- 17 Nisan 2012
- 30.412
- 65.393
-
- Konu Sahibi Bahar Yildirim
- #61
Ben de aynı bu hayatı isterdim ama o iş öyle olmuyor.Vallahi kendi kanımda boğulmayı yeğlerim. Sokaklarda avare gibi gezmek, beş parasız trenlerde gecelemek çok daha çekici bir hayat benim için. Tabi yine, orman ve kitap misali tren kelimesine takılmasın insanlar. Örnek verdim, sadece aciz bir örnek.
Kırk yıllık ''zannımca''yı ''sannımca'' olarak yazmışsınız kalkmış birde kitap okumaktan bahsediyorsunuz.sannımca
Yok, hatta yoga yapın, nirvanaya ulaşmak çok basit, sadece beni izleyin bla bla bla...Kendinize değer verin, iç huzuru bulun bla bla bla...
Teoriğe gelince herkes atıp tutar ama önemli olan pratiğe bu durumu taşıyabilmek.
İşte sorun da burada. Burası makale yayınlama yeri değil. Bir blog açın faydalı fikirlerinizden herkes yararlansın.Bir konu altına yazsam, evet dediğiniz doğru. Fakat ben, kendim bir başlık açarak açıklamada bulundum. Kimseyi örnek göstermedim. İstisnalar olduğunuda belirttim. Bir makale gibi düşün, geneli ele alır fakat elbette ki istisnalar vardır.
ben örnek veriyorum zaten konunuzla alakasi var demiyorum evli bile degilsinz bi arkadasn dedgi gbi evlendktn snra burya gelin ayni sekilde fikrnzn arkasnda olabilecekmsnz..Dertleşmeyi kötülediğimi hiç hatırlamıyorum. hatta böyle bir forumla ilk defa karşılaştığımı, hoşuma gittiğini yazmıştım. Konuş, dertleş... Benim yazdıklarımla ne ilgisi var?
Deneyelim. Mesela istisnasız tüm ilişkilerden üstün tuttukları bir değerleri, tutkuları olsaydı acaba yine bu zilyon kadın bu kadar dertli olurmuydu... Vallahi, bir futbol takımına verilen değer bile hayatı yaşanır kılar. Şahsen on yıllık arkadaşım beni sattığında, bilgisayarımda altın edasıyla sakladığım oyunu birkaç saat oynamam halinde, ne satıldığım aklımda kalır ne de arkadaşıma ait anılar.
İsterse odun desin, mutlu olduktan sonra kim takar ki. İşte, yine konu bir başkası ne der oldu. Kısacası "ilişkiler".
Sanırım kutsal üçlünün konuşma hakkını kendilerinde buldukları için, otoritemi, gücümü sorgulardım. Onlardan ebediyen uzaklaşırdım. Eşim vb nedeniyle bu mümkün olmuyorsa ondan da uzaklaşırdım. Sorun değil, herkesten uzaklaşabilir insan. Bu kadar rahat olmalı kişi. Neyse, sen kırmızıyı al, bende şurdan taksi çevirip evime gideyim diyebilmeli. Gerekirse eş de gitsin, kutsal üçlüde. İnsanın kendisinden değerli mi. Hem eş olmak ne kazandırıyors ki, elimde tutmak için uğraşayım. Anladığım kadarıyla, sorundan ötesi yok. O halde, ufak bir sorunda bırak uçsun gitsin.Ben de aynı bu hayatı isterdim ama o iş öyle olmuyor.
Nisan alış verisini de yabana atma çok eğlenceli işte orada asıl ilişki neymiş yaparak yaşayarak ogreniyorsun.sen beyaz don atlet beğenirken kutsal ittifak üçlüsü k.valide, elti ve görümce hayır kırmızı daha güzel dediği anda ha diyorsun evreka! Hayatın anlamı bu.
Herkez de ne kadar anlayışsızKırk yıllık ''zannımca''yı ''sannımca'' olarak yazmışsınız kalkmış birde kitap okumaktan bahsediyorsunuz.Üzgünüm,söylediklerinizin hiç bir değeri kalmadı.(Sannımcadan sonra yazıyı okumayı bıraktım.)
O yüzden dedim ya, mutlu olduktan sonra sorun yok. Ağlayarak mutlu oluyorsa ne güzel, devam etsin. Ben mutlu olma şeklinden değil, mutsuz olmasına sebep olan sorunlara karşı takınması gerek tavırlardan bahsetmiştim.kendinizle çelişiyorsunuz...
sizin mutlu olduğunuz şekilde mutlu olmasını bekleyemezsiniz kimsenin.. belki kadın içini acıtan onu sinirlendiren olayı paylaşarak ağlayarak zırlayarak vs vs mutlu oluyor ..
Cidden usandırıcı. Yukarıya doğru bir bak, neredeyse tüm cevaplar kitap ve orman hakkında. Tuhaf.
Benim nisan alış veririm bile olmadı hahahaha :) doğru, es ne ki ?Sanırım kutsal üçlünün konuşma hakkını kendilerinde buldukları için, otoritemi, gücümü sorgulardım. Onlardan ebediyen uzaklaşırdım. Eşim vb nedeniyle bu mümkün olmuyorsa ondan da uzaklaşırdım. Sorun değil, herkesten uzaklaşabilir insan. Bu kadar rahat olmalı kişi. Neyse, sen kırmızıyı al, bende şurdan taksi çevirip evime gideyim diyebilmeli. Gerekirse eş de gitsin, kutsal üçlüde. İnsanın kendisinden değerli mi. Hem eş olmak ne kazandırıyors ki, elimde tutmak için uğraşayım. Anladığım kadarıyla, sorundan ötesi yok. O halde, ufak bir sorunda bırak uçsun gitsin.
Oyyy deme öyle deme.Tüylerim diken diken oluyor yemin ederimHerkez de ne kadar anlayışsız
hiç elektirikçi bir kadın tanımamıştım,Son olarak işim gereği çokça tecrübe etme şansı yakaladığım ilişki noktasında karşı tarafın düşüncelerine yer vereceğim.
Ben elektrikçiyim. Çok uzun yıllar sanayi ve benzeri yerlerde çalıştım. Ve bildiğim bir şey varsa o da, asla oğlanların sizler kadar olaylar üzerinde durmadığıdır.
Yanlış yazmışım. Üzerinde durmak istiyorsan devam et. Ah, şu kitap olayı... Bir kelimenin çekilmediği yer kalmadı. Sanırım bugün öğrendiğim en önemli şey, insanlara okumaktan vb bahsetmemek gerektiği oldu. Ders verildiğini, kuçumsendiklerini sanarak sinirleniyorlar.Herkez de ne kadar anlayışsız