- 26 Temmuz 2010
- 2.035
- 1.202
- 398
Evet 1 yıl boyunca haftasonu bir gün evde diğer gün geziyorduk.
Bu rutine alıştım.Şimdi bütün haftasonu ona ait,sanki bekar.
İş konusunda biraz da hassas olabilirdim sanıyorum ama bizimki ki keyif..
Ve daima hayatımıza dahil olacak bir keyif..
Allah senin de yardımcın olsun kardeşim,inş evliliğini dilediğin gibi yaşayacağın günler gelir.
Aşağı yukarı bir yıllık evliyim.Eşimin sadece pazar günleri var izinli olarak ve de ben haftaiçleri günlük 3-4 saatlik bir çalışma içerisindeyim.Doğal olarak bir tek pazar günü adamakıllı bir plan yapabiliyoruz.Benim mantığım bu konularda çok düz; adam para için, ailesinin, çoluğunun çocuğunun rızkı, geleceği için, mecburiyet için, daha iyi günler için çalışacaksa çalışacaktır.Bu konuda mızmızlanan hatunları da hiç anlamam.Ama "Beni bekleme hanım, bu gece şurda içeceğiz,burda yiyeceğiz, pinpona başladım pazar günleri pinpon oynamazsam ölürüm, yamaç paraşütüne gideceğim yemeği ye,beni bekleme" gibi planlar bana göre değil.
"Efendim onun da bir hayatı var, yok o da eğlenmek ister" modernlikleri de bana göre değil.Biz ve de siz daha bir yıllık evliyiz, yapılacak çok şey, görülecek çok yer, paylaşılacak çok şey var.Daha birinci seneden keyfe keder planlar, projeler beni bozar.
Zaten üç günlük dünya, ben hayat arkadaşımla bir pazarı geçeremeyeksem, birlikte eğlenemeyeceksek ya da dinlenemeyeceksek ve o , o günü başkalarına ya da başka bir şeye ayıracaksa ben de onun bacaklarını ayırırım.
Güzel bir pazar kahvaltısı, yürüyüşler, birlikte film izlemek,birlikte bir kitap okuma saati bile aşkı tazeleyecek, özlemi giderecektir, ve yeni haftaya da pozitif bir biçimde başlatacaktır.
Bu x keyfe keder şeysinin yarışması olacak, yarışma öncesi extra çalışması olacak, x bilmemnesinden sonra akşama kutlaması olacak, bu esnada tanışılan yeni arkadaşlar meydana çıkacak, evde bu konuda extra şeyler izlenecek , belki evde bile bu konu hakim olacak ve üzerine çalışmalar yapılacak.. vs..vs
Amacım yangına körükle gitmek değil, ama içimden de "aman onun da hayatı var, alttan alın, haftanın 5 günü gece kafası 1500 geliyor, cumartesi eğitimi var gene aynı, bırakın pazar günü de eğlensin, sizin de hanım olarak göreviniz alttan almak "evet kocişim (bu lafa da ifrit oluyorum) " diyerek, ayaklarına sarılmak demek de gelmiyor.
Eleştiri ve negatif ışığımdan hala ölmediyseniz, "ben olsam ne yapardım?" şeklindeki önerim geliyor:
Öncelikle doğal bir reaksiyonla taş üstünde taş bırakmaz, emdiğini burnundan getirir (ağlayarak, bağırarak, yüzüne bakmayarak) bunlar sökmezse bu sefer , ben de cumartesi-pazar için x dans kursuna yazılır, minicik bir x dans eteği alır," madem sen yelkene, küreğe işte her neyse heves saldın, ben de sen yokken dansa gideceğim" derdim.Çizilen karakter her ne kadar modern , eğitimli zart zurt olsa da ben zannetmiyorum ki Türk bir erkek 2 karış etekle, yeni partnerlerle tanışılan bir ortama hatunu rahatça yollasın.Sonuçta iki tarafında rahatsızlıkları dile getirilir ve deniz ve dansın birleştiği bir organizasyona birlikte katılma kararı alınabilir (misal)
Özetle bencillik değil yaptığınız bana göre, tamamen doğal ve haklı bir bakış açısı.
Umarım en kısa sürede bu krizi atlatır, gülümseten sonucu bizimle paylaşırsınız.
Senin yazdıklarında kendimi gördüm resmen derinss.. 3 yıllık bir ilişkim var 5 aydırda sözlüyüm. Ben durumu biraz daha abartıyorum bazen, iş dışında zamanının tamamını benimle geçirmesini isterim.Nasılki ben sürekli onunla beraber olmayı istiyosam bu beni çok mutlu ediyosa,aynı şekilde onun da bu duyguları hissetmesini isterim. Eğer benim gibi düşünse zaten ne halı saha maçına ne arkadaşa ihitiyacı olmaz diye düşünürüm,bulduğu en ufak bi boş vakti bile benimle değerlendirsin içinden böyle gelsin isterim.Aksini düşünmek beni çok yorar ve de sanki benim onu sevdiğim kadar onun beni sevmediğine inanırım,çünki eğer benim onu sevdiğim kadar sevse o da benim gibi düşünür benden başka bi hayatı olmaz!! Benimki biraz abartı ve hastalıklı bi düşünce olabilir ya da neyse artık bilmiyorum. Ama evlenince nasılsa hep beraber olucağımız için böyle bi sorunum olmaz diye düşünüyodum ama anladımki evlendikten sonra ben de bu tarz konular açabilirim :18:
ben 12 yıllık evliyim bence ikinizde bencil davranmışsınız
sen çok tepki vermişsin erkekler çabuk bunalır sıkılaı daha sakin olmalısın
eşine gelince sonuçta zorunlu değil pazarı sana ayırabilir
benim eşim serbest çalışıyo cumartesi yok pazarlarıda kayınvalidema gideriz ordan çıkıncada müşterilere uğrar 12 yıldır bu böyle
insan herşeye alışıyo yeni olduğun için senin gücüne gitmiş
ilk başlarda benim de gücüme giderdi alıştık
hatta bazen eşime takılıyorum annen ölse pazar günü naparız biz diye
canım benim bende daha 4 aylık evliyim,ilk başta böyle bir tepki vermiş olabilirsin ama şunu söylemek isterim ben,eşin ne güzel çalışıyor sana iyi bir hayat sunuyor bak kendin diyorsunki gezmeme,para harcamama karışmaz,şiddet olmaz öncelikle bunlara bir şükret,bende bir ay öncesine kadar eşime heep niye benle daha çok ilgilenmiyosun falan diyee başına ekşiyodum aynen senin gibi ama adamcağız çalışıyor ben işten ayrıldım hiçbirşeyimi eksik etmedi aynen seninki gibi ne desem yapıyor düşündümki hakkını yemiyeyim adamda bi rahat etsin,bence sende kocana bi sosyal aktiviteyi çok görme,bbizler şimdi evde olduğumuz için tek uğraşacak noktamız kocamız oluyor ama bende kendime bu aralar kurs bakıyorum kpss kursuna yazılıcam,çünkü aynı zamanda yaşanılması gereken bir hayatta var,kendi başımızada biir bireyiz sonuçta...kocanı aynı şekilde sevmeye devam et ve sendeaynı zamanda kendini geliştirecek yada nebileyim sana ekstra bişeyler katacak bir kursa yazılabilirsin..nacizane benim fikrim..
Merhaba,
Kadınlar Kulübüne yaklaşık 3,5 yıldır üyeyim kimilerine içten kimilerine itici gelen nice yorumlarım oldu.
Bugüne kadar bu derece canımı sıkan bir konuyla karşılaşmadığım için konu açma gereği duymadım.
Sizden isteğim kendinizi benim yerime koyup düşüncelerinizi paylaşmanız ama belirtirken evli,bekar veya kaç yıllık evli olduğunuzu da eklerseniz çok sevinirim. Düşüncelerinizi yaşanmışlıklarınızla birlikte değerlendirmek istiyorum.Sakın bir ayrıma gideceğimi sanmayın sadece düşüncelerinizi bana daha faydalı olması için bu bana gerekli.
Yaklaşık bir yıllık evliyim,3 yıllık bir flört döneminden sonra gayet coşkulu mutlu bir şekilde evlendim.Ve evliliğimde genel olarak ilk yıllar çıktığı iddia edilen kişilik çatışmalarını yaşamadım.Eşim eğitimli,nazik,düşünceli sevgisini bazen bir demet çiçekle bazen çok sevdiğim çikolatayla bazen güzel bir seyahatle gösteren biri.Gezmeme,para harcamama,sosyal ilişkilerime karışmaz.Kötü söz,şiddet,ihanet bunlar ilişkimizin yakınında bile geçmemiştir Allah herkesin evinden ırak etsin.Çevre tarafından şanslı sayılırım zira ben ona nazaran biraz da dominant ve sert micazdayım.
Bunlara karşılık eşim inattır. Birşeyi yapmak istemiyorsa boğazını kesseniz yapmaz ve sizin o çırpınışlarınızı dikkate almaz. İlk zamanlar bu yönüne çok takılsam da ki bu üç yıllık flörtte bu kadar etkin değildi şimdilerde pek önemsemiyorum. Eşim haftanın 5 günü çalışır ve iki gün tatili vardır. Kasımdan beri cumartesi günleri yüksek lisans için okula gidiyor. Bir tek pazar günümüz var. Telaşla özlemle o günün tadını çıkartmaya çalışıyoruz. İşin özü onu çok özlüyorum ve o gün de olmasa boğulurdum sanıyorum.Fakat bugün bana yepyeni bir haber ile geldi. Yelken klübü kurdular şirket olarak ve pazar günleri onun eğitimleri başlıyormuş.Haberi duyduğum anda çöktüm,istemsiz bir şekilde ağlamaya başladım. Sonra duruldum eşim bu arada çok kızdı.Konuyu büyüttüğümü söyledi.Y.Lisans ın temmuzda biteceğini fedakarlık yapmam gerektiğini ve bencil olduğumu iddia etti. Bu arada sofraya oturduk.Ben ağlamıyor yemeğimi yiyordum o konuyu tekrar açtı herkes katılıyor onlar evli değil mi ben neden gitmeyeyim ne kadar anlayışsızsın vs dedi.Patlamamak için kendimi tutuyordum. En sonunda çocuk gibi davranıyorsun ,zaten her akşam görüşmüyor muyuz dedi..? Yıkıldım insan karısına bunu nasıl söylerdi.Ağzımda yemek inanın delirdim gözüm döndü,sofrayı sanırım dağıttım o esnada,tabaklar,bardak sürahi herşey kontrolsüz bir şekilde ağlamaya başladım.Kendimi yatak odasına kitledim ve yaklaşık 1 saat ağladım akabinde dua ettim ki beni başka birşey sakinleştiremez. O bu sırada dondu kaldı,evliliğimizde ilk kez böyle bir durum yaşıyoruz. Odaya girmek istedi,giremeyince gitti.
Kendime geldiğimde mutfağı topladım,yemek yedim.Pc'yi aldım ve tekrar yatak odasına geldim kapıyı da kitledim.Yüzünü o sofraki saniyeden sonra görmedim.görmek dahi istemiyorum.Odaya gelmeye çalıştı,öyle ki kapının kilidini bile sökmeye çalıştı ama başaramadı.Ne yapacağımı bilmiyorum ben evliliğin gerçek yüzüyle şimdi mi karşılaştım? Yapayalnız ne yapacağım haftalar boyu,bencil biri miyim? Yoksa haklı mıyım? Kendimi böyle terkedildim bir köpek yavrusu gibi hissediyorum.Kaldı ki evde köpeğiniz sizi bekliyorsa ona bile koşa koşa gidersiniz. Sanırım eşim beni artık yeterince sevmiyor.Dipteyim ve ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilmiyorum..
Olumlu olumsuz özgürce yorum yapın.Bu konunun açılış amacı asla pohpohlanma arzusu değildir.Destekleriniz elbette çok kıymetli ama haksızsam sonuna kadar eleştirin..
Uzun oldu dilerim benim hatrıma okursunuz ..Şimdiden teşekkür ederim
Her türlü görüşe saygım var. Kaldı ki bu tavrımı annem duysa mesela sizin tepkinizi verir.Garipsemiyorum yazdıklarınızı Ama kendi zevkini bana sormadan yapamıyor diye soğuyacaksa ,soğur gibime geliyor. yani soğur mu soğumaz mı türünde erkek endeksli bir ilişki olmadı hiç bizimkisi.. ikimizde mutlu olmalıydık ki o yüzden evlendik. ama şimdi sadece o mutlu
Yaşadıklarınız gerçek sizin hayatınız ama işte olması gereken bu mu bilmiyorum.
Evlilik bu mu yani,olağanı bu mudur?
Benim bu hale gelmem için sevgimi tüketmem gerek..O zaten tüketmiş gerçi..
Alışmak istemiyorum direnmek istiyorum,bunları okudukça gerçek hayatları daha çok karamsarlığa düşüyorum.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?