Boşanmayı kabul etmekle doğru mu yaptım?

Yani bu adam şizofrenmi diyecem bilmiyom cnm.. Şizofrenler yapacakları şeyleri planlamakta ustalar. Bizim bile burda ruh halimizi bozdu seni düşünemiyom.adam 5 yılınızı 5günde silip geçti bitirdi.tek bildigim Sen ona artık hayatın boyunca asla güvenemiyeceksin cnm. Boyle nasıl yasarsın bilmiyom.ALLAH yardımcın olsun..
 
Geçen hafta boşanma kararı aldığımızda ben o anlık ruh hali ile eşimin abi gibi dertleştiği bir arkadaşına mesaj atmıştım. Hatta bizim dava dilekçemizi o adam hazırlayacaktı. Geçen hafta şehir dışındaydı. Dün gelmiş. Eşimin telefonunda daha önceki yazışmalarını görmüştüm. Adam boşanma kararının yanlış olduğunu söyleyip vazgeçirmeye çalışıyordu. Ben o an kendimde değildim. Kimseye de derdimi anlatamadım. Kendimi tutamayıp adama mesaj yazarak içimi döktüm. Eşimle tekrar konuşmasını istedim. Yardımcı olmasını, yardımcı olmayacaksa bu mesajdan eşime bahsetmemesini istedim. Hatta hayatında biri olup olmadığını bile sordum. Adam da hayatında biri olmadığını, büyükşehirin eşime iyi gelmediğini, onu bunalttığını söyledi. Tekrar konuşacağını, yardımcı olacağını ve mesajdan eşime bahsetmeyeceğini söyledi.

Neden yaptın demeyin. O an kendimde bile değildim. Nasıl bir ruh darlığı geçirdiğimi anlatamam. Dün adam gelmiş. Eşime dava dilekçesini hazırlamayacağını, böyle bir şeyin yanlış olduğunu söylemiş. Onunla uzun uzun konuşmuş. "Şimdi oğlumu özlemem diyorsun ama onu kaybedince değerini kıymetini anlarsın. Yıllar sonra karşına evladın olarak değil düşmanın olarak çıkar. Ben bile çocuklarım için evliliğimi yürütüyorum (bu kısmı büyük ihtimalle eşimi ikna amaçlı söylediğini sanıyorum.) Yuva kolay kurulmuyor, çocuğunla biraz vakit geçir. O zaman hayattan lezzet almaya ve herşeye katlanmaya başlarsın. Evladın seni ayakta tutmaya yeter."demiş. Uzun uzun nasihatlerde bulunmuş. Dün akşam eve geldikten sonra arkadaşlarıyla buluşmaya gitmişti. Gece eve geldi. Özür diledi. Borçlardan dolayı çok bunaldığını, çok erken yaşta çok büyük sorumluluklar üstlendiğini, ailesinin ona bu zamana kadar hiç destek çıkmadığını, hala ondan beklenti içine girdiklerini, aslında ailesine olan tepkisini benden çıkardığını, bu zaman dilimi içinde kendisinin de çok yıprandığını söyledi. Hatta saçının arka kısmı saçkıran gibi dökülmüştü. Yaptıklarım için, canını yaktığım için çok pişmanım. Kendimde değildim dedi. Hayattaki herkesten herşeyden çok bunaldığını hiç bir şeyin ona zevk vermediğini söyledi. Hayatında biri mi vardı dedim. Hangi ara olsun ki dedi. Evden işe işten eve geliyorum. Boş zamanlarımda hep evdeyim dedi.

Ben kendisinin iyi olmadığını destek almasını söyledim. Bilmiyorum, destek alırsa tekrar eski düzenimize döner miyiz? Ben bir hafta boyunca yaşadığım bunca şeyi unutabilir miyim? Bir gün önce boğazımı sıkan adam ertesi gün özür diliyor. Bende de kafa gitti. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemedim. Ben de bana biraz zaman vermesini, bu durumu biraz kendi içimde muhasebesini yapmak istediğimi söyledim. Boşanma kararından vazgeçtiğini arkadaşlarına söyleyince hepsi sevinmiş, doğrusu da budur demişler. Oğluna sıkı sıkı sarıl herşeyi unutursun demişler. "Birgün olsun babam benim başımı okşamadı ki, bir gün olsun sevgi dolu bir sözcük duymadım ki babamdan diyor. Hep bir yanım eksik kaldı. Sen de tamamladım. Sonra bir şeyler yolunda gitmemeye başladı. Kendimi unuttum" diyor. Doğumdan sonra çok mu ihmal ettim onu.
 
Kötü günleri beraber atlaşmışsınız işe girmiş biraz rahata erince de böyle şeyler yaşanıyor.Kötü günler geçiriyorsa senden yardım isteyecek sen de ona destek olacaksın.Bunu hiç mi düşünememiş? Özrü kabahatinden büyük.Tavrını korumalısın.
 
Reactions: anu
Bir de bu yaşadıklarım yetmez gibi dün kayınbabam aradı. Kayınvalidem hastaymış. Ankaraya hastane için gelecekmiş, 182 yi arayıp randevu almayı bile bizden bekliyorlar.


Evliliğimizin ilk 3 senesi kv aynı şehirdeydik. Bir bulaşık yıkamaya bile beni çağırırdı. Her hafta eşimle gider, hastane hastene dolaştırırdık. Bir hafta gitmesen gelmiyorlar, bakmıyorlar, ilgilenmiyorlar diye bir sürü laf çıkarıyorlardı. Sürekli birileri arayıp yada yolda önünü kesip ailenle neden ilgilenmiyorsun diye bir sürü laf söylüyorlardı. Eşim onlardan bunaldığı için başka bir şehirde memurluk tercihinde bulundu. Kayınbabamın o kadar malvarlığı olduğu halde oğlu burada bir sürü borç sıkıntısı çekerken bir kuruş bile yardımda bulunmadı. Hala da bizden bir beklenti içerisindeler. Hiç içi yanmıyor. Devletten para geliyor diyor. Ben de dün telefonda sinirlendim. “Gelen para krediye gidiyor. Biz ne yiyip ne içicez “ dedim. Ya bu kadar sorumsuz vurdumduymaz bir adam daha tanımadım.


Daha önce kv 2 ameliyat oldu. Ameliyattan sonra doktorlar bir şeyi olmadığı psikolojik olduğunu söylüyorlar. Kv yaşlı değil ama küçük bir bebek gibi her şeyi ile ilgilenilsin istiyor. Bu zamana kadar gitmediği doktor, girmediği ultrasonlar cihazlar, yaptırmadığı testler tahliller kalmadı. Ama hala kendisinde bir hastalık olduğunu söylüyor. Hala doktor doktor dolaşıyor. 4 ay önce burada başka bir hastaneye götürdüm. 2 ayrı doktor muayene etti. Bir şey yok dediler. Bu sefer başka bir hastaneye gelecekmiş. Hiç düşünmüyorlar. 20 aylık bebekle Ankaranın bir ucundaki yerini bilmediğim bir hastaneye nasıl götüreyim. Hastane işi öyle kolay değil ki. Kaydını ben yaptırırım, tahliline ben götürürüm, doktoruna derdini ben anlatırım, Ya çocukla mı ilgileneyim kv ilgileneyim. Bir gün de bile bitmiyor hastane işi,


Of ya eşim kesinlikle gelmesini istemiyor. “Onlar bizim evliliğimizin katili oluyorlardı. Benim bu hale gelmeme onlar sebep. Bir gün olsun sadece oğlum nasılsın seni merak ettiğim için aradım demedi babam” diyor. Eşimin nasıl bir çocukluk geçirdiğini anlatsam yok artık dersiniz. Eşimde beni etkileyen en çok şey sevgiyi aramasıydı. Benim ailem de bu yüzden eşime çok destek çıktı, kendi evlatları gibi sevdi. Galiba ben de doğumdan sonra onu çok yalnız bıraktım. Bir de üstüne evin kredi borçları girince çok bunaldı. Dün akşam konuştuğumuzda farkına vardım. Onunla yeterince vakit geçiremedim.


Geçenlerde annesini arayıp “ben sizden bir şey beklemiyorum siz de benden bir şey beklemeyin, Ölseniz de kalsanız da gelmem.” demiş. Buna rağmen arıyorlar. Gelicez diyorlar. Randevu almadım daha. Gel desem eşim istemiyor. Gelme desem gelin bizi istemiyor diyecekler. Bu kadar sıkıntı içinde gel bir de bunlarla uğraş. Sınava da az kaldı. Zaten çalışmak için saatlerim kısıtlı. Bir de kv gelirse benim ders çalışma güme gidecek. Her şey üst üste geldi. Of ya çok bunaldım artık.

Bir hafta da yaşadıklarım gerçekten çok fazla geldi. Artık hiçbir şeye tahammülüm kalmadı.
 
Bunu da sordum, neden benimle içinden geçenleri paylaşmadın dedim. Bana "senin çocuktan başka bir şeyi gözün görmüyordu." dedi. Yine de tavrımı koymaya çalışıyorum. Hala ona karşı mesafeliyim. Ne istiyorsan yapmaya hazırım, yeter ki sen yanımda ol diyor. Bilmiyorum. Benim de bir desteğe ihtiyacım var sanırım.
 
O kadın hastalık hastası ne kadar ilgi göstersenizde hep daha fazlasını ister.Kapıyı açmazsınız sizde istemiyorsanız iletişiminizi keseceksiniz.Size zarar verecek birileri varsa kendi ailen bile olsa uzak tutacaksın kendinden.Herkesin hayatı önemlidir.Kendinize bu denli haksızlık yapmayın ve yaptırmayın lütfen
 

O çocuğu tek başına yapmadın.Onun da çocuğu ve durumu ne olursa olsun o çocukla ilgilenmek zorunda.Dünyalar yıkılsada bunu çocuğa yansıtmayacak ve eve geldiğinde hiç birşey yokmuş gibi gülümseyecek.Kendisi zor bir çocukluk geçirmiş ama aynısını o çocuğa yapıyor.Sanmayın ki küçük anlamaz , insanların çoğu travması beşikten başlar.Odadaki yüksek sesten kaynaklı yetişkinlikte problem yaşayan kişiler var.İlerde anlamlandıramadığı hatırlamadığı travmalara sebep olur.Çocuğun bile tavırları değişmiş bunları düşünsün birazda.Burnunu sürt ,kendine gelsin aklını başına alsın.
 
canım hayretle okudum ve ben eşine benzemesemde anladım
sevgini olabildiğince eşine vermişsin sonra çocuk olunca direk çekmişsin
o seninde ailesine benzediğini düşünmüş
bu hırçınlığı bundan o boğazını sıkma meselesini burnundan getir
ama çocuk oldu diye bu kadar uzaklaşma
sanırım sen eşinide büyütmen gerekecek :)
 


Aslında ilk başından beri konunuzu takip ediyorum, arada kaçırdığım noktalar olmuştur mutlaka ama, ben ilk baştan beri eşinizin psikolojisinin bozulmuş olabileceğine inandım. Bir insan erkek yada kadın bir anda sabah uykusundan uyanıp "haydi boşanalım" demez. Erkekler yenilmişliği kolay kabul etmezler, hep kuyruğu dik tutmaya çalışırlar. Çünkü toplum olarak üzerlerinde ki manevi baskı çok fazla. Yaşadığı buhranı sizinle paylaşırsa size karşı küçük düşecekti, belki de kendince saygınlığını kaybedecekti. Yenilmiş olacaktı, debelendikçe battı bence. Yaşadıklarınız kolay değil, unutur musunuz? Evet... İyi bir uzman yardımı, aile danışmanı ile bunu yapabilirsiniz. Ve nacizane tavsiyem, mutlaka bir işe girin ve çalışın. Ayaklarınızın üzerinde durun, çalışmak bırakın maddiyatı çoğu zaman psikolojik olarak iyi gelir insana. Umarım hakkınızda hayırlısı olur, eşinize tavırlarınızı belirlerken lütfen psikolojisinin bozuk olduğunu unutmayın.
 
Başka bir şehirden gelecek. Okuması yazması da var ama yine de otobüse binip buraya bile gelemez. Ben çocukla gidip bir de onu otogardan alıp eve getirecekmişim. Bir de ona çok iyi bakacakmışım, iyi etmeden göndermeyecekmişim.
Evliliğimizin ilk aylarında beni evlerinde hizmetçi gibi kullanıyorlardı. Hatta eşim bir gün annesine kızdı. "Ben zor buldum siz çabuk mu kaçırtacaksınız. Senin o işi yapmaya gücün yetmiyorsa ben yaparım karıma yaptırmam." demişti. Bu sözü benim çok hoşuma gitmişti. Ailesi kendisine ne derse desin bana laf ettirmezdi. Ben gitmek istemesem bile eşim ben göndermedim derdi. Eşim ailesiyle benim de görüşmemi istemiyor. Telefonlarını açma cevap verme ne halleri varsa görsünler dedi. 4 ay önce geldiklerinde eşim onlarla aynı sofraya bile oturmadı. Bir hafta boyunca ailesine surat astı. En iyisi telefonlarını açmamak. Ne derlerse desinler. Umrumda değil bu saatten sonra.
 
canım sen ne düşünüyorsun bu çok önemli bazı konular çok farklı canım eşinin psikolojik destek alması lazım yoksa daha zorlaşmasın bende sevindim yoluna girmesini ama şunu sana söyleyebilirim eşinle evlendikten sonra baya yola getirmişsin. sevgisizlikten aç büyüyen insanlar farklıdır ama sen baya değiştirmişsin ben onu anladım sensiz yapamıyor artık eğer ki sensiz yapabileceğini anlasaydı kimseyi dinlemez yine yapardı kv meselesine gelince açık ve net şekilde söyle anne k.bama ama sen gelince seninle ilgilenemem sınavlarıma çalışmam lazım de onlar madem açık açık söylüyor herşeyi sende söyle canım biz gelin olarak iyi niyetli yapsakta kötüyüz farkeden yoktu karşımızdaki insanların düşüncelerini değiştiremiyoruz.
 

En iyisini yaparsın.Sana saygı göstermeyen kimse senden saygı beklemesin.Göstermekte zorunda değilsin.Ne insanlar var!!!Sırf kullanacak adam arıyorlar.Taviz verme.İyi insanlarla karşılaşırsın umarım.
 
Ben oğluma kendimi o kadar vermişim ki. Eşimdeki değişimleri hiç fark edememişim. Eşim konuştukça kendimdeki hataları da fark ettim. Ama bu yaşadıklarımı hak ettiğim anlamına gelmez. Eşime dedim ki "Kendi baban gibi bir baba mı olmak istiyorsun. Bu çocuk da ileride senin gibi olacak. Ondan sevgini esirgeme. Senin içindeki boşluğu dolduracak olan o. Biraz onunla yalnız vakit geçir. Gelebilirsen akşam eve erken gel. Beraber parka gidin. Biraz dolaşın. Arkadaşlarınla çay içmeye giderken oğlunu da al. İnan bana herkes sana imrenecektir. Yaşayamadığın çocukluğu oğlunla beraber yaşa." dedim.
Sabah eşim işe giderken oğlunun kendinden uzaklaştığını hissetti. Bana neden bay bay yapmıyor dedi. Ben de biraz ilgilen tekrar sevgisini kazan dedim.
 
Arkadaşı da söylemiş, Sevmeyen adam 5 yılını bir kadınla aynı evde geçirmez. ondan çocuğu olsun istemez. diye. Demek ki eşim hala seviyor ki arkadaşının sözleri onun üzerinde bu kadar etkili olmuş. Önce kendime çok kızdım neden mesaj attım. kendimi küçük düşürdüm diye. Ama iyi ki gönderdim.
Ben de yaşadığım 5 yıla bakıyorum bir de yaşadığım son bir haftaya. İkisini teraziye koymaya çalışıyorum. Bilmiyorum hangisi ağır gelecek. Bu saatten sonra oğluma yaklaşımı önemli benim için. Gerçekten baba olmak için çabalayacak mı? Destek almayı kabul edecek mi? İnşallah hayırlısı olur bu saatten sonra.
 

Tabi ki bende hak ettiğinizi söylemedim zaten, ben olaylara bakarken kadın-erkek ayrımı pek yapmamaya çalışırım genelde. Ama işte erkekler bizden farklılar, biz gibi düşünemiyorlar. Bu farklılıkları kabul ederek yaşarsanız emin olun daha mutlu olursunuz. Düşünün ki, bir kadın annelik iç güdüleri ile doğarken erkekler ancak evlat sahibi olunca öğrenmeye başlıyorlar babalığı. O yüzden sanırım bebeğinizi büyütürken babasını da büyütmek zorunda kalacaksınız. Biraz emek vererek herşeyi yoluna sokacağınızı düşünüyorum.
 
Hak etmedim derken kendi adıma söyledim. Şu an psikolojik olarak çok yorgunum. Savaştan çıkmış gibiyim. Bu şekilde bir hafta daha sürseydi kendimi kaybederdim herhalde. Şu an beklemedeyim. Zamana bıraktım. Biraz zihnim dinlensin. Sular bir durulsun.
 
Son durum nedir arkadaşım. Ben erkek 5 yıl sevmediği kadınla olmaz sözüne inanmıyorum. Sevmese bile bazen sürdürüyorlar. toplum ve aile baskisi alişkanliklar ve korkuları yüzünden. ama netice hep aynı oluyor..bitişş..
 
21. sayfada senin için biraz uzun bir mesaj yazmıştım hatırlarsan, eşin seni annesinin yerine koymuş senden sevgi almış çocuk olunca o sevgi bölününce sorun çıktı.. Lütfen 21. sayfayı tekrar oku...

Canım erkekler kadınlar gibi değil çok zayıflar ve psikolejileri hemen çöküyor. Ama ne olursa olsun sevgisiz anne babanın yanında büyümek ilerde yetişkin olunca sorunlu bir birey oluyorsun bundan maalesef kaçış yok. bazen şöyle oluyor ya anne sevgi veriyor baba vermiyor ya baba sevgi veriyor anne vermiyor, ama senin eşin ne anneden nede babadan sanırım sevgi görmemiş ve tranva sebebi bu..
Ama gelelim sana ve çocuğuna eğer eşin destek almassa hayatı boyunca böyle anlık şeyler yapıp seni yaralıyacak çünkü elinde değil,onun için sen bu insanın ne kadar çekmek zorundasın , çekersen ne kaybeder yada ne kazanırsın o tamamen senin ölçüp tartacağın birşeydir.Bunun analizini çok iyi yapıp ona göre hareket etmelisin.

Bu olay tartışmaya çok açık cnm, Eğer başka bir kadın yoksa tekrar altını çiziyorum kadın yoksa eğer. Eşin sana 5 yıl boyunca çok iyi davranmış kimseye ezdirmemiş seni mutluymuşsunuz yani herkezin zor zamanları olur eşler hastalıkta sağlıkta hep birbirinin yanında olması gerektiğinden yanayım. sen desteğini verirsin eğer karşındaki kurtulmak için çaba sarf etmiyorsa o zaman senin yapacak birşeyin yok demektir.daha 26 yaşındasın hayat senin hayatın en doğrusuna sen karar verirsin. cnm
 
inşallah evliliğinize öncekinden dahada huzur muhabbete kavuşursunuz, yazınızın ilk başlarını geçen hafta içinde okumuştum, bu haftada bakma fırsatım oldu, bende evliliğimde yaklaşık iki yıl sıkıntılar çektim çok şükür atlattım diyebilirim, o dönemde ailemin anlayışı desteği olmasaydı hemen mantığıma uyup bende boşanma fikrindeydim ama çok şükür böyle bir hata yapmamışım, sizin gibi fiziksel ve psikolojik darba maruz kaldım eşimin en son yapacağı şeydir fiziksel darp ben sinir oldukça onuda sinir ettim neyseki bu kötü günler geçti inşallah birdaha gelmez yuvalarımıza.. maddi konular insanı çok ama çok bunaltıyor anlıyorum, yazınıza baktığımda hemen boşanma kanısında değildim millet bir anda fevri davranıyor, gerçekten arada sadakat ve sevgi varsa bu tür durumlar geçici oluyor, Allah zina gibi kötü durumlardan korusun yuvamızı, evliliğinize 5 yıl emek vermişsiniz bir haftada bitecek bir durum değil bu, inşallah zamanla herşey rayına oturur, sevgi herşeyin ilacı inanın buna, bunlarda geçmişte kötü birer anı olarak kalır, eşimle aramızda sevgi bağı bu kadar güçlü olmasaydı bu sıkıntıları atlatamazdık, Allah'a emanet olun duyorum, tekrardan geçmiş olsun.
 
canım şu an boşanmayı düşünme zamana bırak ve gözlemle ama tabiki boşanmak istemediğini bilmesin bak güzel bir geçmişiniz olmuş ve şu cümlesi eşinin benden tam not aldı ben zor buldum kızı kaçırtmak mı niyetiniz gerekirse ben yaparım ve ailesine karşı seni koruması ailesine tavır koyması bunlar çok önemli canım kimi insan yapamamaz ve yuvası dağılır bu konuda bence şanslısın evet yaptığı ettiği hal ve hareketler doğru değil peki eşinin artısı çok mu azmı ona bakalım eksi si ne kadar 1 hafta öncesine kadar 1 hafta öncesi bu olaylar önce artıysa güzel demektir ama yok eksisi çoksa güzel değildir
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…