2015 Ocak Anneleri Paylaşım Alanı

Bebeğinizin Cinsiyeti Ne Olacak ?

  • Kızımız Olacak :)

    OY: 149 47,2%
  • Oğlumuz Olacak :)

    OY: 160 50,6%
  • İkiz Kızlarımız Olacak :)

    OY: 0 0,0%
  • İkiz Oğullarımız Ollacak :)

    OY: 1 0,3%
  • İkiz; Bir Kızımız, Bir Oğlumuz Olacak :)

    OY: 5 1,6%
  • üçüzlerimiz olacak :)

    OY: 1 0,3%

  • Ankete Katılan
    316
  • Anket Kapalı .
Her annenin sütü bebeğine yeter
Annelerin sadece yüzde 2-7’sinin sütü gerçekten yetmez. Geri kalan büyük çoğunluk, geçici emzirme krizi nedeniyle sütünün yetmediğini düşünür.


Sağlıklı bebeklerin çoğu, doğumdan sonraki ilk birkaç günde kilo kaybeder. Bir haftalık bebeğinizi ilk kontrole götürdüğünüzde, tartısının, doğum kilosundan yüzde 10 civarında azaldığını görüp, canınız sıkılır. Doktorunuzun tavsiyesine uyarak, bir sonraki randevuyu sabırsızlıkla beklersiniz. Bir sonraki randevunuzda nihayet yüzünüz güler, bebeğiniz büyümeye başlamıştır.

Yaklaşık 2 hafta sonraki ikinci randevunuzda, bebeğiniz doğum ağırlığına ulaşır. Bundan sonraki kilo alımlarını, biraz da cinsiyeti belirler. Kızlar, 2-6. haftalar arasında günde ortalama 34 gram alırken, erkekler günde ortalama 40 gram kilo alır. Anne sütünün yettiğinin en önemli göstergesi ise, bebeğin günde en az 20 gram kilo almasıdır.

Ancak bilimsel araştırmalar ne derse desin annelerin çoğu, sütünün yetmediğini düşünür. Oysa yeterince tartı alan bu bebeklerin tek sorunu, annelerinin memesinden ayrılmak istememesidir! Anneler, bebeklerinin daha sık emmek istemesini; “sütüm yetmiyor!” şeklinde yorumlar.

Eskinin geleneksel annelerine oranla daha bilinçli ve mükemmeliyetçi günümüz annelerinin kaygı ve kuşkularından mı kaynaklanıyor bu durum? Yoksa bilimsel bir açıklaması var mı?

Tabii ki böyle düşünmelerinde, annelerin daha bilinçli olmasının büyük payı var. Fakat daha büyük pay, annelerin yarısından fazlasının geçirdiği ‘geçici emzirme krizi’yle ilgili.

Geçici emzirme krizi nedir?

Aslında sütünün yetmediğini düşünerek doktora başvuran annelerin bebekleri, gayet sağlıklı olup, iyi de tartı alır. Genellikle ilk 3 ayda ortaya çıkan ve bebeklerin annelerinin memelerini daha sık istemesi nedeniyle annelerin sütünün yetmediğini düşünmesine, geçici emzirme krizi adı verilir.

Geçici emzirme krizi, bebeklerin çok kısa bir zamanda, hızlı büyümesinden kaynaklanır. Yani geçici emzirme krizi, bebeğin hızlı büyümeden duyduğu rahatsızlık duygusunu gösterme şeklidir. Bebek, yaşadığı rahatsızlık duygusunu, sürekli annesinin memesinde kalarak aşmak ister. Annenin paniğe kapılıp, bebeğini doyuramadığını sandığı bu süre, neyse ki, ortalama bir hafta sürer. 5-8 gün arasında değişen krizde, annesini daha sık emen bebek, yine de tatmin olmaz, huzursuzluğunu sürdürür.

Normal koşullarda günde 8-10 kez yeterli olan emzirme sayısı, kriz döneminde 15’i geçer. Göğüslerinin boş olduğunu, dolmadığını hisseden anne memeden sonra mamayla bebeğinin doyup doymadığını test eder. Bebek eğer mamayı yerse aç, yemezse tok kabul eder. Oysa bebekler biberon mamasını kolay kolay reddetmez!

“Sütüm çok sulu!”
Bebeklerinin, kendi sütüyle birlikte mamayı da kabul ettiğini gören anneler hemen tanıyı koyar; “Sütüm çok sulu!”

Anne sütü gerçekten de ticari sütlere oranla daha sulu kıvamdadır. Fakat bu durum sütün eksikliğini değil, annenin vücudunun bebeğinin sindirebileceği şekilde süt ürettiğini gösterir.

Anne sütünün yağ oranı, yüzde 3-4 oranında değişir. Bu oran, anneden anneye ve annenin gününden gününe değişiklik gösterir. Annenin beslenmesinin, sütünün yağ oranıyla hiçbir ilgisi yoktur. Bebek, alacağı süt miktarını, sütten aldığı kaloriye göre belirler. Yani sütün yağ oranı düşükse daha çok emer, yüksekse, az miktarda süt yeterli olur. Bebek yeterince tartı almıyorsa sorun sütün kalitesinde değil, miktarının azlığındadır.

Süt miktarı neden azalır?


Süt salgısı, hormonların etkisi ve göğüslerin boşalmasıyla oluşur. Sütü üreten süt bezleri, tamamen boşalmaz. Bebeğin emmesinden sonra bir miktar süt, hep kalır. Emme sonrasında süt bezlerinde kalan sütün iyice azalması, yani göğüslerin tam olarak boşaltılması, süt üretimini hızla artırır. Göğüsler yeterince boşalmayıp, bu durum süreklilik kazanırsa, süt üretimi, dolayısıyla miktarı azalır.

Sütünün azaldığını düşünen anneler, günde bir kez, bir ölçek bile olsa, bebeklerinin rahat uyuması için biberon maması verir. Biberon mamasına alışan bebek ise, annesinin memesini tam olarak boşaltamaz. Yeterince boşaltılamayan göğüsler süt üretiminden vazgeçerken, bebek bir süre sonra anne sütünden tümüyle yoksun kalır.

Ne fark var?

Anne sütü alan bebekle, biberonla beslenen bebek arasında, hem beslenme şekli hem de büyümesinde farklılıklar vardır. Biberonla beslenen bebek, düzenli aralarla aynı miktar mama alarak beslenir. Annesini emen bebek, düzensiz aralarla, sık sık, bazen az bazen çok emerek beslenir. Bu düzensizlik, bazen birkaç hafta, bazen aylar sürebilir.

Anne sütü alan bebek, günde ortalama 600-900 ml arası süt emer. Bu miktar, bebekten bebeğe değişir. Kimi bebekler 5 dakikada göğsü boşaltırlarken, kimileri aynı miktardaki sütü 20 dakikada alır. Sadece anne sütüyle beslenen bebekler, biberon maması ile beslenenlere oranla daha az miktarda süt alır. Buna rağmen, anne sütüyle beslenen bebekler ilk 2-3 ayda, biberonla beslenen bebeklere göre daha fazla büyür.

Geçici emzirme kriziyle nasıl baş edersiniz?


Tek yapmanız gereken, bebeğinize ek hiçbir şey vermeden, emzirmeye devam etmek. Eğer bebeğinizin huzursuzluğu 8 gün içinde geçmezse, çocuk doktorunuza başvurun. Fakat bu 8 gün içinde de sütünüzü artırabilirsiniz.

  • Düzenli olarak bebeğinize daha sık süt vererek, birkaç gün içinde süt miktarınızı daha çok artırabilirsiniz.
  • Stres, sütünüzün tamamen boşalmasını engelleyebilir. Bu yüzden stresten olabildiğince uzak durmaya çalışın.
  • Göğüslerin aşırı şişmesi süt üretimini yavaşlatır. Bebeğinizi daha sık emzirerek, olmuyorsa süt pompası kullanarak, sütünüzü boşaltmayı ihmal etmeyin. Süt üretim hızı, boşaltılan süt miktarına bağlı olarak azalır veya artar.
  • Anne sütü miktarını belirleyen en temel etmen, bebeğin süt ihtiyacıdır. Bebeğinizin ihtiyacı ise, yaşına, tartısına, sağlık durumuna göre değişir.
  • Annelerin çoğu bebeklerinin ihtiyacından daha fazla süt üretme kapasitesine sahiptir. Sadece bu kapasiteyi doğru kullanın!
Dr. Altan Yaşar

ALINTI

http://www.altanyasar.com/index.php...ue-bebeine-yeter&catid=41:beslenme&Itemid=343
 

SÜTÜNÜZ AZALDIYSA KORKMAYIN!
SÜTÜ AZALAN ANNELERE BU SORUNU ORTADAN KALDIRACAK ÖNERİLER...




bebek yeterince kuvvetli emmiyorsa veya memenin bebeğe veriliş şekli hatalı ise, süt veriminde geçici azalmalar olabilir. Bebeğin yeterli sıklıkta emzirilmemesinin en büyük nedeni meme ucunda oluşan çatlaklar ve bunun neden olduğu ağrıdır. Bunların dışında östrojen içeren doğum kontrol hapları, bazı hormonal bozukluklar ve memeye yapılan cerrahi müdahaleler süt veriminin düşük olmasına neden olabilirler.

Fakat çoğu kadın için problem süt üretimindeki azlıktan ziyade, üretilen sütün bebeğe verilmesi ile ilgilidir.

Yapılması Gerekenler

Gereksiz stres yaşamamak için öncelikle durumu doğru tespit etmek gerekir. Yeterli süt üretip, bebeğinizin yeterli miktarda süt alıp almadığını anlamak için aşağıdaki tespitleri yapmalısınız.

● İlk üç ayda bebeğiniz günde ortalama 25 gram, 3-6 aylar arasında ise ortalama 10-15 gram ağırlık artışı sağlar (Yeni doğanlar ilk bir kaç günde ağırlıklarının yaklaşık %10u kaybederler, daha sonra bu kayıp yerine konulur). Doğumdan sonraki 10-14 gün içerisinde bebeğiniz doğumdaki ağırlığına tekrar ulaşmış olmalıdır. Kilo artışını gözlemek, bebeğinizin yeterli süt aldığını anlamanın en geçerli yoludur.

● Doğumdan sonraki ilk ay içinde bebeğiniz günde en az üç kez kakasını yapar. Bu kaka sarı-hardal rengidir (Doğumdan sonraki ilk beş gün çok koyu renkli ve hatta siyah olabilir). Birinci aydan sonra kaka yapma sıklığı azalır ve hatta bazı bebekler gün aşırı kaka yapabilir.

● Bebek sık aralıklarla beslenmek ister: genel ortalama iki -üç saat aralıklarla günde ortalama 8-12 kezdir.

● Bebeğinizin yutarken çıkardığı sesi duyarsınız, bazen de ağzının kenarlarından sızan sütü görebilirsiniz.

● Bebek sağlıklı ve aktif görünür.

● Günde 5-6 bez kirletir.

Yukarıda anlatılanları kontrol edip, yeterli süt üretmediğiniz fikri sizde oluştu ise:

● Profesyonel yardım alınız. Başvuracağınız hekim veya emzirme konusunda tecrübeli hemşire veya ebeler bebeğinizin gelişimini değerlendirip, eğer ihtiyaç varsa süt veriminizi artırmanın yolları konusunda sizi bilgilendireceklerdir.

● Bebeğinizi daha sık emzirin. Sık emzirme, süt üretimini artıracaktır.

● Meme ucunu, bebeğinize uygun şekilde verdiğinizden emin olunuz. Doğru emzirme tekniği konusunda başvuracağınız sağlık profesyoneli size yardımcı olacaktır.

● Bebeğiniz emme ve yutma hızı azaldığında, memenizi sağarak süt akışını artırınız (Bunun tekniğini de sağlık profesyonellerinden öğrenebilirsiniz). Böylece bebeğe ulaşan süt miktarını artırdığınız gibi, memenin de tamamen boşalmasını sağlayabilirsiniz.

● Uykulu bir bebeğin uyarılması, sütün bebek tarafından çekilmesini hızlandırabilir. Bebeğin uyanık tutulması için meme değişimi yapılması bir yol olabilir. Bazı anneler de emzirme sırasında bebeğin ayağı ile oynayarak onu uyanık tutabilmekte ve emme sürecinin daha verimli olmasını sağlamaktadırlar.

● Süt veriminin düşük olduğu tespit edilen annelerde Tiroit hormon seviyeleri kontrol edilmelidir. Düşük tiroit hormon seviyeleri süt verimini azaltır.

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Hüseyin Şenyurt


ALINTI

http://www.hurriyetaile.com/hamilel...sonrasi/sutunuz-azaldiysa-korkmayin_1556.html
 
Canım gerçekten çok üzülme kesinlikle başka dr lara götür ameliyat en son ihtimal olsun ki görümceme ameliyat denilmedi hiç, sürekli kontrol ettiler ultrasonla bakıldı ve hamdolsun geçti dediler bize ama senin için sorucam tekrar müsait olduğunda, yazarım sana inşallah, hiç ilaç vs kullanmadılar, onun böbreklerinde kum da vardı o da bitmişti, bu durum annenin hormonunun bebeğe geçmesi sonucu oluşan bir durum bak sana bir yazı paylaşıcam oku bunu, birde bir link vericem Kadir Tuğcu diye bir dr var,büyük oğlum doğduğundan beri ona sorarım ben hep( orayada bu isimle üyeyim), siteye üye ol sende sor içini çok rahatlatır emin ol, reflüsünü kistini hep sor canım sıkılmadan cevap veriyor o dr ama eski mesajlarda ki sorularıda oku önce, linki bu http://www.anneoluncaanladim.com/forum/forum_topics.asp?FID=62&SID=f7e2a1cdb11bd13z8z5d779b685debec&title=cocuk-sag-ve-hastaliklari-uzm-dr-kadir-tugcu


Yazının linkide bu canım
http://www.suleymanakhan.com/kiz-cocuklarinda-yumurtalik-kistleri/
 
canım günde 3 defa içiyorum
canım bir dr una sorsan vajinal kullanabilirsin zor olur böyle bebekle sersem yapıyor bu ilaç bende kullanmıştım
Oo hamile kalınmaktan bahsedilmiş bizde daha siftah yok :)
aynen
Bende anlamadim ya öyle bakmayla nasil anladı. Ama ben hiç sanmıyorum canım, hayırlısı bakalım.
ay hayırlısı canım, ben bugün regli oldumn zaten yumurtlam aakıntım oldu ondna anladım geliyor benim bu ay kırmızılar dedim o dönemde de fan fini olacaktı iyi ki olmamış kazaya kurban gidebilirdim
Sagol cavabin icin canim. Rezene iciyorum. Dereotu da arada işte.. dutu da deneyecegim. Tesekkurler..
inciride dene canım güzel süt yapıyor


Kızlarrrrr eskiden öyle bi sorunum yoktu ama doğumdan sonra ilişki esnasında acı ve yanma oluyo bu sorunu yasayan varmı
hah haya o de ne ki ilişki mi olmadı hiç canım o yüzden bilemiyorum
aynen
canım bak sende bende kilo almayacaklar sütümüz azalacak diye çok takıyoruz olumsuzluğu çağırıyoruz, biliyorsun ben regli olmak istemiyordum bir sene, sebebi sütüm azalacak korkusuydu ve maalesef oldum bugün, diye diye çağırdım olumsuzluğu, sende at kafandan şu kilo işini hadi bakalım sen bilinçli tecrübeli bir annesin emin ol Ahmet çok sağlıklı ve güzel kilo alacak, bu kadar hareketli olması bile güzee doyduğunun göstergesi zaten, bırak neşeli neşeli hareket etsin annesi, şurda iki ay sonra ek gıdaya başlayacaksın zaten, inşallah iştahı güzel olacak boyu posu da iyi olacak kuzunun

canım e bebeğe bakabilirsin birde bebefixe bak bizim buranın mağazası araç gereçde fiyatları uygun oluyor, marka tavsiye edemem ama bende çok para verilmesinden yana değilim:)

Yok cnm taktirmadim bakalim gecer heralde ilac da alamam zaten..
inşaallah geçer canım
İnci minci ama nasil memeyi acitiyor bir bilsen :)
oyyy dişleri çıkınca yandık zaten ıstıracaklar, ilk tepkiniz çok önemli eğer ayy derseniz onun dikkatini çekecek tepki verirseniz oyuna çeviriyor ve sürekli yapıyorlar:) o yüzden ıştırınca zor ama tepkisiz kalın:)
Aptal adam . Benim kızda dün cok huyduzdu emmek falan istemedi sanırım diş agrıları baslıyo
canım büyüme atağıdır
Ben hamile kaldigimda ogrendim kistin oldugunu benim iki tane ikiside 5 cm ustunde doktor gordugunde hamile olmasaydin kesin alirdik demisti

benimde sağda vardı hamileyken patlayıp yumurtalığıma yapışmıştı patolojiye göndermişti dr
 
Büyüme Atakları

Her anne dönem dönem söyle düşünür: “Çok güzel uyuyordu nedense bu ara uyumuyor, çok huysuz, çok huzursuz” veya “Çok emmek istiyor bu ara”. Benim de Ada’yla böyle zamanlarım oldu. O zaman doktorumuza sordum ve “Büyüme Atağı” denilen konuyla tanıştım. Çoğu annenin bilmediği büyüme atağı konusunda deneyimlerimi paylaşmak ve sizlere pratik bazı bilgiler vermek istiyorum.

İlk büyüme atağı bebeğiniz doğduktan sonra 5 haftalıkken başlayabiliyor. Bebek annesine çok ihtiyaç duyuyor. Durmadan emmek istiyor, huysuzlaşıyor ve daha az uyuyor.

Ada da böyle bir dönem geçirdi. Atak döneminde bilmeniz gereken en önemli şey, büyüme ataklarından sonra bebekte mutlaka bir gelişim ortaya çıktığıdır. Yani her zor dönemin ardında bir yenilik vardır. Ada bu haftadaki atağında ilk kez bana gülmeye başlamıştı. Aynı zamanda ilk kez “Agu” dedi. Ben çok uykusuz ve yorgundum ama inanın ilk kez güldüğü zaman dünyalar benim oldu.

İkinci büyüme atağı 8. haftalara yakın başlıyor. Yine aynı şekilde bebeğiniz daha sık emmek istiyor, huzursuz, uykusuz oluyor.

Üçüncü büyüme atağı ise 12 haftalıkken tekrar başlıyor. Yani bebeğiniz 3 aylık olduğu zaman. Bebeğinin 3 aylık olması bir anne için en büyük değişiklik oluyor. Çünkü bebek artık daha uzağı görüyor, daha fazla algılıyor, daha fazla etrafla ilgileniyor, anne ve babasını ayırt etmeye başlıyor, gazlar gittikçe azalıyor ve bebeğiniz tutmayı öğreniyor. Eline bir çıngırak verdiğiniz zaman elinde artık tutabiliyor. Bu da hem anne hem de bebek için büyük bir gelişme bence. Benim Ada’da en belirgin gözlemlediğim büyüme atağı bu olmuştu.

Dördüncü atak 19. haftalara denk geliyor. Yani 4,5 aylık olduğu zaman. Belirtiler yine aynı oluyor; daha sık emmek istiyor, huzursuz ve uykusuz oluyor, annenin kucağından inmek istemiyor.

Beşinci büyüme atağı ise bebeğiniz 6,5 aylıkken başlıyor. Yani 26 haftalıkken. Nedense bu daha uzun sürüyor. Birkaç hafta önce başlayıp birkaç hafta sonrasına kadar devam edebiliyor. Bence uzun sürmesinin sebebi, fiziksel olarak bebeğin dönmeye çalışmasından kaynaklanıyor. Eğer zaten dönüyorsa, bu sefer tutunup kalkmak gibi daha fazla fiziksel aktivite yapmak istemesinden dolayı uzun sürüyor. Ada’da bu büyüme atağı normalden önce oldu. 5,5 aylık dönmeye başladığı için çok heyecanlıydı ve büyüme atağı sonrasında bir şeylere tutunup kendini yukarı çekmeye başladı.

Altıncı büyüme atağı ise bebeğiniz 37 haftalıkken başlayabiliyor. Yani 9 aylıkken. Bu dönemde huzursuzlukların yanı sıra anneden ayrılma korkusu, annenin kucağından başkasının kucağına gitmeme durumu daha sık yaşanıyor. Biz bu büyüme atağını biraz hafif geçirdik ama Ada sonunda yatağında korkuluklara tutunup kalkıyordu ve en önemlisi emeklemeye başlamıştı.

Yedinci büyüme atağı bebeğinizin 11-11,5 aylık olduğu zamanda başlıyor. Ben Ada’da böyle bir büyüme atağı yaşamadım. Sanırım bunun sonucunda yine yürüme veya taytay durma gibi fiziksel bir gelişim meydana geliyor.

En son büyüme atağı ise 13 aylık olduğu zaman gibi düşünülebilir. Yani 54-55. haftalar arasında.


Unutulmaması gereken şey ise, her büyüme atağından sonra bebeğinizde fiziksel veya zihinsel bir gelişim meydana geldiği. Bu zamanlarda anneler zor günler geçiriyor ama sonunda bebeğinizin yaptığı bu gelişimi gördüğünüzde, o zor saatler ve günleri unutuyorsunuz. Bir gülüşü veya bir çıngırağı elinde tutup sallamaya başlaması size her şeyi unutturuyor…

ALINTI

http://ilkkezanneoldum.blogspot.com.tr/2013/11/bebegimin-buyume-ataklar.html
 
Çocuklarda büyüme (gelişim) atakları


www.cocuksevgisi.com

Bebekler, doğumdan sonra belli haftalarda beyin fonksiyonlarının gelişmesi dolayısıyla "büyüme atakları“" denilen dönemleri yaşıyorlar. Büyüme atakları sonrasında bebek yeni bir beceri sahibi oluyor. Beyin fonksiyonları gelişirken organizma da uyum sağlamaya çalışıyor bu gelişime. Organlarda büyüyor ve küçük bebeklerimiz daha sık ağlıyor uyku düzeni değişiyor, beslenme düzeni değişiyor. Bu dönemlerde bebeklerin daha fazla enerjiye ihtiyacı olduğundan çoğu bebek daha sik yemek yiyor ya da süt içiyor.

Bu dönemleri anne babalar dikkatli gözlemlediklerinde mutlaka arkasından bebeklerin yeni bir beceriye kavuştuğunu fark ediyorlar. Örneğin gülümsemeye baslamak, nesneleri tutabilmek, dönebilmek gibi. Özellikle ilk 1, 5 yıl büyüme (gelişim) atakları daha sık ve yoğun yaşanırken ileriki yaslarda da büyüme atakları devam ediyor. Gelişim hızı yavaşladığından daha uzun aralıklarla kendini gösteren büyüme atakları her çocukta farklı etki gösteriyor. Kimi çocuk daha çok huzursuz, yorgun olurken kimi çocuğun sadece birden kıyafetlerinin küçük kalmasından anlaşılıyor büyüme atağı geçirdiği. Yeni becerilerle birlikte algılama da geliştiğinden bebek ve çocuklar bu yeni becerilerle nasıl basa çıkacaklarını da bilemediklerinden bu dönemlerde çok daha huzursuz olup, ağlayabiliyorlar. En sakin bir bebek bile birden mızmız, ağlamaklı, memnuniyetsiz, olabiliyor. Sürekli kucak istiyor. Yenilikleri yasmaya başlayan bebek bu durumla basa çıkmaya çalışıyor. Yani bir adim geri atıyor. Ancak birkaç gün geçip de bebek, yeni becerileri özümseyip, gelişimine ayak uydurduktan sonra anne baba çocuğunun yeni bir şey öğrendiğini fark ediyor. Birden bire, biraz hızlı yürüdüğünüzde, uçma yeteneğiniz olduğunu fark etseniz ne hissederdiniz? Bu durumla basa çıkmak için zamana ihtiyacınız olmaz miydi? “Aaa artık uçabiliyorum, ne güzel” deyip günlük hayatınıza devam edebilir miydiniz? Yoksa “Ne yapacağım simdi, ne kadar hızlı yürürsem uçabiliyorum, ya çok hızlı yürürsem ne oluyor, dengemi sağlamak için ne yapmalıyım” diye düşünüp, endişelenmez miydiniz? “Ya uçarken birden yere çakılırsam ne olacak, ne kadar yükseğe havalanabiliyorum, ya sonra nasıl aşağıya ineceğim” gibi düşüncelerden uykunuz kaçmaz miydi? Bir süre yeni yeni beceriniz sizi şaşırtmaz miydi? Evet uçmak çok güzel bir yetenek olurdu, ama bu yeteneğinizi ilk fark ettiğinizde endişelenip korkmaz miydiniz?

İste çocuklarımız da her gün yeni bir beceri ile karşımıza çıktıklarında, aslında bu becerileriyle basa çıkmak için zorlanabiliyorlar Fizyolojik gelişimlerinin dışında, algılamalarına da ayak uydurmaları gerekiyor. Küçük bebekler yeni geldikleri dünyada kendilerini güvende hissetmeye çalışırlarken , daha büyük çocuklarda yeni öğrendikleri şeylerin günlük hayatlarında yarattığı değişikliklere uyum sağlamaya çalışıyorlar.Büyüme (Gelişim) atakları kimi çocukta bir, iki gün sürerken, başka bir çocukta 1 hafta sürebiliyor. Böyle dönemlerde daha çok yardıma ihtiyaçları oluyor çocuklarımızın. Her zamankinden daha fazla ten temasına, sıcaklığa, ilgiye ve anlayışa ihtiyacı olan çocuklarımızı bu sancılı dönemlerde anlayabilmek için, büyüme ataklarının onları ne kadar zorladığını unutmamalıyız. Özellikle de çocuğa bakan anneler, bu zor dönemlerin sadece birkaç gün süren geçici bir süreç olduğunu bildiklerinde, zor günleri daha kolay anlatıp daha rahat olabiliyorlar.

S.Nil Tuncalı

ALINTI
 
Ben de keske olsam diyorum patlıycam yakında
 
Ben de keske olsam diyorum patlıycam yakında
ayy kimi ister kimi istemez:)

bir haftadır bizimkide öyle, öğrendiği şey yabancılama dudak büzüyor benden başkasına:)
 
canım bir dr una sorsan vajinal kullanabilirsin zor olur böyle bebekle sersem yapıyor bu ilaç bende kullanmıştım
canım doktorumda fitil olarak dedi önce ama eczacı çocuk ısrarla ağız yoluyla kullancaksın dedi.
bende önceden bu ilaçları vajinal yolla kullanıyordum.
ne yapsam acaba doktorumu arasam.
bu arada maşallah ne çok şey paylaşmışsın işi gücü bıraktım paylaşımlarını okuyorum
 
İnternet sen ne büyük nimetsin Araştırmasan içinde şüphe kalacaktı.
Yalnız ben o doktorun doktorluğundan şüphe ettim.yenidoğanların yüzde 80 nin de olabilen birşeyi bir doktor nasıl bilmez ve saçma sapan konuşur anlayamadım
 
Bugun burasi yagmurlu ya 4 gozle pazar olmasini bekliyorum hic degilse parka gidioduk disari cikamadikca iyice bunaliyorum..Avm ye de gidemiyorum su anda Allah göstermesin domuz gribi filan var diolar...
Kisaca pazar gununu evde gecirdim ve cok Uzgunum..
Bu arada benim prenses besiginde hop uyaniyo ama kucagimda.olunca epey uyudu napicam bilmiyorum besige kiyafetimi filan da biraktim ise yaramadi. Onu bu alışkanlıktan kurtarmak icin onerisi olan var mi kizlar. .
 
kızlar ist da oturup bakıcı tutan var mı . ücreti ne kadar. birde spiral taktıranlar ne durumda tavsiye eder misiniz. ne kadar ücrete taktırdınız..
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…