-
- Konu Sahibi kirmizi lotus
- #201
Oha hemen boşanma konusunu açtın ve biraz abartmissin terbiyesizlik olur evli değilsin herhalde ya da evde senin sözün geçiyorBacım esin seni saf yerine koymuş, bir cinnet geçir evi darmaduman et bakalım kimse kalıyor mu , susma , eşine de bağır çağır kavganı et , eğer böyle devam ederse boşanacağını söyle, ailesi de duysun bu kavgaları, sen sustukça sindikçe bastırmışlar seni , senin sorunun kv değil eşin sorunlu, daha yeni evliyken ailesini sana sormadan getirmesi çok büyük bir sorun, sınırlarını şimdiden korumazsan yandın, sakın çocuk yapma önce bu sorunları hallet ...
Evliyim ve eşim hakkıma girerse kıyametleri koparırım, bu yüzden de evliliğimden memnunum , eşim düzelmezse tabiki de boşarım..Oha hemen boşanma konusunu açtın ve biraz abartmissin terbiyesizlik olur evli değilsin herhalde ya da evde senin sözün geçiyor
Aynı annemsin hee otorite onda kafa kırar ağız eder tek fark bosanmaz süründürürEvliyim ve eşim hakkıma girerse kıyametleri koparırım, bu yüzden de evliliğimden memnunum , eşim düzelmezse tabiki de boşarım..
Sizde çok fazla takılmışsınız ne demek yaaa yeni evli oğlunun evine aylarca kalmaya giden sınır bilmeyen bir kadın karşısındaki, hayır yani neyi ispatlamaya çalışıyor bu kayınvalideler yaaa hayırdır. Benimki de aramızda 3 sokak var ben bir aylık evliyken bende kalmaya geliyordu akşam çaya diye gelip kalıyordu kocası eve geçiyordu bu bende kalıyordu. Çözüm öyle aman onlar üzülmesinler le falan olmuyor siz sinir hastası olursunuz valla önce kocanizi alıp suçlayıcı değil de yapıcı bir dille anlatın ben öyle yaptım bizim aile olmaya ihtiyacımız varken bu şekilde olmaz her zman gelsinler ama biz birlikte biraz zaman geçirdikten sonra ben evime alıştıktan sonra diye. Sonra da kayinvalidenize karşı sınırlarınızı net çizin ben şöyle yaptim burasi bizim evimiz anne ve burada bizim kurallarımız geçerli dedim şimdi iki yıldır bana kalmaya gelemez. Şimdi de şey çıktı hafta sonları bizi evde yakalarsa kahvaltı hazırla da kahvaltıya gelelim2 buçuk aylık evlilikte annem gelsin diye tutturan 40 yaşında adam da gördüm ya daha şaşırmam. Uzun kalacak olmaları ciddi bir sorun. Madem annesinden ayrılamıyor eşiniz evlenmeseymiş. Sizin asıl probleminiz eşiniz, ailesi değil.
Belli bir yaşa gelmiş insanlara laf anlatamazsınız. Siz de çok fazla takılmışsınız, bulmuşsunuz iş yapan kayınvalideyi. Bir de ayağına hizmet bekleyen versiyonları var inanın o daha zor. Bırakın yapsın siz de oturun keyfinize bakın.
Benim kayınvalidem de yemek yaparken çok karışırdı daha yeni evliyiz gelmiş başımda onu öyle koy bunu biraz daha kavur. Ay anne dedim istediğim gibi olmuyor bir türlü bu yemek istersen sen yap ben izleyip öğreneyim. Oturdu bütün yemekleri kendi yaptı. Annecim yoruldun bir kahve yapayım içelim dedim üstüne. Böyle böyle zaman geçtikçe baktı ihale ona kalıyor karışmamaya başladı. Biraz sizin de idare etmeyi öğrenmeniz lazım.
Sizde çok fazla takılmışsınız ne demek yaaa yeni evli oğlunun evine aylarca kalmaya giden sınır bilmeyen bir kadın karşısındaki, hayır yani neyi ispatlamaya çalışıyor bu kayınvalideler yaaa hayırdır. Benimki de aramızda 3 sokak var ben bir aylık evliyken bende kalmaya geliyordu akşam çaya diye gelip kalıyordu kocası eve geçiyordu bu bende kalıyordu. Çözüm öyle aman onlar üzülmesinler le falan olmuyor siz sinir hastası olursunuz valla önce kocanizi alıp suçlayıcı değil de yapıcı bir dille anlatın ben öyle yaptım bizim aile olmaya ihtiyacımız varken bu şekilde olmaz her zman gelsinler ama biz birlikte biraz zaman geçirdikten sonra ben evime alıştıktan sonra diye. Sonra da kayinvalidenize karşı sınırlarınızı net çizin ben şöyle yaptim burasi bizim evimiz anne ve burada bizim kurallarımız geçerli dedim şimdi iki yıldır bana kalmaya gelemez. Şimdi de şey çıktı hafta sonları bizi evde yakalarsa kahvaltı hazırla da kahvaltıya gelelim
Bacım esin seni saf yerine koymuş, bir cinnet geçir evi darmaduman et bakalım kimse kalıyor mu , susma , eşine de bağır çağır kavganı et , eğer böyle devam ederse boşanacağını söyle, ailesi de duysun bu kavgaları, sen sustukça sindikçe bastırmışlar seni , senin sorunun kv değil eşin sorunlu, daha yeni evliyken ailesini sana sormadan getirmesi çok büyük bir sorun, sınırlarını şimdiden korumazsan yandın, sakın çocuk yapma önce bu sorunları hallet ...
Ayyyy valla haklısınız ben bu aralar iyi değilim sanırım saçmalıyorum hakkınızı helal edin. Konu öyle karşıma veldi sinir bilmez kayınvalideler olunca gerilmisimKonu 7 ay önce açılmış, ne yazdığımı bile unutmuşum. Beni alıntılamışsınız ama konu zaten benim konum da değil. Konu sahibi en son Şubat ayında siteye girmiş
Ayyyy valla haklısınız ben bu aralar iyi değilim sanırım saçmalıyorum hakkınızı helal edin. Konu öyle karşıma veldi sinir bilmez kayınvalideler olunca gerilmisim
Sıkıntım kayınvalide değil aslında son zamanlarda kötü bir dönemden geçiyorum ve saracak yer arıyorum sanırım sizin cevabınız kafama dank ettirdi aslındaEstağfirullah ne demek helal olsun, güncel çok kayınvalide konusu var sınır bilmeyen, onlara bakın en iyisi
Kuzum haline şukret ben 1 yillik evliyim ve beraber yasiyoruz yazin 3 ayligina koye gidiyorlar sadece ama akrabayiz ve evde ne olsa bardak bile kirilsa gorumcelerime soyluyor anneme gidiyorum annene fazla gitme diyor esimle daha çocugumuz olmadi bana arkamdan kisir diyor yemek yapiyorum çok fazla yapiyordun diyip elestiriyor çoraplarini salondaki yastigin arkasina koyuyor pazara gidiyorum 400 lirayla çok harciyorsun ben 50 lirayla gidiyordum diyo iş yapiyorum pesıme takiliyor surekli geçmis olaylari tekrar tekrar anltiyorHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ah canım ya senin de işin zormuş. Hepten daha soğudum evlilikten. Sırf evlenicem diye yılın 3 ayı özgürlüğü kabul edemem ya. Hele çocuk konusuna karışmaları yok mu.Kuzum haline şukret ben 1 yillik evliyim ve beraber yasiyoruz yazin 3 ayligina koye gidiyorlar sadece ama akrabayiz ve evde ne olsa bardak bile kirilsa gorumcelerime soyluyor anneme gidiyorum annene fazla gitme diyor esimle daha çocugumuz olmadi bana arkamdan kisir diyor yemek yapiyorum çok fazla yapiyordun diyip elestiriyor çoraplarini salondaki yastigin arkasina koyuyor pazara gidiyorum 400 lirayla çok harciyorsun ben 50 lirayla gidiyordum diyo iş yapiyorum pesıme takiliyor surekli geçmis olaylari tekrar tekrar anltiyor
Hic sorma çocuk olmuyorsa kadinin sucudur birde kayananamin 6 sene olmammis boyle imtihan edilmis bir insan hic soylememeli bunu ama işte inan anlatmadiklarim daha fazla varAh canım ya senin de işin zormuş. Hepten daha soğudum evlilikten. Sırf evlenicem diye yılın 3 ayı özgürlüğü kabul edemem ya. Hele çocuk konusuna karışmaları yok mu.
Ya kuzum evlen ama şart koş ayri ev diye cunku melekte olsa ayni evde olmuyorAh canım ya senin de işin zormuş. Hepten daha soğudum evlilikten. Sırf evlenicem diye yılın 3 ayı özgürlüğü kabul edemem ya. Hele çocuk konusuna karışmaları yok mu.
Herkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Herkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Ağrı ve İzmit farklı kültürler.İyice sacmalamislar.Yeni evliyim senin yanında çocuk mu yapicam deseydin ya.Esine tepki koysaydin keşke onlar varken bende annemlere gidiyorum diye.Herkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Mart mi? OhaHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Liste yap, 50 tl yi ver, gitsin pazarı yapsin da gelsin bakalim.50 lirayla gidiyordum diyo