- 17 Temmuz 2018
- 4.053
- 18.815
-
- Konu Sahibi kirmizi lotus
- #181
Benim kayinvalidem de gelince hemen mutfağa girer yemek yapar tatli yapar aksama kadar takılır kafasina göre..yeni evliykende aynen boyle yapmisti.. ama benim cok hosuma gidiyor.. kendi evi gibi rahat etsin fazlalik gibi hissetmesin istiyorum.. evde bir anne geldigi belli oluyor.. mesela biseylerin üstüne örtü ortuyor o bile sevimli geliyor..
Aman diyorum nasilsa gidince değiştireceğim ne gerek var kalp kirmaya..
Eski insanlarin kafasi farkli calisiyor.. sen o bir sey ellemesin rahat etsin diye dusunuyorsun ama o yardim ettiğini dusunuyor yük olmak istemediğinden o sekilde davraniyor.. yasli bir kadina anlatamazsin bunu oyle görmüş çünkü..
Sen aslinda kayinvalidenlerin 1 aylik evliyken gelmesine o kadar bozulmussun ki kadinin her yaptigi batmış sana.. ortada elle tutulur bir sorun yok çünkü..
Evde misafir olunca haliyle duzen bozuluyor ev dağılıyor.. hosuna gitmemis darlanmissin..
Kayinvalide sevmeyen yeni gelinler seri eksileyecek ama
Yine de söyleyeceğim.. kayinvalide de bir problem yok.. gönlünüz cok dar..
Kadinin bahcede dolasirken cicege baktigina kadar laf etmenizden anlaşılıyor bu..
Zaten omrü billah kalmayacak evinizde biraz salin gönlü olsun kadinin
Anacım kayınvalideler napsın, yemek yapsa bir dert , ayaklarını uzatıp otursa başka dert,
Ben temiz yapıldıktan sonra bayılırım hazır yemeğe, ne güzel misss ohh :)
Tadını çıkar, yaptır yemekleri at buzluğuna . Kaç yaşında kadın yılların alışkanlığı var , o köfte yerde yoğurulur hem !
Kadın sana yük olmamak için uğraşıyor farkındamısın?
2.5 aylık evlilikte hemen gelmeleri çok yanlış onun dışında klasik kv işte ben 7 yıllık evli olmama rağmen geldi mi benimki de mutfakta evin düzenine karışmasın da bırak yemegini yapsın sende bilmediğini öğrenirsinHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Madem başka bişey yapamıyor , Durumu fırsata çevirsin, ben kvdemden bir kere erişte istedimde evde kavga çıkacaktı.Ayyy resmen geleceğin harika kvsiallah gelinine sabır versin
Sizin isimden belli zaten durum
Yalnız evliliğin başında yapamazsanız bu ayarları ömür boyu böyle devam eder.Haklısınız, kocasız kalma korkusu değil de, bunalıma girmekten korkuyorum. Daha doğrusu yeni evlendik ya, hemen pes etmek istemiyorum. Kurtarmaya çalışıyorum kendimce. Kayınpeder gerçekten zorla geldi telefonda hiç istemiyordu oğluna sonra geliriz şimdi olmaz seneye gelelim deyip duruyordu ama eşim biletleri alınca mecburen geldi. Beni de hep koruyor kayınvalide bir şey dayatmaya çalıştığında ona sen karışma, zorlama, bırak gelin yapsın tarzında cümleler kuruyor ama tabi kadın dinlemiyor. Bilemiyorum gerçekten tek sıkıntı kayınvalide, baba yalnız gelse valla sorun etmezdim adamın varlığını hissetmiyorum bile çünkü.
kayınvalide eski zamanda yetişmiş, yardım ettiğini sanan biri. sürekli bir şeyler anlatıyorsa demek ki eşiyle konuşamıyor ve kendini yalnız hissediyor. aslında o karışmak olarak görmüyor kadının yaptıklarında bir problem yok. problem oğlum 2 aylık evlisiniz ne demeye geliyoruz dememesi. ama eskiler bunu da düşünmezler. hadi geldin bunca zaman kalmak da tuhaf. yalnız burada kesinlikle eşiniz haksız. herkes nedense yaşa takılmış 30-40 yaş gayet normal ama ben de doğuluyım ve eşinizin kafasının çalışma şekli siz evdesiniz iştr yemek, çamaşır, bulaşık, misafir ağırlama göreviniz gibi. doğulu erkeklerin çoğu maalesef eşleri çalışmıyorsa bu mantıkta ilerliyorlar. benim tavsiyem acilen bir iş bulup ilk engellemelerine rağmen kendi paranızı kazanmanız. başlarda sorun edebilir ama inanın ona bağlı olduğunuzu düşünmediğinde, kendi paranızı kazandığınızda fikirlerinize saygı duyacak. hem de zırt pırt yatılı misafirden de kurtulursunuz. ben de eşimle evlenince onu olduğum şehre getirdim ve 2 kez birlikte memleketine gittik bir kere de kendisi gitti. ailesini çağırıyoruz bir kez geldiler bir yılda. iki tarafta da anlayış olması şart. sözün özü sizin işe girmeniz lazım. boşan falan diyenlere de takılmayın 2 aylık evlilik tabii ki alışma süreciniz olacakHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bu benimki, eminim burda birsuru arkadaş vardir. Malesef pek çoğumuzun ki aynı bunun nedeni de birey olamamis insanlarin birey nedir bilmemeleri ve cocuklarini çocuğu değil de mallariymis gibi görüp aile kurumunu aslında kendilerinin zedelemeleri. Çoğu kadın kocası için cekip katlanıyor kimi de elalemin manyagiyla ne ugrascam ömür mü geçer deyip boşanıyor. Yani çok uzattım kusura bakmayın, burda tek çıkar yol eşinizin halletmesi biri kötü olacaksa o eşiniz olsun zira annesi evladına küsmez. Ama sen derse kötü olursun.Herkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Kimdi o ben konuyu okumak istedim deGeçen bir tip vardı. Nişanlı Audi almış evlilik arefesi ev eşyasını kim alacak belli değil. Anlatmış kp böyle şöyle diye gözünün önündeki adamın ne olduğunu göremiyor. Herkes kp değil nişanlın sorunlu deyince kaçtı:)
Hepsini okuyamadım ama doğu kökenli birisiyle evlendiğinde kariılaşılan tipik sorunlar…şaşırdığım konu 2,5 aylık evliyken eşinin ailesini çağırmadı ve onlarında gelmesi..çok yeni evlisiniz ne işlerivar sizde..Diğer anlattıklarınız zaten yaşanacak şeyler duygusal yaklaşmayın..birde kayınpederinize çok şeker sessiz demişsiniz…hiç belli olmaz o işlerHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Kadinin yaptıkları bana gatip gelmedi klasik anne. Hem yemek de yapiyor hizmet beklemiyor. Ayrica abisi gelmis sonucta tabiki yemek yapilir yemek yeyin diye ısrar edilir bir sofra kurulur yani. Sizin sorun yeni evli olmaniz. Ee insanlar yeni evlisiniz gelmeyelim demis zaten. Klasik esine toz konduramayan kadın. Kv ye boşuna kuruluyorsunuz eşinizde priblem. Ama tabi koca çok onemli sonucta laf edilmez onaHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Yeni evli olduğunuz için kendiniz yapma isteğiniz var ama yıl geçince öyle mi. insan bunaliyor aynı şeyi yapmaktan. benim kv gelince ne temizlik yapar ne yemek, kendine baktirir. hamileliğim sonları geldi kaldı ve doğum sonrası yine kendine baktırdı, üstüne lohusayken bebeğe karışmaya başladı sustum kulak asmadim sütüm gelmiyordu mama veriyorum diye saat başı kafa mı didikledi kavga edip kadını kaçırdımeden şimdi de soğuk yapıyor gurbette olmak çok zor valla demem o ki işten yemekten bikacaksin şimdi haliyle ozeniyorsun eşinde ana kuzusuymus yandın şimdiden böyleyse yandın daha sana kv çok gelir hele çocuk olsun hiç çıkmaz bir an önce ipleri eline alman gerek nefret güzel bir duygu etsin işine gelirHerkese merhaba,
Sırf bu soruyu açabilmek için siteye üye oldum. Uzun zamandır üye olmadan takip ediyordum burayı şimdi benimde akıla ihtiyacım var… Bayağı uzun oldu yazım şimdiden çok teşekkür ederim okuyan herkese.
Ben 30 yaşında 2,5 aylık evliyim. Eşim 40 yaşında Ağrılı, ben İzmit. Eşimin işi sebebiyle Antalya’nın bir ilçesinde yaşıyoruz.
2,5 ay önce Ağrı’da evlendik düğün yaptık, düğünden 1 hafta sonra Antalya’ya geldik evimize. Eşim son 1 aydır sürekli tutturdu annesine anne gelin bizde kalın diye. Kayınpederim pek istemiyordu yeni evliyiz diye, sonra geliriz deyip duruyordu. Ama kayınvalidem çok hevesliydi, en sonunda eşim aldı biletlerini getirtti buraya geçen hafta perşembe günü. Ama bu arada bana asla danışmadı annemleri çağırayım mı diye. Ben şu an çalışmıyorum, yani bütün gün ben onlarla evde olacağım. Bunu bile bile hiç sormadı bana. Neyse saygıda küsür etmedim buyursun gelsinler tabi dedim. Kayınpederim dünyanın en tatlı insanıdır. Sessiz sakin, hiçbir şeye karışmaz, hep güler yüzlüdür. Kayınvalidemde çok tatlıdır beni çok seviyor, ama her şeyime herrrrrrrr şeyime karışıyor. Daha geldiği ilk anda mutfakta bana hiç sormadan düzeni değiştirdi. Sağolsunlar bir sürü yiyecek getirmişler. Hiç bana sormadan getirdiklerini istediği yere koydu. Dolapları bir açıyorum her şey üstüme üstüme geliyor. İnsan bir sorar kızım bunları nereye koyabilirim. Getirdiği şekerleri çerezleri saklama kablarıma koydu. Diyorum anne sen bırak yorulma ben yerleştiririm ama istemiyor. Geldiğinden beri bana sormadan mutfağa girip yemek yapıyor. Kaç kez dedim anne ben yaparım yemeği lütfen sen otur. Ama dinlemiyor. Her şeyime müdahale ediyor, sofra kuruyorum, ona gerek yok, şuna ne gerek var, kaldır onu boşver vs vs. Eşimle defalarca konuştum annenle konuş benim işime karışmasın diyorum. Eşim de bana benim annem hasta psikolojik rahatsızlıkları var bir şey yapmazsa hasta olur diyor. Madem bunu biliyordu neden tutturdu gelsinler diye eşime de öfkeliyim. Dün kayınvalideme dedim anne lütfen artık yemekleri ben yapmak istiyorum sen istersen yardım edersin, ama yemek işini bana bırak dedim. Tamam kızım dedi. Ben de sevinmiştim artık karışmayacak diye. Ama karışmaya devam ediyor. Bana sürekli geçmişte yaşadığı şeyleri anlatıyor, yok şu böyle yaptı, yok bu bunu dedi. Tanımadığım insanların hikayelerin dinlemekten bıktım. İki tane gelini daha var, biri buna zamanında sınırı koymuş, o yüzden onu hiç sevmiyor. Ben aynısını yapsam benden de nefret edecek diye sesimi çıkaramıyorum.
Dün eşim tutturdu bilmem ne köftesi yap anne diye. Onların oralarda çok yenen bir köfteymiş. Banyodaki çamaşır makinamızın üzerine bir örtü sermiştim. Aslında sofra örtüsü ama ben sofrada Amerikan servisi kullandığım için örtü kullanmıyorum. Dün köfteyi yerde yapalım örtü var mı dedi. Ben de yok maalesef deyince mutfaktan çıkıp çamaşır makinasının örtüsünü aldı. O olmaz tozlu dedim, bir şey olmaz dedi serdi yere. Birde dedi bu örtü oraya serilmez ayıptır misafir görse, başka örtü alalım oraya. Dedim hayır ben onu beğeniyorum. Sonra eşim biz millete göre yaşayamayız anne dedi. İşimiz bitince örtüyü çırptım tekrar yerine serdim. Sürekli her şeye bir şey diyor. Mutfakta 5 dakika yalnız bırakmıyor. Sıcak bardakları altlık koymadan masanın üzerine bırakıyor. Temizlik yapmaya kalkıyorum ne gerek var sonra yaparsın deyip engel oluyor. Yardım etmeye kalkışmasın diye bırakıyorum ben de. Her işime müdahale bunaldım artık. Otursun koltukta uzatsın ayağını sehpaya rahatına baksın ama yok illa burnunu sokacak. Bir de bulaşık yıkarken diyor ki sana ip alacağım örgü örmeyi öğreteceğim bulaşık lifi yap onunla yıka bulaşıkları. Dedim ben bulaşık süngerimden memnunum. Ama hala diretiyor. Çocuk yapın torun istiyorum ben vallahi karışmam diyor. Dedim anne Allah verirse verir. Öyle söylediğimde de diyor ki siz gayret ederseniz Allah neden vermesin…
Bugün artık iyice çıldırdım. Kayınvalidemin abisi ailesi ile birlikte memleketten Antalya’ya gelmişler bir iş için. Bize de uğrayacaklardı ama belli değildi tam. Öğlene doğru eşimi aramışlar demişler 2 saate orada oluruz. Kayınvalidem hemen açtı dondurucuyu çıkardı etleri sebzeleri. Dedim anne çay içmeye gelecekler yemek yapmaya gerek var mı? Dedi olsun onlar yemezse biz yeriz. Çıldırdım resmen yaaa benim evime gelen misafire benim yemek yapmam gerekir. Ben de zar zor pasta yaptım. Bayağı terledim, kayınvalidem dedi sen git duş al rahatlarsın. Duşumu aldım, içeri girdim baktım mutfaktaki balkon yerle bir. Temizlemeye girişmiş. Bana diyor ki neyle süpüreyim. Dedim anne orayı ben sonra süpürecektim, ama diretmeye devam edince ben de dedim ki bu iş şimdi yapılacak bir iş değil ki, misafirler gelecek şimdi ne gerek vardı? Ama anlamıyor olsun olsun diyor. Misafirler geldi kayınvalidemin ısrarıyla yemek yediler. Yemekten önce çay içtiler, pastayı dilimlerken bana bunlara gerek var mı bence hiç çıkarma dedi. Ben yine de çıkardım. Yemeklerini yeyip gittiler. Onlar gitmeden önce eşim geldi, çektim onu kenara dedim konuş artık annenle yoksa ben hasta olacağım. Düğünde takılan altınları bozduralım ben de o parayla iyi bir psikiyatriye gideyim anca düzelirim dedim. Tamam dedi konuşacağım annemle dedi. Sonra eşim işe geri döndü. Misafirler gittikten sonra kayınvalidem dışarıyı gezelim mi biraz, hava çok güzel dedi. 10 dakikalık yolu 1 saatte bitirdik çünkü yolda her gördüğü bitkinin önünde durup bizim oralarda da var bunlar deyip birsürü gereksiz şey anlatıyor. Şimdi eve geldim odaya çekildim biraz dinlenmek için. Gerçekten bunaldım. Geçen eşimle sohbet ederken mart ayına kadar burada kalacaklarını söyledi, gerçekten yıkıldım. Bana çok iyi davranıyor ama bunaldım. Kayınpederim sıkılmaya başladı gibi, tek umudum o. Bugün misafirlerle konuşurken de demişti özledim memleketi diye. Gerçekten ben nasıl başa çıkacağım? Evin yatak odamız hariç her köşesini ele geçirdi hiç rahat değilim. Markete bile yalnız gidemiyorum, ya peşime takılıyor ya da kocasını yolluyor. Meğer ne büyük lüks bir özgürlükmüş markete gidip iki ekmek alıp gelmek. Bana bir akıl verin lütfen. Okuduğunuz için teşekkür ederim.