Bir çoğumuzun doğumdan sonra kazandığı farkındalığı siz erkenden kazanmışsınız, ne güzel (diyeceğim ama tabii farkındalık kaygı da getiriyor, belirttiğiniz gibi). Aslında uzmanlara göre okumak pasif bir süreç olduğu için aktif bir süreç olan terapinin yerini almıyor, dolayısıyla gerçek anlamda iyileşme sağlamıyor ama bence en azından bunları düşünmenizin normal olduğunu (veya ne dereceye kadar normal olduğunu) ve bazı konularda sorunun sizde olmadığını (veya olduğunu) anlamanızı sağlıyor. Birileri sizi fazla ayrıntıcı veya aşırı kaygılı olmakla suçladığında da en azından haklı olup olmadıklarını net bir şekilde söyleyebiliyorsunuz. (Eşinizi kast etmiyorum, bir erkek ve baba figürü olarak onun böyle düşünmesi gayet anlaşılabilir ama aynı şeyleri hemcinsiniz olan annelerden duyduğunuzda durum farklılaşıyor).
Siz işiniz gereği benden daha hakimsinizdir belki konuyla kitaplara ama ben yine de kendi adıma faydalı bulduklarımı yazayım: Sihirli çocuk (J. C. Pearce), Yetenekli çocuğun dramı (A. Miller ve diğer birçok kitabı), Annelik duygusu (T. Miller), Narsizme yeni bir bakış (C. Malkin, konu narsizmle sınırlı değil aslında), İyi aile yoktur (Nihan Kaya'nın diğer kitapları ve önerileri de konuyla doğrudan ilgili), Anne baba sihri (H. Montgomery, daha ebeveynliğe yönelik mantıklı bulduğum bir kitap), Vücudunuz hayır diyorsa (Gabor Mate, bence herkes okumalı), Köpek gibi büyütülmüş çocuk (B. Perry), Olgunlaşmamış ebeveynlerin yetişkin çocukları (Bence en etkileyicilerinden). Şu an hatırlayabildiklerim bunlar.