Hiçbir zaman çocuk delisi olmadım, hayallerimi süslemedi, keyfine ve sınırlarına düşkün, hatta hedonist, rahatsız edilmekten hoşlanmayan, özgür ruhlu, bağımsız olmayı seven biriyim.
Çocuk fikri, yani sana muhtaç, hayatının en güzel yıllarını ona adapte olarak yaşamak zorunda olduğun ve büyük bir sorumluluk, özveri, sabır getiren bir canlıyı dünyaya getirme, ona hayatını adama fikri çoğu zaman korkutucu bile gelmiştir. Sonuçta bir kedi bakmak gibi değil, özellikle anneye yapışık büyüyorlar. Ayak bağı olarak gördüğüm de olmuştur. Kesinkes çocuk istemiyorum demedim hiçbir zaman; ama olmasa da olurdu. Çocuğum olmasa çok da üzülmezdim sanırım. Hamile kaldığımda ilk algılayamadım, çok karmaşıktı duygularım; ama baskın olarak çok mutlu hissettim. Deli gibi bir gülüp bir ağlıyordum.
AdChoices
ADVERTISING
Şimdi çok zor günler geçiriyorum, o kadar yoğunum ki, eşim sayesinde oturup yemek yediğim, kahve içtiğim anlara şükreder oldum. Dünyanın en zor, aynı zamanda en güzel şeyi annelik; senden olan, can parçanın büyüdüğüne şahitlik etmek, büyüdükçe kime benzediği tartışmaları, kendinden ve eşinden yansımalar görmek çok özel.
Çocuk istememek de bir tercih, ben saygı duyardım; ama yukarıda betimlediğim karaktere sahip biri olarak bile, bana bu açıklamayı yapan bir erkekle nedense devam etmek istemezdim. Böyle şeylerin en başta konuşulması gerekmiyor mu? Neden üç sene sonunda bu kadar net bir açıklama yapıyor, ultimatomlar veriyor; bana sizin onunla evlenme fikriniz varsa, vazgeçin diye böyle davrandığını düşündürdü. Ya da ayrılmaya çalışıyor olabilir mi?