedim.
İkincisi birileri çıkıp "bence anne olanlar fakirlikten anne oluyor. Zengin olup yapacak bir şey bulamayınca anne oluyor. Boşluktan anne oluyor. Bencillikten anne oluyor. Bence annelik iğrenç onlar da biliyor ama kabul etmiyor" gibi kesin yargılar ile konuşunca, bir anne olarak üzerime alınıp "o iş öyle değil arkadaş" demem çok normal değil mi?
Kaldı ki sizin yazılarınızla ilgili olarak freud'u okuduğum ve birçok görüşünü kabul edip, bir kısmını saçma bulduğum halde "mutlak doğru budur" demediğiniz için bir imada bulunmadım.
Uzun yıllardır buradayım, belki yazılarıma denk gelmişsinizdir. Genel olarak yumuşak, saygılı ve nispeten umursamaz bir tavrım var. Ancak bir iki yorum epey hadsiz geldiği için, benzer bir üslupla karşılık verdim.
Ben çocuklarla ne konuşmam gerektiğini bağırdıkları ağladıkları zaman ne yapmam gerektiğini ya da bişeyi yapmamaları gerektiğinde ne söylemem gerektiğini bilmiyorum. Evet bana sıkıntı veriyor bu durum.
Öncelikle sizin yazılarınızı biliyorum. Daha önce böyle ifadelerle yazdığınızı görmediğim için çok şaşırdım. O yüzden yazdım yoksa üstüme kişisel alınma yok.
Konuya gelirsek, siz iyi bir annesiniz.Ayrıca isteyerek anne olmuşsunuz.Burada bahsi geçen anneler istemeyerek toplum baskısı ile anne olanlar.Çoğu üye onu söylemiş.
Fakirler çocuk yapar söylemi de aslında şunun için çocuk sahibi olmak amacı olmayan bazı insanlara bir varoluşsal amaç verir. Oyalanma verir.Bu bilinçli anne olanlar için geçerli değildir.Olamaz da.Bazı insanlar bundan çocuk sahibi oluyor.Çocukları evden ayrılınca yalnız olmayayım evde diye çocuk sahibi olan gördüm.
Böyleleri de var.Sizin gibi bilinçli anneler de var.
Ayrıca Freud sadece bir Kuramcıdır. Bir çok diğer kuramcı gibi.Her dediği tabiki mutlak doğru değil.Sadece bazı süreçlerde kendince tez üretir o kadar.Katılıp katılmamak kişilere kalmış.
Zaten kendisi de libido kuramı ile çoğu insan üremeye meyilli der. Ama arada üremek istemeyen içgüdülerini dinlemeyen kişilerde çıkar.Bunlara da boş yapıyorlar diyemeyiz.Insan çok komplike bir varlık.Tek bir yaşayış stili yok.
Mesela ben var olduğum düzenden memnun olmadığım için ölünce bile benden bir parçanın bu düzende devam etmesini istemiyorum. Bu benim çok kişisel bir düşüncem. Kişisel hayatımda bunu çok dillendirmem. Çünkü çoğunluk anneliklerine hakaret algılayabilir.(Sizi kast etmiyorum.)
Mesela o anneler hayatından ve yaşadığı çevreden çok memnundur ve çocuk sahibi olur. Bu düşünce ile empati kuramayabilir anlıyorum.
Yani toparlarsam burada annelere söylenen bazı sert sözleri hiç üstünüze alınmayın. Bu bilinçsiz anneler için söylenmiş sözler.
Siz bilinçli çocuk yetiştiriyorsunuz.Sizinle alakalı değil.
Bu konu hassas bir konu.Tek bir doğru yok..
O yüzden saygı çerçevesinde herkesin fikirleri değerli..
Önce haddinizi bilin durmayi bilin tamam anladık çocuk isteme ki çok saygim var asla istemeyene kendi hikayemide anlatmakla ugrasmicam burada amma cok geniş bir kitleye hitap eden sitede yaziyorsan saygılı olucaksin.Açıkcası ben bekarken de mutsuz değildim evli olduğum için de mutsuz değilim.Eşim hayat arkadaşım başıma bela değil donunu ben yıkamıyorum yaniama evlenmemiş olsaydım da mutlu olurdum çünkü her iki türlü de özgürüm.Ama çocuk dediğiniz şey bana kalırsa özgürlüğünüzü ömür boyu götüren birşey yani kısaca başa bela almak demek
Evet bende sizin gibi düşünüyorum..
Sadece biz bilinçli canlılarız, bizi her zaman güdüler yönetmez. Bazen bilinçli bir şekilde üreme güdümüz olsa da ürememeyi seçeriz. Bu sadece insanlarda olan bir yetenek.
Çocuk sahibi olmak bencilce bir istektir. Ama soyun devamı için gereklidir. Herkes kendi genleri için, anne olmak için, yaşam amacı için, iyi bir çocuğu kendisi yetiştirmek için ister.
Bunların sonucu ulvi amaçlar olsa da nedeni bencilcedir.
Bencillik her zaman kötü sonuçlara neden olmaz.
Ama ben ne kadar bilinçli olsam da, var olduğum dünya gezegenine gelmek istemezdim. Bu bana önceden sorsaydı istemediğimi söylerdim. Bu bireysel bir düşünce.. Katılandan çok katılmayan olacaktır.
Ölüm Güdüsü de şu;
Freud’a göre; hepimizin hayata karşı bir içgüdüsü olur. Bu güdü; sağlıklı olma, güvende olma ve cinselliğe katılma yani türümüzü devam ettirmeyi gerektirir. Yani bu yaşamak istediğimiz hayat için faydalı bir şeydir. Aynı zamanda çoğalmak ve türümüzün devamını sağlamak için de yararlıdır. Bu yaşam içgüdüsüne Freud, eros veya libido der. Aşk, iş birliği yardımlaşma da bununla anılır. Aslında kendi iyiliğin ve başkalarının ki için diğer insanlarla birlikte çalışmak. Bazı insanlar birtakım davranış modelleri takınır. Bunlar kendine veya etrafındakilere zarar veren davranışlardır. Freud buna ölüm içgüdüsü demektedir. Bu içgüdü de bazı duygularla anılır. Bunlar korku, öfke, nefret gibi duygulardır ve insanların kendi içine veya dışarıya diğer insanlara yönelik olabilir. Bu ölüm içgüdüsünün de bir adı vardır. Genel olarak buna thanatos denir.
Eros ve thanatos birbirinin zıttıdır. Bu konuyla ilgili önemli olan şey ise; içgüdülerin yaradılıştan olan evrensel dürtü ve his oldukları Freud tarafından söylenmiştir. Herkesin içgüdüsü vardır. Bunlar doğal olarak ortaya çıkarlar ve bizi yaşam veya ölüm içgüdüsüne dönüştürecek dışarıdan bir şeye ihtiyacımız yoktur. İçgüdüler insanlarda doğal olarak gelişen şeylerdir. Bir çok insan bu düşüncelere de karşı çıkabilmektedir.
Yani bazı kişiler çocuk sahibi olmak istemeyebilir. Bununda bir içgüdü sonucu yapabilirler.
Çok nadirdir bu kişiler ama vardır.
Gerçi ben bu içgüdü yüzünden değil, şu an yaşadığım çevreden memnun olmadığım için istemiyorum. Norveç'te yaşasam tahminen isterdim..
Freud çok kitabı var. İlk olarak; Kitle Psikolojisi ve Egonun Analizi kitabını tavsiye edebilirim..
Önce haddinizi bilin durmayi bilin tamam anladık çocuk isteme ki çok saygim var asla istemeyene kendi hikayemide anlatmakla ugrasmicam burada amma cok geniş bir kitleye hitap eden sitede yaziyorsan saygılı olucaksin.
Burda bir çok anne anne adayi ya da anne olmak isteyen kadin var ve sizin gibi çocuk sahibi olmak istemeyenlerde var buna saygımiz var elbette amma siz de evladi olanlari olmasini isteyenlere saygili olun ne demek çocuk baş belasi bu yazdiginiz çok çirkin ve dua edin ki bir gün ölesiye çocuk istemeyin olsun diye yanip tutusmayin zira bu yazdiklariniz fazla bence en yakin dostumdan biliyorum da cok büyük konustu cok agir oldu sonu soylediklerinize dikkat edin lütfen
Yazdığım şeyin yanlış ya da çirkin olduğunu düşünmüyorum. Evet çocuklar bana göre baş belası, bu benim düşüncem. Çocuk istememe nedenlerimden biri de bu zaten. Neden bu kadar sinirlendiğinizi anlamadım. Burda sizin çocuğunuza özel bir durum yok ya da bunun “bence erkekler baş belası demekten” bir farkı da yok.Size göre öyle değil ki çocuk sahibi olmuşsunuz. Ama sanırım annelik default olarak sizde bir gerginlik yapmış. Daha önce de yazdım, tekrar yazıyorum herkes çocuk sevmek, çocuklarla iyi anlaşmak zorunda değil.Burda da benimle aynı düşüncede olan bir çok insan var. Siz böyle davranınca da bir anda fikrimiz değişmiyor yani bilginiz olsun.Önce haddinizi bilin durmayi bilin tamam anladık çocuk isteme ki çok saygim var asla istemeyene kendi hikayemide anlatmakla ugrasmicam burada amma cok geniş bir kitleye hitap eden sitede yaziyorsan saygılı olucaksin.
Burda bir çok anne anne adayi ya da anne olmak isteyen kadin var ve sizin gibi çocuk sahibi olmak istemeyenlerde var buna saygımiz var elbette amma siz de evladi olanlari olmasini isteyenlere saygili olun ne demek çocuk baş belasi bu yazdiginiz çok çirkin ve dua edin ki bir gün ölesiye çocuk istemeyin olsun diye yanip tutusmayin zira bu yazdiklariniz fazla bence en yakin dostumdan biliyorum da cok büyük konustu cok agir oldu sonu soylediklerinize dikkat edin lütfen
Anlamadiginiz çok aşikâr neyse tekrar anlatirim şöyle ki çocuk sevmemen ya da bas belası baş derdi olarak gormen zerre umrumda değil ve bu fikirde olanlarin anne olmamasini saygiyla karşılıyorum.Yazdığım şeyin yanlış ya da çirkin olduğunu düşünmüyorum. Evet çocuklar bana göre baş belası, bu benim düşüncem. Çocuk istememe nedenlerimden biri de bu zaten. Neden bu kadar sinirlendiğinizi anlamadım. Burda sizin çocuğunuza özel bir durum yok ya da bunun “bence erkekler baş belası demekten” bir farkı da yok.Size göre öyle değil ki çocuk sahibi olmuşsunuz. Ama sanırım annelik default olarak sizde bir gerginlik yapmış. Daha önce de yazdım, tekrar yazıyorum herkes çocuk sevmek, çocuklarla iyi anlaşmak zorunda değil.Burda da benimle aynı düşüncede olan bir çok insan var. Siz böyle davranınca da bir anda fikrimiz değişmiyor yani bilginiz olsun.
Ben de çocuk sahibi olmakta çok tereddüt edenlerdendim kısmet bu zamanmış..sizinle aynı haftadayizBende sizin gibi dusunuyordum. Esasen cocuklari da pek sevmezdim, sonra uzerine dusundum uzun uzun. Sirf bencilligimden ben istedigimden yaptim bir tane. Su an hislerim cok baska. Ama bu duygusalligi bu annelik gudusunu bencilligimi ortmek icin kullanamam. Cocuk yapmanin cocuga bir faydasi olmadigi icin bu her zaman bencillikti, su cagda ise salt bencillik. Hala cocuk sevemem, bakamam acikcasi. Ama bu benim cocugumla olan iliskimde cok farkli olacak cok net.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?