Başkaları adına utanmanın da bir sınırı olmalı sanki.

Bu yazdıklarını sonradan okudum çok şey yaşamışsın dolayısıyla şimdi biraz mutlu olup, bişeyleri görmezden gelme zamanı. İnan kimseyi değiştiremezsin, kimse de senin onun için çabanı endişelerini tam anlasıyla idrak edemez. Dolayısıyla sen kendine zarar verdiğinle kalırsın. Gerekiyorsa bir psikologa görünüp aynen burda yazdıkların gibi ifade etmeye çalış kendini. Eminim işe yarar bir yol önerecektir.
 
Size dertsiz demişler ama bence bu anlattıklarınız buradaki çoğu dertten daha dert.
Dertli olmak için " Ay kayınvalidem altınlarımı vermiyor, ay görümcem böyle yaptı, ay iş arkadaşım kuyumu kazıyor vs vs. " olması lazım değil ki.
Ki derdi anlatmayınca, sadece hayattan bir kesit sununca, insan dertsiz mi olur?

Tahminen çevrenizdeki mutsuzluklardan o kadar etkilenmişsiniz ki, farkında olmadan herkesi mutlu etme misyonu edinmişsiniz. Ama şunu kabul etmek lazım ki, mutlu veya mutsuz olmak insanların kendi seçimidir. Her şey bir seçimdir. Eşiniz mutluluğunu göstermemeyi seçebilir. Kayınvalideniz kendini ispatlamayı seçebilir. Herkes kendi mutlu olacağı ya da mutsuz olacağı yolu seçmiş. Siz de mutsuz olmayı değil mutlu olmayı seçin derim. Mutlu olmak biraz daha zor bir seçenek ama değer.

Gerçekten, samimiyetle soruyorum. Aman bana ne ki demeyi nasıl başarıyorsunuz. Herkesin adına düşünüp üzülmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Ben çok yoruldum bu durumdan.

Aslında bunun yolu banane demek değil. Kendi çevremize duvar örmek ve dıştan gelen tüm olumsuz etkileri o duvarın dışında bırakmak. O duvarı ne zaman koyup ne zaman kaldıracağımız bizim elimizde. Çünkü biz sadece kendi mutluluğumuzdan sorumluyuz.
Evet, çevremizdekiler adına düşünüp üzülebiliriz, onlara yardım etmeyi deneyebiliriz. Ama akşam yatağa girdiğimizde o dertler duvarın dışında kalmalı. Hatta kendinize vakit ayırdığınız tüm vakitlerde o duvarı kullanmalıyız.

Dertleriniz bana kendimden çok tanıdık geldi. Naçizane tavsiyelerimle haddimi aştıysam affola.
 

Kendisi yıllardır bu işin içinde, son zamanlarda medyada daha çok yer alıyor. Ben öyle şifacı, vs vs inanmam. Neyse konuyu sabote etmeyeyim :)
 
Kendimi gördüm yazinizda. Gercekten bu çileli ruha hali bende de var. Sanki karsimdakinin tum duygularını ben yaşıyorum. Baskasi adina üzülüp, sıkılıp, utanıp, darlanip, kızıp, öfkeleniyorum. Milletin yüzünü gozlemekten biktim usandim. Hatta insanlarla konusurken acaba sohbetimden sıkıldı mi diye dusunmekten bezdim valla. Ne konussam da su arkadasimin gönlünü hos etsem kaygisi güder oldum. Hele garson olayi koptum orda. Sizi o kadar iyi anlıyorum ki... tum bu duygulari yasadigim icin yemin ederim bir yilda iki yas yaşlanıyorum. Bu kadar empatik olmak tuketti beni de.
 

Elbette benim isteklerime göre şekillenmek zorunda değil hiç kimse. Esasında hepsiyle tek görüştüğümde bir problem yaşamıyorum. Eşimle ya da ailemle. Hatta kayınvalidem bile ikimiz baş başayken bu kadar çılgın davranmıyor. Ben sanırım aralarında köprü olmaya çabalıyorum biraz da. Arabuluculuk yapmaya çalışıyorum ama dediğiniz gibi buna lüzum yok esasında.
 

Çok sert olmamış mı bu yorum yahu :) o iş öyle olmuyor aslında. Kimse beni idare etmiyor. Gayet eleştiriyorlar hepsi. Yüzüme karşı dimdik :) hele kusur örtmek falan hak getire. Ufacık bir kusurum olsa o anla yetinmeyip sonraki yıllarda da yüzüme vurmaktan kaçınmazlar. Yani hayatımdaki insanlar öyle idare eden, alttan alan tipler değiller.

Kolaysa sen değiş kısmına katılıyorum. Ben kendimi değiştiremiyorken insanlardan bunu beklemek doğru değil.
 

Evlenince değişeceğini düşünmedim, bekarken böyle değildi sadece. Gayet ince düşünen, kibar ve sosyal bir adamdı gördüğüm kadarıyla. Ya da gösterdiği kadarıyla diyeyim. Adam evliliğe adım atıp yayılmayı bekliyormuş, haberim yokmuş.
 
Kendisi yıllardır bu işin içinde, son zamanlarda medyada daha çok yer alıyor. Ben öyle şifacı, vs vs inanmam. Neyse konuyu sabote etmeyeyim :)
Bu hanfendi hakkında ekşi sözlükte yazılanları bi okuyun derim :) bir de insanları din üzerinden kandırmaya çalışmaları yok mu bu tarz insanların, o yüzden tavsiye ederken dikkat etmekte fayda var
 

Haklısınız, şu an destek almaya ihtiyacım var. Başka türlü çıkamayacağım bu ruh halinden belli ki. Teşekkür ederim yorumunuz için.
 

Tatili "bir sürü para verip manasızca yatıyoruz" şeklinde yorumluyor. Çünkü kendisi işkolik. Sadece çalışmak istiyor amcam çalışıp yorulunca da söyleniyor. Elbette benim istediğim kadar sosyal olmak zorunda değil ama eşim asosyal bir adam. Bu da beni çoğu zaman yoruyor.
 

Peki en azından kendi çekirdek ailesi ile bir şeyler yapma isteğinin olması gerekmez mi? Eşim, ben ve oğlumuz çıktığında çocuk durmuyor geriliyorum diyerek çıkmak istemiyor. E madem dışarıda durmuyor aile içi sosyalleşelim birine gidelim desem, ben sıkılıyorum ev muhabbetlerinde diyor. Yani onun sosyalleşmesi için istediği tüm şartların yerine getirilmesi gerek. Yaramazlık yapmayan sakin duran bir çocuk olmalı mesela. E o da bizde yok. Elimizde bulunan örnek bu şekil ne yapalım.

Tamam salayım ne istiyorsa onu yapsın, nausl istiyorsa öyle yaşasın diyorum ama demek ki tam manasıyla kabullenmiş olmuyorum ki, bu tür olaylarda öfkem artıyor.
 
İşte bu.
Onlar yüzüne söylemekten çekinmiyorsa sen de çekinme.
Onlar eleştiriyorsa sen de eleştir.
Umursamıyorsa umursama.

Yani; rahat ol.
Sen ne yaparsan yap herkes kendi bildiği/istediği gibi yaşamaya devam ediyor, edecek.
 
Maalesef klasik insan davranışı.
Erkeklere sorsak bu klişeyi, evlenmeden önce Adriana'ydı, evlendikten sonra 90 kg luk eşofmanlı Ayşe bacı olduğumuzu söylerler :)

Herkesi olduğu gibi kabul etmekten başka yol yok.
 
Sizi iyi anlıyorum bende böyleyimdir ama sizin kadar değil sanırım . Benim eşimde duygusuz gözükür sizinki gibi belli edemez mutluluğunu şaşkınlığını genelde ben kaş göz yaparım o da daha dikkatli davranır . Benim kayınvalidemde herşeyi ıspatlama çabasındadır bende sinir olur kontrol edebilmeyi çok isterdim ama herkes bizim istediğimiz gibi olamaz sonuçta bizde kimsenin istediği gibi olamayız . Biraz daha kendinizi sıkmamaya çalışın herkesin kusurları vardır bunları kontrol edemeyiz çoğu zaman bunu kabullenirseniz daha rahat edersiniz
 

Estağfurullah ne özürü efenim :) söylediğiniz her şey doğru. Kabul ediyorum lakin bunun yöntemi ne onu bilmiyorum. Örneğin bu insanlar bir araya geldiğinde gerilmemek adına ne yapmalıyım. Çünkü bunları doğru bulmam, davranışımı değiştirmek için yeterli olmuyor mesela. Bir şekilde bör yöntem geliştirip sizin gibi sağır olmalıyım. Ben daha çok mirket gibi etrafı gözlüyorum ne olacak diye.
 


Ben de böyleyim.Çok can sıkıcı.Bi kez eşime mesaj attım misafirle biraz konuş çok sustun diye :/

Senin yazdırdıklarını okuyunca evet bu benm de derdim dedim.Yaşanan bi olayı bikaç gün irdeliyorum.Rahat edemiyorum.İnsanı yıpratıyor gerçekten.

Gidişatı az çok kestiriyor ya insan zamanla.Şimdi şöyle diyecek inşallah demez diyorum vs :/
 

Ben de önceleri sürekli uyarıyordum eşimi. Benimki sizin eşiniz gibi naif bir tepki vermedi:) bir gün çemkirdi bir uyarımda. Ben böyleyim sürekli beni değiştirmeye çalışma, beni uyarma diyerek. O günden beri en azından ona yansıtmıyorum. İçime içime deliriyorum :))
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…