okuyuncaa ben yaşamış kadar oldum
çok çok geçmiş olsun arkadaşım
kesinlikle hukuksal olarak peşine düşün
biz sustukça bunlar daha olucak
bide sen hamilesinn kıyamam ya
insan canı bu kadar değersiz olabilir mi?
insanlığını kaybetmiş onlar
daha kötü şeylerde olablirdi
gerçekten çok üzüldümm
çok üzüldüm okuyunca....bu çok feci bişey yardımcı olmaları gerekrıken dahada alevlendırmısler
demıssın ya buraya gelmek zorunda kalanalr neler yasıyo diye hiç sorma onu.....özele gidiyorum bizde şu cihaz yok bakmayız
bu testi yapamıyoruz diyo gerı gönderıyo veya doktor ay ben o konudan hıc anlamıyorum diyo
veya biz senı kontrol etsek bile şunu şunu yapamayıs hastanemızde o uzmanlık alanı yok diyo....
davransı ne olursa olsun bilgili veya hastalıgımla ilgilenecek ıkı personeli aynı bınada bırtek devlet hastaneelrınde
bulabılıyorum ve ben oraya gıtmek zorundayım...bazı özellerde tabıı bu ısın ehlı kımseler var ama amerikan hastanesi
acıbadem gibi hastanelerın fıyatları malum....devamlı tekrarlanan tahlıllerımın bir seferliği beş binliradan başlıyo
ama ssk ücretsiz yapıyo doğum yapıp bebegımı kucagıma alana kadar cekmem gerekıyo yanı karsıma ne cıkarsa
ama bu tip şeyle hiç karşılaşmadım daha önce de hastaneye gıttım yattımda defalarca doğumda yaptım amelıyatta oldum
kürtaj da gecırıdm hıcbırısını yasamadım işte kurumla değil insanla alakalı ve kendılerınınde aynı seyelrı yasayabıleceklerını
hayal edemıyorlar bazen....dün ben de doktorda idim dr dış lab tahlılleırn var 10 gun sonra cıkıcka 10 gun sorna geld dedi ama
daha öncekı bebegımı preeklampsi yasayarak kaybettıgım ıcın çıkan sonucumda albumını yuksek gorunce dr koştum
çok yuksek değildi ama kafama takıldı ama dr bakmadı hepsı cıkınca bakıcam dedi....bi konu da mantıklı parça parça değerlendirilemez
ama benı yatıstıracak bişeyde sölemedı sımdı tüm tahlılerım cıkana kadar şişlikelri kendı yontemelrımle engellemey calsııcam
sonrasına Allah kerim....yani zor hepımız için zor durumu olmayanlar için dahada zor herşey...
insnaın canını en çok sıkan şey ise sağlığının dahi paranla doğru orantılı olması.......
inşallah bir daha böle şeler yaşamazsın canım
Üniversite hastanelerinde çok yaşanıyor bu durum, annemin hastalığı esnasında 8 yıl süründürdüler, artık bir gece canıma tak etti, nasılsa hastanede yatıyoruz, ertesi sabah nöbet değişimi olmadan rektörlüğün kapısında rezalet çıkardım, sorumlu üç hemşire ve bir doktor görüşmeye çağrıldı, bu arada yazılı dilekçemi de verdim. Ayrıca hastane polisini de çağırdım, alttan aldılar hatta anneniz sürekli hasta bak hep görüşeceğiz diye aba altından sopa da gösterdiler ama vazgeçmedim.
Sağlık bakanlığına da bir dilekçe gönderdim. Hiç birinden ses çıkmadı, bir hafta sonra şikayet dilekçelerimin fotokopileri ile birlikte savcılığa suç duyurusunda bulundum, ayrıca rektörlüğü de şikayet ettim. Mahkemelik olduk hemşireler açığa alındı, doktora ceza verilmedi. Ama bu süreç 10 ayda tamamlandı. Annem yatan hasta olduğu ve uyarıya rağmen yapılan kötü muamele sonucu, servisin sorumluluğu altındayken mide kanaması geçirdiği için bu süreçten sonuç aldık, daha hafif durumlarda kimse ilgilenmiyor bile.
Çok geçmiş olsun, daha kötü bir şey olmamış Allah'tan, bebeğinizi sıhhatle kucağınıza alırsınız inşallah.
lütfen su genellemeyi bırakırmısınız...
Öncelikle çok geçmiş olsun,umarım hakkınızı aramanıza izin verilir.
Her doktoru,hemşireyi aynı kefeye koyamayız muhakkak ama, malesef devlet hastanelerinin bir kısmı bu durumda,karşılarındakinin insan olduklarını unutuyorlar bazen diye düşünüyorum.
Ben de geçen sene saçma bir olay yaşadım bir daha asla devlete gitmem diye yemin ettim.
Bana yaşatılan sözlü saldırı değildi ama dahada kötüydü.
Hafta sonu çok şiddetli sancım ve kanamam başladı,normal birşey değildi çünkü adetime daha 15 gün vardı,hemen acil kadın doğum hastanesine gittik ki orda uzman doktora görünmek için.
Kadın doğum uzmanı ultrasonla baktı,kan tahlili istedi 1 saat sonra tahlillerin bir kısmı çıktı dr. a
gösterdik.
Tahlillere baktı,tekrar ultrasonla bakıcam dedi ,hamile olduğunuzu düşünmüştüm ama değilsiniz,yumurtalık kanseri olma ihtimaliniz çok yüksek dedi.
Ben ağladıkça kötü duruma da alıştırmalıyım hastalarımı,kesin teşhisi 3 gün sonraki tümör markır testlerine bakınca koyucam dedi.
Hayatımın en kötü 3 günüydü ,ölücekmiyim,acaba yayıldımı ,yavrularıma ne olucak diye 3 gün uyumadık.
Tahliller çıktı ve sadece çikolata kisti olduğunu söyledi.
Tabii bu adama güvenim sarsıldığından sonrasında 2 farklı doktora daha gittim,ve doktorun teşhisini veya ilk söylediklrini söylemedim,ikisi de ultrasonla bakarbakmaz yüzde 95 çikolata kisti korkmayın dedi.(bu doktorlar özel hastanede)
Yani bazı devlet hastanelerinde ne hayatın önemi var ne hastanın hislerinin,adam birtek ultrason muayenesiyle bana kanser teşhisi koyup hayata küstürebildi.
"Hemşireye bağırdım. "Sen bana böyle bir terbiyesizlik yapamazsın sen kim oluyosun, edepsiz!" dedim.O söylendikçe ben açtım ağzımı yumdum gözümü. "seni gidi terbiyesiz seninn işin hastalara hizmet etmek değil mi, sen bana nasıl böyle davranabiliyosun, inşaAllah burda düşer bayılırım senin de başın belaya girer" dedim"
yukarida yazdiklariklariniz ve söyledikleriniz sizi hakli duruma düsürüyor mu ?
"Hemşireye bağırdım. "Sen bana böyle bir terbiyesizlik yapamazsın sen kim oluyosun, edepsiz!" dedim.O söylendikçe ben açtım ağzımı yumdum gözümü. "seni gidi terbiyesiz seninn işin hastalara hizmet etmek değil mi, sen bana nasıl böyle davranabiliyosun, inşaAllah burda düşer bayılırım senin de başın belaya girer" dedim"
yukarida yazdiklariklariniz ve söyledikleriniz sizi hakli duruma düsürüyor mu ?
Cumartesi gecesi öyle bir muameleye tabi tutuldum ki benim başıma geldiyse herkesin başına gelir. Hala inanamıyorum hala ellerim titriyo hala aklıma geldikçe ağlıyorum
yaşadığım tatsızlık bir hastahanede gerçekleşti. Ben 10 haftalık hamileyim, tam 1 aydır şiddetli mide bulantısı ve vertigo (baş dönmesi) atakları geçiriyorum. Özel bir hastahanede 10 gün yattım, neredeyse her gün serum alıyorum ama malesef bulantılarım geçmiyo. Benim hamileliğimden önce vertigo rahatsızlığım oldugundan bebeğim zaman zaman onu da tetikliyor ve ben bayılmaya başlıyorum ya da çok ağır krizler geçiriyorum. Allah kimseye vermesin.
1 aydır özel hastahaneye gidiyorduk, cumartesi gecesi bbulantılarım tekrar artınca hastahaneye gitmeye karar verdik. Ben de eşime özele gitmeye gerek olmadığını, devlet hastahanelerinde de aynı serumu taktıklarını boş yere para ödememizin bir anlamı olmadığını söyledim. O istemedi kabul etmedi ancak ben ısrar edince İstanbul'daki en büyük eğitim ve araştırma hastahanelerinden birisine gittik. Koskoca devlet hastahanesi sonuçta(!) güvendik!!!
kısa keseyim, acilden kadın doğum-doğumhane bölümüne aldılar beni. Doğumhane bölümü hastahane içerisinde hastahane gibi tasarlanmış, kendine özel girişi, kendine özel bekleme salonu vs var. İlk girişteki kapı içeriden düğmeyle açılıyor, herhangi biri çıkmak istese ya da girmek istese mümkün değil hemşirenin elinde sadece. Bu ayrıntılar önemli oldugu için anlatıyorum.
Otomatik kapıdan içeriye alındık, bekleme salonunda bir Allahın kulu yoktu, tek bir hasta kadın vardı o kadar. Ben o esnada çok şiddetli baş dönmesi ve bulantı geçiriyordum, atak yaşamam ya da bayılmam an meselesiydi. Bir tane hemşire geldi "sadece hasta beklesin siz çıkın" dedi.. Muayene odasına refakatçı girmez bunu biliyoruz ancak orası sadece bir bekleme salonuydu ve bir Allahın kulu yoktu. Kkorktum, "ben çok kötüyüm her an bayılabilirm annem yanımda kalabilir mi lütfen" dedim. Ben kelime kelime konuşabiliyordum yalnızca. Bu cümleyi söylememle birlikte muayene odasında bir hastayı muayene eden ebe parmağını uzatıp o iğrenç sesiyle "O ZAMAN SEN DE ÇEK GİT BURDAN, HADİİİİ" dedi. Annem şok oldu, ben sinir krizi geçirdim. Hemşireye bağırdım. "Sen bana böyle bir terbiyesizlik yapamazsın sen kim oluyosun, edepsiz!" dedim. Ellerim ayaklarım dişlerim hatta dudaklarım her yerim titremeye başladı, bayıldım bayılıcam, vücudum öyle bir hale geldi ki bebeğim bile düşebilirdi orada. O ahlaksız ebe, odadan bana söyleniyordu "Sizinle mi uğraşıcam bu kadar iş güç arasında" vs diye. O söylendikçe ben açtım ağzımı yumdum gözümü. "seni gidi terbiyesiz seninn işin hastalara hizmet etmek değil mi, sen bana nasıl böyle davranabiliyosun, inşaAllah burda düşer bayılırım senin de başın belaya girer" dedim. O da bunun üzerine "BAYILIRSAN BAYIL, SENİN ZARARINA BANA NE" dedi. Ben bu sefer iyice çıldırdım. Bütün vücudumdan alevler yükseliyodu sanki, nefesim kesildi, mideme kramplar girdi, ölüyodum sanırım. Annem şaşkınlıkla bana yapılan muamele karşısında ağlıyodu, "benim kızım size ne dedi nasıl böyle davranıyosunuz" gibilerinden laflar söyledi, bebeğe bişey olacak sandı, bana bişey olacak sandı ve o da orada küçük çaplı bi kriz geçirdi. Büütn bunlar olurken eşim olaylardan habersiz klitli kapının ardında bizi bekliyodu, ben ısrarla "açın şu kapıyı eşime haber vericem polis çağırıcaz" dedim. Açmadılar, bağırdım çağırdım "hapis mi uyguluyosunuz açın şu kapıyı" dedim. Bunun üzeine ikinci bir çirkef hemşire çığlık atarcasına "KES SESİNİİİİİİİİ" diye bağırdı, bunun üzerine benim atağım şiddetlendi ve yere yığıldım "Bbu iş burda bitmez, şikayet edicem sürüneceksiniz ikiniz de" dedim. O hemşirenin çığlığını eşim ve diğer dışarıdakiler duymuş, güvenlik geldi, kapı açıdı. Eşim annemle benim halimi görünce "bunları kim bu hale getirdi" diye bağırdı, "hesaplaşıcaz hepinizle" dedi beni kucakladı annemi tekerlekli sandalyeye aldılar aşağı kata indirdiler. Olan biteni güvenliğe hece hece nefesim kesile kesile anlattım, bana bişey olacağından korktular sakinleşince konuşmak istediler. kabul etmedim o halde anlattım, tutanak tuttular. Israrla o iki cadalozun ismini istedik vermediler. Hastahanenn idari amiri yanıma geldi, "ne oldu evladım sana naptılar" dedi. Ona da anlattım nefesim kesile kesile. Eşim araya girdi, "bakın biz cıngar çıkartıp ortalığı karıştaran tipte insanlar değiliz, sizinle ya da hastahaneyle ilgili de bir durum yok, bize o bayanların isimlerini verin hastahaneden çıkıp hukuksal süreci başlatalım" dedi. İdari amir de isim vermedi. Hastahaneye hangi saatte girip hangi zaman diliminde muayene odasına çıktığım kayıtlarda var, tespit edilir nasılsa dedik. Kolidorda çıkmak üzeryken abim geldi, az kalsın kafayı yiyodu bizi o halde görünce, olayı öğrenince iyice çıldırdı, hemşirelerelerin yanına çıkmak istedi, eşim müsade etmedi suçlu durumuna düşmeyelim diye. Ben o esnada hem vertigo atagı hem sinir krizi geçiriyodum ve düşük de yapabilrdim Allah korusun. Buna ragmen hastahanede tansiyonuma bakan bile olmadı sedye yardımıyla güvenlikle beraber çıktık. Vazyetim kötü oldugu için eşim başka hastahane diye tutturdu, kabul etmedim "sürünerek de olsa onları şikayet etmeye gidicem" dedim. Eşim bağırdı "sen beni öldürecek misin çok kötü görünüyosun hastahaneye gitcez" dedi. Ben daha çok bağırdım abim de beni destekleyince karakola gittik. Emniyet amiri dinledi, çok üzüldüğünü söyledi ancak darb ya da herhangi bir fiziksel şiddet olmadığından kendilerinin bişey yapamayacağını belirtti. Ordan çıktık, hala aklıma geldikçe ağlıyorum hala sindiremedim. Eklemek istediğim çok şey var yalnız başım dönüyor hala ellerim titriyo. Daha sonra yazıcam inşallah.
Eşim şuan hukuksal süreçle ilgileniyo, hastahane sağlık bakanlığına değil de Yök’e bağlıymış, rektöre kadar çıkıcaz elimden geleni ardıma koymicam, herşeyi herşeyi yapıcam yeterki onlar azıcık da olsa ceza alsın
Ordan çıkarken bağırdım. “siz kim bilir garibanlara burda ne eziyetler ne hakaretler ediyosunuz yazık yazık size mi emanet ediliyor bu hastalar. Haberlerde görüyoduk da millete kızıyoduk. Siz hayvan muamelesi yaparsanız millet de sizi döver tabi bıçaklar da öldürür de” dedm o halimle bile laf yetiştirdim ama asla bununla kalmam. Önerilerinize açığım bayanlar. Şimdilik bu kadar
sinir krizi ve vertigo atagı geçirdiğim bir esnada ne yapmam beni haklı çıkartırdı acaba?
ya da benim bunu yapmış olmam onları haklı mı ediyor bir anda yoksa?
sizin başınıza gelseydi ya da yakınlarınızdan birinin başına (Allah korusun) sanırım ses çıkarmazdınız, ya da kibar bir dille uyarırdınız!
ama kusura bakmayın ben yapamazdım yapmadım da
inan okurken ben bile çıldırdım öncelikle çok geçmiş olsun artık karakol bu tarz şeylere bakmıyo sen bence git doğru sağlık bakanlığına şikayet edebilirsin zaten sağlık bakanlığı yanlış bilmiyosam çok duyarlı
Hastanelerle ilgili o kadar anım var ki... İyi anılarım var mı diye düşünüyorum da.. Belki bir iki tane. Köpek gibi azarlayanlar mı dersiniz, kendini kral kraliçe sananlar mı dersiniz.. Özellikle bir tanesini anlatayım. Bilen arkadaşlar biliyorlar, ben işitme engelliyim. Aşırı baş ağrılarım vardı bir dönem. Maddi durum sebebi ile devlet hastanesine gitmiştim. Önce nörolaga gittim. Yaşlı bir doktor bey vardı. O kadar tatlı, sevimli bir insandı ki.. Öyle iyi kalpliler de yok değil. Duymadığım için benimle daha çok ilgilendi, sohbet etti. Sen çok zeki, akıllı bir kızsın sen asla engelli değilsin. Engel beyindedir sakın kendini eksik hissetme kızım dedi. Baş ağrılarımın nörolojik sebebi yokmuş o yüzden beni KBB'ye yönlendirdi. Yüzümde gülücüklerle çıkmıştım o doktorun odasından. KBB doktoruna durumumu anlattım. İşitme engelli olduğumu, dudak okuyabildiğimi, yavaş konuşması gerektiğini söyledim. O makina gibi konuştu hiç bir dediğini anlayamadım. Yazabilir misiniz sizi anlayamıyorum dedim. O inatla konuşmaya devam etti. Ben sizi hiç anlayamıyorum ama yazamaz mısınız dedim tekrardan. Yanındaki görevli kız hemen yazmaya çalıştı bana. Doktor kızın elindeki kağıdı çekti, yazdırtmadı. O kız da durumuma çok üzüldü doktora garip garip baktı. Şimdi duymuyorum diye ben tedavi olamayacak mıyım, neden yazmıyorsunuz dedim. Bana yazdı, senin yanında kimse yok mu tek niye geliyorsun ben sana laf anlatmaya mı uğraşcam dedi. Ben de dedim ki; ben ünv. okudum bu halimle sıkıntı olmadı, 5 yıldır büyük bir şirkette çalışıyorum sıkıntı olmuyor şurda muayene olmak mı refakatçi gerektiriyor. Bir de KBB doktorusunuz. Yazık size dedim kapıyı küt diye çekip çıktım. O kadar üzgündüm ki, kar yağıyordu ve ben karların üzerine çöküp ağlamaya başladım. Hiç öyle kalbim kırılmamıştı. Şimdiki aklım olsa şikayet ederdim ama insan üzüntüden ne yapacağını bilemiyor. Peşini bırakmayın lütfen...