Ahaha:) aynen öyle ikinci çocukla artık Bakırköy'e yatırırlar beni en azından şu anda, ayaz büyüyünce Nasıl olur bilemem tabi :)
Canım benim çok haklısın gerçekten.. Sorumluluk vermem lazım evet ama ortalıkta sorumluluk verebileceğim biri yok
akşamdan akşama görüyorum o da en fazla iki saat.. Ayaza üzülüyorum ben, eşime bağırdığımda p da etkileniyor, veya ayaza çok sık bağırmaya başladım en ufak bir şeyde.. Bazen çok sabırlı oluyorum bazen de abuk subuk şeylere sinir oluyorum aynı dediğin gibi.. Nasıl bir cinnet anıydı o? Söyle de ben de yapayım numaradan en azından benimki de kendine gelir belki :)
Yok gerçekten çok yıprandım, aynaya baktığımda bu ben değilim diyorum, her şeyim değişti sadece kişiliğim değil yüzüm bile.. Eskiden daha güzeldim daha çok beğeniyordum kendimi.. Şimdi bazı günler bu gün Nasıl geçecek diye düşünüyorum, ne kadar kötü bişi.. Şimdi yine evdeyim çalışırken daha beter onu anladım çalışmak da yoruyor beni..
Ohooo teyzen gibi olan çok bizim ailede canım.. Benim eşim de nereyese öyle yetişmiş.. Çayını doldurur hala annesi şekerini koyar karıştırır öyle verir, ner değse yemeğini bile kendi yedirecek elinden gelse.. Çok değişik bi yetiştirme biçimi ve erkek egemenliği mevcut onlarda.. Bizim öyle değil benim babam herşeyi yapar annemle, mesela ikisi (Almanya'da yufka ekmeği hazır yok) oturur yufka açar biri açar diğeri pişirir falan..
Dünden beri iyi ama eşim.. Bişiler tapmaya çabalıyor gibi dün hep ayazla ilgilendi.. Sabah 5te gelmişti eve 10fa kalktı oynadı ayazla dalan bakalım basıl olacak..
Hayır çok da doğru tespit yaptın canım bende teller kopmak üzere.. Dayanamıyorum, eşimi sürekli eleştiriyorum sürekli laf sokuyorum tam depresyon hali benimkisi.. Tersi kendi söküğünü dikemiyor işte :))