ya canım maşallah yavruna.
ben de illa herşey dakik olsun diye yırtınmıyorum ama ege'nin uykusu düzenli olduğu için zaten yemekler de düzenli gidiyor.
kendini eve hapsedenlerden biri de benim. haa bu demek değilki 7/24 eve kapatıyorum kendimi. hayır tabiiki de biz de hergün dışarı çıkıyoruz, sahile çok yakın oturuyor olmamız avantaj, akşam üstü bi sahilde turlayıp geliyoruz, çarşıya pazara da gidiyorum. dün mirakarla bile buluştuk.
çok şükür benim oğlumun da bana pek bi eziyeti yok.
ama şimdi çocuğun uyku ve yemek düzenini bozacak yoğunluktaki faaliyetlerde bulunmak istemiyorum açıkçası. uykusunun bozulması demek, yemesinin bozulması demek, yemesinin bozulması demek, huzursuz olması demek, demek de demek işte. sağlıklı uykunun gelişimi için çok ama çok önemli olduğunu düşünüyorum. ben aylardır uyku eğitimi ve düzeni içerisindeyim, keyfi gezmelerimle bu kadar uğraşı çöpe atmak istemiyorum. haa istediği saatte, istediği yerde uyusun diyip salsaydım ben de önemsemezdim.
ama motor gelişimi için uyku düzenini çok iyi yaptığıma inanıyorum.
bak mesela almanyadan çok çok samimi arkadaşım geldi dün, yarın dönecek, bugün doğumgünü için dışarı çıkalım dedi yemek için. yani çıksam çıkarım. ege de biraz aptallaşır, etrafı seyreder, ha 21 de değil de belki 23 te sızar. ağlamaz da burnumdan da getirmez. ama onun düzenini bozmak diye düşünüyorum ben bunu. ki öyle bişey yapsam yarın eziyet olur bütün düzen şaşar onu biliyorum. arkadaşıma izah ettim sen yarın bana gel dedim, ege öğlen uyanınca dışarı çıkarız dedim. gezmekse o da gezmek ama bebeğimin düzeni çok daha önemli benim için..
tamamen karşı taraf hatalıydı ama kaza geliyorum demiyor, 10 aylık bebeklerini kaybettiler. ve şuan herkese oto koltuğunu anlatırlar. ben ilk başlarda yanlış bağlıyormuşum mesela, görür görmez ağlayarak uyardı beni...
