Bende sizin gibi düşünüyorum.Hiç pişman olmadım olmam da 39 yaşındayım, 25 den sonra galiba istemediğime karar verdim çocuksuz hayat tabi ki güzel çünkü rahat bir hayat bir varlığa o kadar kendimi adayamam kedim var o bile ne büyük sorumluluk
Sizin adınıza sevindim, şimdiden plan yapmışsınız. Çoğu kadın bunu yapmıyor. Rızkı gelir zaten deyip işin içinden çıkıyor.Açıkçası benim çevremde, muhitimde kendi görüşümde ve maddi güçte insanlar bu nedenle bir korkum yok. Çocuğumun kreşindeki velilerle dahi epey kaynaştık, benzer çıktık. Komşularımız da öyle. Maddi anlamda da çocuğun eğitiminden kısmıyoruz, kendimize aldığımız giysileri azalttık, marka almayı azalttık. Çocuğun da kıyafetlerini kışlıksa yazdan, yazlıksa kıştan alıyorum, indirim kovalıyorum. Yine üç aşağı beş yukarı aynı standartını koruyoruz. Koleje gönderemesem dahi dil kursuna, spora, enstürman çalmaya yönlendirebiliriz. Ki hedefimiz de bu.
Meslek sahibi olması için elbette elimizden geleni yapacağız, ama olmazsa da kendi işini kurması için gün geldiğinde destek oluruz.
Eşim de ben de öğretmenim, eşim matematikçi, gerekirse fazladan özel ders alırız diyoruz. Çabamız olduğu için korkumuz yok. İkimiz elele verir yaparız.
Aynen öyle..Ayrıyetten ona vereceğin sevgi maddi manevi herşey bölünecek
Yorumunuzda katıldığım çok şey var.Çocuk yapma ya da yapmama kararı çiftler arasında kesinlikle ortak alınması gereken bir karar. İki tarafın da gerçekçi beklentilere sahip olması gerekiyor. Yani bir taraf "Çocuk evin neşesidir ehehe yapalım yaa" deyip diğer tarafı çocuğun sorumluluğuyla başbaşa bırakıyorsa bu kararın sağlıklı bir karar olarak değerlendirilmesi zor. Ha şunu da belirtmek lazım, insan başına gelmeden tam olarak anlayamayabiliyor olabilir, her ne kadar gerçekçi beklentilere sahip olduğunu düşünse de. Bunu burada en iyi anneler açıklayacaktır -ki açıklamışlardır diye tahmin ediyorum, araları okumadım.
Çocuk yapma ya da yapmama nedenleriniz aynı olmayabilir ancak kararınızı ortak almalısınız. Yanılıyor olabilirim ama sizin eş adayınız sanki çocuk istiyor da sizi yönlendirmeye çalışıyor gibi geldi bana. "Tamam sen bilirsin ama pişman olma bak"; alttan alta biraz manipülasyon hissettirdi bana. Dolayısıyla evlenmeden önce bu kararı kesinlikle netleştirmenizi öneriyorum. Bu konuda herhangi bir tereddütü olan varsa mutlaka oturup tartışın. Çocuk sahibi olmak isteyen "gerçekten" bunu kastederek, isteyerek yapmalı çünkü. Çocuk sahibi olmayı istemek ne kadar doğalsa istememek de o kadar doğal. Ancak bunu "Bu kötü dünyaya çocuk getirmek istemiyorum" tarzı edebileştirmek çok mantıklı gelmiyor bana. Dünya ne zaman çok süper bir yer oldu ki zaten? Biz diyoruz şu an "Ah ah eskiden böyle miydi?", bizim çocukluk dönemimizdeki yaşlılar da diyorlardı ki "Ah ah eskiden böyle miydi?". Kim memnundu ki şu anki düzenden? Herkes geçmişe özlem duyuyor ama çocuk yapmaya da devam ediyor.
Bir insan nasıl çocuk istediğini biliyorsa istemediğini de bilmeli bence. Kimi insan bir çocuğun sorumluluklarıyla baş edemeyeceğini düşünüyor, kimisi kendini o kadar anaç bulmuyor, kimisi ise sadece "ona göre olmadığını" düşünüyor. Sonuç olarak net olarak kararının arkasında durmak önemli burada. Kendimden örnek verecek olursam bana çocuk yapma fikri hoş geliyor ama zaman konusunda sıkıntılarım var. Doğru zamanı "o zaman" geldiğinde bileceğimi düşünüyorum, şimdilik akışına bırakıyorum. Eşim de benimle aynı fikirde, şimdilik çocuk fikrini rafa kaldırdık. Yeri geldiğinde çıkaracağız. Bunu çok önceden konuşmuştuk.
Freud'un şu lafına bakalım: "Üreme; insanlar için hayattan memnun olmanın kanıtıdır. Insanlar hayatlarından memnunsalar üreyerek kendi genlerini sonraki nesillerde devam ettirmek isterler." Ben Freudyen bir insan olduğumu söyleyemem ama burada tamamen evrimsel psikoloji bakış açısı var. Freud'un yaşadığı dönemler olan 19.yüzyıl sonu-20.yüzyılın başlarında kaygılar daha başkaydı. 20. yüzyılda Avrupa'da nüfus artışı durmuştu. I. Dünya Savaşı zaten pek çok erkek çocuğun askere gitmesine sebep olarak üremeyi durdurmuştu. Savaş ve ihtilallerden kaynaklı siyasi baskılar ve ekonomik nedenler uluslararası göçlere sebep oldu. Bu dönemlerde üreyip, yaşlı nüfusun baskınlığını engelleyerek genç ve çalışan nüfusun yetişip ülkelerin kalkınmasını sağlamak önemliydi. Hoş, insanlar genelde hayatlarından memnunlarsa üremez; savaş gibi durumlarda evrimsel olarak soyun tükeneceğini düşünüp çok çocuk yaptıkları malumdur. Şu anda insanlar bir bebeğe bakabilmek için belli bir maddi seviyeye gelmeli, ikinciyi hatta üçüncüyü yapacaklarsa hepsine eşit miktarda maddi ve manevi destek sağlayabilmeli. Evliliğin belli bir olgunluğa gelmesini beklemeli. Dolayısıyla Freud'un yıllar yıllar önce söylediği şeyler zaten şu anki duruma uygun değil. Derdimiz "kendi genlerimizi sonraki nesle geçirmek" değil çünkü, "hayatta kalmak".
Pişman olma mevzusuna gelince, açıkçası ben anne olduğum için pişman olmaktansa olmadığım için pişman olmayı yeğlerim. Çünkü anne olduğum için pişmansam çocuğumun da hayatını etkileyeceğim ister istemez. Anne olmadığım için pişman olursam en azından kendi kararlarımdan sorumlu olurum ya da anne olmayı çok istersem evlat edinme gibi şanslarım olabilir. Ama çocuğumu "atma" (!) gibi bir durumum söz konusu olamaz.
İnanılmaz güzel yazmışsınız.. bu yazıyı da favorilere ekledim..Hiç özenmedim inanın
Bir kez doktorum erken menapoza girebilirsin dediğinde biraz panikledim acaba mı diye hatta o dönem evlat edinmeyi düşündüm, bununla ilgili bir konu da açmıştım nasip değilmiş olmadı şimdi iyi ki olmamış diyorum. Şu an 43 yaşındayım inanın sese, fazla harekete, koşturmaya, endişeye ne halim ne de tahammülüm yok, bir çocuğa istediği enerji dolu anneliği asla veremem. Herşey zamanında dedikleri doğruymuş
Herkesin anlattığı o biyolojik saat bende çalışmadı, yapı olarak çok anaç, şevkatli bir tipim ama hiç çocuğum olsun diye geçmedi içimden.
İnsanlar bana yaşlanınca yalnız kalacaksın diyor, bdv yi okuyun diyorum :)))
İnsanın yaşlılığını evlada bağlaması , onu sigorta olarak görmesi bana hep kötü gelmiştir, neden çocuğuma yük olayım ki. Ben annemi hastalığında 9 yıl baktım, ne kadar zor olduğunu gördüm, o zamanlar bekardım ben nispeten daha az zorlandım ama evli ve çocuklu olan kardeşlerim çok çok yıprandılar, kimse beni böyle yüklenmesin. Hayatım boyunca çalıştım, yaşlılığımda giderim bir özel huzur evine yatarım, hiçte gocunmam, Rabbim kararlar diye bir söz vardır çok inanırım ama çocuğun varken gidip yatamazsın o huzurevinde , elinde olmadan yüreği incinir insanın.
İyi insan yetiştirmek gibi bir amaçla da çocuk sahibi olamadım, bana yeterli gelmedi, benim çocuğumun iyi insan olacağının ne garantisi var:)) Kardeşlerim, arkadaşlarım hepsi çocuklu, hepsi çocuğun çok büyük sevgi olduğunu anlatıyor durmadan en başta küçük kardeşim :)) geçen gün dedim ki bir saat olsun çık bir kahve iç, o kadar mahrum hayattan, ben kendi adıma böyle adamak istemiyorum kendimi hiç bir sevgiye, tüm ömrümce benden önce gelecek bir varlığa hiç bir zaman hazır olmadım, olana saygım sonsuz. Evlat sevgisini bilmiyorum o yüzden eksiklik çekmiyorum, toplum dayatması kısmını çoktan aştım, eşim ve kedim Allah sağlıklı ömür versin yetiyorlar
Son yıllarda dolu dizgin giden sadece çocukla var olma modası da pişman olmama sebeplerimden biridir, gördüğüm bir çok kadın anne olduğunda kendini sadece buna adıyor, kendi gelişimi duruyor, hayattan kopuyor. Bir bakıyorsun uyudu, yedi, güldü,mıçtı başka hiç bir faaliyet yok, çok yakınımdaki iyi eğitimli denen insanların böyle yitip gittiğini gördüm bu da iyi ki yapmamışım demek için sebeplerden biri.
Memleket hali her zaman kötü, bu çocuk yapmamak için sebep mi tartışılır ama benim öncelikli sebebim asla değil
Hay maşallah.. Yanlış anlamayın da hiç çocuk istemeyen birini belki 1 taneye ikna edersiniz de,üç tane bilemedim..Eşimle "çocuk istemiyoruz" diye karşılıklı anlaşarak evlendik..
Evlendikten 2 yıl sonra benim fikrim değişti ama eşimin fikri değişmedi.
Benim baskı ve ısrarlarımla 3 çocuk sahibi olduk.
Çocuklar benim dünyammış meğer
Şimdi 4. için eşimi ikna etmeye çalışıyorum
"Anne olmak istemiyorum" derseniz sizi anlarım, istemiyorsanız düşünmeyin derim.
Ancak saydığınız nedenlerden dolayı çocuk sahibi olmak istemiyorsanız pişmanlık yaşarsınız
Sizin adınıza sevindim, şimdiden plan yapmışsınız. Çoğu kadın bunu yapmıyor. Rızkı gelir zaten deyip işin içinden çıkıyor.
Bir kardeş daha olmayacak sanırım.. Tek çocuk her zaman alternatiftir. Tüm ilgini, sevgini, maddiyatını verebilirsin..
Sizin adınıza sevindim..Mutlu bir evliliğiniz teşvik olmuş..Cocuk sahibi olmayi hic istememekle, kararsiz kalmak ayni sey degil bence. Bir kararsizlik varsa,orada istek de vardir.
Insanin temel amaci, uremek olmamali tabi. Ama bence bir yerden sonra isteniyor. Ruhsal bir tatmin de açıkçası. Dunyaya bir can getirmek.. olağanüstü özel bir durum. Tabii insan uzun sure sancilar çekiyor, yetistirebilir miyim, bu işe kalkismali miyim diye. Sonra da dedim ki, ben yetistirmeyeceksem kim yetistirecek? En azindan denerim. Olmazsa, inancli bir insanim takdir Allahtan.
Erken evlendim. Ilk yillar cocuk istemiyorum diye ağlıyordum o derece çocuk istemiyordum. Gerekcem de şuydu, hayattan butun hevesimi alayim, yaa cocuk olmasaydi şunu yapardim diyebilecegim birsey kalmasin, ki cocugumu ayak bagi olarak gormeyeyim. Gercekten de gezdik, cilginliklar yaptik, artık bir hedefim bir amacim kalmadi gibiydi. 4.5 yil sonra dogdu oğlum. Ilk aylar korkunctu, sonra da hep cok sevdim suphesiz, ama "aman bu cocuk dedikleri seyi cok abartiyorlar, olmasa da olabilir, eşime olan sevgimi gecemez" diye düşünüyordum.
Simdi 3 yasina yaklaşıyor. Ölüyorum aşkımdan. Hayat ortağım resmen. Belki benden kaynaklanan yanlışliklardan dolayı geç bağ kurabildim bilmiyorum,bu konuda kendimi suçlamıyorum. Ama ben yeni anne olabildim. Daha yeni geceleri kapisini açıp kontrol ediyorum, öpüp kokluyorum. Ve bir kardesi olmasını cok cok istiyorum.
Hayatimdan maddi ve manevi olarak cok mutluyum. Cok mutlu bir evliliğim ve aile hayatım var. Kendimi ve eşimi bir cocuk yetiştirmeye elverisli, bilincli buluyorum. Bir eser uzerinde çalışmanın, emek vermenin gururunu taşıyorum. Ureme benim icin evet hayatimdan memnun olmanın ve bu memnuniyeti bir kucuk cana daha taşımanın anlamı.
Ama savas doneminde de yogun nufus patlamalari oluyor. O yuzden kendim icin dogru olsa da, bu genellemeye katilmiyorum
İkimizin içindeki annelik-babalık aşkını ilk kızımız ile ortaya çıktı açıkçasıHay maşallah.. Yanlış anlamayın da hiç çocuk istemeyen birini belki 1 taneye ikna edersiniz de,üç tane bilemedim..
Bir de dördüncü mü..
Tek mi bakıyorsunuz, maddiyat zorlamıyor mu?
Bu devirde bana 2.çocuk bile çok geliyor..
Bende sizin gibi düşünüyorum.
Buradaki çoğu kadın çok fazla kendini çocuğuna adamıyor mu, zaten kendileri de diyorlar.. o olduktan sonra sen olmuyorsun sadece o oluyor diyorlar..
Sorumluluk bir de endişe katsayının bin kere artması demek..
İnanılmaz güzel yazmışsınız.. bu yazıyı da favorilere ekledim..
Ben mesela kardeşimi çok seviyorum çok iyi niyetli muhteşem biri..
Ama burada ne kardeş konuları okudum, hayretler içinde kaldım.
Bu tamamen şans bence..
Çocuk konusu da onun gibi..
Mizaç genlerden de etkileniyor. Kendini paralayan kadınlar var. Eğitim, kültür vs konularında. Ama asla çocukları istediği seviyede olmuyor. Bu biraz şans meselesi. Her zaman aile etkili olmaz.
Onun dışında yaşlılığında çocuğu sigorta görmek kadar bencilce bir düşünce olamaz. O bir birey olacak. Sana sadece ilk 3 sene bağlı. Ondan sonra yavaş yavaş kendi bildiğini yapmaya başlıyor.Bazı kadınlar istiyor ki çocuğum ölene dek koynumda kalsın.. bize baksın.. Bu bencilliğin nirvanası bence..
Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Ama bende biraz sizin gibiyim. Ben merkezciyim, kendi alanım var. Kendime vakit ayrımam lazım. 7/24 çocukla olamam. O yüzden bu konuyu açtım..Ama bence biyolojik saat hikaye diye düşünüyorum. Bizde niye olmadı o zaman..
Siz hayatınızdan mutluysanız olay bitmiştir. Bu arada çocuk yetiştirmek kadınlara bir amaç yaşam amacı veriyor.. Ben bu yüzden bazı kadınların sürekli çocuk yaptığını düşünüyorum.
Sevgili Ceylan, çok teşekkür ederim canım..Canım benim , şu ortam şartlar altında çocuk sahibi olmak istememekte haklısın. İnsan kendi geleceğini göremiyor ki çocuğununkini görsün. Bu endişeni anlayabiliyorum. Ama atalarımızın da bir lafı vardır ; ağılda oğlak doğarsa ırmakta otu bitermiş. Yani rızıkta şüpheye düşmemek lazım . Elbet rızkı olur amma az amma çok. Tabi sen herşeyi dört dörtlük olsun istiyorum olmazsa doğrmak istemem diye düşünüyorsun. Fakat işe sadece maddi boyutu ile bakıhorsun. Maddi boyutu istediğin gibi dört dörtlük olabilir ama Allah korusun çocuğun hastalığı olur, özürü olur bir şeyi olur. Maddiyatı planlayabilirsin ve belki bunu durdurabilirsin . Ama bu dediklerimi durdurma şansın yok. O zaman çocuğu özürlü doğurup ona bunu yaşatma hakkın var mı diye de düşünebiliriz. Aynı bakış açısı ile bakarsak. Eğer herkes bu konuya mükemmeliyetçi yaklaşsa idi insan nesli tükenirdi.
He Az çok bakabileceğin çocuk sayısını bilirsin ona göre doğurursun bir de bence evlilik oturduktan sonra doğurmak önemli. Bunlar sağlandıktan sonra çok karamsarlığa düşmeye gerek yok.İnşallah güzel bir bebiş sahibi olursun çünkü ben senin çok güzel bir anne olacağını düşünüyorum. Toplumun iyi annelerin elinde yetişmiş bireylere ihtiyacı var ❤
Canım benim, tabi ki yorum bekledim.. Yazarsın diye düşünmüştüm..Evet benim sevgili cikolatam;
Bu konu için benden yorum bekledin mi bilmiyorum ama şimdi gördüm konuyu.
Öncelikle nüfusunun büyük çoğunluğunun eğitimsiz olduğu toplumlarda "çocuk motivasyonunu" sorgulaman çok eğlenceliÇünkü motivasyon filan olmadığını,bir hevesle, bir zorunlulukla , bir sebepsizlikle yapıldığını sen de biliyorsun.
Ilkokul mezunu sevdiğim bir arkadaşım var. Kendisi çalışmıyor. Eşi 2700 lira ile çalışıyor. Evinin kirası 900 lira
Araba yok. Güç bela geciniyorlar.
Ve su an hamile. Kendisine motivasyon sordum mu... tabiki hayır.
Çünkü kendisinin bir motivasyonu olmadığını, yaşının 33 olduğu için yaptığını biliyorum.
Doktora gideceği zaman benden rica ediyor. Çünkü benim arabam ve şoförlüğüm var.
Arabası ve şoförlüğü olmayan bir kadının çocuk yapması da bana anormal geliyor.
Burdaki arkadaşlar bana kızmasınlar. Ama araba yoksa çocuk nasıl olabiliyor...
Bunu anlamlandiramiyorum.
Çocukla bir yere her gidişimizde eşimiz mi bizi getirip götürecek... hayat hep böyle mi olacak o kısmı ben çözemiyorum.
Çocuk neden yapılır? Bunu ben de bilmiyorum.
Biliyorsun ben henüz 32 oldum. 3 seneyi aşkındır da evliyim. Çocuğum yok çünkü neden çocuk yapmam gerektiğini henüz tespit edemedim.
Eğer bir gün bir sebep bulursam seninle paylaşacağım.
Eğer birgün çocuğum olduğunu öğrenirsen de bunun tamamen sebepsiz olduğunu bil
30 senedir bulamadigim sebebi bu saatten sonra bulamam.
Ama bütün yorumları okuyacağım. Belki bana da bir yol olur ❤
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?