2014 Kasım Anneleri

Disiplin

Disiplin nedir ve nasıl uygulanır?

“Bir çocuğun mizacını değiştiremezsiniz çünkü bu onun doğasıdır, fakat kişiliğini şekillendirebilirsiniz. Kişilik, bir çocuğun doğal mizacı ile birlikte ortaya koyduğu davranışların tamamıdır. Bir çocuğun mizacı dağıtılmış iskambil kağıtları gibidir. Çocuğun kişiliği ise onun oyunu oynayış biçimidir. Ebeveynler çocuklarına ellerindeki kağıtlarla en iyi nasıl oynanabileceğini öğretebilirler.”
Dr.William Sears, Martha Sears

Disiplin nedir?

*
Disiplin, “kurallar dahilinde davranış eğitimi” ya da “doğru davranış ve hareketi geliştirmek için tasarlanmış talimat ve egzersizler” anlamına gelir.
* Disiplin, çocuklarınıza kazandırdığınız alışkanlıklar yoluyla ona, yaşama hazırlanmak için gerek duydukları araçları vermek demektir.
* Disiplinin büyük çoğunluğu iyi davranışları özendirmektir, kalanı ise kötü davranışlara karşı takındığımız tavırdır.
* Disiplin, sorumlu davranmayı öğretmektir: Çocuğun bilgi toplaması, önündeki seçenekleri ve sonuçları görmesi, aralarından kendileri ve başkaları için en iyisini seçmesi, “iç disiplin”dir. İtaat ise dış disiplindir. Kişi, sorgulamadan kabul eder.
* Disiplin, cezalandırma değildir.
* Ceza, istenmeyen bir davranışı geçici bir süre engelleyebilir, ama çocuğunuzun nasıl davranması gerektiğini öğretmez.

Disiplinin ilkeleri:

*
Kararlılık: Uzun bir tartışmaya girmeden arzuladığınız davranışın gerekçesini söyleyip istediğinizi yapmasını beklemek
* Kesinlik: “Hayır demişsem o olmayacak”
* Süreklilik: “Geçen defa hayır demiştim, ısrarın faydası yok”
* Sakinlik: “Ağlaman bittiğinde haber ver, bu konuyu konuşalım”
* Ödüllendirme: “Aferin, ne kadar güzel toplamışsın odanı”

Disiplin nasıl uygulanır?

1.
Çocuğunuza iyi örnek olmak:
Çocuklar kendilerine söylenenlerden çok gördüklerini yaparlar.

2. Olumlu davranışları ödüllendirmek:
Ödül, davranışı pekiştirir; gelecekte yinelenme olasılığını artırır. Hakedildiği zaman verildiğinde etkinliği artar. Ödülün etkili olması için istenilen davranışta bulunan çocuğu hemen ödüllendiriniz. En etkili olan ödüller, sosyal ödüllerdir. Ödül çocuğa değil davranışa yönelik olursa daha etkili olur.

Ödüller:

*
Sosyal Ödüller: gülümseme, göz kırpma, kucaklama, “aferin”, övgü, vb.
* Tanınacak hakları içeren etkinlik biçimindeki ödüller: Baba ile parkta gezinti, çocuğun sevdiği ama geç vakitte olan bir televizyon filmini izleme, ailece oyun oynama, vb.
* Maddi ödüller: dondurma, balon, oyuncak, vb

3. Kötü davranışı ödüllendirmemek:

Örneğin Markette alışveriş sırasında çocuğunuz istediğini aldırmak için ağlayıp ortalığı birbirine katıyor, siz bu duruma son vermek ve onu susturmak için istediğini alıyorsunuz. Bu durumda, aslında farkında olmadan kötü davranışı ödüllendirmiş oluyorsunuz; böylece kötü davranışın gelecekte yinelenme olasılığı artıyor. Sürdürülmesini uygun bulmadığınız davranışlar karşısında:
* Başınızı çeviriniz ve onunla göz göze gelmekten kaçınınız,
* Başka birşeyle uğraşıyormuş gibi yapınız ya da odadan çıkınız, o anda onunla sözel diyaloğa girmeyiniz, sakinleştikten sonra konuşunuz.
* Kötü davranış son bulunca çocuğunuzla bol bol ilgileneceğinizi söyleyiniz ve bunu yapınız.

4. Kötü davranışı cezalandırmak:

Kınama:
Soğukkanlı olarak çocuğunuza yaklaşınız, gözlerinin içine bakınız, ciddi bir tavır takınınız, davranışı belirtip duygularınızı ifade ediniz, örn “Bana vurman canımı yaktı ve beni üzdü”. Çocuğunuzu alaycı ve küçük düşürücü sözlerle hırpalamanızın bir faydası yoktur. Hatta bazı çocuklar anne-babalarının çileden çıkmasını seyretmekten hoşlanırlar; olumsuz da olsa, ilgi görmüşlerdir.

Davranışın doğal sonucuna katlandırmak:

Kötü davranışının sonucu olarak çocuğun başına gelen olayı yaşamasına izin verilir. Örnekler:
* Soğuk havada eldiven giymezsen ellerin üşür.
* Arkadaşlarına kötü davranırsan onlar da seninle oynamaz.
* Ödevini yapmazsan öğretmenin kızar.
* Oyuncağını kırarsan, kırık bir oyuncakla oynamak zorunda kalırsın.

Davranışın mantıklı sonucuna katlandırmak (3 yaştan sonra):

Bazı davranışların doğal sonuçları çocuk için tehlikeli olacaksa, anne babalar buna izin vermez; bununla birlikte davranışın içeriğine göre mantıksal olarak uygun bir sonuç yaşamaları sağlanır. Örnekler:
* Sebze yemeğini yemezsen tatlı yiyemezsin.
* Boya kaleminle duvarları çizersen kalemlerin elinden alınır.
* Yerleri kirletirsen, temizlersin.
* Oyuncağını kardeşinle paylaşamıyorsan, oyuncağın bir süre kaldırılır.
* Bisikletinle caddeye çıkarsan, bisiklete bir gün süreyle binemezsin.

Davranış cezası (5 yaştan sonra):

Verilen ceza ile kötü davranış arasında mantıksal bir bağ yoktur. Çocuk, kendisi için anlam taşıyan şeylerden bir süre yoksun bırakılır ya da sevmediği işleri yapmakla yükümlü tutulur; Örn. bir takım hakları yitirmek, hoşuna gitmeyecek bir iş gördürmek gibi. Bu yöntemi kullanacağınız zaman, hangi davranışta bulunursa ne tür bir ceza ile karşılaşacağını çocuğunuza önceden belirterek onu uyarınız. Bu cezanın şiddetli ve uzun süreli olmasından kaçınınız.

Mola yöntemi (2-12 yaş arası):

Dürtüsel, saldırganca ya da düşmanca olan ve sürekli yinelenen, başa çıkması zor davranışların düzeltilmesinde özellikle etkilidir. Amacı, bağırma-dövme-aşağılama ve eleştirme vb. gibi çocukla yetişkinin ilişkisini zedeleyen olumsuz disiplin yöntemleri yerine sorunlu davranışı anında durdurmaktır. Çocuk, kısa bir süre (çocuğunuzun yaşı ile orantılı örn. 2 yaş için 2 dk.) kendisi için sıkıcı bir yere konur, ilgi ya da başka biçimlerde ödül elde etmesi engellenir. Uzun vade de ise amacı çocuğun kendini denetlemesini öğretmektir (Lütfen bu konuda daha detaylı bilgi için şu kaynağa başvurunuz: Lynn Clark, Ph.D.: S.O.S! Ana babalara yardım, Evrim Yayınları, İstanbul)

Çocuğunuzu cezalandırırken kızdığınızı belirtiniz, ancak öfke göstermeyiniz! Aksi takdirde çocuğunuz kötü davrandığı için değil, öfkelendiğiniz için onu cezalandırdığınızı sanabilir.

LÜTFEN DİKKAT!

*
“Bunu yap, yoksa sen bilirsin” denilen bir çocuk söyleneni yapacak ve kurala uyacaktır, fakat bunun sebebi ebeveynlerinin bilgeliğine duyulan saygıdan çok hissedilen korku olacaktır. Ebeveynler kurallar koyarak ve bu kurallara uyulmadığı zaman çeşitli cezalar uygulayarak çocuklarını kontrol altında tutabilirler, ancak burada olması gereken karşılıklı saygı yoksa, otorite eksiktir, burada sadece “dış disiplin” vardır. Çocuk neyi, neden yapması gerektiğini bilmez, cezadan korktuğu için boyun eğer. Ancak ceza korkusu duymadığı durumlarda (anne baba yokken) istediği gibi davranır, çünkü “iç disiplin”i gelişmemiştir.

* Çocuklar sınırlara ihtiyaç duyarlar. Aile sınırları içinde hareket etmeyi öğrenmiş olan bir çocuğun, hayatının ileri dönemlerinde girdiği diğer sosyal ortamlara (okul, iş, vb.) uyumu kolaylaşır.

* Kurallar konmalı, bunlar anlaşılır, sınırlayıcı ve belirli olmalıdır. Kurallar oluşturulurken mutlaka sebepleri, bunların arkasındaki prensipler ve kurala uymanın kazandıracakları ile uymamanın kaybettirecekleri karşılıklı konuşulmalıdır.

* Ebeveynler ve çocuklar kontrolü ele almak için çabalarken, düşmanca bir ilişkiye girebilirler. Bir tarafın kazanması için diğer tarafın kaybetmesi gerekmektedir. Evde patronun kim olduğunu göstermek amacıyla tepki veren ebeveynler, iletişimi keser (örn. küser), sonuçta herkes kaybeder. Oysa çocuğun istek ve ihtiyaçlarını, gelişim dönemi özelliklerini gözönüne alarak hareket eden, kararları çocuklarıyla birlikte alan, tartışmaya açık olan ve kuralların nedenlerini açıklayan ebeveynler, çocuklarının gözünde otoritelerini kazanırlar, hürmet görürler.

* Hangi yaşta olursa olsun, bir çocuğun disipliniyle ilgili anahtar o çocuğun yapabileceği davranışları önceden sezebilmek ve gerekli önlemi almaktır. Örneğin yeni yürümeye başlayanlara uygulanacak disiplin, evi çocuğa uygun hale getirmektir. Böylece çocuğa sık sık “hayır” diyerek güç savaşına girmenize gerek kalmaz. Kimse devamlı “hayır” demekten ya da kendisine devamlı “hayır” denmesinden hoşlanmaz. Gerektiği zaman ve kararlı söylenen “hayır”ın başarı şansı daha yüksektir.

* Çocuğa “hayır” demek çoğu ebeveyn için zordur, çünkü dirençle karşılaşırlar. Çocukların istedikleri gibi davranmalarına izin vermek ise çok daha kolaydır. Ancak bu sükunet kısa ömürlüdür.

* Mesajlarınızı “hayır” yanıtı almayacak şekilde iletiniz: “Sütünü iç” yerine “sütünü bardakla mı yoksa kırmızı fincanınla mı içmek istersin” deyiniz.

* Yapılmasını istediğiniz şeyi pozitif cümlelerle ifade ediniz: “Ayakkabılarını çıkar” yerine “Haydi terliklerini giy” deyiniz.

* Çocuklar için gereğinden az korunmak çok büyük bir sorundur. Ebeveyn yönlendirmesi olmadan, kuralsız ortamda büyüyen çocuk birçok kararı kendisi vermek zorunda kalır ve zorluk çekerler. Bu çocuklar hayata karşı kızgın olabilirler.

* Fazla Hoşgörülü ailelerin çocukları, sahip olduklarına değer vermeyen, zor tatmin edilen, bencil, hizmet bekleyen, dikkat çekmek isteyen, dolayısıyla sosyal uyumu zayıf çocuklar olurlar.

* Kendilerinden ne beklendiğini bilen çocuklar, ona göre hareket ederler, zihinleri daha az karışır. Bazen verilmesi gereken tek mesaj “Ben senin bunu yapmanı istiyorum, çünkü ben senin annenim ve senin güvenliğini ve sağlığını düşünmek benim görevim” dediğinizde, sorumluluğu üstleniyor olmanız çocuğunuzu rahatlatır.

* Çocuğun iyi davranışını sık sık övünüz, kötü davranışını ödüllendirmekten sakınınız: Çocuğunuz ilgiye muhtaçtır. Bu ilgiyi iyi davranarak görememişse, yaramazlık yaparak görmeye çalışır. Bu yüzden onun iyi davranışlarını zamanında farkedip övmek, kötü davranışlarını azaltır. İlgi çekemeyen çocuk kötü davranışlar sergilediğinde anne ya da baba onu azarlar. Bu da bir çeşit ilgidir, çünkü çocuk dikkat çekmeyi başarmıştır. Bazen de çocuk ağlar, ağlar, ağlar, anne-baba ilgi göstermez, en sonunda susmadığını görünce istediğini yapar. Burada asıl ödüllendirilen “ağlama” davranışıdır. Çocuk, ancak uzun süre ağlarsa istediğinin yapıldığını öğrenmiştir.

* Zamanlama da çok önemlidir. İyi davranışın tekrarlamasını istiyorsanız, davranışın hemen ardından onu övmelisiniz.

* Çocuğumuzun her yaptığı iyi şey için sürekli övgüye gerek yoktur. “Sen mükemmelsin, prensessin, dünyanın en güzel kızısın” gibi gerçek dışı övgüler, özgüvenin aşırı derecede kabarmasına ve kendini diğerlerinde üstün görmesine yol açar. Büyüdükçe bunun gerçek olmadığını anladığında ise çocuk hayal kırıklığı yaşar, geçimsiz olur.

* Çocuğunuzu disipline ederken, her zaman “davranış” üzerine odaklanınız. Eleştirdiğiniz şey çocuğunuzun kişiliği olmamalı, yoksa çocuk “beni sevmiyorlar”, “beni istemiyorlar”, “ben kötüyüm ki beni istemiyorlar” gibi hislere kapılarak özgüvenini kaybeder. Hatta “ben kötüyüm” diye düşünen çocuk bu ünvana layık olmaya çalışır, ilerki hayatında da gerçekten kötü davranışlar sergiler.

* Kullanılan tüm disiplin yöntemleri, çocuğun kendisine saygısını korumalı ve geliştirmelidir. Çocuk topluluk içinde azarlanmamalı, küçük düşürülmemelidir. Onu uyaracaksak, bunu yalnızken yapmalı, konuşulanları yalnızca o ve siz duymalısınız.

* Adil olmak, herkese aynı davranmak değildir. Herkes ayrı bir bireydir ve herkesin farklı farklı ihtiyaçları vardır.

* Dünyaya çocuğunuzun gözüyle bakınız. Onların davranışları genellikle dürtüseldir; istediklerini o anda elde etmek için yanlış davranışlarda bulunabilirler. Amaçları, düşünerek sizin otoritenize karşı gelmek değildir. Burada anahtar, çocuğunuzu tanımak, yaşına uygun olan ihtiyaçlarını bilmek ve onu nasıl disiplin altına alacağınıza karar vermektir. Onu en kısa sürede en az zorlukla nasıl itaat ettireceğinizi biliyorsanız, işte disiplin budur.

* Çocuğunuzun hangi aşamada kendi başının çaresine bakabileceğini ve hangi aşamada olaya el koymanız gerektiğini ayırt etmelisiniz.

* Çocuklarınızın hata yapmasına ve hatalarından birşeyler öğrenmelerine izin veriniz. Yapılan seçimlerin sonuçları, çocukların karar verme becerilerini şekillendirir.

* Birşey sizi çocuğunuza disiplin uygulamaktan alıkoyuyorsa, onun ne olduğunu meydana çıkarınız ve bu durumu düzeltmeye çalışınız.
cnm hepsını okuyamadım ama bu yazılardan da sanırım senın yaptıgın yanı dadının yaptıgı sekılde cocugu cezalandırma durumu anlasılmıyor
benım hep okuduklarımdan anladıklarım

cocuguma karsı kararlı durmalıyız. aradakı farklı anlayabılmelı. kararlı bı ses tonu ıle uyarmalıyız. uyarları dınlemıyorsa asama asama gozlerıyle temas saglamak sonrasında ıse elle mudahale etmek
ornegın prıze yaklasan bı cocuk uyarıyı anlamıyor ve yaklasmaya devam edıyorsa onu oradan uzaklastırmak seklınde fızıksel muhadahale
cocuga karşı sen degıl ben öznesiyle konusmak

mesela cocuk evı dagıttı

of ne dagınık cocuksun SEN yerıne, buraları dagıtman BENI yoruyor tarzı konusma ıle dıyalog kurulmalı

vs vs
 
cnm hepsını okuyamadım ama bu yazılardan da sanırım senın yaptıgın yanı dadının yaptıgı sekılde cocugu cezalandırma durumu anlasılmıyor
benım hep okuduklarımdan anladıklarım

cocuguma karsı kararlı durmalıyız. aradakı farklı anlayabılmelı. kararlı bı ses tonu ıle uyarmalıyız. uyarları dınlemıyorsa asama asama gozlerıyle temas saglamak sonrasında ıse elle mudahale etmek
ornegın prıze yaklasan bı cocuk uyarıyı anlamıyor ve yaklasmaya devam edıyorsa onu oradan uzaklastırmak seklınde fızıksel muhadahale
cocuga karşı sen degıl ben öznesiyle konusmak

mesela cocuk evı dagıttı

of ne dagınık cocuksun SEN yerıne, buraları dagıtman BENI yoruyor tarzı konusma ıle dıyalog kurulmalı

vs vs
Birde tehlikeli bir yere giderken arkadan tutmamalı önüne geçip durdurmamız gerekirmiş
 
Canım günaydın.yaını okuyunca çok şükur dedim Allahım sağlıklı evlat verdi diye.
Şimdi kasım anneleri olarak şunu yapalım çocuk istenmeyen ve tehlikeli hareketler yaptığında hareket tarzımız ne olacak. Belli oranda disiplin de şart diye düşünüyorum
Tabiki disiplin de şart ben herşeyi ortak yapmaya çalışıyorum yemek yaparken sofra kaldırırken yardımcı olmasını istiyorum o zaman iyi oluyor çok kriz geçirmiyor minik paşa Nasıl oldu iyileşti mi biraz
 
cnm hepsını okuyamadım ama bu yazılardan da sanırım senın yaptıgın yanı dadının yaptıgı sekılde cocugu cezalandırma durumu anlasılmıyor
benım hep okuduklarımdan anladıklarım

cocuguma karsı kararlı durmalıyız. aradakı farklı anlayabılmelı. kararlı bı ses tonu ıle uyarmalıyız. uyarları dınlemıyorsa asama asama gozlerıyle temas saglamak sonrasında ıse elle mudahale etmek
ornegın prıze yaklasan bı cocuk uyarıyı anlamıyor ve yaklasmaya devam edıyorsa onu oradan uzaklastırmak seklınde fızıksel muhadahale
cocuga karşı sen degıl ben öznesiyle konusmak

mesela cocuk evı dagıttı

of ne dagınık cocuksun SEN yerıne, buraları dagıtman BENI yoruyor tarzı konusma ıle dıyalog kurulmalı

vs vs

canım yazdıklarına katılıyorum. çocuk yetiştirmek bir sanatmış ve doğru şekilde yetiştirmek ise deveye hendek atlatmak kadar zormuş. Düşünsene eğitim öğretim sosyal psikolojik, moda, yemek vb aklına gelen her konuda yetiştireceksin yavruları. Allah ım bu yolda sabır versin bizlere.

dadının yaptığı mola yöntemi 2 ila 12 yaşları arasında kullanıla biliyormuş.
Mola yöntemi (2-12 yaş arası):

Dürtüsel, saldırganca ya da düşmanca olan ve sürekli yinelenen, başa çıkması zor davranışların düzeltilmesinde özellikle etkilidir. Amacı, bağırma-dövme-aşağılama ve eleştirme vb. gibi çocukla yetişkinin ilişkisini zedeleyen olumsuz disiplin yöntemleri yerine sorunlu davranışı anında durdurmaktır. Çocuk, kısa bir süre (çocuğunuzun yaşı ile orantılı örn. 2 yaş için 2 dk.) kendisi için sıkıcı bir yere konur, ilgi ya da başka biçimlerde ödül elde etmesi engellenir. Uzun vade de ise amacı çocuğun kendini denetlemesini öğretmektir (Lütfen bu konuda daha detaylı bilgi için şu kaynağa başvurunuz: Lynn Clark, Ph.D.: S.O.S! Ana babalara yardım, Evrim Yayınları, İstanbul)

Çocuğunuzu cezalandırırken kızdığınızı belirtiniz, ancak öfke göstermeyiniz! Aksi takdirde çocuğunuz kötü davrandığı için değil, öfkelendiğiniz için onu cezalandırdığınızı sanabilir.
 
Tabiki disiplin de şart ben herşeyi ortak yapmaya çalışıyorum yemek yaparken sofra kaldırırken yardımcı olmasını istiyorum o zaman iyi oluyor çok kriz geçirmiyor minik paşa Nasıl oldu iyileşti mi biraz
Canım senin Yaman ile ilgilenmeni takdir ile takip ediyorum. hatta senin yaptıklarını görüp okuyunca kendimi eksik hissediyorum. çocuğum şımarık, elinden bir şey gelmez, hiç zorluk görmemiş, hep annesi babasının kol kanat germesiyle büyümüş, dur bilmez, sadece kendini düşünen vb birisi olmasını istemediğimden doğru yetiştirmek adına bir şeyler deniyorum, bu yolda da araştırmalarım devam edecek. illa ki bir yol yordam vardır konu ile ilgili.
Hüdayi me gelince altını değiştirirken bir kriz çıkıyor onun dışında çok şükür iyiyiz.pipisinde bardağı ne zaman çıkartıcaz.siz Yaman da kaç gün kullandınız canım.
 
melek0909 melek0909 carputi carputi lilipit lilipit çok güzel bir konuya değindiniz. Benim oğlumda çok zor bir çocuk, istediğini Ağlayarak yaptırtmaya Çalışıyor. Kendimi tutmaya çalışsamda Bazen delirme noktasına geliyorum. Bu konuyla ilgili bildiklerimizi paylaşalım inşallah faydasını görürürüz
 
Canım senin Yaman ile ilgilenmeni takdir ile takip ediyorum. hatta senin yaptıklarını görüp okuyunca kendimi eksik hissediyorum. çocuğum şımarık, elinden bir şey gelmez, hiç zorluk görmemiş, hep annesi babasının kol kanat germesiyle büyümüş, dur bilmez, sadece kendini düşünen vb birisi olmasını istemediğimden doğru yetiştirmek adına bir şeyler deniyorum, bu yolda da araştırmalarım devam edecek. illa ki bir yol yordam vardır konu ile ilgili.
Hüdayi me gelince altını değiştirirken bir kriz çıkıyor onun dışında çok şükür iyiyiz.pipisinde bardağı ne zaman çıkartıcaz.siz Yaman da kaç gün kullandınız canım.
Valla bende takip ettiğim anneleri görünce kendimi çok eksik hissediyorum elimizden geldiğince bişeyler yapıyoruz daha iyisi için çabalıyoruz inşallah akıllı hayırlı evlatlar olurlar

Ben sünnet külodunun plastik kısmını 5 gün falan taktım onu takmayıp krem sürüp kapatınca daha hızlı toparladı öyle plastikle kapalı olunca nemleniyordu hep yarası
 
melek0909 melek0909 carputi carputi lilipit lilipit çok güzel bir konuya değindiniz. Benim oğlumda çok zor bir çocuk, istediğini Ağlayarak yaptırtmaya Çalışıyor. Kendimi tutmaya çalışsamda Bazen delirme noktasına geliyorum. Bu konuyla ilgili bildiklerimizi paylaşalım inşallah faydasını görürürüz
Bende çoğu Zaman çıldıracak gibi oluyorum tehlikeli olmayan her şeye izin veriyorum bak sabah kum havuzunda kafasından aşağı habire kum döktü asla yapma etme demem ama ne yapsam illa günde iki üç defa krize girecek bişey buluyor kendine

Adem Güneş i dinleyerek sakinleşmeye çalışıyorum her pazartesi saat 10 da 104.4 bizim radyo da çocuk deyip geçme adında bir program yapıyor pazar 10 da tekrarı oluyor onu dinlemeni tavsiye ederim
 
Kızlar selam... Disiplin konusu gerçekten çok önemli. Kendimce yaptığım bazi seyler var. Mesela ne yaparsa yapsın onunla göz hizasina inip konuşmaya dikkat ediyorum. Tutturdugu ve olmayacak birsey varsa önce ona durumu anlatıyorum. Cogu zaman anliyor gibi. Ama yok olmadiysa onu aglatmak yerine dikkatini baska birseye çekerek o durumu kurtarmaya çalışıyorum. Şimdiden ceza yönteminin ne oldugunu anlayacagini düşünmüyorum ben. Süper dadiyi zamanında izler cok mantikli hareket ettigini düşünürdüm. Gelgelelim suan bana inanılmaz uzak geliyor fikirleri. Mesela uyutma konusu gibi...
 
Benim size danışmak istediğim baska bir durum var. Emir cok korkuyor. Ben asla onu korkutan biri degilim ama mesela çamaşır makinesi sesinden, hizli akan su sesinden, blendir sesinden gibi seylerden cok korkuyor. Korktum korktum deyip boynuma sarılıyor. Kucagima alıp alıştırmaya çalışıyorum ama yok olmuyor. Bu sorunu yasayan var mi?
 
Benim size danışmak istediğim baska bir durum var. Emir cok korkuyor. Ben asla onu korkutan biri degilim ama mesela çamaşır makinesi sesinden, hizli akan su sesinden, blendir sesinden gibi seylerden cok korkuyor. Korktum korktum deyip boynuma sarılıyor. Kucagima alıp alıştırmaya çalışıyorum ama yok olmuyor. Bu sorunu yasayan var mi?
Yaman mesela blender sesinden çok korkuyordu ben ona hiç korkacak ne var gibi yaklaşmadım eşime al sen arka odaya götür öyle çalıştırayım diyordum sonradan merak edip kendi gelmeye başladı şimdi kucağına al diyor ben çalıştırınca o da izliyor banyo da suyu açınca korkardı azcık açtım hep çok ses olmayınca ellerini sokmaya başladı şimdi en sonda açıp dolduruyorum hiç tınlamıyor bile Zaman vermek lazım
 
melek0909 melek0909 carputi carputi lilipit lilipit çok güzel bir konuya değindiniz. Benim oğlumda çok zor bir çocuk, istediğini Ağlayarak yaptırtmaya Çalışıyor. Kendimi tutmaya çalışsamda Bazen delirme noktasına geliyorum. Bu konuyla ilgili bildiklerimizi paylaşalım inşallah faydasını görürürüz
Cnm baZen bende cildiriyorum hatta diyorm cok mu simarik bi cocuk yetistiriyrm
Ise yaramiyor yine yapmaya devam ediyor
Acikcasi duzelecegine inaniyrm
Ya da uygulamada hata yapiyrm
Sonuc alabilen arkadas var mi bilmiyrm
Mesela disarida elini tutturmadan yuruyor
Elini tutmak istyrm agliyor
Herseyr agliyor
Bende sakince elini tutmam gerektigini kisaca anlatiyrm tinlamiyor :)
 
Bende çoğu Zaman çıldıracak gibi oluyorum tehlikeli olmayan her şeye izin veriyorum bak sabah kum havuzunda kafasından aşağı habire kum döktü asla yapma etme demem ama ne yapsam illa günde iki üç defa krize girecek bişey buluyor kendine

Adem Güneş i dinleyerek sakinleşmeye çalışıyorum her pazartesi saat 10 da 104.4 bizim radyo da çocuk deyip geçme adında bir program yapıyor pazar 10 da tekrarı oluyor onu dinlemeni tavsiye ederim
Bende oyle sakinlesyrm
 
Canım senin Yaman ile ilgilenmeni takdir ile takip ediyorum. hatta senin yaptıklarını görüp okuyunca kendimi eksik hissediyorum. çocuğum şımarık, elinden bir şey gelmez, hiç zorluk görmemiş, hep annesi babasının kol kanat germesiyle büyümüş, dur bilmez, sadece kendini düşünen vb birisi olmasını istemediğimden doğru yetiştirmek adına bir şeyler deniyorum, bu yolda da araştırmalarım devam edecek. illa ki bir yol yordam vardır konu ile ilgili.
Hüdayi me gelince altını değiştirirken bir kriz çıkıyor onun dışında çok şükür iyiyiz.pipisinde bardağı ne zaman çıkartıcaz.siz Yaman da kaç gün kullandınız canım.
Biz halka seklinde kesilmis ustu acik kopuk bardagi bi hafta kullandk
 
kızlar günaydınlar,

dun bebegım dısarıda gezerken yanmış, yanakları al al olmuş
daha önce düşünmediğim birşey gündeme geldi
bu sene parkta rahatlıkla oynayabilir, sık sık
e bu durumda güneşe maruz kalacak
okuduğum yazılarda zararlı oldukları yazıyor
sizin bu konuda ki tutumunuz nedir?
alırsam, bioderma, babe ya da mustela alırım sanırım
 
Cnm baZen bende cildiriyorum hatta diyorm cok mu simarik bi cocuk yetistiriyrm
Ise yaramiyor yine yapmaya devam ediyor
Acikcasi duzelecegine inaniyrm
Ya da uygulamada hata yapiyrm
Sonuc alabilen arkadas var mi bilmiyrm
Mesela disarida elini tutturmadan yuruyor
Elini tutmak istyrm agliyor
Herseyr agliyor
Bende sakince elini tutmam gerektigini kisaca anlatiyrm tinlamiyor :)
Bende elini hiç tutamadım ne Zaman tutmak istesem bağırıp kaçıyordu parka pusetle götürmüyorum yürüyerek gidiyoruz nereye gideceğine kendi karar veriyor ben onu takıp ediyorum şimdi artık burda elimi tutsan iyi olur deyince tehlike olduğunu anlıyor hemen elimi tutuyor el tutması da ayrı bi zevk ama pamuk gibi oluyor ya elleri çok güzel bi duygu ya
 
kızlar günaydınlar,

dun bebegım dısarıda gezerken yanmış, yanakları al al olmuş
daha önce düşünmediğim birşey gündeme geldi
bu sene parkta rahatlıkla oynayabilir, sık sık
e bu durumda güneşe maruz kalacak
okuduğum yazılarda zararlı oldukları yazıyor
sizin bu konuda ki tutumunuz nedir?
alırsam, bioderma, babe ya da mustela alırım sanırım
Biz arkadaşlarla trukid 30 faktör kullanıyoruz çok memnunuz
 
Benim size danışmak istediğim baska bir durum var. Emir cok korkuyor. Ben asla onu korkutan biri degilim ama mesela çamaşır makinesi sesinden, hizli akan su sesinden, blendir sesinden gibi seylerden cok korkuyor. Korktum korktum deyip boynuma sarılıyor. Kucagima alıp alıştırmaya çalışıyorum ama yok olmuyor. Bu sorunu yasayan var mi?

Eren de ilk başlarda elektrikli süpürgeden, blendırdan çok korkuyordu şimdi o kadar korkmuyor ama süpürgeyi çalıştırdığımda yanından Koşarak kaçıyor, beni izliyor. Blendırda öyle dikkatlice Bakıyor hatta sonra oynamak için onu istiyor, ağlıyor. Bunları biraz aştık ta su işini aşamadık. Her banyomuz Ağlayarak geçiyor. Suyun altına Girdiği anda Başlıyor çığlıklar. Acaba Yıkama yöntemini mi değiştirmeliyim bilemiyorum. Banyoda babasının kucağında duruyor ben yıkıyorum. Sizler nasıl yıkıyorsunuz? Geçen arkadaşım minik bir sandalyeye oturtup yıkadığını söyledi. Çok mantıklı geldi ama Eren'in oturacağını hiç sanmıyorum.
 
X