Aynen sesli kitap da dinliyorum o da faydalı. Ne kadar çok kelime o kadar iyi neticede. Uyuyunca ben de özlüyorum da çılgınlık bu analık.
Ben hamileyken salona kaçmıştım geçen senenin sıcağında. Doğurdum orda kanepede devam ettim. Uyuyakalmamak için çok rahat olmayan bi uyku yeri diye hem de
. Bebek iki aylık olduktan sonra da onun odasına yerleştim. Açılır kanepe var onda yatıyoruz, çilekten dolap şifonyer aldım, bi tane de çok az kullandığım park beşik var. Aslında artık kendi odama geçmem lazım önce onu beşiğe alıştırıp sonra ufaktan kaçmalı fakat uykuları düzensiz ve hava aşırı sıcak gece beslemesi şart. Ben bile uyanıp su içiyorum o niye susamasın ki…
Geçecektir, havalar çok sıcak ondan olabilir. Bi arkadaş bu durumdaydı, doktor emzirmeyi azalt beslemeden yarım saat sonra emzir dedi. Uyanıp kahvaltı, sonra meme. Öğle yemeği sonra meme falan gibi. Düzelmişti.
N e kadar çok kelimeye maruz kalırsa, anlamlı şekilde tabi o kadar iyi. Benimki bakim ne diyo anne, baba, dede, anane, mama, meme, al, ver, git, gel, nenni, babini (babanne), kıhhh(Aslan), meee(koyun), mö, hav gibi aklımda kalan hayvan sesi taklitleri ııh-yo arası hayır diyor. Kalabalıkta olsak her şey çok daha iyi olurdu. Dışarı çıkarmak çok iyi birebir hayvanları ağaçları görüp dokunması, toprakla teması vs. Gelişimde bireysel farklılıklar var bunu yaşayarak görerek deneyimleyerek ve sosyal hayata dahil ederek dengelemek biraz mümkün ama korona sağolsun pek insan görmeden bu kadar oluyor. Ve ailesi yanında olanlar aşırı şanslısınız, ne çok zorlandım bir ben bir Allah biliyor