• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Anne Olduğuma Çok Pişmanım

Bu konuyu ilk açıldığından beri takipliyorum. Yazmiyim yazmiyim dedim ama belki olur da konu sahibi okur diye yazmaya karar verdim. Nickiniz (konu sahibi)psikolojikdanısman oldugunuzu hissettirdi bana, anladıgım kadarıyla rehber ögretmensiniz.(ya da degilsnz)

Öncelikle umarım daha iyisinizdir♥️ benim çocuğum yok. Bunun için uğraşıyorum ama çocuk sahibi olmam için tedavi olmamız gerektiğini öğrendiğimden beri isteğim daha da arttı hatta.
Bence siz zaten neyin ne oldugunu cok iyi biliyorsunuz ama hormonlarınız suanlık buna izin vermiyor. Ben eminimki bir sene sonra hiç böyle düşünmeyeceksiniz, varsın yargılasınlar hiç mi biz küçükken annemiz babamız bize kızmadı, terlik fırlatırken kötü söz söylemedi. Ne yani sevmiyor mu bizi ailelerimiz? Umarım eşiniz ve yakınlarınız yanınızda size destekçidir. Ama her şeyden önce umarım siz bir uzmanla görüşüyorsunuzdur, bulundugunuz bu buhrandan yardım ile en kısa zamanda cıkmanızı diliyorum🙏🏻 benim cocugum yok dedigim gibi ama bence bu duygularınız İNSANCA. insan neden hep pozitif şeyler hissetmek zorunda olsunki? Öyle bir yaratılışımız da yok ayrıca. Toksik pozitiflik diye bir şey bile var. Negatif olmak, hissetmekte bizim hakkımız. Duygularınızın dönüşüm geçirerek bebeğinize olan şefkatinizin kat ve kat artacağını hissediyorum ve diliyorum. P psikolojikdanismannisa 🙏🏻
 
O kadar zayıf karakterli iseniz doğurmayacaksınız. Yok önceki hayatını özlüyorum da yok eşiyle baş başa kaldığı zamanları özlüyormuş da. Bebek olunca artık baş başa kalmaya vakit olmayacağını anlamak için dahi olmaya gerek yok. Bile bile yapıp sonra pişmanım diyorsunuz.
Herkesin harcı değildir duygularını olduğu gibi, sansürlemeden itiraf edebilmek. Hiç kimseye poz kesmeden, yargılanacağını, yerden yere vurulacağını bilerek sadece çözüm için, içini aleni açarak kendiyle yüzleşebilmek, cesaret ister. Zayıf karakter dediğiniz şeye ben farkındalık diyorum. Herkesin maçası yemez bunlara. Anca parmak sallamayı bilen siz de maşallah o kadar güçlü bir karaktermişsiniz ki zayıfı(!) görünce ortaya çıkıvermiş o gücünüz. :) Gücünüz, kendi mükemmel analığını ispat çabasına giren bir savunma mekanizmasından öte görünmemesine karşın yazabiliyorsunuz hala. Bravo. :)
 
Son düzenleme:
Herkesin harcı değildir duygularını olduğu gibi, sansürlemeden itiraf edebilmek. Hiç kimseye poz kesmeden, yargılanacağını, yerden yere vurulacağını bilerek sadece çözüm için, içini aleni açarak kendiyle yüzleşebilmek, cesaret ister. Zayıf karakter dediğiniz şeye ben farkındalık diyorum. Herkesin maçası yemez bunlara. Anca parmak sallamayı bilen siz de maşallah o kadar güçlü bir karaktermişsiniz ki zayıfı(!) görünce ortaya çıkıvermiş o gücünüz. :) Gücünüz, kendi mükemmel analığını ispat çabasına giren bir savunma mekanizmasından öte görünmemesine karşın yazabiliyorsunuz hala. Bravo. :)
Üstelik anneliğini pazarlarken henüz anne bile değil😄
Ben de ülkenin başına geçsem harika bir cumhurbaşkanı olurum. Herkesten iyi olurım. Herkesi kınıyorum bu nedenle
 
Yahu bu neyin yarışı!
Kimi yavaş adapte olur kimi hemen.
Kimi daha anaçtır kolay baş eder, kiminin bebeği daha kolay bebektir, pek çok ihtimal var.
Neticede ilk zamanlar zorlananlar da sonradan alışıyor seviyor iyi bir anne oluyor. Bir anne olarak başka bir anneyle empati yapmak bu kadar mı zor?
Zorlanan bir anneye ben destek olmayı tercih ediyorum. Sizin gibi eleştirerek kötü konuşarak daha kötü hissettirmek istemiyorum/
Çünkü doğurup büyüten herkes ilk altı ayın ne demek olduğunu iyi biliyor. Yorgunluk, uykusuzluk, meme yaralarıyla mücadele ederken bir kadının böyle hissetmesi normal.
Sizin gibi “mükemmel lohusalar” zorbalığı yapamayacağım kusura bakmayın.
Ben çok zorlandım, çok ağladım. Ama şimdi oğlum 7 yaşında ve iyi ki doğurdum diye seviyorum. Çok da iyi bir anne oldum. Sert bir lohusalık geçirdim diye yarışa girecek değilim kimseyle
Sakin ol şampiyon. Sadece senin HERKES demene hayır herkes değil dedim. Anneye destek olalım ama yalan söylemeyerek.
 
Üstelik anneliğini pazarlarken henüz anne bile değil😄
Ben de ülkenin başına geçsem harika bir cumhurbaşkanı olurum. Herkesten iyi olurım. Herkesi kınıyorum bu nedenle
Sizin tek sosyal hayatınız burası galiba. Yapılan yorumlara anında cevap, anında emoji. Burdan başka bir hayatınız var mı acaba?
 
Bende hamile kalmayı çok istedim yıllarca. Sonunda 3 aylık hamileyim. Ama hamile kalır kalmaz ben ne yaptım böyle dedim kendi kendime. Bende rahatıma çok düşkün bir insanım ve annemden hiç annelik görmedim. Annelik duygusunu zerre hissedemiyorum ve çocuk doğunca da ona karşı bir duygu hissedemeyeceğimi düşünüp korkuyorum. Bende sen ne yazdıysan hepsini bir bir hissediyorum. Hemde daha bebek doğmamışken... İntiharı da çok düşündüm ama hamileyim nasıl intihar edeyim. Bende ne yapacağımı bilmiyorum. Herkes doğunca seversin geçer bu düşünceler diyor. Umarım dedikleri gibi olur. Çünkü ben öğrendiğim ilk haftadan beri artık benim bir hayatım yok ,hayatım bitti artık diyorum kendi kendime...
ay o düsünceleri cok iyi biliyorum,
bende de öyle olmustu. Bebisim suan 6 aylik oldu sayilir, her gün iyi ki dogurmusum o benim minnosum diyorum 🥰 sevmesine cok seviyorum ama 6 aydir anamdan emdigim süt burnumdan geldi o ayri konu 🫢
 
Evet kolik bebek çok zordur gerçekten..biliyorum..benim kızımda öyleydi..bir gecede 7kere çocuk hast.gittigimi biliyorum..katilircasina ağlaması ve hiç uyumamasi sebebiyle ..arabaya binip dolasinca susar ..eve gelince yeniden baslardi ağlamaya..ama onu dünyaya değişmem..o benim kanım canım herseyim...belki lohusalık seni böyle kötü etkiledi..belki sendromdur bilemem..ama bı de şöyle düşün...o istemedi bu dünyaya gelmeyi..onu istemediğin gibi o da istemedi senin gibi bir anneyi..ama sana muhtaç unutma...hemde her yapacağına..doyursan doyar.. altını temizlersen pişik olup canı yanmaz ..o kötü iğrenç annelerden olma .ona alışmaya calis..koru besle..onun seçimi değil çünkü annesinin sen olması...
 
Eee yapmasın kimse bu kadar zorsa madem.akıllarindan zorları mi var bunların? Kimse kimseye ah balım gülüm canım cicim hepsi geçecek gidecek falan filan diye teselliler vermek zorunda değil.donem eski dönem gibi değil ki.görüldüğü üzere herşey konuşuluyor artık.baksınlar okusunlar.bak sen öyle yapmışsın mesela.öz evladına da atıp tutarsan insanlar tepki gösterir yani.insan biraz da kendini tanıyacak.eski dönemlerdeki gibi 20,22 yaşında anne olunmuyor ki.bir zahmet herşeyiyle bir düşünüp taşınsınlar 30, 32 yaşındq insanlar.gökten zembille mi indi bu?

Ben hayatimda kucagima bi cocuk alip sevmiş degilim. Nefret etmem ama cocuk sevmem ki hani öyle cocuk diye ölüp bitiyorken arastirip sonra cok zormuş diyip vazgecmek degil 😄

Parasiz pulsuz, kotu kocaya cocuk yapana herkes kizar okey ama
bazilari bunlar disinda cok anaç oluyor zorluklariyla birlikte istiyor o cocugu ne yazik ki dogum sonrasi bambaska psikoloji oluşuyor cok isteyip sevenler de bunu ön göremiyor.

Bunu nerden biliyorum cook yakinimda benzer sorunlar gordum bu insanlar kotu annelik yapmiyorlar cocuga sorumluluklarini bi kenara atmis degiller sadece kendi içlerinde savaştiklari durumlar oluyor. Cocuk buyudukce alişiyorlar bir sekilde ya da geciyor o duygulari.

Her şeyi gectim cocuk konusunda toplum baskisi gercekten cok yuksek. Ölüp bitmeyen de bi cocuk sahibi olmak zorunda gibi hissediyor hissettiriliyor. Görev gibi yani...
Suan konu sahibine parmak sallayanlar cocuk istemiyorum diyene "aaaa olurr muggg dunyanin en guzel seyi" diye burun kivirirlar.
 
Eee yapmasın kimse bu kadar zorsa madem.akıllarindan zorları mi var bunların? Kimse kimseye ah balım gülüm canım cicim hepsi geçecek gidecek falan filan diye teselliler vermek zorunda değil.donem eski dönem gibi değil ki.görüldüğü üzere herşey konuşuluyor artık.baksınlar okusunlar.bak sen öyle yapmışsın mesela.öz evladına da atıp tutarsan insanlar tepki gösterir yani.insan biraz da kendini tanıyacak.eski dönemlerdeki gibi 20,22 yaşında anne olunmuyor ki.bir zahmet herşeyiyle bir düşünüp taşınsınlar 30, 32 yaşındq insanlar.gökten zembille mi indi bu?
Eşimin devresinin eşi 2 aylık lohusa iken eşinin silahı ile intihar etti. Sınanmadığınız konularda boş ağızla konuşmayın. Ve evet o kadında ben bu çocuğa bakamıyorum bakamayacağım derdi. Çocuğunu kucağına alamadı. Konu sahibine acil şifalar diliyorum. Bu ara da bende emzirmeyi sevemedim ıyyy aklıma geldikçe midem kalkıyor
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Sorulmayan soruların sorulacagını düsünerek bize atarlandıgı icin acil terapi diyorum.
Onu demeyin bunu demeyin sana ne lazım onu söyle onu diyelim cözüm olacaksa.
 
ay o düsünceleri cok iyi biliyorum,
bende de öyle olmustu. Bebisim suan 6 aylik oldu sayilir, her gün iyi ki dogurmusum o benim minnosum diyorum 🥰 sevmesine cok seviyorum ama 6 aydir anamdan emdigim süt burnumdan geldi o ayri konu 🫢
Umarım bende bebek doğduğunda sizin gibi hissederim 🙏☺️ Sadece onu sevmeyi ve anneliği yük olarak görmemeyi diliyorum 🤧
 
Hanımefendi anne olan tek kişi siz değilsiniz. Etrafımızda eşimizde dostumuzda görüyoruz anneliği dimi. Yani şahit olmadığımız bir durum değil annelik. Sizin gibi ayyy ilk başlarda hiç sevemedim diyeni veya çocuğunu musibet olarak göreni ben burda ilk kez gördüm. Günahsız ufacık bir yavruya musibet demek ne demek ya. Annesi bile olsa böyle bir yorum yapması haddine değil. En çok buna takıldım zaten. Kesinlikle anne olmayı hak etmeyenlere nasip etmemeli Allah anneliği.
Yani bu kadar inancınız varsa Allah da bişeyleri benden iyi biliyor da nasip ediyor demeniz lazım. Size mi kaldı bunu sorgulamak?

Yıl olmuş 2025 daha lohusa sendromundan, günümüz çağı çocuk yetiştirmenin ananızın nenenizin zamanındakilere benzemediğinden bihaber kadınların olması okuma yazma bilmemeye benziyor.

Bir de hemen tek cümleyle dünya yakmalar falan. Neymiş efendim çocuğuna musibet demişmiş. Kocişleriniz bi sinirle o.u dese boşamaz döner ayaklarını yıkarsınız. Bi elaleme zaten şu büyük büyük laflarınız, hata kabul etmeyen burnu havadalıklarınız.

Karşınızda desteğe ihtiyacı olan bir lohusa var, kendinize gelin.
 
Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.

Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)

Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...

Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!

Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.

İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.

Sormak istediğim bazı şeyler var:

*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.

Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...

Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.

Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...

Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.

Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Bebekten sonramı intihar eğilimi oldu öncedenmi vardı bence bebekle eve dönme psikolojik olarak iyi hissetmediğin sürece geçecektir neler geçiyor sosyal ilişkilerini güçlü tut arkadailarınşa gçrüş kahve iç ben bebeğim 20 günlükken offf deyip gezmeye gitmiştim ayağımda topuklu kucağımda bebek 😀 zaman herşeyin ilacı olıyor kendine iyi bak..
 
Bebekten sonramı intihar eğilimi oldu öncedenmi vardı bence bebekle eve dönme psikolojik olarak iyi hissetmediğin sürece geçecektir neler geçiyor sosyal ilişkilerini güçlü tut arkadailarınşa gçrüş kahve iç ben bebeğim 20 günlükken offf deyip gezmeye gitmiştim ayağımda topuklu kucağımda bebek 😀 zaman herşeyin ilacı olıyor kendine iyi bak..
Bu is oyle olmuyor maalesef. Anlamiyorsunuz bile kisinin icinden gecenleri. Insanin kendisi de iki sokaga cikti diye de duzelmiyor. Bu kadar kolay bir konu degil.
 
İnanç diyenler bir internette arasınlar, kaç milletten kaç dinden inançtan kadın yaşıyor bu sorunu. En ücra köydekinden tut en yaşam standardı yüksek ülkedeki kadın aynı şeyi yaşıyor. Benim bildiğim intihar vakasında kadın okyanus kıyısında yemyeşil bahçesi olan evde poz poz hamile fotoğrafları paylaşmış. Eşiyle ve kucağında bebeğiyle sanki magazin dergisine çekim yapıyor gibi çok mutlu fotoğraflar. Ama kadın intihar ediyor. Çocuğunu nasıl bıraktın, kim senin gibi bakabilir bu ne bencillik... İstediğini söyle, o sendrom kadını ele geçirmiş. En zengininden en fakirine fark etmiyor.

Bir programda dinledim. Kadınlar ilk çağlardan beri tek başına doğurup tek başına lohusalık yaşamamış. Avcı toplayıcı zamanlarda bile çevresinde kadınlar olmuş, doğuran kişi yalnız hissetmemiş. Bu bizim genlerimize kazınmış o nedenle yalnızlığı kaldıramıyoruz, bebeğin varlığını zorluğunu kabullenemiyoruz. 20 yaş dişi gibi. Kimi varlığını bile hissetmez, kimi çene ameliyatına kadar gider. 50 sene önceye kadar herkes evde ebeyle doğuruyordu. Komşular akraba kadınlar evde kalıp bebeğe bakıp lohusayı besliyordu. Şerbetinden etine sütüne kadar kan yapar can yapar diyerek yedirip içiriyorlardı. İlkel kabilelerde hala aynı. Çocuğu köy büyütür diyorlar.

Biz şehir hayatı yaşıyoruz, herkesin işi gücü var, lohusa peşinde koşamıyoruz ama bari kadının derdini anlayalım. Taşı almış koşuyorlar linç etmeye. Kadının karnında bebek var, önceki gebelikte düşük yaşamış, ne kadar iddialı ne kadar kendinden emin saldırdıkça saldırıyor. Ben korktum onun adına. En über süper mega eşsiz anne ödülü var da sanki onu kapışıyorlar.
 
Back
X