- 17 Mayıs 2010
- 4.224
- 14.070
-
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
- #41
Eşimle mutsuzum evet. Asla aradığım ya da uygun gördüğüm insan değildi, ona da evet. Aşık oldum ve evlendim. Aşk bitti, çıplak kaldık işte.
Oğlak burcuyum :)
Anladım ben seni, kimse kimseye kırılmasın, mutlu büyük bir aile olalım, herkes birbiriyle güzelce geçinsin istiyorsun ama herkes farklı bir karaktere sahip, sen annenle birebir aynı karakterde misin? Anlaşamadığın zamanlar olmuyor mu? Veya sevmediğin bir huyu, belki annenin sende sevmediği bir huyun var ama buna rağmen birbirinizi olduğu gibi kabul edip anne kız olmaya devam ediyorsunuz.
Kimse dört dörtlük değil, eşlerimizde mükemmel değil bizlerde, bunca evli insan mükemmel eşleri buldu mu sanıyorsun? Hayır kimse mükemmel eş, mükemmel ailelere sahip değil ama herkes ortak paydalarda buluşmayı öğreniyor zamanla, ya en basitinden ben kahvaltıya tuzluyla başlarım, eşim tatlıyla, ben kuşlar cıvıldıyor, kelebekler uçuyor ay dünya ne kadar pembe derim eşim offf bugün de can sıkıcı bir gün diye uyanır, o sakin ben deli.
Kimse için üzülme, hatta farz et ki korktuğun gibi oldu ve ailende birisi diğerine kırıldı, sorunu birbirleriyle çözmelerini söyle karışma, eşin mi bir çuval inciri berbat eden bırak berbat ettiği gibi düzeltsin ortalığı, emin ol insanlar birbirini tanıyıp anlıyor zaten, hep birileri adına ortalık toparlamaya çalışırsan hem ruhen çok yorulursun hem de insanları rahata alıştırırsın, nasılsa atılması gereken adımı idrak atıyor deyip kıllarını bile kıpırdatmazlar, bırak dağıtan toplasın.
Akıllı kadınsın, zamanla yolunu bulacaksın. Git birileri ile konuş , git suya konuş ama ana sorunu bul ve onu çöz. Hem eşini sevmiyorsun hem de bence çoçukluğunda problem var. Bence sen çocukken yaptığın hatalarda, ufak ev kazalarında yoğun baskı altına alınmışsın ya da eleştirilmişsin. Ya da evde muthıs otorıter, dedıgım dedık tıpler var, hata yapmaktan , yanlış yerde yanlış seyler konuşmaktan korkuyorsun (çoçukluk travmaların yüzünden , otoriter ebeveyn) bu da senı herkesi ve herşeyi kontrol etmeye yönlendiriyor.
İdrak, burcun oğlak mıydı?
Düzeltme: Ay pardon aynı soru sorulmuş
Oğlanların genel özelliği bu, mor komedyeni izle tavsiye ederim saçlarının duruşu bile oğlaklarla bağlantılı sanki :)
Eşlerimizde aynı burç. Dediğinin aynısını yaşıyorum bazen tırnaklarıma kadar utançtan kızardığım oldu, ama hayatımın merkezini başka yönlere kaydırınca yerin dibine girmelerim bitti sadece utanma kaldı :)
Eşimi sevmiyorum diyemem. Sadece sevgim, tutku ve aşk barındırmıyor içinde. Sevgili gibi değil de, oğlumun babası ve insan olarak seviyorum. Merhamet ediyorum vs. Ancak daha fazlası değil. Beni ayrılma yoluna götürmeyen şey, çevremdeki birçok evliliğin belli bir süre ve çocuktan sonra bu şekilde evrilmesi. Bir de zamanında aşık olduysam bir hikmeti vardır elbet demem :)
Babam ve annem için otoriter tanımı yetersiz olur yahu. Zorba daha uygun :)
Yayların gamsızlığı oğlakların mükemmelliyetçiliğiyle birleşince atom etkisi yaratıyorGerçekten burçlar bu kadar etkiler mi karakteri yahu. Pek ilgili değilim burç konularına. Bilgim de yok.
Benim eşim de yay burcu. Boğasım geliyor o da burcu ile mi alakalı acaba ahsjsjs.
Yayların gamsızlığı oğlakların mükemmelliyetçiliğiyle birleşince atom etkisi yaratıyor
idrak,Bu yorumun altına imzamı arıyor ve hatta son paragrafta yazdığın durumu sürekli yaşadığımı belirtmek istiyorum. Nasılsa idrak toparlar... Ben hepsi adına o kadar yıpranıyor ve çabalıyorum ki, gerçekten bir sorun yaşadıklarında kimse çabalamıyor.
Ailem ve eşimden bağımsız olarak hayatımın geri kalanında da var bu durum. İnsanların gülmekten çatladıkları videolara ben bakamıyorum bile. Bakın gülmüyorum değil, bakamıyorum. Hemen hızlıca kapatıyorum videoyu. Çünkü videodaki zatların kendilerini o duruma düşürmelerine tahammül edemiyorum. Sırf geyik amacı ile orada burada yazan "bugün de başkaları adına utandık çok şükür" yazısı, benim hayatımın tam merkezinde. Ben o histen o denli rahatsız oluyorum ki, video izlemiyorum. Olur da bir şekilde denk gelirsem kapatıyorum.
Bir tür kaçınma davranışı bu da. Belki de yüzleşmekten korkuyorum. Her türlü olay ve gerginliği engellemeye çabalıyorum. Meselenin özü, esasında inanılmaz Mutsuz bir insanım. Sorumluluk yüklenerek, her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünerek mutsuzluğumu kamufle ediyor da olabilirim. Aman ne çektim be abla :))
Yayların gamsızlığı oğlakların mükemmelliyetçiliğiyle birleşince atom etkisi yaratıyor
Sizin devreler fena ısınmış.kendinize telkin vermenizi tavsiye ederim.kişiler takıntı olmuş. Zor değişirler.o yüzden siz kendinize yoğunlaşmaya bakın.Merhaba hatunlar.
Baştan belirteyim uzun uzun anlatacağım derdimi. İki satır yazı okumaya üşenenler için uygun bir konu değil. Sabah sekizden itibaren ayaktaydım, bünyem o kadar yorgun ki umarım zihnimi toparlayıp derdimi en doğru şekilde ifade edebilirim.
Başlıkta yazdığım mevzu derdimdir. Uzun zamandır çözmeye çabaladığım ancak başaramadığım, hayatımın tamamını etkileyen bir sorun bu. Öyle ki artık insan içine çıkmak istemeyecek kıvama geldim. Bugün yaşadıklarımı anlatayım, belki bir yerlerden bir şeyler yakalanır da "sebebi ve çözümü bu" denir.
Bugün eşimin doğum günüydü. Eşimin ailesi doğum günü kutlamaz. Partide coşmaktan bahsetmiyorum iyi ki doğdun bile demezler. Onlar böyle imiş, sorgulamıyor ve kabulleniyorum bu durumu. Benim ailem de aksine özel günlere fazlaca önem verirler. Eşimin ailesinin tutumunu bildikleri için, eşime sürpriz yapıp gelmek istediler. Ben de kendimce hazırlık yaptım. Oğlumla hazırlık yapmak adeta işkenceydi ama başardım. Ailem elinde pasta "iyi ki doğduunn damaaat" naraları ile geldiler. Eşim ailesinin genetiğini gururla taşıdığından olsa gerek adeta bir kalas, efendime söyleyeyim bir ruh emici gibi "aaa anne" dedi. Bu tepki içerisinde; şaşkınlık, mutluluk falan barındırıyor ama kimse anlamıyor. Çünkü nasıl anlasınlar ki.
Birinci utanma, eşim adına: neden daha normal tepkiler veremiyor bu adam. Hayır yani aa anne çok teşekkür ederim ne güzel sürpriz buyurun gelin deyip gülümsemek ne kadar zor olabilir ki? Benim enerjimi sömürüp ruhumu emdiği yetmiyor, insanların heyecanlarını da baltalıyor.
Sonra çay, ikram faslı başladı. Oğlum oradan oraya koştururken kayınvalidem de olağanca doğallığıyla oğlumun ona ne kadar düşkün olduğundan, bir gün görmese ne kadar özlediğinden bahsediyordu. Bir yandan da benim sıpaya "koşma dur düşersin. Gel yemek ye yemek. Ay ne tatlı kurban olurum" gibi söylemlerde bulunuyordu. Zaten annemler henüz kapıdan girerken "ay çoraplarını çıkardı idrak çorap yok mu çorap" diye yırtınıyordu. Çünkü ben annemlere hoş geldin diyene kadar çorapsız bekleyemez. Mazallah çorapsızlıktan nöbet falan geçirir.
İkinci utanma kayınvalidem adına: 65 yaşında kadın toplum içinde nasıl davranması gerektiğini, nerede ne konuşması gerektiğini bilmiyor. Hele hele tavırlara bak. Havan kime olum senin? Hayır yani torununa düşkün olduğunu kime neden ispat etmeye çabalıyorsun? Amaç ne ola ki.
Oturduğumuz iki saat boyunca gerim gerim gerildim. Eşim neden sohbet etmiyor? Oğlum neden kuzenine koala gibi yapışıp çocuğu Taciz ediyor? Abim neden kardeşime manalı manalı bakıp güldü? Kardeşim çok mutsuz görünüyor. Tabi sıkıldı çocuk. Benim kalas koca yine saçma sapan çıkışacak çocuğa. O bunu düşünecek, öteki böyle davranacak vs vs. Beynim yanıyor. Asla salamıyorum kendimi. Herkes adına empati kurup, mümkün olsa herkesin davranışlarını kontrol etmek istiyorum. En azından görgü kurallarına riayet edecek ölçüde davransınlar istiyorum.
Bu durum öylesine kontrol edilemez bir hal aldı ki bende, kalabalık ortamlarda inanılmaz geriliyorum. Kim ne saçmalayacak, kim neye üzülecek, kim nasıl davranacak diye düşünmekten ve kasılmaktan vücudum ağırıyor artık.
Ne kadar açık ve doğru ifade edebildim kendimi bilmiyorum. Yakın zamanda bu olayı yaşadığım için bu örnekleri verdim. Ancak konudaki olaylar kadar basit değil durum. Mesela eşimle bir yere yemeğe gideriz. Garsona neden daha nazik konuşmadı diye gerilirim. Gidip garsona sarılarak "kusura bakma ailesi de böyle patavatsız. Genetik işte naapcan" demek istiyorum. Annemle bir topluluktayken, annemin o muhteşem beyin yakan esprilerine tanık olunca herkese dönüp "gerçekten gülmek zorunda değilsiniz. Ben anlıyorum acınızı" demek istiyorum. Bunun gibi bir sürü örnek sayabilirim size.
Gerçekten, samimiyetle soruyorum. Aman bana ne ki demeyi nasıl başarıyorsunuz. Herkesin adına düşünüp üzülmemeyi nasıl başarıyorsunuz? Ben çok yoruldum bu durumdan. O kadar çok düşünüyorum ki mevzunun sonunda "keşke daha normal davranan biriyle evlenseydim" diyecek duruma geliyorum. Sonra bir de böyle düşündüğüm için üzülüyorum. Manyak mısın kızım adam sen anksiyete atağı geçirme diye kişiliğini mi değiştirsin diyorum.
Anladınız değil mi beni? Anlamadığınız kısımlar varsa sorun cevaplayayım. Bakın mesela bu saat oldu inanılmaz uykusuzum ama uyuyamıyorum. Çünkü bu akşam hiç kimsenin mutlu olmadığını düşünüyorum. Şöyle olsaydı daha iyi olurdu diyerek zamanı geri çevirmek istiyorum. Bir dostumun dediği gibi, incelikler yüzünden mi bunlar, yoksa ben dümdüz deli miyim. Şimdiden teşekkürler.
resmen nokta atışı. Çocukluğum başıma dert oldu 34 yaşındayım nerdeyse hala onun ceremesini çekiyorum.. Bende aynı vaziyetteyim ve nasıl toparlıycam hiçbir fikrim yok.Akıllı kadınsın, zamanla yolunu bulacaksın. Git birileri ile konuş , git suya konuş ama ana sorunu bul ve onu çöz. Hem eşini sevmiyorsun hem de bence çoçukluğunda problem var. Bence sen çocukken yaptığın hatalarda, ufak ev kazalarında yoğun baskı altına alınmışsın ya da eleştirilmişsin. Ya da evde muthıs otorıter, dedıgım dedık tıpler var, hata yapmaktan , yanlış yerde yanlış seyler konuşmaktan korkuyorsun (çoçukluk travmaların yüzünden , otoriter ebeveyn) bu da senı herkesi ve herşeyi kontrol etmeye yönlendiriyor.
resmen nokta atışı. Çocukluğum başıma dert oldu 34 yaşındayım nerdeyse hala onun ceremesini çekiyorum.. Bende aynı vaziyetteyim ve nasıl toparlıycam hiçbir fikrim yok.
ahh ne yazık ki bende de. Terapiye gittim aylarca bir gıdım iyi gelmedi. Anlatmaktan ben bıktım artık. 3.5 yaşından itibaren hatırlar mı insan.. Kazınmış her şey kafama. Bazen kendimden bıkıyorum. Ailemle çatışma halindeyim beni bu hale siz getirdiniz diye ve onlar gibi olmaktan çok korkuyorum. 2 evladım var.. Gerçi annemler de biz çok hata yaptık sen yapma çocuklarına diyorlar. Ama bu kontrol manyaklığı yiyor beni. Elimde olsa her şeyin kontrolünü elime alıcam. Aksi gibi eşimin ailesi de bencil ve hata arayıp olmayan kusuru bulmaya çok meraklı şahsiyetler. Düşünün bendeki delirmişlik seviyesini.Hata yap, kendini telkin et " hata yapmak öğrenmenin bır yolu, abartma vs vs" de, hayatın son bulmadığını anlaman lazım. Muhtemelen ebeveyne benzer ınsanlar vardır cevrenızde, bı da aslında ıcten ıle sızı korkuya sürüklüyor " sevilmeme, takdir edilmeme, eleştırirsen insanları kaybetme korkusu, sürekli iyi anılma, iyi izlenim bırakma , başkalarını memnun ederek ,size kızılmasıını ve mutsuz olmayı engellemeye çalışma ama aslında ölesiye mutsuz olma hali.
İnan bilmiyorum ne yapılır tespit var çözüm yok bende de
Yayların gamsızlığı oğlakların mükemmelliyetçiliğiyle birleşince atom etkisi yaratıyor