- 2 Kasım 2013
- 7.797
- 37.037
-
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #181
peki idrak samimiyetle soruyorum, sanane?
cocuklarla ilgili meseleyi kafana takmani anlayabilirim.
Ancak yetiskin bireylerin iliskisinden sanane. kim kimse kiriliyor dariliyor kiziyor sanane? sen kendi iliskilerini mukemmel yonetiyor musun ki senin haricindeki yetiskinlerin iliskisine kafayi yoruyorsun?
konuna da cevap vereyim.
esim cok giciktir, daha dogrusu benim ailem onu cok gicik bulurlar, ben de derim evet gicik ne var yani, siz mukemmel misiniz?
kayinvalidem toplum icinde mukemmel davranir, tam bir ornektir kendisi, kendisini takdir ederim bu konuda. benim annem ise dogrucu davuttur, cogu kisinin de zittina gider. beni zorladigi olur ortamlarda. ama hic utanmak aklima gelmez. sonucta kac yasinda kisiler, olusturacaklari etkiyi de biliyorlar ama oyle olmayi seciyorlar.
Hani samimi bir arkadaşını eşinle veya annenle ilk defa tanıştıracak olsan hissettiklerini anlarım da birbirini taniyan ve benimsemis insanlar adina bunlari hissetmeni anlayamıyorum ve kesinlikle destek almanı tavsiye ediyorum. Içinde bulunduğun hayatından memnun değilsin,sorun onlar değil sensin lütfen kızma.Belki çocukluğunla alakalı da olabilir o yüzden destek alman en güzeli. Bu ince detaylarla çabuk yaşlanırsın ve bir ton hastalıkla bogusursun
Şurada her gün bdv okuyorum inanın derdini sizin kadar net anlatan, imla kurallarına riayet eden bir kimse görmedim diyebilirim.yahu insan bir virgül, efendime söyleyeyim bir ünlem hiç mi koymaz bir yazıya ki okuyan da daha iyi anlasın olayı.yok, illa sherlock holmes culuk oynatacaklar bizeMerhaba hatunlar.
Baştan belirteyim uzun uzun anlatacağım derdimi. İki satır yazı okumaya üşenenler için uygun bir konu değil. Sabah sekizden itibaren ayaktaydım, bünyem o kadar yorgun ki umarım zihnimi toparlayıp derdimi en doğru şekilde ifade edebilirim.
Başlıkta yazdığım mevzu derdimdir. Uzun zamandır çözmeye çabaladığım ancak başaramadığım, hayatımın tamamını etkileyen bir sorun bu. Öyle ki artık insan içine çıkmak istemeyecek kıvama geldim. Bugün yaşadıklarımı anlatayım, belki bir yerlerden bir şeyler yakalanır da "sebebi ve çözümü bu" denir.
Bugün eşimin doğum günüydü. Eşimin ailesi doğum günü kutlamaz. Partide coşmaktan bahsetmiyorum iyi ki doğdun bile demezler. Onlar böyle imiş, sorgulamıyor ve kabulleniyorum bu durumu. Benim ailem de aksine özel günlere fazlaca önem verirler. Eşimin ailesinin tutumunu bildikleri için, eşime sürpriz yapıp gelmek istediler. Ben de kendimce hazırlık yaptım. Oğlumla hazırlık yapmak adeta işkenceydi ama başardım. Ailem elinde pasta "iyi ki doğduunn damaaat" naraları ile geldiler. Eşim ailesinin genetiğini gururla taşıdığından olsa gerek adeta bir kalas, efendime söyleyeyim bir ruh emici gibi "aaa anne" dedi. Bu tepki içerisinde; şaşkınlık, mutluluk falan barındırıyor ama kimse anlamıyor. Çünkü nasıl anlasınlar ki.
Birinci utanma, eşim adına: neden daha normal tepkiler veremiyor bu adam. Hayır yani aa anne çok teşekkür ederim ne güzel sürpriz buyurun gelin deyip gülümsemek ne kadar zor olabilir ki? Benim enerjimi sömürüp ruhumu emdiği yetmiyor, insanların heyecanlarını da baltalıyor.
Sonra çay, ikram faslı başladı. Oğlum oradan oraya koştururken kayınvalidem de olağanca doğallığıyla oğlumun ona ne kadar düşkün olduğundan, bir gün görmese ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Bir yandan da benim sıpaya "koşma dur düşersin. Gel yemek ye yemek. Ay ne tatlı kurban olurum" gibi söylemlerde bulunuyordu. Zaten annemler henüz kapıdan girerken "ay çoraplarını çıkardı idrak çorap yok mu çorap" diye yırtınıyordu. Çünkü ben annemlere hoş geldin diyene kadar çorapsız bekleyemez. Mazallah çorapsızlıktan nöbet falan geçirir.
İkinci utanma kayınvalidem adına: 65 yaşında kadın toplum içinde nasıl davranması gerektiğini, nerede ne konuşması gerektiğini bilmiyor. Hele hele tavırlara bak. Havan kime olum senin? Hayır yani torununa düşkün olduğunu kime neden ispat etmeye çabalıyorsun? Amaç ne ola ki.
Oturduğumuz iki saat boyunca gerim gerim gerildim. Eşim neden sohbet etmiyor? Oğlum neden kuzenine koala gibi yapışıp çocuğu Taciz ediyor? Abim neden kardeşime manalı manalı bakıp güldü? Kardeşim çok mutsuz görünüyor. Tabi sıkıldı çocuk. Benim kalas koca yine saçma sapan çıkışacak çocuğa. O bunu düşünecek, öteki böyle davranacak vs vs. Beynim yanıyor. Asla salamıyorum kendimi. Herkes adına empati kurup, mümkün olsa herkesin davranışlarını kontrol etmek istiyorum. En azından görgü kurallarına riayet edecek ölçüde davransınlar istiyorum.
Bu durum öylesine kontrol edilemez bir hal aldı ki bende, kalabalık ortamlarda inanılmaz geriliyorum. Kim ne saçmalayacak, kim neye üzülecek, kim nasıl davranacak diye düşünmekten ve kasılmaktan vücudum ağırıyor artık.
Ne kadar açık ve doğru ifade edebildim kendimi bilmiyorum. Yakın zamanda bu olayı yaşadığım için bu örnekleri verdim. Ancak konudaki olaylar kadar basit değil durum. Mesela eşimle bir yere yemeğe gideriz. Garsona neden daha nazik konuşmadı diye gerilirim. Gidip garsona sarılarak "kusura bakma ailesi de böyle patavatsız. Genetik işte naapcan" demek istiyorum. Annemle bir topluluktayken, annemin o muhteşem beyin yakan esprilerine tanık olunca herkese dönüp "gerçekten gülmek zorunda değilsiniz. Ben anlıyorum acınızı" demek istiyorum. Bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim size.
Gerçekten, samimiyetle soruyorum. Aman bana ne ki demeyi nasıl başarıyorsunuz. Herkesin adına düşünüp üzülmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Ben çok yoruldum bu durumdan. O kadar çok düşünüyorum ki mevzunun sonunda "keşke daha normal davranan biriyle evlenseydim" diyecek duruma geliyorum. Sonra bir de böyle düşündüğüm için üzülüyorum. Manyak mısın kızım adam sen anksiyete atağı geçirme diye kişiliğini mi değiştirsin diyorum.
Anladınız değil mi beni? Anlamadığınız kısımlar varsa sorun cevaplayayım. Bakın mesela bu saat oldu inanılmaz uykusuzum ama uyuyamıyorum. Çünkü bu akşam hiç kimsenin mutlu olmadığını düşünüyorum. Şöyle olsaydı daha iyi olurdu diyerek zamanı geri çevirmek istiyorum. Bir dostumun dediği gibi, incelikler yüzünden mi bunlar, yoksa ben dümdüz deli miyim. Şimdiden teşekkürler.
İşte bunların hepsi için bence anahtar kelime sevilmek. Sevmek de önemlidir insan hayatında ama sevilmek, olduğun gibi, en delirten huylarınla bile, bazen çıldırtan hallerinle bile sevilmek.
Hayatında belki de sevilmek eksikliği var, ondan bu mutsuz hallerin, ondan herkesin uyum içinde mutlu olmalarına çabaların, belki de ben buradayım, sizin için varım diye ruhunu yorman bu yüzdendir idrak.
O kadar dangalak bir esim vardır ki Nerede ne konusulacagini bilmediği gibi insan yüzü görünce şımarık çocuk gibi,bana laf atar sinir eder laf sokar kavga çıkartır. Özellikle benim akrabalariminyanında yapar ilk evlendigimizde kendi ailesinin yanında yapardı çünkü erkeklik egosu. Onu bitirdik şimdi benimkilerin yanında yapar çünkü Mağaradan çıkmayan anası babası kardeşleri de aynıdır hiç insan yüzü görmeyince sasiriyorlar. Bak gene sinir oldum. He benim kardeşim de az değildir mesela. Ne yapıyorum kimseyi bir araya getirmiyorum sinir olmuyorum. Asla kocamin doğum gününü aileme kutlatıp da sinir olmam mesela. Geçen sene cocugumun 1 yaş doğum gününü yaptım ailesine o kadar sinir oldum ki bu sene yüzlerini görmek istemedigimden toplum içindeki aptal saptal davranışlarina maruz kalmak istemedigimden cocugumun doğum gününu yapmıyorum hem bir sürü masraf yorgunluk bi sürü telaşa girip onlarla sinirimi bozamam sen de bir araya getirme. Yanı eşine yalnizkenkatlanabiliyorsan ailenle bir araya getirme aynı şey kendi ailen için de geçerli. Meselenin geçmişi falan varmis anladigim kadariyla ama bu noktadan başlamanı tavsiye ederim
Yine gelmis suslu cumlelerle derdin ne ki? senin'ciler..
Yahu arabeske mi baglasin yani? Sonra da cilekessin,duygu somurusu yapiyorsunuz mu diyeceksiniz?
Elestiriye acik diye bu kadar yargisiz,acimasiz yapmayin yahu su isi.
Siz olumsuz ozelliklerinizi ne kadar törpülüyebiliyorsunuz,insanlarin nasil bir gecmis yasayip,onda nasil hasarlar birakmis olacagini nerden biliyorsunuz???
Acimasizca elestiri ile ne kadar faydali olabileceginizi dusunuyorsunuz??
Insanlarin nasil cumle kurduguna tutun actigi konunun iceriklerine kadar karisma haddini nerden buluyorsunuz!
Okumasi icin kimse kimseyi zorlamiyor degil mi? Sana hitap etmek zorunda mi?
Elestiri yapayim derken ne bu asagilama duygusu!!
Gelmis konu acmis hatalarinin farkinda zaten.Burdan duyacagi seyler iyi geliyor demekki.Neden anlamaya calismiyorsunuz?
Konu sahibi kusuruma bakma.
Bence biraz abartılı bir durum bu
Eşin konusunda şunu söyleyebilirim ailen zaten az çok tanımıştır eşini,dolayısıyla böyle davranması ailen için öngörülebilen birşey olmalı.
Kayinvaliden konusunda da aynı şey geçerli,ailen ilk kez karşılaşmıyor onunla,kanıksamışlardır artık garipsemek yerine.
Şunu bilmeli ve hiç unutmamalısın,kimseyi değiştiremezsin ve kendin dışında ki insanların yaptığı davranışlardan sen mesul olamazsın. Bak bu ikisi bence konundaki anahtar nokta. Anlattıkların olabilecek şeyler,hakaret yok,kavga gürültü yok,gerisi idare edilebilir şeyler bence.
Sen rahat olmaya çalış,insanları oldukları gibi kabullenmeye bak,böyle yıpranan da üzülen de sen olursun.
Ortamda sizden başka kimse bu kadar önemsemiyor bu konuları emin ol.
Bu kadar olayi aklinda tutup nasil yazdin hayret ettim. Yazarken sıkılır insan bunlari mi takiyorum diye.=) Bence rahatsiz oldugunuz konuda hemen tepki verin, durup dusununce o davranislar degismeyecek. Acik acik soyleyin dusunduklerinizi..
Size dertsiz demişler ama bence bu anlattıklarınız buradaki çoğu dertten daha dert.
Dertli olmak için " Ay kayınvalidem altınlarımı vermiyor, ay görümcem böyle yaptı, ay iş arkadaşım kuyumu kazıyor vs vs. " olması lazım değil ki.
Ki derdi anlatmayınca, sadece hayattan bir kesit sununca, insan dertsiz mi olur?
Tahminen çevrenizdeki mutsuzluklardan o kadar etkilenmişsiniz ki, farkında olmadan herkesi mutlu etme misyonu edinmişsiniz. Ama şunu kabul etmek lazım ki, mutlu veya mutsuz olmak insanların kendi seçimidir. Her şey bir seçimdir. Eşiniz mutluluğunu göstermemeyi seçebilir. Kayınvalideniz kendini ispatlamayı seçebilir. Herkes kendi mutlu olacağı ya da mutsuz olacağı yolu seçmiş. Siz de mutsuz olmayı değil mutlu olmayı seçin derim. Mutlu olmak biraz daha zor bir seçenek ama değer.
Aslında bunun yolu banane demek değil. Kendi çevremize duvar örmek ve dıştan gelen tüm olumsuz etkileri o duvarın dışında bırakmak. O duvarı ne zaman koyup ne zaman kaldıracağımız bizim elimizde. Çünkü biz sadece kendi mutluluğumuzdan sorumluyuz.
Evet, çevremizdekiler adına düşünüp üzülebiliriz, onlara yardım etmeyi deneyebiliriz. Ama akşam yatağa girdiğimizde o dertler duvarın dışında kalmalı. Hatta kendinize vakit ayırdığınız tüm vakitlerde o duvarı kullanmalıyız.
Dertleriniz bana kendimden çok tanıdık geldi. Naçizane tavsiyelerimle haddimi aştıysam affola.
Maalesef klasik insan davranışı.
Erkeklere sorsak bu klişeyi, evlenmeden önce Adriana'ydı, evlendikten sonra 90 kg luk eşofmanlı Ayşe bacı olduğumuzu söylerler :)
Herkesi olduğu gibi kabul etmekten başka yol yok.
Şurada her gün bdv okuyorum inanın derdini sizin kadar net anlatan, imla kurallarına riayet eden bir kimse görmedim diyebilirim.yahu insan bir virgül, efendime söyleyeyim bir ünlem hiç mi koymaz bir yazıya ki okuyan da daha iyi anlasın olayı.yok, illa sherlock holmes culuk oynatacaklar bize
Neyse, konumuza dönelim..anladığım kadarıyla eşiniz boğa burcu.veyahut yükseleni falan bi yerlerden bulaşmış ki nerden anladınız derseniz bende de var aynısından oradan biliyorum.baştan söyleyeyim hiç değiştirmeye çalışmayın degişmezler.nato mermer nato kafa.ondan ümidi kesin ve bırakın yerine kasılmayı.zaten zamanla çevrenizde eşinizin nasıl bir kalas olduğunu ögrenip ondan yana bir beklentiye girmeyeceklerdir.bunu böyle çözdük mü? Çözdük..
Kv konusu başlı başına bir başlık ister bilesiniz.öyle yok araya sıkıştırmak onları,üstünkörü konuşulacak bir durum değil.yalnız nacizane tavsiyem başlık açmadan benzer açılmış yüzbinmilyon konuyu okumanız ve tavsiyeleri göz önüne almanız.yüce kk kadınlarının konuyla alakalı verdiği birbirinden değerli tavsiyeleri olduğuna eminim..
Anneniz maalesef umutsuz vakaannenizi gereken her fırsatta uyarmanız , "anne her espri her yerde yapılmaz, diline sahip çık" demeniz belki işe yarayabilir ama yaramayabilirde benim fazla umudum yok ama yine de deneyin bi.Allah tan umut kesilmez
Size gelince; delilik iyidir, delilik güzeldir ama hiç kimse için de delirmeyin.siz deli olun bırakın sizi idare etsinler.ne demisler? Keskin sirke küpüne zarar..
Resmen yaşadım yazdıklarınızı benim bile beynim yandı. Zor bir durum fakat normal değil. Bazen benim de bu şekilde düşündüğüm oluyor ama bu kadar çok değil. Salın gitsin, siz kendi davranışlarınızın en iyi, en kibar ve en düşünceli olduğunu düşünürken kayınvalideniz de sizi belki düşüncesiz buluyor içinden. Yani herkese göre kendi en düzgün davranıyordur. Size zararı olmadığı sürece başkaları adına düşünmeyin beyninizi yormayin yazık size.
Bir düşün, herkes hayat enerjisini birşeylerden alır, kimi kendini birilerine adayarak, kimi aşka aşık olarak, kimi severek, kimi sevilerek yakalar hayat enerjisini, sevilmeye alışık biri o sevgiyi hissetmezse modu düşebilir gibi geliyor bana, farazi konuşuyorum elbette ama senin bu hallerinin altında mutlaka bir sebep yatıyor, onu bulabilirsen zaten gerisi çorap söküğü gibi gelir sanki, yani umarım.Esasında hayatımın son birkaç yılına kadar hep çok sevildim. Bunu bir düşüneyim ben, haklı olabilirsin. Zira son bir iki yıldır pek sevildiğimi hissetmiyorum. Kimsenin durup sevmeye zamanı yok çünkü.
birak ne halleri varsa gorsunler sagligin bozulackkMerhaba hatunlar.
Baştan belirteyim uzun uzun anlatacağım derdimi. İki satır yazı okumaya üşenenler için uygun bir konu değil. Sabah sekizden itibaren ayaktaydım, bünyem o kadar yorgun ki umarım zihnimi toparlayıp derdimi en doğru şekilde ifade edebilirim.
Başlıkta yazdığım mevzu derdimdir. Uzun zamandır çözmeye çabaladığım ancak başaramadığım, hayatımın tamamını etkileyen bir sorun bu. Öyle ki artık insan içine çıkmak istemeyecek kıvama geldim. Bugün yaşadıklarımı anlatayım, belki bir yerlerden bir şeyler yakalanır da "sebebi ve çözümü bu" denir.
Bugün eşimin doğum günüydü. Eşimin ailesi doğum günü kutlamaz. Partide coşmaktan bahsetmiyorum iyi ki doğdun bile demezler. Onlar böyle imiş, sorgulamıyor ve kabulleniyorum bu durumu. Benim ailem de aksine özel günlere fazlaca önem verirler. Eşimin ailesinin tutumunu bildikleri için, eşime sürpriz yapıp gelmek istediler. Ben de kendimce hazırlık yaptım. Oğlumla hazırlık yapmak adeta işkenceydi ama başardım. Ailem elinde pasta "iyi ki doğduunn damaaat" naraları ile geldiler. Eşim ailesinin genetiğini gururla taşıdığından olsa gerek adeta bir kalas, efendime söyleyeyim bir ruh emici gibi "aaa anne" dedi. Bu tepki içerisinde; şaşkınlık, mutluluk falan barındırıyor ama kimse anlamıyor. Çünkü nasıl anlasınlar ki.
Birinci utanma, eşim adına: neden daha normal tepkiler veremiyor bu adam. Hayır yani aa anne çok teşekkür ederim ne güzel sürpriz buyurun gelin deyip gülümsemek ne kadar zor olabilir ki? Benim enerjimi sömürüp ruhumu emdiği yetmiyor, insanların heyecanlarını da baltalıyor.
Sonra çay, ikram faslı başladı. Oğlum oradan oraya koştururken kayınvalidem de olağanca doğallığıyla oğlumun ona ne kadar düşkün olduğundan, bir gün görmese ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Bir yandan da benim sıpaya "koşma dur düşersin. Gel yemek ye yemek. Ay ne tatlı kurban olurum" gibi söylemlerde bulunuyordu. Zaten annemler henüz kapıdan girerken "ay çoraplarını çıkardı idrak çorap yok mu çorap" diye yırtınıyordu. Çünkü ben annemlere hoş geldin diyene kadar çorapsız bekleyemez. Mazallah çorapsızlıktan nöbet falan geçirir.
İkinci utanma kayınvalidem adına: 65 yaşında kadın toplum içinde nasıl davranması gerektiğini, nerede ne konuşması gerektiğini bilmiyor. Hele hele tavırlara bak. Havan kime olum senin? Hayır yani torununa düşkün olduğunu kime neden ispat etmeye çabalıyorsun? Amaç ne ola ki.
Oturduğumuz iki saat boyunca gerim gerim gerildim. Eşim neden sohbet etmiyor? Oğlum neden kuzenine koala gibi yapışıp çocuğu Taciz ediyor? Abim neden kardeşime manalı manalı bakıp güldü? Kardeşim çok mutsuz görünüyor. Tabi sıkıldı çocuk. Benim kalas koca yine saçma sapan çıkışacak çocuğa. O bunu düşünecek, öteki böyle davranacak vs vs. Beynim yanıyor. Asla salamıyorum kendimi. Herkes adına empati kurup, mümkün olsa herkesin davranışlarını kontrol etmek istiyorum. En azından görgü kurallarına riayet edecek ölçüde davransınlar istiyorum.
Bu durum öylesine kontrol edilemez bir hal aldı ki bende, kalabalık ortamlarda inanılmaz geriliyorum. Kim ne saçmalayacak, kim neye üzülecek, kim nasıl davranacak diye düşünmekten ve kasılmaktan vücudum ağırıyor artık.
Ne kadar açık ve doğru ifade edebildim kendimi bilmiyorum. Yakın zamanda bu olayı yaşadığım için bu örnekleri verdim. Ancak konudaki olaylar kadar basit değil durum. Mesela eşimle bir yere yemeğe gideriz. Garsona neden daha nazik konuşmadı diye gerilirim. Gidip garsona sarılarak "kusura bakma ailesi de böyle patavatsız. Genetik işte naapcan" demek istiyorum. Annemle bir topluluktayken, annemin o muhteşem beyin yakan esprilerine tanık olunca herkese dönüp "gerçekten gülmek zorunda değilsiniz. Ben anlıyorum acınızı" demek istiyorum. Bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim size.
Gerçekten, samimiyetle soruyorum. Aman bana ne ki demeyi nasıl başarıyorsunuz. Herkesin adına düşünüp üzülmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Ben çok yoruldum bu durumdan. O kadar çok düşünüyorum ki mevzunun sonunda "keşke daha normal davranan biriyle evlenseydim" diyecek duruma geliyorum. Sonra bir de böyle düşündüğüm için üzülüyorum. Manyak mısın kızım adam sen anksiyete atağı geçirme diye kişiliğini mi değiştirsin diyorum.
Anladınız değil mi beni? Anlamadığınız kısımlar varsa sorun cevaplayayım. Bakın mesela bu saat oldu inanılmaz uykusuzum ama uyuyamıyorum. Çünkü bu akşam hiç kimsenin mutlu olmadığını düşünüyorum. Şöyle olsaydı daha iyi olurdu diyerek zamanı geri çevirmek istiyorum. Bir dostumun dediği gibi, incelikler yüzünden mi bunlar, yoksa ben dümdüz deli miyim. Şimdiden teşekkürler.
Konunuzun özeti ve teşhisi bu yorumunuzda sanirim. Sadece faydali olabilecegi dusuncesiyle tahminlerimi yazacagim, yargilama ya da hadsizlik olarak algilamamanizi umarim.Bittabi kimse çıkamadı kendim dahil :) böyle düşününce zaten insanlardan beklentimi minimum düzeyde tuttuğumu fark ediyorum. Ütopik isteklerim yok genel davranışları ile ilgili. Nezaket timsali ebeveynler, incelik saçan bir eş değil beklentim. Dediğim gibi, boş ve yersiz konuşmalar olmasın. Ne bileyim bir düşünsünler en azından "ben bunu neden söyledim" diye. Bunu söylerken karşımdaki insana rezil olur muyum vs.
Beni geren asıl sebep de bu. Hani asgari düzeyde saçmalamamayı başarmak neden bu kadar zor insanlar için.
Estağfurullah had aşmak ne demek çok teşekkür ederim yazdıklarınız için. Mutlu ya da mutsuz olmak insanların kendi tercihi midir gerçekten? Ben pek beceremiyorum mutlu olmayı. Tercih edilebilir bir şey ise ben beceremiyorum demek ki. Ama en azından çok fazla istiyorum mutlu olmayı. Mutsuz ölmek istemiyorum :)