Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Sizce ileride pişman olur muyum?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Mutlu annelikler dilerim..
Sadece şu görüşe katılmıyorum.
Siz istiyorsanız ikinci çocuk yapılsa daha iyi olur.
Kızımın/ oğlumun kardeşi olsun anlayışı bana çok mantıklı gelmiyor. Sonuçta kötü de olabilir. Herkesin can ciğer kardeşi yok. Sırf kardeşi olsun diye ikinci çocuk olmasını ben hiç anlamıyorum..

Tabi karar sizin ama bana bu misyonu yüklemek fazla geliyor.
 
Hiç pişman olmadım olmam da 39 yaşındayım, 25 den sonra galiba istemediğime karar verdim çocuksuz hayat tabi ki güzel çünkü rahat bir hayat bir varlığa o kadar kendimi adayamam kedim var o bile ne büyük sorumluluk
 

Sizin için sevindim.
Peki çocuğunuz için korkmuyor musunuz?

Her sey aileden ibaret değil. Yaşadığımız çevre üzerimizde çok etkili..
Açıkçası benim çevremde, muhitimde kendi görüşümde ve maddi güçte insanlar bu nedenle bir korkum yok. Çocuğumun kreşindeki velilerle dahi epey kaynaştık, benzer çıktık. Komşularımız da öyle. Maddi anlamda da çocuğun eğitiminden kısmıyoruz, kendimize aldığımız giysileri azalttık, marka almayı azalttık. Çocuğun da kıyafetlerini kışlıksa yazdan, yazlıksa kıştan alıyorum, indirim kovalıyorum. Yine üç aşağı beş yukarı aynı standartını koruyoruz. Koleje gönderemesem dahi dil kursuna, spora, enstürman çalmaya yönlendirebiliriz. Ki hedefimiz de bu.
Meslek sahibi olması için elbette elimizden geleni yapacağız, ama olmazsa da kendi işini kurması için gün geldiğinde destek oluruz.
Eşim de ben de öğretmenim, eşim matematikçi, gerekirse fazladan özel ders alırız diyoruz. Çabamız olduğu için korkumuz yok. İkimiz elele verir yaparız.
 
Ayrıyetten ona vereceğin sevgi maddi manevi herşey bölünecek
 

Sizi takdir ettim.
Insanlar çoğunlukla travma ile büyümüşse kaçınma davranışı sergilerler. Yani çocuk yapmazlar. Siz korkularınızın Üstüne gitmişsiniz. Bu çok güzel bir şey..

Hemcinslerimin motivasyonu sanırım çocuksuz evlilik olmaz..bir kuzenim tek maaşla geçiniyor. Ona rağmen ikinci çocuğu yaptı. Bana göre tek çocuk olmalıydı.simdi o çocuğa ayıracağı bütçeden kısacak..

Iyice emin olmadan çocuk sahibi olmak istemem.

Bunun için her önlemi alırım..
 
Çocuk yapma ya da yapmama kararı çiftler arasında kesinlikle ortak alınması gereken bir karar. İki tarafın da gerçekçi beklentilere sahip olması gerekiyor. Yani bir taraf "Çocuk evin neşesidir ehehe yapalım yaa" deyip diğer tarafı çocuğun sorumluluğuyla başbaşa bırakıyorsa bu kararın sağlıklı bir karar olarak değerlendirilmesi zor. Ha şunu da belirtmek lazım, insan başına gelmeden tam olarak anlayamayabiliyor olabilir, her ne kadar gerçekçi beklentilere sahip olduğunu düşünse de. Bunu burada en iyi anneler açıklayacaktır -ki açıklamışlardır diye tahmin ediyorum, araları okumadım.

Çocuk yapma ya da yapmama nedenleriniz aynı olmayabilir ancak kararınızı ortak almalısınız. Yanılıyor olabilirim ama sizin eş adayınız sanki çocuk istiyor da sizi yönlendirmeye çalışıyor gibi geldi bana. "Tamam sen bilirsin ama pişman olma bak"; alttan alta biraz manipülasyon hissettirdi bana. Dolayısıyla evlenmeden önce bu kararı kesinlikle netleştirmenizi öneriyorum. Bu konuda herhangi bir tereddütü olan varsa mutlaka oturup tartışın. Çocuk sahibi olmak isteyen "gerçekten" bunu kastederek, isteyerek yapmalı çünkü. Çocuk sahibi olmayı istemek ne kadar doğalsa istememek de o kadar doğal. Ancak bunu "Bu kötü dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" tarzı edebileştirmek çok mantıklı gelmiyor bana. Dünya ne zaman çok süper bir yer oldu ki zaten? Biz diyoruz şu an "Ah ah eskiden böyle miydi?", bizim çocukluk dönemimizdeki yaşlılar da diyorlardı ki "Ah ah eskiden böyle miydi?". Kim memnundu ki şu anki düzenden? Herkes geçmişe özlem duyuyor ama çocuk yapmaya da devam ediyor.

Bir insan nasıl çocuk istediğini biliyorsa istemediğini de bilmeli bence. Kimi insan bir çocuğun sorumluluklarıyla baş edemeyeceğini düşünüyor, kimisi kendini o kadar anaç bulmuyor, kimisi ise sadece "ona göre olmadığını" düşünüyor. Sonuç olarak net olarak kararının arkasında durmak önemli burada. Kendimden örnek verecek olursam bana çocuk yapma fikri hoş geliyor ama zaman konusunda sıkıntılarım var. Doğru zamanı "o zaman" geldiğinde bileceğimi düşünüyorum, şimdilik akışına bırakıyorum. Eşim de benimle aynı fikirde, şimdilik çocuk fikrini rafa kaldırdık. Yeri geldiğinde çıkaracağız. Bunu çok önceden konuşmuştuk.

Freud'un şu lafına bakalım: "Üreme; insanlar için hayattan memnun olmanın kanıtıdır. Insanlar hayatlarından memnunsalar üreyerek kendi genlerini sonraki nesillerde devam ettirmek isterler." Ben Freudyen bir insan olduğumu söyleyemem ama burada tamamen evrimsel psikoloji bakış açısı var. Freud'un yaşadığı dönemler olan 19.yüzyıl sonu-20.yüzyılın başlarında kaygılar daha başkaydı. 20. yüzyılda Avrupa'da nüfus artışı durmuştu. I. Dünya Savaşı zaten pek çok erkek çocuğun askere gitmesine sebep olarak üremeyi durdurmuştu. Savaş ve ihtilallerden kaynaklı siyasi baskılar ve ekonomik nedenler uluslararası göçlere sebep oldu. Bu dönemlerde üreyip, yaşlı nüfusun baskınlığını engelleyerek genç ve çalışan nüfusun yetişip ülkelerin kalkınmasını sağlamak önemliydi. Hoş, insanlar genelde hayatlarından memnunlarsa üremez; savaş gibi durumlarda evrimsel olarak soyun tükeneceğini düşünüp çok çocuk yaptıkları malumdur. Şu anda insanlar bir bebeğe bakabilmek için belli bir maddi seviyeye gelmeli, ikinciyi hatta üçüncüyü yapacaklarsa hepsine eşit miktarda maddi ve manevi destek sağlayabilmeli. Evliliğin belli bir olgunluğa gelmesini beklemeli. Dolayısıyla Freud'un yıllar yıllar önce söylediği şeyler zaten şu anki duruma uygun değil. Derdimiz "kendi genlerimizi sonraki nesle geçirmek" değil çünkü, "hayatta kalmak".

Pişman olma mevzusuna gelince, açıkçası ben anne olduğum için pişman olmaktansa olmadığım için pişman olmayı yeğlerim. Çünkü anne olduğum için pişmansam çocuğumun da hayatını etkileyeceğim ister istemez. Anne olmadığım için pişman olursam en azından kendi kararlarımdan sorumlu olurum ya da anne olmayı çok istersem evlat edinme gibi şanslarım olabilir. Ama çocuğumu "atma" (!) gibi bir durumum söz konusu olamaz.
 

Hayırlı kolay doğumlar dilerim.
Benim biyolojik saatim yok demek ki:)
Şaka bir yana olacağı varsa olur ona katılıyorum. Sadece mutsuz istenmeyen bir çocuk yetiştirmek istemem. Bu yapılmaması gereken bir şey.

Mesela belki görmüşsünüzdür. Bazı anneler çocuklarını hakaret ede ede büyütür. Özgüvenini öz saygısını her şeyi kırarlar. Öyle bir anne olmaktansa hiç olmayayım düşüncesindeyim.
 
Yarına çıkacağımızın bile garantisi yokken her şeye sizin kadar detaylı kafa yormuyorum. Hayat tüm olumsuzluklara rağmen çok güzel ve yaşam kutsal. Bu nedenle anne olduktan sonra çok geç kaldığımı düşündüm, keşke daha erken evlenip daha çok çocuk sahibi olabilseydim. Hayata bakışım, beklentilerim ... kısaca ben değiştim ve iyi yönde evrildigimi düşünüyorum.

Ne var ki anne, baba olmak çok büyük sorumluluk. Herkes anne baba olmamalı, hele hele aklında acabalar varsa asla...Ebeveyn olmak kıymet bilene ömürlük çünkü. Sadece eşiniz ileride çocuk isterse sıkıntı yaşayabilirsiniz. Yumurtalarinizi dondurmak mantikli olabilir.
 

Sizi çok iyi anlıyorum.
Sizinde benim gibi kaygılarınız var..

Umarım yurt dışına yerleşebilirsiniz..
 
İki çocuğum var ve pişman değilim. Elbette mutsuz olduğum, çok yorulduğum yalnız kalmak istediğim zamanlar oluyor. Ama iyiki de çocuklarım hayatımdalar diyorum. Tabi siz kendi koşullarınıza göre çocuğa karar vermelisiniz. Ben eşimle üniversitede tanışmıştım. Yıllarca birlikte gezdik, öğrendik. Yurt dışında birlikte çalıştık ve birikim yaptık. Sonra da Türkiye'ye döndük. Kpss ye girdim ve kamu kuruluşuna atandım. Yani ben her türlüyü altyapıyı hazırladıktan sonra çocuk yaptım. Bir oğlum ve bir kızım var. Aslında başlarda ben de ikinci çocuğu kesinlikle yapmam diyordum. Ama inanılmaz derecede kızım olmasını da istiyordum. İkisi de erkek olsaydı belki pişman olabilirdim:) İkisine de aynı ölçüde faydalı olmaya çalışıyorum. Emzirme konusu konuşulmuş. Benim için emzirmek o kadar mükemmel duyguydu ki anlatamam. İki çocuğumu da ikişer sene emzirdim. Hatta çocuk doktoru kızımı bebekliğinde aşırı kilolu buluyordu. Emzirmeyi azaltmamı söylemişti. Kızım şu anda 4 yaşında ve normal kiloda. Bende bu kadar yoğun annelik duygusu doğum yaptıktan sonra oluştu. Yani ben de öncesinde çocuklara karşı çok yakınlık hissetmiyordum.
 

Ben sizi anlıyorum..
Biz Iskandinav kafasıyla yasayan yurdum insanıyız..
Bu ülke akdeniz stili..
Gürültülü konuşmalar bağışlar..

Ülke insanı bizi yoruyor..
 

Her kelimesine katılıyorum..
Çok haklısınız.. keşke herkes sizin gibi düşünse..
Bir kadın, bir çocuk değil bir toplum doğuruyor lafı şahane..

Eğer olursa bende tek çocuk düşünüyorum..

Tabi olursa..
 

Hiç özenmedim inanın
Bir kez doktorum erken menapoza girebilirsin dediğinde biraz panikledim acaba mı diye hatta o dönem evlat edinmeyi düşündüm, bununla ilgili bir konu da açmıştım nasip değilmiş olmadı şimdi iyi ki olmamış diyorum. Şu an 43 yaşındayım inanın sese, fazla harekete, koşturmaya, endişeye ne halim ne de tahammülüm yok, bir çocuğa istediği enerji dolu anneliği asla veremem. Herşey zamanında dedikleri doğruymuş
Herkesin anlattığı o biyolojik saat bende çalışmadı, yapı olarak çok anaç, şevkatli bir tipim ama hiç çocuğum olsun diye geçmedi içimden.
İnsanlar bana yaşlanınca yalnız kalacaksın diyor, bdv yi okuyun diyorum :)))
İnsanın yaşlılığını evlada bağlaması , onu sigorta olarak görmesi bana hep kötü gelmiştir, neden çocuğuma yük olayım ki. Ben annemi hastalığında 9 yıl baktım, ne kadar zor olduğunu gördüm, o zamanlar bekardım ben nispeten daha az zorlandım ama evli ve çocuklu olan kardeşlerim çok çok yıprandılar, kimse beni böyle yüklenmesin. Hayatım boyunca çalıştım, yaşlılığımda giderim bir özel huzur evine yatarım, hiçte gocunmam, Rabbim kararlar diye bir söz vardır çok inanırım ama çocuğun varken gidip yatamazsın o huzurevinde , elinde olmadan yüreği incinir insanın.
İyi insan yetiştirmek gibi bir amaçla da çocuk sahibi olamadım, bana yeterli gelmedi, benim çocuğumun iyi insan olacağının ne garantisi var:)) Kardeşlerim, arkadaşlarım hepsi çocuklu, hepsi çocuğun çok büyük sevgi olduğunu anlatıyor durmadan en başta küçük kardeşim :)) geçen gün dedim ki bir saat olsun çık bir kahve iç, o kadar mahrum hayattan, ben kendi adıma böyle adamak istemiyorum kendimi hiç bir sevgiye, tüm ömrümce benden önce gelecek bir varlığa hiç bir zaman hazır olmadım, olana saygım sonsuz. Evlat sevgisini bilmiyorum o yüzden eksiklik çekmiyorum, toplum dayatması kısmını çoktan aştım, eşim ve kedim Allah sağlıklı ömür versin yetiyorlar
Son yıllarda dolu dizgin giden sadece çocukla var olma modası da pişman olmama sebeplerimden biridir, gördüğüm bir çok kadın anne olduğunda kendini sadece buna adıyor, kendi gelişimi duruyor, hayattan kopuyor. Bir bakıyorsun uyudu, yedi, güldü,mıçtı başka hiç bir faaliyet yok, çok yakınımdaki iyi eğitimli denen insanların böyle yitip gittiğini gördüm bu da iyi ki yapmamışım demek için sebeplerden biri.
Memleket hali her zaman kötü, bu çocuk yapmamak için sebep mi tartışılır ama benim öncelikli sebebim asla değil
 
Son düzenleme:
İstediği kadar üreyemez bakabildiği kadar ürer.Sormuşsunuz fikrimi söyledim.
 
Cocuk sahibi olmayi hic istememekle, kararsiz kalmak ayni sey degil bence. Bir kararsizlik varsa,orada istek de vardir.

Insanin temel amaci, uremek olmamali tabi. Ama bence bir yerden sonra isteniyor. Ruhsal bir tatmin de açıkçası. Dunyaya bir can getirmek.. olağanüstü özel bir durum. Tabii insan uzun sure sancilar çekiyor, yetistirebilir miyim, bu işe kalkismali miyim diye. Sonra da dedim ki, ben yetistirmeyeceksem kim yetistirecek? En azindan denerim. Olmazsa, inancli bir insanim takdir Allahtan.

Erken evlendim. Ilk yillar cocuk istemiyorum diye ağlıyordum o derece çocuk istemiyordum. Gerekcem de şuydu, hayattan butun hevesimi alayim, yaa cocuk olmasaydi şunu yapardim diyebilecegim birsey kalmasin, ki cocugumu ayak bagi olarak gormeyeyim. Gercekten de gezdik, cilginliklar yaptik, artık bir hedefim bir amacim kalmadi gibiydi. 4.5 yil sonra dogdu oğlum. Ilk aylar korkunctu, sonra da hep cok sevdim suphesiz, ama "aman bu cocuk dedikleri seyi cok abartiyorlar, olmasa da olabilir, eşime olan sevgimi gecemez" diye düşünüyordum.
Simdi 3 yasina yaklaşıyor. Ölüyorum aşkımdan. Hayat ortağım resmen. Belki benden kaynaklanan yanlışliklardan dolayı geç bağ kurabildim bilmiyorum,bu konuda kendimi suçlamıyorum. Ama ben yeni anne olabildim. Daha yeni geceleri kapisini açıp kontrol ediyorum, öpüp kokluyorum. Ve bir kardesi olmasını cok cok istiyorum.

Hayatimdan maddi ve manevi olarak cok mutluyum. Cok mutlu bir evliliğim ve aile hayatım var. Kendimi ve eşimi bir cocuk yetiştirmeye elverisli, bilincli buluyorum. Bir eser uzerinde çalışmanın, emek vermenin gururunu taşıyorum. Ureme benim icin evet hayatimdan memnun olmanın ve bu memnuniyeti bir kucuk cana daha taşımanın anlamı.
Ama savas doneminde de yogun nufus patlamalari oluyor. O yuzden kendim icin dogru olsa da, bu genellemeye katilmiyorum
 
Eşimle "çocuk istemiyoruz" diye karşılıklı anlaşarak evlendik..
Evlendikten 2 yıl sonra benim fikrim değişti ama eşimin fikri değişmedi.
Benim baskı ve ısrarlarımla 3 çocuk sahibi olduk.
Çocuklar benim dünyammış meğer
Şimdi 4. için eşimi ikna etmeye çalışıyorum

"Anne olmak istemiyorum" derseniz sizi anlarım, istemiyorsanız düşünmeyin derim.

Ancak saydığınız nedenlerden dolayı çocuk sahibi olmak istemiyorsanız pişmanlık yaşarsınız
 
Bizim toplumumuzda cocuklarin sorumluluğu yuzde 90 anneye ait. Bu yüzden annenin istegi olmadan asla cocuk olmamali diyorum.
Ama kendimi eşinizin yerine koyuyorum. Istemedigimiz konusunda hemfikir olarak evlensem ve yogun baskiyla bir degil, iki degil, tam uc cocuk sahibi yapilsam.. mutlu olmayabilirim
 
Eşimle ilgili kısmını da detaylandırayım o zaman.
İstememe nedeni cesaret edememek, olduktan sonra da iyi ki varlar diyor tabi..
Tüm çocukların yükünü benimle birlikte yüklendi, belkide daha fazla.
Çocuklar onunda dünyası yani
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…