- 2 Aralık 2011
- 2.939
- 8.881
-
- Konu Sahibi kirmizi lotus
- #141
Valla sana yazmaya korkuyorum.Muhtemelen yazdıklarımızı okuyorsun tam anlayamiyorsun. Tecrubesizlikten. Bundan 2-3 sayfa evvel sana yazdim. Konusursun ama duyacaklarına hazır ol dedim. Bu hodugun böyle kolay bosaniriz diye geviş getirmesi hem davarligindan hem de senin maddi gücünün olmamasindan. Bak anne bunu yaptı bilmem ne bu dille tartışma. Konu annesi değilllll. Annesi kaç yaşında kadın, çok yanlış yapıyorsun sen dedin diye değişmez. Konu kocanın seni hiçe sayması. Sen o evlilikte yoksun. Hiçbir konuda seni önemsemiyor. Sen hala adama gidip annen, ekmek tahtası gibi boş şeyler söylüyorsun. Senin mesleğin ne? Bu adam bu ya da başka şeyden seni bosasa gidecek yerin var mı?
B BratzGirl_ ' ye danışmanda fayda varHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Onlar gidince değil, oradayken çağıracak. Yeni gelin evinde böyle sürü gibi kalınacak. Ben mesela özellikle kendi odamı verirdim kalınsın diye. Koca da yer yatağında yatsın. Gık derse hayırdır hangi misafirden rahatsız oldun, seninkiler mi benimkiler derdim.Onlar gidince siz de kendi ailenizi çağırın eşiniz yeni evli olmadığını hissediyor demekki..
Arap geleneği de böyle değil ki hizmetçiler bakıcılar ortalarda uçuşuyor bu bildiğin bize has ağalık paşalık doğu kültürüTürk kızları kadar kocasına, kocasının ailesine köle olan, nişanlıyken türlü türlü kaprislerine katlanan , annesinin memesinden ayrılmayan oğlanı emzirme haricindebir her şeyini anneliğe kadar yapan az millet var.
Hintlilerde çok alt kast sisteminde bu görülüyor. Afganistan’ı anlatan kitaplar vardı oradaki hikayelerde bile kadının seçeneği olmadığı için katlanıyor.
Bizde öğretmen kızlar ailesine destek olmadan bir kendine harcama yapmadan elin oğlunu, sülalesini doyuruyor.
Sanki madalya alacaklar veya azıcık sevgi ile sınırlarını kaybedelerse çok daha fazla sevileceklerini düşünüyorlar. Asıl Türk kültüründe kadın değerlidir, kocasının yanında ok atar, savaşırmış şimdi orta Doğu Arap geleneklerine kaydık gibi.
Bu konu sahibi için söylemiyorum. Ama burda konuyu açan eğer istediği şeyleri duyamazsa kaçıyor. İstiyor ki onunla beraber kv sovelim. Zaten diyoruz kv sorunlu diye. Ben eş ailesi problemi olduğunu düşünüyorum ama daha büyük problemin ona tepki veremeyen, yanlış tepki veren sümsük kocalar olduğunu düşünüyorum. Benim annem hep der koca da bir yere kadar canına bak diye. Annemin dediğini geç anladım Ben de geç akillandim o yüzden bu tarz konularda fazla empati yapıyorum.Onlar gidince değil, oradayken çağıracak. Yeni gelin evinde böyle sürü gibi kalınacak. Ben mesela özellikle kendi odamı verirdim kalınsın diye. Koca da yer yatağında yatsın. Gık derse hayırdır hangi misafirden rahatsız oldun, seninkiler mi benimkiler derdim.
Hep söylüyoruz yazıyoruz eş ailesi problemi diye bir şey yok, problemli eş var. Dünya tersine dönecek sanıyorlar, çek git ailenin evine kardeşim. Ben de ailemi özledim, siz burada takılın ben de oraya gideyim, ailen gitmeye yakın haber ver gelir yolcu ederim diyemiyorlar.
Benim evlilik anlayışım bir adım sen at bir adım ben atayımdır. Hep ben atıyorsam bir gün tekmeye döner o adım. Herkes bir anne babanın evladı. Ne çok önemsiyorlar koca da koca. Bazısı hak etmiyor işte böyle sevilip değer görmeyi.
Ağrı / Doğubeyazıt okey o kaynana rezillikten anlar boşver soğuk yap sınır olduğunu bilsin bacımmmHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sihirli bir cümle olsun, onu söyleyince her şey yoluna girsin istiyorlar. Daha 2,5 aylık evliyken üstelik ısrar kıyamet uçak biletlerini bile alıp ailesini getirten adamdan nasıl bir koca olabilir? Anası babası gelemeyiz edemeyiz uzak dedikleri halde hem onlara hem karısına emrivaki yapıyor. Bu kayınaile değil de eş hakkında büyük ip ucu. Yani yaşlı insanları arada bir idare edersin, ziyaret edersin kendi evine kalmaya çağırırsın. Bunlar mesele değil. Mesele daha bismillah ilk 2 ayda "anamı babamı çok özledim dur çağırayım gelsinler"olayı.Bu konu sahibi için söylemiyorum. Ama burda konuyu açan eğer istediği şeyleri duyamazsa kaçıyor. İstiyor ki onunla beraber kv sovelim. Zaten diyoruz kv sorunlu diye. Ben eş ailesi problemi olduğunu düşünüyorum ama daha büyük problemin ona tepki veremeyen, yanlış tepki veren sümsük kocalar olduğunu düşünüyorum. Benim annem hep der koca da bir yere kadar canına bak diye. Annemin dediğini geç anladım Ben de geç akillandim o yüzden bu tarz konularda fazla empati yapıyorum.
Aynı şeyi onlar gitse de gitmese de yapacak eşi belli ki. Maksat ev boş kalmasın ki yeni evli değilmiş gibi davranmasını ateşe versin. Bu konuda gerçekten tek suçlu eş ona müsaade etmekte onun kadar suç içeriyor.Onlar gidince değil, oradayken çağıracak. Yeni gelin evinde böyle sürü gibi kalınacak. Ben mesela özellikle kendi odamı verirdim kalınsın diye. Koca da yer yatağında yatsın. Gık derse hayırdır hangi misafirden rahatsız oldun, seninkiler mi benimkiler derdim.
Hep söylüyoruz yazıyoruz eş ailesi problemi diye bir şey yok, problemli eş var. Dünya tersine dönecek sanıyorlar, çek git ailenin evine kardeşim. Ben de ailemi özledim, siz burada takılın ben de oraya gideyim, ailen gitmeye yakın haber ver gelir yolcu ederim diyemiyorlar.
Benim evlilik anlayışım bir adım sen at bir adım ben atayımdır. Hep ben atıyorsam bir gün tekmeye döner o adım. Herkes bir anne babanın evladı. Ne çok önemsiyorlar koca da koca. Bazısı hak etmiyor işte böyle sevilip değer görmeyi.
bacim yapman gereken sey yaptigin herrrrr seye ama herrrseye o isguzar esini dahil etmek. mesela alisverise mi gidilecek, esinin yanina annesini tak gonder. temizlik mi yapilacak, esine soyle annen yorulacak yardim et diye yanina yolla. kadinin cani sohbet mi istiyor, esine soyle ne bicim evlatsin annen seni ozledi aksama kadar git sohbet et de. oyle senin basina atmakla iyi evlat olunmuyorHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ben burda neler okuyorum ya.Millet ne yapışkan. Nasıl rahat ediyorlar. Ben annemle 1 hafta kalınca bunaliyorum, keza o da. Valla bir sürü yapacağınız şey var.
Eşiniz, kv açık ve net konuşursunuz. Sonra pasif agresif dediğimiz sürece girerseniz gündüz nasıl olsa yemeği, temizliği yapıyormuş. Gezin, dolaşın. Kursa başlayın hatta. Onun gelemeyeceği birşey olsun. İngilizce kursu gibi.
Olmadı cinnet geçirin:)Eğer siz hiçbir şey yapmazsanız. Her yıl Agri'ya kar yağmadan sizde biterler, kar bitince dönerler.
Kv değişmez. Klasik olgunlaşmamış, tek becerisi çocuk doğurmak ve dedikodu yapmak olan yurdum insanı.