- 27 Mart 2017
- 16.160
- 65.363
-
- Konu Sahibi kirmizi lotus
- #101
Yooo en başında demiştim annenler burada olduğu sürece cinsellik yok diye. Hatta geçen ‘marta kadar sevişemeyeceğiz üzgünüm’ dedim, bana olsun ben beklerim dedi
Oh paşama bak kendi evde bile durmuyor paşamın anasını babasını siz eğlendireceksiniz.Eşimden ciddi derecede tiksinmeye başlıyorum, sabah ben kalkmasam bile sarılırdı, sabah tek kelime laf etmeden çıktı odadan, bende kalkıp yanına gitmedim. Yarın da şehir dışına çıkacaklar iş yerinde ya akşam geç gelecekler ya da ertesi sabah. Hem bana çöp gibi davranıp hem de anasına babasına hizmet etmemi onları oyalamamı beklemesi gerçekten soğutuyor beni.
Ülkenin en batısından ülkenin en doğusundaki adamı nerden buldun Allah aşkına?Herkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Iyi o zaman akşama kadar ailesi ile kendisi oturup bir de hizmet etsin , iyi valla el kızı üzerinden vicdanlarını tatmin ediyorlar, bu ne saçmalık, siz de çok safsizniz ne vicdanı ya 2 yıl sonra görürsün vicdaniEşim bana geçmişte aile evinden çok erken ayrıldığı için çok zorluklar çektiğini, hep ailesine hasret yaşadığını anlatmıştı. Hiçbir zaman tam anlamıyla kendi düzeniyle kurduğu bir evi olmamış. En büyük hayallerinden biri de kendi evinde ailesini ağırlamakmış. Bu aklıma geldikçe vicdan yapıyorum, yaşlı insanlar bugün var yarın yoklar, ama bir yandan da yanlış zaman deyip sinirleniyorum. Benim de kafam gitti.
En çok zoruma giden kayınvalidemin evi ele geçirmesi. Kendisi misafirken eve beni yok sayıp misafir çağırması. Büyük oğlunu da çağırdı, fırsat bulursa belki onlarda gelirler. Eşim de evet evet abimler de gelsinler tarzında şeyler söyledi. Kendimi kalabalık içinde yalnız ve bir hiç gibi hissediyorum resmen. Abartıyor muyum?
Yahu kavga etsene niye bu kadar sakinsin, adam bana böyle diyecek yolarım onu ..Yooo en başında demiştim annenler burada olduğu sürece cinsellik yok diye. Hatta geçen ‘marta kadar sevişemeyeceğiz üzgünüm’ dedim, bana olsun ben beklerim dedi
Eşinizin yeni evliyken çağırması çok saçma ve yanlış gecede sen ona sırtını don yat bende bu durumdan hoşlanmazdim ama geri kalan konuda saçma davranıyorsun yapsın etsin sende oturHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
İşte olay sevip sevmemek değil.Gonul darlığı k değil. Karşılıklı saygı. 2 ay geliyorlar konu sahibi kadına sormak bu kadar mı zor? Abisini cagriyor ama fikir danışmak yok. Kimse ailesini falan silsin demiyor.Allah askina yasli kadin.. 40 yasinda oglu var.. her sene ta agridan nasil gidecek antalyaya.. en az 60 70 yasindadir.. 1-2 sene idare etse ne olacak.. amma gönlünüz dar.. istiyorsunuz ki evlenince kocalariniz anne babasiyla bir daha görüşmesin gelmesin gitmesin geldiginde de köse yastigi gibi otursun gitsin..
Valla gönlum genis benim bu sene gelmedi kayinvalidem dert ettim kendime..
Ayrica anlasip anlasamamak degil konu.. zaten kendisi soylemis beni cok seviyor bende seviyorum diye.. demekki anlasiyorlar.. tek sorun evinde yemek yapmasi mutfaga girmesi esyalarin yerini degismesi.. yahu ne olacak o gidince koyarsın eski yerine.. bu kadar kendini paralamaya gercekten gerek var mi..
Mesele yemek yapması değil, şöyle anlatayım, bugün mesela (az önce yani) kalan kıymayı değerlendirmek için hamur yaptı, mutfağın her yeri un, ocağımız indüksiyon, çalıştırmasını bilmiyor, ben tam elimi bir şeye atıyorum başlıyor geliiiin gel şu ocağı söndür, geliiiiin un getir geliiiiin şunu yap. Mutfaktaki yemek masamın üzerinde bıçakla hamur kesti resmen. Dedim anne dur sana tahta vereyim onda kes, yok gerek yok diyor. Gerek var masa çiziliyor dedim verdim. Sıcak tabağı dank diye masanın üzerine bırakıyor. Altlık koydum hemen, gerek yoktu sıcak değil diyor duman çıkan tabağa. Daha geçen hafta ekmeklik almıştık, çok kaliteli bir şey değil, üzerine ağır şeyler koyuyor, kırıldı kırılacak. Ekmekliğin kapağını hep çıkartıyor. Biliyorum istemeden yapıyor dedim ya dandik bir şey zaten ama öylece bırakıyor hiç demiyor çıkardım yanlışıkla haberin olsun diye. Hatta ben dedim ‘aaa kırılmış mı kapağı’ hiç oralı olmadı baktı geri çevirdi yüzünü. Eşim geldi işten ilgimi çekmeye çalışıyor bana yaranmaya çalışıyor. Annesi de diyor ki daha gelinime şunu şunu öğreteceğim. Onların yöresine ait bir yemek var, dedim yarın onu yapalım mı anne (sırf çıksın aradan diye), dedi ‘yok yarın oğlum yok iş için gidecekti, yarın öyle şeyler yapmam’. Sinir oluyorum artık. Az önce kırık ekmekliği görünce sinirle eşimi çağırdım gel yap şunu annen kırmış gene dedim, bana laf cambazlığı yapıyor ‘anamın ne suçu var sen de çıkarmıştın’ diyor. Tuvalete giriyorum kayınvalide hemen başlıyor bana seslenmeye ‘ocağa yine bir şey oldu lavabodan çıkınca bak’ diye. Gerçekten artık delireceğim. Buradakiler de diyor oh ne güzel kayınvalide yapıyor yemekleri daha ne istiyorsun. Öyle değil maalesef, kayınvalide yemek yaparken eşyalarıma zarar veriyor, daha 2 aylıklar ya ben onlarla en az birkaç sene idare etmek istiyorum bu çok mu saçma bir istek?Bu yemek yapma ısrarınız nedir?Bırakın yapsın.Bence minik minik şeyleri çok abartmışsınız.Kadın gıcıklığına yapmıyorsa ki beni seviyor,iyi diyorsunuz he he deyin geçin.
Ya anlıyorum ben sizi bir de yeni evlisin heveslisin bişeyler yapmaya etmeye eski gelin olsan takmazsın bu kadar herhalde. Ama tekrar söylüyoruz gerçekten suçlu kocan cinnet geçirip kavga etmeden çözemezsin bunu kavga ederek çözeceksin yoksa seninki anlayacak gibi değilMesele yemek yapması değil, şöyle anlatayım, bugün mesela (az önce yani) kalan kıymayı değerlendirmek için hamur yaptı, mutfağın her yeri un, ocağımız indüksiyon, çalıştırmasını bilmiyor, ben tam elimi bir şeye atıyorum başlıyor geliiiin gel şu ocağı söndür, geliiiiin un getir geliiiiin şunu yap. Mutfaktaki yemek masamın üzerinde bıçakla hamur kesti resmen. Dedim anne dur sana tahta vereyim onda kes, yok gerek yok diyor. Gerek var masa çiziliyor dedim verdim. Sıcak tabağı dank diye masanın üzerine bırakıyor. Altlık koydum hemen, gerek yoktu sıcak değil diyor duman çıkan tabağa. Daha geçen hafta ekmeklik almıştık, çok kaliteli bir şey değil, üzerine ağır şeyler koyuyor, kırıldı kırılacak. Ekmekliğin kapağını hep çıkartıyor. Biliyorum istemeden yapıyor dedim ya dandik bir şey zaten ama öylece bırakıyor hiç demiyor çıkardım yanlışıkla haberin olsun diye. Hatta ben dedim ‘aaa kırılmış mı kapağı’ hiç oralı olmadı baktı geri çevirdi yüzünü. Eşim geldi işten ilgimi çekmeye çalışıyor bana yaranmaya çalışıyor. Annesi de diyor ki daha gelinime şunu şunu öğreteceğim. Onların yöresine ait bir yemek var, dedim yarın onu yapalım mı anne (sırf çıksın aradan diye), dedi ‘yok yarın oğlum yok iş için gidecekti, yarın öyle şeyler yapmam’. Sinir oluyorum artık. Az önce kırık ekmekliği görünce sinirle eşimi çağırdım gel yap şunu annen kırmış gene dedim, bana laf cambazlığı yapıyor ‘anamın ne suçu var sen de çıkarmıştın’ diyor. Tuvalete giriyorum kayınvalide hemen başlıyor bana seslenmeye ‘ocağa yine bir şey oldu lavabodan çıkınca bak’ diye. Gerçekten artık delireceğim. Buradakiler de diyor oh ne güzel kayınvalide yapıyor yemekleri daha ne istiyorsun. Öyle değil maalesef, kayınvalide yemek yaparken eşyalarıma zarar veriyor, daha 2 aylıklar ya ben onlarla en az birkaç sene idare etmek istiyorum bu çok mu saçma bir istek?
Ben rahatım galiba. Yaptığı yemek yahut iş güzel oluyor ve temiz biri ise yapsın bende oturur yerimHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.