- 14 Nisan 2017
- 9.061
- 33.985
-
- Konu Sahibi Amazing family
- #121
Psikoloji çocuğa özel bir kavram değildir.
İnsan psikolojisi benim için her yaşta önemlidir.
Bir bütün olarak herkes birbirini önemsemelidir.
Anlamak istersek eğer bu konudaki annenin psikolojisini de anlarız.
60 yıl önceki neslin yetişmesine bakarak pek çok yanlışı hoş görebiliriz de.
Aşırı olan her şey yanlıştır.
Doğru iletişimin yoluClarkkent in de dediği gibi her şeye he demekten de geçmiyor, aşırı baskıdan da.
Orta yolu bulabilmek önemli. Bunu da herkes beceremez zaten.
Bir de keşke dediğiniz gibi bencillik sadece 2 yaşa ait bir özellik olarak kalsa.
Maalesef günümüz çocuklarında bencillik çok ileri yaşlara taşıyor kendini.
İşin ilginç yanı ise sözde artık daha bilinçliyiz...
Bir yerde ciddi yanlışlar var göremiyoruz.
Ucuncu dogunca ne yapmayı dusunuyorsunuz?Valla o 2 yaşındaki dediğiniz gün içinde benim canıma okuyor bir bilseniz büyümüş de küçülmüş dersiniz. Bunun dışında söyleyeceğim tek şey size katılmıyorum
Çocuğu koltuğa firlatmissiniz, poposuna vurmussunuz ama çocuklara şiddet uygulamiyorsunuz asla öyle mi? Peki siz ogkunuzdan özür dilediniz mi?Konuyu açıp açmamakta çok kararsız kaldım ama sonunda yazmaya ve fikir almaya karar verdim.
Öncelikle bir iki ön bilgi geçmeliyim.
Eşim ev işlerinde yardımcı çocuklarıyla ilgili bir baba. Benimle de ilgili diyebilirim.
Son zamanda ev temizliği sorumluluğu eşimde.
Ben yemek yapıyorum çocuklarla ilgileniyorum,kendimi iyi hissedersem bulaşıkları toparlıyorum. Düzenimiz değişti biraz riskli bir gebelik geçiriyorum.
Eşim hep destekçi oldu bu süreçte hiç gocunmadı hakkını yiyemem. Ama içten içe evden de çıkmamanın verdiği stresle bunaldığını hissediyordum.
Çocuklarına fazla otoriter davranır bazen. Bazen de çok yüz verir. Tam dengeyi tutturmuş değil bu konuda. Ben daha dengeli davrandığımı düşünüyorum.
Konuya gelelim.
Dün iftar sonrası küçük oğlumun elinde abisine yeni sipariş ettiğimiz kitap vardı. Benim gözetimimde biraz inceledi kitabı. Bu oğlum 2 yaşında. Sonra kitabı hırpalamaya başladı bende elinden alıp beraber bakmayı teklif ettim. Bu ara 2 yaş sendromu dönemi malum,fazla hırçınlaştı. Kendini yere attı,bağıra bağıra ağladı. Güç bela odasına götürüp sakinleştirmeye çalıştım. Kitaba beraber bakmaya ikna etmek istedim o sırada eşim niye ağlatıyorsun çocuğu diye seslendi varan 1 buydu.
Sonra içeri geçtik eşimin yanına ve durumu anlattım. Ver ne olcak baksın yırtarsa da bir şey olmaz dedi. Bende o an daha fazla inatlaşmak ve uğraşmak istemedim. Çünkü oğlumun gözünde eşim sayesinde ben denileni yapmayan gaddar anne konumundaydım.
Oğluma hadi otur koltuğa kitabı vereyim bak dedim ama iyice yüz aldığı için bunu söylediğimi bile anlamadı çıldırmış gibi kendini yerlere attı,kafasına vurdu kitap elinde olmasına rağmen.
Bende eşimin bana müdahale ettiğinden kaynaklı böyle olduğunu düşündüğüm için iyice sinirlendim ve sinirle oğlumu yerden alıp kanepeye bıraktım. Biraz sert bıraktığım için elindeki kitap kafasına çarpmış o an ama ben fark etmedim. Aldım kitabı iki kere de poposuna vurup sana kitap felan yok dedim çıktım odadan. Arkamdan bağırdı eşim gittim ve ona bana karışmasaydın böyle olmayacaktı diye kızdım.
O da bana çıkıştı çocuk nefesini alamıyor nasıl fırlattın koltuğa diye arkasına tokat attı ve bende o şokla kendisine tokat attım. Sonrada nefes alamıyor diyorsun alıp çocuğu sakinleştirmiyorsun bile diye diye aldım oğlumun elini yüzünü yıkadım,sakinleştirdim.
Arkasına bir iki sözlü dalaşımız oldu. Çocuklar daha fazla etkilenmesin diye konuyu uzatmadık. Sonra ben ağrım olduğu ve hala tokat şokunu atlatamadığım için odaya gittim ve ağlarken uyumuşum biraz.
Kalktığımda çocukları yatırmış içeride oturuyordu. Hiç yanına gitmedim. Gece yatmaya veya bir özür dilemeye hiç bir şey için gelmedi yanıma.
Sabah oldu hala konuşmuyoruz.
Çocuklarıma asla şiddetle yaklaşan bir anne olmadım hiç. Dün eşimin yaklaşımı ve hamileliğin de vermiş olduğu psikolojiyle böyle sert davrandım keşke hiç yaşanmasaydı böyle bir olay çok üzülüyorum dünden beri.
Eşim daha sinirli ve serttir çocuklara karşı ama ben ağlatınca kıyamadı galiba anlam veremedim. Kendisine de hiç karıştırmaz bu arada. Kızar ceza verir ama beni asla karıştırmaz.
Evet ne düşünüyorsunuz?
Tavrım nasıl olmalı ?
Yavruma davranışımı lütfen yargılamayın ilk ve sondu.
Eşimle olan mevzuya yorumunuz nedir ?
Hehh işte bu durumda sendromu sendrom yapan koşullar ve yetişkinler..
Aslında aynı şeyden bahsediyoruz..
Sıradan bir gelişim dönemini krize çevirenler gerçek anlamda kimler?
Aslında büyüklerin yaptığı yanlış; işin adına sendrom deyip tüm sorumluluğu çocuğa, yaş özelliklerine
yıkmak.. Kendisine özeleştiri yapan kaç ebeveyn var merak ediyorum..
Söyle birseyde var. Yeni nesil anneler kendini bilinçli sanip, bilinçli degiller. Bu isi paraya çeviren pedagoglari dinleyip, yarim yamalak bilgi alip, ona göre çoçuk yetistirmek istiyorlar. Bir çoçuk 3 yasina kadar anne baba odasinda yatmali diyen sözde pedagoglar ve bunu dinleyen milyonlarca insan var. Ki hiç öyle bir durum yok.
Buda geçmis nesiller çoçuklarini yanlis büyüttüler diye, simdiki annelerde diger ucuna gidiyor isin. 'helicopter parenting' olayin dibine vuruyorlar. Cocugu travma olacak diye hayir diyemeyen kadinlar var. Yada sesini yükseltmeyen, ceza vermeyen,..
Ortasi kesinlikle bulunmali. Bu sendromlar, travmalar kesinlikle var. Belirli yas esiklerine, gelisimlerine göre egitim stilini degistirmen gerek. Ancak isin ucunu kaçirtmamak gerek. Saplantili olmamak gerek. Ve bu ne yazik ki çok zor birsey. Klavuz diye birseyimiz yok anne baba olarak. Bende bazen önümü göremiyorum, acaba dogrumu yapiyorum, yanlismi yapiyorum bilmiyorum her zaman. Ancak asla cocuguma siddet uygulamam, babasi birsey derken ben farkli birsey demem.
Aynen öyle her okumuş ve mesleğini elinde tutan, çocuk gelişimini iyi bilirim, söyle yap diyen anne en doğrusunu yapmıyor. Kendi anne babasının hatasını yapmasa bile başka hatalar yapıp bu sefer çocukerkil toplumun gelişmesine müsaade ediyor. Evde çocuk ne isterse o yapılıyor.Söyle birseyde var. Yeni nesil anneler kendini bilinçli sanip, bilinçli degiller. Bu isi paraya çeviren pedagoglari dinleyip, yarim yamalak bilgi alip, ona göre çoçuk yetistirmek istiyorlar. Bir çoçuk 3 yasina kadar anne baba odasinda yatmali diyen sözde pedagoglar ve bunu dinleyen milyonlarca insan var. Ki hiç öyle bir durum yok.
Buda geçmis nesiller çoçuklarini yanlis büyüttüler diye, simdiki annelerde diger ucuna gidiyor isin. 'helicopter parenting' olayin dibine vuruyorlar. Cocugu travma olacak diye hayir diyemeyen kadinlar var. Yada sesini yükseltmeyen, ceza vermeyen,..
Ortasi kesinlikle bulunmali. Bu sendromlar, travmalar kesinlikle var. Belirli yas esiklerine, gelisimlerine göre egitim stilini degistirmen gerek. Ancak isin ucunu kaçirtmamak gerek. Saplantili olmamak gerek. Ve bu ne yazik ki çok zor birsey. Klavuz diye birseyimiz yok anne baba olarak. Bende bazen önümü göremiyorum, acaba dogrumu yapiyorum, yanlismi yapiyorum bilmiyorum her zaman. Ancak asla cocuguma siddet uygulamam, babasi birsey derken ben farkli birsey demem.
Annemin bakışıyla ne demek istediğini anlayan, uslu, kurallara uyan, ciyak ciyak ağlamadığım tepinmediğim bir çocukluk geçirdim.
Hiç de psikolojim sağlam değil. Anne olmama kararımın sebeplerinden biri de bu. Anneme duyduğum sevgi ile korkuyu karşılaştırsam korku ağır gelir. Buna ilaveten öğretmen, yaşlı vs her otorite figürünün dediğini mutlak doğru kabul ederek büyüdüm. Ama öyle değilmiş. Korkak, sinik, pısık bir yetişkinim. Yetişkin bile değilim aslında. Demek istediğimi bile net ifade edemiyorum.
Her dönem, sendrom yaşanmalı. Her dönem sendrom zamanında yaşanmalı. Bir çocuk ergen saygı çerçevesinde kendini ifade etmeyi, hayır demeyi ancak bu dönemlerle oturtabilir sanıyorum. 29 yaşında bir insan "Hayır ben bu adamla evlenmek istemiyorum." derken acaba ne olacak diye strese girmemeli. 30 yaşından sonra 20li yaşlarını yaşamamalı.
Yahu çocuğu alıp poposunun üstüne bırakmanın nesi şiddet. Dilerim 2 yaş sendromunu iliklerine kadar yaşayan bir evladınız olmaz. O zaman tükürdüğünüzü yalarsınız.Adam fırlattığı için nefes alamadı demiş ağladığı için değil. Ayrıca sabredemeyip şiddete başvurulacaksa anne olmamayı tercih etsin herkes. Normal gibi görmenize şaşırıyorum.
Konu sahibi poposuna vurduğunu da söylüyor. O da şiddet değilse can yakmayan hiç birşey şiddet değildir diyebilir miyiz?Yahu çocuğu alıp poposunun üstüne bırakmanın nesi şiddet. Dilerim 2 yaş sendromunu iliklerine kadar yaşayan bir evladınız olmaz. O zaman tükürdüğünüzü yalarsınız.
Tam da böyleBenim pek bir fikrim yok ama düşüncemi paylaşacağım.
Sendrom,atak ergenlik vb dönemleri sadece imkanı olanlar yaşıyor.
Ben mesela annemin ergenlik yaşadığını filan duymadım hiç.
Ben de 2 yaş sendromu yaşamamıstim. Annem döverdi bizi. O ne derse oydu.
Kendimi yere atıp ağlamam ya da dediğim dedik tavirlarim olamazdı. Çünkü sonu bana pahaliya patlayacakti .bunu biliyordum.
Benim Üniversitede bir arakdasim vardi. Babasi çok sıkı tutucu bir adamdi. Kızın sevgilisi olmasini bile kabul etmiyordu.
Kız da sanırım tam da bu sebeple okula gelince bağını koparmıştı.
Sevgilisinin olduğu şehirlere gidiyordu sürekli.
Kürtajla çocuk aldırmaya bile sevgilisinin şehrine gitmisti.
Bugün kavga etmis sevgilisi ile . Yurtta sinjr krizleri. Bağırmak cagirmak. Aglamak. Sokaklarda caddelerde yankılanıyor sesi.
Yan apartmandaki hem hocamız hem komşu olan adamcagiz don gömlek geldi yurda ne oluyor diye.
Kizı kaptığı gibi hasteneye götürdü.
Sonrasında tatilde memleketteyken yine ayrılmışlar...yani evinde babasının yanında.
Var mı sinir krizi yok.
Var mi cirlamak yok.
Var mı bağırmak... yok.
Neden .. Çünkü sıkar biraz.
Şimdi artık cocuklar eskisi gibi değil. Korkmuyorlar.
Biz onlardan korkuyoruz. Açıkçası ben çocuklardan cok korkuyorum. Bakin bende sendrom yok. Çünkü ortamim yok
Hayır can yakmayan şey şiddet değildir demiyorum. Çocuğun poposuna vurmak şiddet değildir diyorum. Her mevzunun suyunu çıkardığınız gibi bununda suyunu çıkardınız burada tebrikler...Konu sahibi poposuna vurduğunu da söylüyor. O da şiddet değilse can yakmayan hiç birşey şiddet değildir diyebilir miyiz?
Sizin düşünceniz saygı duyuyorum. Ama işimize gelen şeyi şiddet işimize gelmeyeni başka bir şey olarak adlandıramayız.Hayır can yakmayan şey şiddet değildir demiyorum. Çocuğun poposuna vurmak şiddet değildir diyorum. Her mevzunun suyunu çıkardığınız gibi bununda suyunu çıkardınız burada tebrikler...
Konuyu açıp açmamakta çok kararsız kaldım ama sonunda yazmaya ve fikir almaya karar verdim.
Öncelikle bir iki ön bilgi geçmeliyim.
Eşim ev işlerinde yardımcı çocuklarıyla ilgili bir baba. Benimle de ilgili diyebilirim.
Son zamanda ev temizliği sorumluluğu eşimde.
Ben yemek yapıyorum çocuklarla ilgileniyorum,kendimi iyi hissedersem bulaşıkları toparlıyorum. Düzenimiz değişti biraz riskli bir gebelik geçiriyorum.
Eşim hep destekçi oldu bu süreçte hiç gocunmadı hakkını yiyemem. Ama içten içe evden de çıkmamanın verdiği stresle bunaldığını hissediyordum.
Çocuklarına fazla otoriter davranır bazen. Bazen de çok yüz verir. Tam dengeyi tutturmuş değil bu konuda. Ben daha dengeli davrandığımı düşünüyorum.
Konuya gelelim.
Dün iftar sonrası küçük oğlumun elinde abisine yeni sipariş ettiğimiz kitap vardı. Benim gözetimimde biraz inceledi kitabı. Bu oğlum 2 yaşında. Sonra kitabı hırpalamaya başladı bende elinden alıp beraber bakmayı teklif ettim. Bu ara 2 yaş sendromu dönemi malum,fazla hırçınlaştı. Kendini yere attı,bağıra bağıra ağladı. Güç bela odasına götürüp sakinleştirmeye çalıştım. Kitaba beraber bakmaya ikna etmek istedim o sırada eşim niye ağlatıyorsun çocuğu diye seslendi varan 1 buydu.
Sonra içeri geçtik eşimin yanına ve durumu anlattım. Ver ne olcak baksın yırtarsa da bir şey olmaz dedi. Bende o an daha fazla inatlaşmak ve uğraşmak istemedim. Çünkü oğlumun gözünde eşim sayesinde ben denileni yapmayan gaddar anne konumundaydım.
Oğluma hadi otur koltuğa kitabı vereyim bak dedim ama iyice yüz aldığı için bunu söylediğimi bile anlamadı çıldırmış gibi kendini yerlere attı,kafasına vurdu kitap elinde olmasına rağmen.
Bende eşimin bana müdahale ettiğinden kaynaklı böyle olduğunu düşündüğüm için iyice sinirlendim ve sinirle oğlumu yerden alıp kanepeye bıraktım. Biraz sert bıraktığım için elindeki kitap kafasına çarpmış o an ama ben fark etmedim. Aldım kitabı iki kere de poposuna vurup sana kitap felan yok dedim çıktım odadan. Arkamdan bağırdı eşim gittim ve ona bana karışmasaydın böyle olmayacaktı diye kızdım.
O da bana çıkıştı çocuk nefesini alamıyor nasıl fırlattın koltuğa diye arkasına tokat attı ve bende o şokla kendisine tokat attım. Sonrada nefes alamıyor diyorsun alıp çocuğu sakinleştirmiyorsun bile diye diye aldım oğlumun elini yüzünü yıkadım,sakinleştirdim.
Arkasına bir iki sözlü dalaşımız oldu. Çocuklar daha fazla etkilenmesin diye konuyu uzatmadık. Sonra ben ağrım olduğu ve hala tokat şokunu atlatamadığım için odaya gittim ve ağlarken uyumuşum biraz.
Kalktığımda çocukları yatırmış içeride oturuyordu. Hiç yanına gitmedim. Gece yatmaya veya bir özür dilemeye hiç bir şey için gelmedi yanıma.
Sabah oldu hala konuşmuyoruz.
Çocuklarıma asla şiddetle yaklaşan bir anne olmadım hiç. Dün eşimin yaklaşımı ve hamileliğin de vermiş olduğu psikolojiyle böyle sert davrandım keşke hiç yaşanmasaydı böyle bir olay çok üzülüyorum dünden beri.
Eşim daha sinirli ve serttir çocuklara karşı ama ben ağlatınca kıyamadı galiba anlam veremedim. Kendisine de hiç karıştırmaz bu arada. Kızar ceza verir ama beni asla karıştırmaz.
Evet ne düşünüyorsunuz?
Tavrım nasıl olmalı ?
Yavruma davranışımı lütfen yargılamayın ilk ve sondu.
Eşimle olan mevzuya yorumunuz nedir ?
Büyük zaten okula gidiyor. Yeni doğan da emzirilip uyutulduktan ve temizliği yapıldıktan sonra bir isteği kalmıyor. Bende bu süreçte küçük oğluma vakit ayırırım diye düşünüyorum. Etkinlik oyun vs.Ucuncu dogunca ne yapmayı dusunuyorsunuz?