- 4 Aralık 2008
- 6.111
- 33
- 36
Cumartesi gecesi öyle bir muameleye tabi tutuldum ki benim başıma geldiyse herkesin başına gelir. Hala inanamıyorum hala ellerim titriyo hala aklıma geldikçe ağlıyorum
yaşadığım tatsızlık bir hastahanede gerçekleşti. Ben 10 haftalık hamileyim, tam 1 aydır şiddetli mide bulantısı ve vertigo (baş dönmesi) atakları geçiriyorum. Özel bir hastahanede 10 gün yattım, neredeyse her gün serum alıyorum ama malesef bulantılarım geçmiyo. Benim hamileliğimden önce vertigo rahatsızlığım oldugundan bebeğim zaman zaman onu da tetikliyor ve ben bayılmaya başlıyorum ya da çok ağır krizler geçiriyorum. Allah kimseye vermesin.
1 aydır özel hastahaneye gidiyorduk, cumartesi gecesi bbulantılarım tekrar artınca hastahaneye gitmeye karar verdik. Ben de eşime özele gitmeye gerek olmadığını, devlet hastahanelerinde de aynı serumu taktıklarını boş yere para ödememizin bir anlamı olmadığını söyledim. O istemedi kabul etmedi ancak ben ısrar edince İstanbul'daki en büyük eğitim ve araştırma hastahanelerinden birisine gittik. Koskoca devlet hastahanesi sonuçta(!) güvendik!!!
kısa keseyim, acilden kadın doğum-doğumhane bölümüne aldılar beni. Doğumhane bölümü hastahane içerisinde hastahane gibi tasarlanmış, kendine özel girişi, kendine özel bekleme salonu vs var. İlk girişteki kapı içeriden düğmeyle açılıyor, herhangi biri çıkmak istese ya da girmek istese mümkün değil hemşirenin elinde sadece. Bu ayrıntılar önemli oldugu için anlatıyorum.
Otomatik kapıdan içeriye alındık, bekleme salonunda bir Allahın kulu yoktu, tek bir hasta kadın vardı o kadar. Ben o esnada çok şiddetli baş dönmesi ve bulantı geçiriyordum, atak yaşamam ya da bayılmam an meselesiydi. Bir tane hemşire geldi "sadece hasta beklesin siz çıkın" dedi.. Muayene odasına refakatçı girmez bunu biliyoruz ancak orası sadece bir bekleme salonuydu ve bir Allahın kulu yoktu. Kkorktum, "ben çok kötüyüm her an bayılabilirm annem yanımda kalabilir mi lütfen" dedim. Ben kelime kelime konuşabiliyordum yalnızca. Bu cümleyi söylememle birlikte muayene odasında bir hastayı muayene eden ebe parmağını uzatıp o iğrenç sesiyle "O ZAMAN SEN DE ÇEK GİT BURDAN, HADİİİİ" dedi. Annem şok oldu, ben sinir krizi geçirdim. Hemşireye bağırdım. "Sen bana böyle bir terbiyesizlik yapamazsın sen kim oluyosun, edepsiz!" dedim. Ellerim ayaklarım dişlerim hatta dudaklarım her yerim titremeye başladı, bayıldım bayılıcam, vücudum öyle bir hale geldi ki bebeğim bile düşebilirdi orada. O ahlaksız ebe, odadan bana söyleniyordu "Sizinle mi uğraşıcam bu kadar iş güç arasında" vs diye. O söylendikçe ben açtım ağzımı yumdum gözümü. "seni gidi terbiyesiz seninn işin hastalara hizmet etmek değil mi, sen bana nasıl böyle davranabiliyosun, inşaAllah burda düşer bayılırım senin de başın belaya girer" dedim. O da bunun üzerine "BAYILIRSAN BAYIL, SENİN ZARARINA BANA NE" dedi. Ben bu sefer iyice çıldırdım. Bütün vücudumdan alevler yükseliyodu sanki, nefesim kesildi, mideme kramplar girdi, ölüyodum sanırım. Annem şaşkınlıkla bana yapılan muamele karşısında ağlıyodu, "benim kızım size ne dedi nasıl böyle davranıyosunuz" gibilerinden laflar söyledi, bebeğe bişey olacak sandı, bana bişey olacak sandı ve o da orada küçük çaplı bi kriz geçirdi. Büütn bunlar olurken eşim olaylardan habersiz klitli kapının ardında bizi bekliyodu, ben ısrarla "açın şu kapıyı eşime haber vericem polis çağırıcaz" dedim. Açmadılar, bağırdım çağırdım "hapis mi uyguluyosunuz açın şu kapıyı" dedim. Bunun üzeine ikinci bir çirkef hemşire çığlık atarcasına "KES SESİNİİİİİİİİ" diye bağırdı, bunun üzerine benim atağım şiddetlendi ve yere yığıldım "Bbu iş burda bitmez, şikayet edicem sürüneceksiniz ikiniz de" dedim. O hemşirenin çığlığını eşim ve diğer dışarıdakiler duymuş, güvenlik geldi, kapı açıdı. Eşim annemle benim halimi görünce "bunları kim bu hale getirdi" diye bağırdı, "hesaplaşıcaz hepinizle" dedi beni kucakladı annemi tekerlekli sandalyeye aldılar aşağı kata indirdiler. Olan biteni güvenliğe hece hece nefesim kesile kesile anlattım, bana bişey olacağından korktular sakinleşince konuşmak istediler. kabul etmedim o halde anlattım, tutanak tuttular. Israrla o iki cadalozun ismini istedik vermediler. Hastahanenn idari amiri yanıma geldi, "ne oldu evladım sana naptılar" dedi. Ona da anlattım nefesim kesile kesile. Eşim araya girdi, "bakın biz cıngar çıkartıp ortalığı karıştaran tipte insanlar değiliz, sizinle ya da hastahaneyle ilgili de bir durum yok, bize o bayanların isimlerini verin hastahaneden çıkıp hukuksal süreci başlatalım" dedi. İdari amir de isim vermedi. Hastahaneye hangi saatte girip hangi zaman diliminde muayene odasına çıktığım kayıtlarda var, tespit edilir nasılsa dedik. Kolidorda çıkmak üzeryken abim geldi, az kalsın kafayı yiyodu bizi o halde görünce, olayı öğrenince iyice çıldırdı, hemşirelerelerin yanına çıkmak istedi, eşim müsade etmedi suçlu durumuna düşmeyelim diye. Ben o esnada hem vertigo atagı hem sinir krizi geçiriyodum ve düşük de yapabilrdim Allah korusun. Buna ragmen hastahanede tansiyonuma bakan bile olmadı sedye yardımıyla güvenlikle beraber çıktık. Vazyetim kötü oldugu için eşim başka hastahane diye tutturdu, kabul etmedim "sürünerek de olsa onları şikayet etmeye gidicem" dedim. Eşim bağırdı "sen beni öldürecek misin çok kötü görünüyosun hastahaneye gitcez" dedi. Ben daha çok bağırdım abim de beni destekleyince karakola gittik. Emniyet amiri dinledi, çok üzüldüğünü söyledi ancak darb ya da herhangi bir fiziksel şiddet olmadığından kendilerinin bişey yapamayacağını belirtti. Ordan çıktık, hala aklıma geldikçe ağlıyorum hala sindiremedim. Eklemek istediğim çok şey var yalnız başım dönüyor hala ellerim titriyo. Daha sonra yazıcam inşallah.
Eşim şuan hukuksal süreçle ilgileniyo, hastahane sağlık bakanlığına değil de Yöke bağlıymış, rektöre kadar çıkıcaz elimden geleni ardıma koymicam, herşeyi herşeyi yapıcam yeterki onlar azıcık da olsa ceza alsın
Ordan çıkarken bağırdım. siz kim bilir garibanlara burda ne eziyetler ne hakaretler ediyosunuz yazık yazık size mi emanet ediliyor bu hastalar. Haberlerde görüyoduk da millete kızıyoduk. Siz hayvan muamelesi yaparsanız millet de sizi döver tabi bıçaklar da öldürür de dedm o halimle bile laf yetiştirdim ama asla bununla kalmam. Önerilerinize açığım bayanlar. Şimdilik bu kadar
yaşadığım tatsızlık bir hastahanede gerçekleşti. Ben 10 haftalık hamileyim, tam 1 aydır şiddetli mide bulantısı ve vertigo (baş dönmesi) atakları geçiriyorum. Özel bir hastahanede 10 gün yattım, neredeyse her gün serum alıyorum ama malesef bulantılarım geçmiyo. Benim hamileliğimden önce vertigo rahatsızlığım oldugundan bebeğim zaman zaman onu da tetikliyor ve ben bayılmaya başlıyorum ya da çok ağır krizler geçiriyorum. Allah kimseye vermesin.
1 aydır özel hastahaneye gidiyorduk, cumartesi gecesi bbulantılarım tekrar artınca hastahaneye gitmeye karar verdik. Ben de eşime özele gitmeye gerek olmadığını, devlet hastahanelerinde de aynı serumu taktıklarını boş yere para ödememizin bir anlamı olmadığını söyledim. O istemedi kabul etmedi ancak ben ısrar edince İstanbul'daki en büyük eğitim ve araştırma hastahanelerinden birisine gittik. Koskoca devlet hastahanesi sonuçta(!) güvendik!!!
kısa keseyim, acilden kadın doğum-doğumhane bölümüne aldılar beni. Doğumhane bölümü hastahane içerisinde hastahane gibi tasarlanmış, kendine özel girişi, kendine özel bekleme salonu vs var. İlk girişteki kapı içeriden düğmeyle açılıyor, herhangi biri çıkmak istese ya da girmek istese mümkün değil hemşirenin elinde sadece. Bu ayrıntılar önemli oldugu için anlatıyorum.
Otomatik kapıdan içeriye alındık, bekleme salonunda bir Allahın kulu yoktu, tek bir hasta kadın vardı o kadar. Ben o esnada çok şiddetli baş dönmesi ve bulantı geçiriyordum, atak yaşamam ya da bayılmam an meselesiydi. Bir tane hemşire geldi "sadece hasta beklesin siz çıkın" dedi.. Muayene odasına refakatçı girmez bunu biliyoruz ancak orası sadece bir bekleme salonuydu ve bir Allahın kulu yoktu. Kkorktum, "ben çok kötüyüm her an bayılabilirm annem yanımda kalabilir mi lütfen" dedim. Ben kelime kelime konuşabiliyordum yalnızca. Bu cümleyi söylememle birlikte muayene odasında bir hastayı muayene eden ebe parmağını uzatıp o iğrenç sesiyle "O ZAMAN SEN DE ÇEK GİT BURDAN, HADİİİİ" dedi. Annem şok oldu, ben sinir krizi geçirdim. Hemşireye bağırdım. "Sen bana böyle bir terbiyesizlik yapamazsın sen kim oluyosun, edepsiz!" dedim. Ellerim ayaklarım dişlerim hatta dudaklarım her yerim titremeye başladı, bayıldım bayılıcam, vücudum öyle bir hale geldi ki bebeğim bile düşebilirdi orada. O ahlaksız ebe, odadan bana söyleniyordu "Sizinle mi uğraşıcam bu kadar iş güç arasında" vs diye. O söylendikçe ben açtım ağzımı yumdum gözümü. "seni gidi terbiyesiz seninn işin hastalara hizmet etmek değil mi, sen bana nasıl böyle davranabiliyosun, inşaAllah burda düşer bayılırım senin de başın belaya girer" dedim. O da bunun üzerine "BAYILIRSAN BAYIL, SENİN ZARARINA BANA NE" dedi. Ben bu sefer iyice çıldırdım. Bütün vücudumdan alevler yükseliyodu sanki, nefesim kesildi, mideme kramplar girdi, ölüyodum sanırım. Annem şaşkınlıkla bana yapılan muamele karşısında ağlıyodu, "benim kızım size ne dedi nasıl böyle davranıyosunuz" gibilerinden laflar söyledi, bebeğe bişey olacak sandı, bana bişey olacak sandı ve o da orada küçük çaplı bi kriz geçirdi. Büütn bunlar olurken eşim olaylardan habersiz klitli kapının ardında bizi bekliyodu, ben ısrarla "açın şu kapıyı eşime haber vericem polis çağırıcaz" dedim. Açmadılar, bağırdım çağırdım "hapis mi uyguluyosunuz açın şu kapıyı" dedim. Bunun üzeine ikinci bir çirkef hemşire çığlık atarcasına "KES SESİNİİİİİİİİ" diye bağırdı, bunun üzerine benim atağım şiddetlendi ve yere yığıldım "Bbu iş burda bitmez, şikayet edicem sürüneceksiniz ikiniz de" dedim. O hemşirenin çığlığını eşim ve diğer dışarıdakiler duymuş, güvenlik geldi, kapı açıdı. Eşim annemle benim halimi görünce "bunları kim bu hale getirdi" diye bağırdı, "hesaplaşıcaz hepinizle" dedi beni kucakladı annemi tekerlekli sandalyeye aldılar aşağı kata indirdiler. Olan biteni güvenliğe hece hece nefesim kesile kesile anlattım, bana bişey olacağından korktular sakinleşince konuşmak istediler. kabul etmedim o halde anlattım, tutanak tuttular. Israrla o iki cadalozun ismini istedik vermediler. Hastahanenn idari amiri yanıma geldi, "ne oldu evladım sana naptılar" dedi. Ona da anlattım nefesim kesile kesile. Eşim araya girdi, "bakın biz cıngar çıkartıp ortalığı karıştaran tipte insanlar değiliz, sizinle ya da hastahaneyle ilgili de bir durum yok, bize o bayanların isimlerini verin hastahaneden çıkıp hukuksal süreci başlatalım" dedi. İdari amir de isim vermedi. Hastahaneye hangi saatte girip hangi zaman diliminde muayene odasına çıktığım kayıtlarda var, tespit edilir nasılsa dedik. Kolidorda çıkmak üzeryken abim geldi, az kalsın kafayı yiyodu bizi o halde görünce, olayı öğrenince iyice çıldırdı, hemşirelerelerin yanına çıkmak istedi, eşim müsade etmedi suçlu durumuna düşmeyelim diye. Ben o esnada hem vertigo atagı hem sinir krizi geçiriyodum ve düşük de yapabilrdim Allah korusun. Buna ragmen hastahanede tansiyonuma bakan bile olmadı sedye yardımıyla güvenlikle beraber çıktık. Vazyetim kötü oldugu için eşim başka hastahane diye tutturdu, kabul etmedim "sürünerek de olsa onları şikayet etmeye gidicem" dedim. Eşim bağırdı "sen beni öldürecek misin çok kötü görünüyosun hastahaneye gitcez" dedi. Ben daha çok bağırdım abim de beni destekleyince karakola gittik. Emniyet amiri dinledi, çok üzüldüğünü söyledi ancak darb ya da herhangi bir fiziksel şiddet olmadığından kendilerinin bişey yapamayacağını belirtti. Ordan çıktık, hala aklıma geldikçe ağlıyorum hala sindiremedim. Eklemek istediğim çok şey var yalnız başım dönüyor hala ellerim titriyo. Daha sonra yazıcam inşallah.
Eşim şuan hukuksal süreçle ilgileniyo, hastahane sağlık bakanlığına değil de Yöke bağlıymış, rektöre kadar çıkıcaz elimden geleni ardıma koymicam, herşeyi herşeyi yapıcam yeterki onlar azıcık da olsa ceza alsın
Ordan çıkarken bağırdım. siz kim bilir garibanlara burda ne eziyetler ne hakaretler ediyosunuz yazık yazık size mi emanet ediliyor bu hastalar. Haberlerde görüyoduk da millete kızıyoduk. Siz hayvan muamelesi yaparsanız millet de sizi döver tabi bıçaklar da öldürür de dedm o halimle bile laf yetiştirdim ama asla bununla kalmam. Önerilerinize açığım bayanlar. Şimdilik bu kadar