• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Çocuk sahibi olmak istemiyorum. Sizce ileride pişman olur muyum?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Hiç pişman olmadım olmam da 39 yaşındayım, 25 den sonra galiba istemediğime karar verdim çocuksuz hayat tabi ki güzel çünkü rahat bir hayat bir varlığa o kadar kendimi adayamam kedim var o bile ne büyük sorumluluk
Bende sizin gibi düşünüyorum.
Buradaki çoğu kadın çok fazla kendini çocuğuna adamıyor mu, zaten kendileri de diyorlar.. o olduktan sonra sen olmuyorsun sadece o oluyor diyorlar..
Sorumluluk bir de endişe katsayının bin kere artması demek..
 
Açıkçası benim çevremde, muhitimde kendi görüşümde ve maddi güçte insanlar bu nedenle bir korkum yok. Çocuğumun kreşindeki velilerle dahi epey kaynaştık, benzer çıktık. Komşularımız da öyle. Maddi anlamda da çocuğun eğitiminden kısmıyoruz, kendimize aldığımız giysileri azalttık, marka almayı azalttık. Çocuğun da kıyafetlerini kışlıksa yazdan, yazlıksa kıştan alıyorum, indirim kovalıyorum. Yine üç aşağı beş yukarı aynı standartını koruyoruz. Koleje gönderemesem dahi dil kursuna, spora, enstürman çalmaya yönlendirebiliriz. Ki hedefimiz de bu.
Meslek sahibi olması için elbette elimizden geleni yapacağız, ama olmazsa da kendi işini kurması için gün geldiğinde destek oluruz.
Eşim de ben de öğretmenim, eşim matematikçi, gerekirse fazladan özel ders alırız diyoruz. Çabamız olduğu için korkumuz yok. İkimiz elele verir yaparız.
Sizin adınıza sevindim, şimdiden plan yapmışsınız. Çoğu kadın bunu yapmıyor. Rızkı gelir zaten deyip işin içinden çıkıyor.
Bir kardeş daha olmayacak sanırım.. Tek çocuk her zaman alternatiftir. Tüm ilgini, sevgini, maddiyatını verebilirsin..
 
Ayrıyetten ona vereceğin sevgi maddi manevi herşey bölünecek
Aynen öyle..
Bugün takip ettiniz mi bilmiyorum dolar oldu 7,24; 7.30 civarını da gördü..Bu demektir ki her şeye bir daha zam gelecek:( Zaten her şey pahalıydı. Çocuk bu devirde masraf demek..

Ben bir şeyi merak ediyorum. Eşinizde çocuk sahibi olmayı istemiyor muydu? Yoksa onun çocuğu var mı?
 
Çocuk yapma ya da yapmama kararı çiftler arasında kesinlikle ortak alınması gereken bir karar. İki tarafın da gerçekçi beklentilere sahip olması gerekiyor. Yani bir taraf "Çocuk evin neşesidir ehehe yapalım yaa" deyip diğer tarafı çocuğun sorumluluğuyla başbaşa bırakıyorsa bu kararın sağlıklı bir karar olarak değerlendirilmesi zor. Ha şunu da belirtmek lazım, insan başına gelmeden tam olarak anlayamayabiliyor olabilir, her ne kadar gerçekçi beklentilere sahip olduğunu düşünse de. Bunu burada en iyi anneler açıklayacaktır -ki açıklamışlardır diye tahmin ediyorum, araları okumadım.

Çocuk yapma ya da yapmama nedenleriniz aynı olmayabilir ancak kararınızı ortak almalısınız. Yanılıyor olabilirim ama sizin eş adayınız sanki çocuk istiyor da sizi yönlendirmeye çalışıyor gibi geldi bana. "Tamam sen bilirsin ama pişman olma bak"; alttan alta biraz manipülasyon hissettirdi bana. Dolayısıyla evlenmeden önce bu kararı kesinlikle netleştirmenizi öneriyorum. Bu konuda herhangi bir tereddütü olan varsa mutlaka oturup tartışın. Çocuk sahibi olmak isteyen "gerçekten" bunu kastederek, isteyerek yapmalı çünkü. Çocuk sahibi olmayı istemek ne kadar doğalsa istememek de o kadar doğal. Ancak bunu "Bu kötü dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" tarzı edebileştirmek çok mantıklı gelmiyor bana. Dünya ne zaman çok süper bir yer oldu ki zaten? Biz diyoruz şu an "Ah ah eskiden böyle miydi?", bizim çocukluk dönemimizdeki yaşlılar da diyorlardı ki "Ah ah eskiden böyle miydi?". Kim memnundu ki şu anki düzenden? Herkes geçmişe özlem duyuyor ama çocuk yapmaya da devam ediyor.

Bir insan nasıl çocuk istediğini biliyorsa istemediğini de bilmeli bence. Kimi insan bir çocuğun sorumluluklarıyla baş edemeyeceğini düşünüyor, kimisi kendini o kadar anaç bulmuyor, kimisi ise sadece "ona göre olmadığını" düşünüyor. Sonuç olarak net olarak kararının arkasında durmak önemli burada. Kendimden örnek verecek olursam bana çocuk yapma fikri hoş geliyor ama zaman konusunda sıkıntılarım var. Doğru zamanı "o zaman" geldiğinde bileceğimi düşünüyorum, şimdilik akışına bırakıyorum. Eşim de benimle aynı fikirde, şimdilik çocuk fikrini rafa kaldırdık. Yeri geldiğinde çıkaracağız. Bunu çok önceden konuşmuştuk.

Freud'un şu lafına bakalım: "Üreme; insanlar için hayattan memnun olmanın kanıtıdır. Insanlar hayatlarından memnunsalar üreyerek kendi genlerini sonraki nesillerde devam ettirmek isterler." Ben Freudyen bir insan olduğumu söyleyemem ama burada tamamen evrimsel psikoloji bakış açısı var. Freud'un yaşadığı dönemler olan 19.yüzyıl sonu-20.yüzyılın başlarında kaygılar daha başkaydı. 20. yüzyılda Avrupa'da nüfus artışı durmuştu. I. Dünya Savaşı zaten pek çok erkek çocuğun askere gitmesine sebep olarak üremeyi durdurmuştu. Savaş ve ihtilallerden kaynaklı siyasi baskılar ve ekonomik nedenler uluslararası göçlere sebep oldu. Bu dönemlerde üreyip, yaşlı nüfusun baskınlığını engelleyerek genç ve çalışan nüfusun yetişip ülkelerin kalkınmasını sağlamak önemliydi. Hoş, insanlar genelde hayatlarından memnunlarsa üremez; savaş gibi durumlarda evrimsel olarak soyun tükeneceğini düşünüp çok çocuk yaptıkları malumdur. Şu anda insanlar bir bebeğe bakabilmek için belli bir maddi seviyeye gelmeli, ikinciyi hatta üçüncüyü yapacaklarsa hepsine eşit miktarda maddi ve manevi destek sağlayabilmeli. Evliliğin belli bir olgunluğa gelmesini beklemeli. Dolayısıyla Freud'un yıllar yıllar önce söylediği şeyler zaten şu anki duruma uygun değil. Derdimiz "kendi genlerimizi sonraki nesle geçirmek" değil çünkü, "hayatta kalmak".

Pişman olma mevzusuna gelince, açıkçası ben anne olduğum için pişman olmaktansa olmadığım için pişman olmayı yeğlerim. Çünkü anne olduğum için pişmansam çocuğumun da hayatını etkileyeceğim ister istemez. Anne olmadığım için pişman olursam en azından kendi kararlarımdan sorumlu olurum ya da anne olmayı çok istersem evlat edinme gibi şanslarım olabilir. Ama çocuğumu "atma" (!) gibi bir durumum söz konusu olamaz.
Yorumunuzda katıldığım çok şey var.

Bir kere bu konuların evlenmeden konuşulması gerektiğine inanıyorum. O yüzden birkaç kere konuştuk. Bu çok önemli bir konu saklayarak olmaz. Onun dışında maalesef benim yaş 33, siz benden küçüksünüz diye biliyorum 26 olmanız lazım. Benim çok zamanım kalmadı. Tahminen birkaç aya bizde de nişan ve nikah olabilir. O zamana 34 olacağım. Çok zamanım kalmadı eğer çocuk istiyorsam..

Ama tabi ki iyi bir anne olamayacaksam tek başıma pişman olsam çok daha iyi..
Freud konusunda da benim şu anki düşüncelerime uyduğu için örnek verdim. Zaten o bir önerme vermiş. Adamın çok ciddi tespitleri var. Bazılarına da bilim çevreleri katılmaz. Benim demek istediğim şu; benim bir durumda şartlar bana hiç uygun değilse kaçınma davranışı sergiliyorum. Freud bu konuya başka bakıyor. Ben sadece onun gibi bakmıyorum..

Freud'a göre çocuk istememek ölümü istemektir. tamamen yok olmayı istemek.. Var olmanın dayanılmaz ağırlığı altında ezilmiş, tükenmiş insanların ölümle birlikte geride hiçbir şey bırakmadan dünyadan tamamen gitme isteğidir çocuk sahibi olmak istememek. çünkü çocuk bizim bir parçamızsa eğer, bizi kısmen yaşatmaya devam eden bir varlıktır neticede.. bilinç düzeyinde olmasa da hayatta varlığımızın kısmen devamını sağlar.. belki bilinç dışında...(bkz: kollektif bilinçdışı)
Anlık duygu durumlarımız.. ve duygularımızın birikimi... bunlar hep önemli.. Mutsuz duygu birikimlerimiz bu konudaki isteksizliği sağlamak için yeterli olacaktır.. Yok olma isteği temelden yerleşebilir. freudyen bakış açısına göre özellikle çocukluk döneminin nasıl geçtiği bu açıdan belirleyici.

Freud'a göre iki temel güdü olan yaşamın ve ölümün etkisinde hareket ederiz.. yaşam güdümüzün enerjisi libidodur.. ölüm güdümüzün enerjisi ise destructo. bunlar birbirinin tersi.. biri yok etme ise diğeri var etme.. birçok insan ölüm güdüsünün etkisiyle yaptığı davranışların farkında bile olmaz.. dikkatsiz davranmak bir yerini kesmek, bardağın elimizden hoop diye kayması kırılması, sigara vb zararlı alışkanları sürdürmek, yani tehlikeli ve zararlı işler yapmak.. bunların hiç mi başka sebebi yok? var tabi ama hepimizin ille göz göre göre kendimize zarar verdiğimiz, ya da kendimize zarar gelmesine izin verdiğimiz anlar olmuştur.. işte bu kendimize zarar verdiğimiz fakat genelinin sakarlık -kaza şeklinde açıklandığı davranışlarımızın altında bilinç düzeyimizin genelde daha altlarında bi bölgede var olan ölme isteği vardır.. gibi bir şey der freud. bu bağlamda düşünecek olursak çocuk sahibi olmak istememek ölüm güdüsünün eseridir.. yani biz bu iki temel güdünün etkisiyle hareket ediyoruz der..

Ben kaçınma yapıyorum şu an, hayatta hoşnut olmadığım şeyler var. O yüzden tepki olarak çocuk sahibi olmak istemiyorum. Ama tabi zaman ne gösterir bilemem..


Akışına bırakmak lazım bence de..Çok zamanım yok ama napalım..bazı şeyler zorlama ile olmaz..
 
Hiç özenmedim inanın
Bir kez doktorum erken menapoza girebilirsin dediğinde biraz panikledim acaba mı diye hatta o dönem evlat edinmeyi düşündüm, bununla ilgili bir konu da açmıştım nasip değilmiş olmadı şimdi iyi ki olmamış diyorum. Şu an 43 yaşındayım inanın sese, fazla harekete, koşturmaya, endişeye ne halim ne de tahammülüm yok, bir çocuğa istediği enerji dolu anneliği asla veremem. Herşey zamanında dedikleri doğruymuş
Herkesin anlattığı o biyolojik saat bende çalışmadı, yapı olarak çok anaç, şevkatli bir tipim ama hiç çocuğum olsun diye geçmedi içimden.
İnsanlar bana yaşlanınca yalnız kalacaksın diyor, bdv yi okuyun diyorum :)))
İnsanın yaşlılığını evlada bağlaması , onu sigorta olarak görmesi bana hep kötü gelmiştir, neden çocuğuma yük olayım ki. Ben annemi hastalığında 9 yıl baktım, ne kadar zor olduğunu gördüm, o zamanlar bekardım ben nispeten daha az zorlandım ama evli ve çocuklu olan kardeşlerim çok çok yıprandılar, kimse beni böyle yüklenmesin. Hayatım boyunca çalıştım, yaşlılığımda giderim bir özel huzur evine yatarım, hiçte gocunmam, Rabbim kararlar diye bir söz vardır çok inanırım ama çocuğun varken gidip yatamazsın o huzurevinde , elinde olmadan yüreği incinir insanın.
İyi insan yetiştirmek gibi bir amaçla da çocuk sahibi olamadım, bana yeterli gelmedi, benim çocuğumun iyi insan olacağının ne garantisi var:)) Kardeşlerim, arkadaşlarım hepsi çocuklu, hepsi çocuğun çok büyük sevgi olduğunu anlatıyor durmadan en başta küçük kardeşim :)) geçen gün dedim ki bir saat olsun çık bir kahve iç, o kadar mahrum hayattan, ben kendi adıma böyle adamak istemiyorum kendimi hiç bir sevgiye, tüm ömrümce benden önce gelecek bir varlığa hiç bir zaman hazır olmadım, olana saygım sonsuz. Evlat sevgisini bilmiyorum o yüzden eksiklik çekmiyorum, toplum dayatması kısmını çoktan aştım, eşim ve kedim Allah sağlıklı ömür versin yetiyorlar
Son yıllarda dolu dizgin giden sadece çocukla var olma modası da pişman olmama sebeplerimden biridir, gördüğüm bir çok kadın anne olduğunda kendini sadece buna adıyor, kendi gelişimi duruyor, hayattan kopuyor. Bir bakıyorsun uyudu, yedi, güldü,mıçtı başka hiç bir faaliyet yok, çok yakınımdaki iyi eğitimli denen insanların böyle yitip gittiğini gördüm bu da iyi ki yapmamışım demek için sebeplerden biri.
Memleket hali her zaman kötü, bu çocuk yapmamak için sebep mi tartışılır ama benim öncelikli sebebim asla değil
İnanılmaz güzel yazmışsınız.. bu yazıyı da favorilere ekledim..:KK9:
Ben mesela kardeşimi çok seviyorum çok iyi niyetli muhteşem biri..
Ama burada ne kardeş konuları okudum, hayretler içinde kaldım.
Bu tamamen şans bence..
Çocuk konusu da onun gibi..
Mizaç genlerden de etkileniyor. Kendini paralayan kadınlar var. Eğitim, kültür vs konularında. Ama asla çocukları istediği seviyede olmuyor. Bu biraz şans meselesi. Her zaman aile etkili olmaz.

Onun dışında yaşlılığında çocuğu sigorta görmek kadar bencilce bir düşünce olamaz. O bir birey olacak. Sana sadece ilk 3 sene bağlı. Ondan sonra yavaş yavaş kendi bildiğini yapmaya başlıyor.Bazı kadınlar istiyor ki çocuğum ölene dek koynumda kalsın.. bize baksın.. Bu bencilliğin nirvanası bence..

Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Ama bende biraz sizin gibiyim. Ben merkezciyim, kendi alanım var. Kendime vakit ayrımam lazım. 7/24 çocukla olamam. O yüzden bu konuyu açtım..Ama bence biyolojik saat hikaye diye düşünüyorum. Bizde niye olmadı o zaman..

Siz hayatınızdan mutluysanız olay bitmiştir. Bu arada çocuk yetiştirmek kadınlara bir amaç yaşam amacı veriyor.. Ben bu yüzden bazı kadınların sürekli çocuk yaptığını düşünüyorum.
 
Eşimle "çocuk istemiyoruz" diye karşılıklı anlaşarak evlendik..
Evlendikten 2 yıl sonra benim fikrim değişti ama eşimin fikri değişmedi.
Benim baskı ve ısrarlarımla 3 çocuk sahibi olduk.
Çocuklar benim dünyammış meğer 😅
Şimdi 4. için eşimi ikna etmeye çalışıyorum :KK70:

"Anne olmak istemiyorum" derseniz sizi anlarım, istemiyorsanız düşünmeyin derim.

Ancak saydığınız nedenlerden dolayı çocuk sahibi olmak istemiyorsanız pişmanlık yaşarsınız
Hay maşallah.. Yanlış anlamayın da hiç çocuk istemeyen birini belki 1 taneye ikna edersiniz de,üç tane bilemedim..
Bir de dördüncü mü..
Tek mi bakıyorsunuz, maddiyat zorlamıyor mu?

Bu devirde bana 2.çocuk bile çok geliyor..
 
Sizin adınıza sevindim, şimdiden plan yapmışsınız. Çoğu kadın bunu yapmıyor. Rızkı gelir zaten deyip işin içinden çıkıyor.
Bir kardeş daha olmayacak sanırım.. Tek çocuk her zaman alternatiftir. Tüm ilgini, sevgini, maddiyatını verebilirsin..

Kardeş işi çok göreceli bir konu aslında.
Biz yapmayacağız.
Ama benim çok samimi bir arkadaşım var, karı koca avukatlar, kocası tek çocuk. Çok yalnız kaldığını, kardeş aradığını, kardeşi olanlara özendiğini hep söylüyor. O mesela mutlaka ikinciyi yapacak, maddi güçleri de var. Bize hep kardeşleriniz olduğu için anlamıyorsunuz, oğlunuz da benim gibi eksiklik hissedecek. Kendini erken büyütecek diyor.
Benim de annem babam çalışıyorlardı, dört kardeşiz. Maddi anlamda hiç eksiğimiz olmadı. Babam öğretmendi ama aynı zamanda kendi işi de vardı. Atölye gibi. Annem özel sektördeydi. Çok çalıştılar, anneannede büyüdük biz. Ama hep ortalama bir hayatımız oldu. Fakirlik çekmedik. Kardeşlerim olmasaydı ben muhtemelen zengindim. Ama iyi ki varlar. Çocuğum hastalandığında sadece aile grubuna öksürüyor uyuyamıyor dediğimde ablam kalkıp buhar makinesini getirdi gecenin ikisinde. Bunu hiç bir arkadaş dost yapmaz. Yada bugün bana bir şey olsa, çocuğumu teyzeleri büyütür gözüm arkada kalmaz biliyorum. Hiç bir maddi güç de bunı sağlayamıyor.
Keşke o enerjim o gücüm, o maddi anlamda altından kalkabileceğime inancım olsa yapardım. Bir çocuk daha ama ne fiziki gücüm kaldı, ne maddi gücüm kalır. Zorunlu bir tek çocuk da kalma bizimkisi.
 
Cocuk sahibi olmayi hic istememekle, kararsiz kalmak ayni sey degil bence. Bir kararsizlik varsa,orada istek de vardir.

Insanin temel amaci, uremek olmamali tabi. Ama bence bir yerden sonra isteniyor. Ruhsal bir tatmin de açıkçası. Dunyaya bir can getirmek.. olağanüstü özel bir durum. Tabii insan uzun sure sancilar çekiyor, yetistirebilir miyim, bu işe kalkismali miyim diye. Sonra da dedim ki, ben yetistirmeyeceksem kim yetistirecek? En azindan denerim. Olmazsa, inancli bir insanim takdir Allahtan.

Erken evlendim. Ilk yillar cocuk istemiyorum diye ağlıyordum o derece çocuk istemiyordum. Gerekcem de şuydu, hayattan butun hevesimi alayim, yaa cocuk olmasaydi şunu yapardim diyebilecegim birsey kalmasin, ki cocugumu ayak bagi olarak gormeyeyim. Gercekten de gezdik, cilginliklar yaptik, artık bir hedefim bir amacim kalmadi gibiydi. 4.5 yil sonra dogdu oğlum. Ilk aylar korkunctu, sonra da hep cok sevdim suphesiz, ama "aman bu cocuk dedikleri seyi cok abartiyorlar, olmasa da olabilir, eşime olan sevgimi gecemez" diye düşünüyordum.
Simdi 3 yasina yaklaşıyor. Ölüyorum aşkımdan. Hayat ortağım resmen. Belki benden kaynaklanan yanlışliklardan dolayı geç bağ kurabildim bilmiyorum,bu konuda kendimi suçlamıyorum. Ama ben yeni anne olabildim. Daha yeni geceleri kapisini açıp kontrol ediyorum, öpüp kokluyorum. Ve bir kardesi olmasını cok cok istiyorum.

Hayatimdan maddi ve manevi olarak cok mutluyum. Cok mutlu bir evliliğim ve aile hayatım var. Kendimi ve eşimi bir cocuk yetiştirmeye elverisli, bilincli buluyorum. Bir eser uzerinde çalışmanın, emek vermenin gururunu taşıyorum. Ureme benim icin evet hayatimdan memnun olmanın ve bu memnuniyeti bir kucuk cana daha taşımanın anlamı.
Ama savas doneminde de yogun nufus patlamalari oluyor. O yuzden kendim icin dogru olsa da, bu genellemeye katilmiyorum
Sizin adınıza sevindim..Mutlu bir evliliğiniz teşvik olmuş..:KK51:
Burada ana fikir istemek zaten..Ben şu an asla istemiyorum..

Üreme konusunda da; Freud amca'nın güzel tespitleri vardır. Ama tabi her dediği çıkmıyor. Kendi bakış açısı ile zamanında dile getirmiş.. ben biraz katılıyorum. Mesela bende çok halimden mutlu değilim. Kaçınma davranışı yapıyorum yani istemiyorum çocuk. Savaşta olsam hiç istemezdim.İşte bu tespitler her kişiye uyarlanamıyor. Her insan derya deniz çünkü..
 
Hay maşallah.. Yanlış anlamayın da hiç çocuk istemeyen birini belki 1 taneye ikna edersiniz de,üç tane bilemedim..
Bir de dördüncü mü..
Tek mi bakıyorsunuz, maddiyat zorlamıyor mu?

Bu devirde bana 2.çocuk bile çok geliyor..
İkimizin içindeki annelik-babalık aşkını ilk kızımız ile ortaya çıktı açıkçası
Kızlar büyüdüler (10-13)
Birde oğlum 2 yaşında çok tereddüt etmiştik ama şimdi iyi ki var diyoruz ve şükrediyoruz.
İkimizde çalışıyoruz.
Eşimde her konuda destek.
Kızlar da bize destek büyük oldukları için, hatta bebeğin çevresinde pervaneler.
Çocuklar bize ne maddi ne manevi yük olmadılar.
 
Son düzenleme:
Bende sizin gibi düşünüyorum.
Buradaki çoğu kadın çok fazla kendini çocuğuna adamıyor mu, zaten kendileri de diyorlar.. o olduktan sonra sen olmuyorsun sadece o oluyor diyorlar..
Sorumluluk bir de endişe katsayının bin kere artması demek..

Endişe artıyor, birini daha çok seviyorsun ama kendimi adadığımı düşünmüyorum.
Yani bu elimizde esasında.
Ben relax bir anneyim. Anneme göre çok başı boşum. Yani yemek yemezse ekstra yemek yapmam, kendimi yormam, o gece aç uyuyabilir. Eşimle başbaşa kahve içmeye bir kadeh bir içmeye kaçabilirim, annemde kalır çocuğum aklım da kalmaz. Normal hayatıma devam ediyordum açıkçası pandemiye kadar. Şimdi kendi kendine yarım saat oyun oynama kısmına da geçti o süreçte de evi toplamam mesela oturur kitabımı okurum. Kendimi paralamadım hiç bir konuda.
Dışardan öyle mi görünüyorum bilmiyorum ama hayatımı da ona endekslemedim. O üniversiteyi kazandığında bizde eşimle atamamızı egeye isteyeceğiz, ondan sonrasında sakin, dingin denizli bir emeklilik yapacağız. Hayalimiz bu. Ekstra ev alalım diye mal mülk yapalım diye hayatımdan çalıp biriktirmem de. Her sene dünya taksit öderim ama tatilimi yaparım mesela.
Siz istedikten sonra istediğiniz gibi bir anne olabilirsiniz.
 
Bunu bize degil kendinize sormalisiniz.

Ben durup dusunmustum ve pisman olacagima kanaat getirmistim. Bir cocugum oldu, baska dusunmuyorum. İyi ki yapmisim. Evet cok problemli bir dunyadayiz. Bende kendi bencilligimden dogurdum Farkindayim.

umarim mutlu ve huzurlu bir hayati olur. Tek umidim bu.
 
Peki dünya üzerinde bu kadar kaotik olmayan maddi manevi parametrelerin sizi mutlu edeceği ve üremeyi isteyebileceğiniz bir ülke mevcut mu ? Türkiye şartlarında bencilce buluyorsunuz ama imkanlar farklı olsaydı düşünür müydünüz?
 
Ya da annenizin sizi dünyaya getirdiği dönemde ülkenin durumu nasıldı? Yani sıraladığınız çoğu şeye katılıyorum durup düşününce yeryüzünde çok fazla acı var insanın düşünürken nefesi daralıyor. Böyle bir dünyaya çocuk getirme fikri bencilce gelebilir size ama ben öyle düşünmüyorum. Siz de evlendikten sonra belki de fikrinizi degistireceksiniz, belki değiştirmeyeceksiniz, belki kazara oluverecek çocuğunuz sonra iyi ki olmuş diyeceksiniz belki de nasipte yok isteseniz de olmayacak biraz da kader kısmet 🙂
 
İnanılmaz güzel yazmışsınız.. bu yazıyı da favorilere ekledim..:KK9:
Ben mesela kardeşimi çok seviyorum çok iyi niyetli muhteşem biri..
Ama burada ne kardeş konuları okudum, hayretler içinde kaldım.
Bu tamamen şans bence..
Çocuk konusu da onun gibi..
Mizaç genlerden de etkileniyor. Kendini paralayan kadınlar var. Eğitim, kültür vs konularında. Ama asla çocukları istediği seviyede olmuyor. Bu biraz şans meselesi. Her zaman aile etkili olmaz.

Onun dışında yaşlılığında çocuğu sigorta görmek kadar bencilce bir düşünce olamaz. O bir birey olacak. Sana sadece ilk 3 sene bağlı. Ondan sonra yavaş yavaş kendi bildiğini yapmaya başlıyor.Bazı kadınlar istiyor ki çocuğum ölene dek koynumda kalsın.. bize baksın.. Bu bencilliğin nirvanası bence..

Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Ama bende biraz sizin gibiyim. Ben merkezciyim, kendi alanım var. Kendime vakit ayrımam lazım. 7/24 çocukla olamam. O yüzden bu konuyu açtım..Ama bence biyolojik saat hikaye diye düşünüyorum. Bizde niye olmadı o zaman..


Siz hayatınızdan mutluysanız olay bitmiştir. Bu arada çocuk yetiştirmek kadınlara bir amaç yaşam amacı veriyor.. Ben bu yüzden bazı kadınların sürekli çocuk yaptığını düşünüyorum.

Çocuğu yapmakta bir şey yok mesele bakmakta, doğurma yaşı ilerledikçe çocuklar çocukluğunu kaybediyor. İnsan ellisinde de doğuruyor ama çocukla ne kadar doğru zaman geçirebiliyor, çocuk çocukluğunu ne kadar yaşayabiliyor, istisnalar muhakkak var ama ben genelinin çocukların hızlı dünyasına yetişemediğini düşünüyorum oysa her çocuğun hakkı ebeveynleri ile top koşturmak, sabah ayrı akşam ayrı oyunlar oynamak, çocukluğunda güzel anılar biriktirmek.
Birde bunun evliliklere etkisi var; yetişemeyen, yorulan, bunalan kadın; çalışsın çalışmasın fark etmez. Baba yükü paylaşsın deniyor ama bizim toplumda onlarda çok az. Sonra diyorlar ki çocuktan sonra evliliğin dengesi bozuldu, eee süper güçlerin yok ki güzel anne😃 yorulup yıpranıyorsun , bıkıyorsun her şeyden, yirmi yıl sonra yapmasaydın doğmayı ben mi seçtim diye karşına dikilebilecek bir evlatta cabası, yıkılır insan Allah korusun. O yüzden demir tavında , çocuk zamanında yapacaksan eğer😊
 
Bosanacagim diye evlenmiyor kimse. Yarinin ne getirecegi belli degil. Demem o ki hersey hesabina kitabina uymuyor. Demissiniz ya boyle bir dunyaya cocuk getirilir mi? Sorunlari hic bitmeyen bir dunya demissiniz. Ama evlenmissiniz... Bilemeyiz cocugunuz boyle bir dunyada mutlu olur mu olmaz mi? Tek bildigim onlarin sevgiye ihtiyaclari var, oyuncaklardan ziyade. Sevgi ve sefkat gorurlerse mutlu olurlar...
Pisman olur musunuz bilemem. Tavsiyem yumurtaliklarinizi dondurun.
 
Eşime,evliliğimizin sağlamlığına ve maddi gücümüze güvenerek anne baba olduk. 3 tane evladım var şimdiden sonra onlarsız bir hayat düşünemiyorum. Olmasalardı nolurdu diye sorunca bomboş bir hayat olurdu bana göre. Biz bize düşen eğitimi, maddiyatı ve sağlığı düşündük yoksa dünyanın hali hep böyle karışıktı zaten. Bundan sonrada sakin ve kötü insanlarsız bir dünya olmayacak malesef. Genimin devam etmesi çokta önemli değil yoksa :) istemiyorsanız yapmazsınız buda sizin doğal hakkınız.
 
Canım benim , şu ortam şartlar altında çocuk sahibi olmak istememekte haklısın. İnsan kendi geleceğini göremiyor ki çocuğununkini görsün. Bu endişeni anlayabiliyorum. Ama atalarımızın da bir lafı vardır ; ağılda oğlak doğarsa ırmakta otu bitermiş. Yani rızıkta şüpheye düşmemek lazım . Elbet rızkı olur amma az amma çok. Tabi sen herşeyi dört dörtlük olsun istiyorum olmazsa doğrmak istemem diye düşünüyorsun. Fakat işe sadece maddi boyutu ile bakıhorsun. Maddi boyutu istediğin gibi dört dörtlük olabilir ama Allah korusun çocuğun hastalığı olur, özürü olur bir şeyi olur. Maddiyatı planlayabilirsin ve belki bunu durdurabilirsin . Ama bu dediklerimi durdurma şansın yok. O zaman çocuğu özürlü doğurup ona bunu yaşatma hakkın var mı diye de düşünebiliriz. Aynı bakış açısı ile bakarsak. Eğer herkes bu konuya mükemmeliyetçi yaklaşsa idi insan nesli tükenirdi.
He Az çok bakabileceğin çocuk sayısını bilirsin ona göre doğurursun bir de bence evlilik oturduktan sonra doğurmak önemli. Bunlar sağlandıktan sonra çok karamsarlığa düşmeye gerek yok.İnşallah güzel bir bebiş sahibi olursun çünkü ben senin çok güzel bir anne olacağını düşünüyorum. Toplumun iyi annelerin elinde yetişmiş bireylere ihtiyacı var ❤
Sevgili Ceylan, çok teşekkür ederim canım..:KK36:
Ne güzel bir yorum yazmışsın..
Sen benim iyi bir anne olabileceğimi düşünüyorsun..ondan bu yorumu yaptın.
Ben mükemmelliyetçi değilim. Mükemmelliyetçilik iyi değildir. Ben sadece manevi ve maddi külfetini karşılayabileceğimden emin değilim. Seninle de konuşmuştuk ama erkek arkadaşım bence bir tane ister..
O yüzden konu açtım. İleride hiç istemezsem o da bir şekilde kabul ederse, bunun sorumluluğunu tek başıma almak istemem. Ağır gelir. Ortak karar olmalı.. Bakalım şu an hala negatifim.. Ben zaten olursa en fazla 1 tane.. İkincisini hem yaş hem de şartlarım elvermez.. Bakalım neler olacak..Evlilik oturmadan çocuk yapılmamalı..Ona katılıyorum..

Yarın evleniyorsun.. Konunda 100 kusur sayfa konuşmuştuk.
Sonunda evleniyorsun.. hayırlı olsun diyorum..
Umarım çok güzel bir evlilik hayatın olur..

Güzel haberlerini alırım..:KK200:
 
Evet benim sevgili cikolatam;

Bu konu için benden yorum bekledin mi bilmiyorum ama şimdi gördüm konuyu.

Öncelikle nüfusunun büyük çoğunluğunun eğitimsiz olduğu toplumlarda "çocuk motivasyonunu" sorgulaman çok eğlenceli 🤣Çünkü motivasyon filan olmadığını,bir hevesle, bir zorunlulukla , bir sebepsizlikle yapıldığını sen de biliyorsun.

Ilkokul mezunu sevdiğim bir arkadaşım var. Kendisi çalışmıyor. Eşi 2700 lira ile çalışıyor. Evinin kirası 900 lira
Araba yok. Güç bela geciniyorlar.
Ve su an hamile. Kendisine motivasyon sordum mu... tabiki hayır.

Çünkü kendisinin bir motivasyonu olmadığını, yaşının 33 olduğu için yaptığını biliyorum.

Doktora gideceği zaman benden rica ediyor. Çünkü benim arabam ve şoförlüğüm var.

Arabası ve şoförlüğü olmayan bir kadının çocuk yapması da bana anormal geliyor.

Burdaki arkadaşlar bana kızmasınlar. Ama araba yoksa çocuk nasıl olabiliyor...

Bunu anlamlandiramiyorum.

Çocukla bir yere her gidişimizde eşimiz mi bizi getirip götürecek... hayat hep böyle mi olacak o kısmı ben çözemiyorum.

Çocuk neden yapılır? Bunu ben de bilmiyorum.

Biliyorsun ben henüz 32 oldum. 3 seneyi aşkındır da evliyim. Çocuğum yok çünkü neden çocuk yapmam gerektiğini henüz tespit edemedim.

Eğer bir gün bir sebep bulursam seninle paylaşacağım.

Eğer birgün çocuğum olduğunu öğrenirsen de bunun tamamen sebepsiz olduğunu bil 😊

30 senedir bulamadigim sebebi bu saatten sonra bulamam.

Ama bütün yorumları okuyacağım. Belki bana da bir yol olur ❤
Canım benim, tabi ki yorum bekledim.. Yazarsın diye düşünmüştüm.. :KK200:
Ve yazmışsın teşekkür ederim..

Evet bizim toplumda çocuk motivasyonu yok. Ben eski üyeyim, biliyorsun. Çok konu okudum..
Eğitimli, çalışan, kültürlü kadınların bile ilk aydan hamile kaldığını okudum. Sonra keşke evlenmeseydim dediğini okudum. Bence eğitimli kesimde bile çocuk farkındalığı yok.. Çok az..Bir sende var bir de birkaç üyede...
Ben 1 yıl önce burada eltisini kıskanıp hamile kalan okudum yahu.. Daha ötesi yok bence..

Diğer konuya gelirsem, Allah o arkadaşına akıl fikir versin. İstanbul'da olsa asla ama asla geçinemezdi. Ben gerçi şu anda geçindiklerini düşünmüyorum. 900 tl kira, 500 tl faturalar desek etti 1400 geriye kalıyor 1300 tl. 1300 tlye gıda mı alacaklar, kendilerine bakım, giyim masrafı mı yapacaklar.. Bebeğe eşya mı alacaklar.. Nasıl olacak ki..O çocuk üzgünüm ama yokluk içinde büyüyecek..
Bari çok samimi isen arada desen 1 çocukta kalsalar, çocuk 2 3 yaşında gelince arkadaşında çalışsa belki durumları daha iyi olur..

Çocuk konusunda haklısın. Özellikle pandemiden sonra bir yeni doğanla otobüs ve minibüsü geçtim, taksilere bile binilmez. Çok risk. Daha onun bağışıklık sistemi gelişmemiş ki.. Mazallah hastalanır..
Arkadaşın benim yaşta, hemen çocuğu olmuş. Bende acaba hiç yapmasam mı diyorum..İşte herkes farklı kararlar alıyor..

Yorumları o
ku canım benim, gayet güzel bilgiler verenler olmuş bende tam okumayı bitiremedim çok yorum var. Ama sindire sindire okuyorum.. Çocuk sahibi olma nedeni bulursan konuşuruz..:KK19:
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Back