Bugün kızımın hastanedeki serum ve hava tedavisi bitti, büyük oranda iyileşmiş ama daha tam değil tabii. iki tane antibiyotik ve başka ilaçlar da verdi eve. okula bir süre daha gitmesin ve kardeşinden yine olabildiğince uzak dursun dedi.
çok üzüldü tabii, ne zaman sevebilcem ben kardeşimi dedikçe içim gidiyor
bende çok yoruldum sürekli benim odamdayız ya da Metenin odasında. başka bir yere çıkaramıyorum. Begüm gelmek istiyor gönderirken çok zorlanıyorum, üzülüyorum. arada bi bakıyor tabii o kadar da engelleyemem çok etkilenecek çocuk.
bu arada Mete’nin sarılığı 7 ye düştü. bir hafta sonra tekrar çağırdı ama götürmücem. üç kere kan aldılar elinden yeter. 7 yüksek bi rakam değil çok. zaten o doktora da götürmücem daha, kızımın doktoruyla devam edicez.
bir de son iki gecedir gaz problemimiz var, acaba yediğim bir şey mi gaz yaptı anlamadım. siyez bulgurundan pilav yedim, acaba gaz yapar mı ya.
memeye yapışıklığı biraz daha azaldı gibi sanki. artık en azından doyunca memeyi bırakıyor, vermeye çalışınca ittiriyor
ama yatağına dalmadan koyunca hemen ağzını açıyor beni istiyor. şu emziğe bi alıştırabilsem süper olucak.
bu arada o kadar dalmışım ki yoğunluğa hiç tartılmamıştım, bu sabah tartıldım. 73 kiloyla doğuma gittim, şu an 66 kiloyum. 1 haftada 7 kilo vermişim, karnım nerdeyse indi çok azıcık bi göbeğim kaldı. ama kendimi çok yorgun, bitkin ve solgun hissediyorum. yüzüm solgun, göz altlarım mor.
kadın olmak, anne olmak ne zor ya
şu lohusalık bi bitse, bahar gelse, çiçekler açsa