Tükenmek

Eşin = Babam.
Annemle oturup sohbet ettiklerini hatırlamıyorum hiç etmemişler de annem öyle söylüyor. İşe gitsin, arabasını yıkasın, bahçeyi sulasın, kahveye gitsin gelsin uyusun. Boşandılar şimdi kendi gibi işkolik,foto sentez yapan birini buldu muhtemelen onunla da konuşmuyorlardır Sonunuz benzemez umarım
 
Yorumlar için teşekkürler kızlar.
Okudum tek tek, bir kısmını kafam almadı gerçi, kusura bakmayın, dalgın ve dağınığım.
Genel bir cevap olsun yazayım dilim döndüğünce buraya:

Yalnızım arkadaşlar.
Bir evliliğin içinde "Tek başına"yım.
Bıraktığım sigaraya başladım.
Başladığım sporu bıraktım.
Arkadaşlarımla görüşmez oldum.
Fiziksel görüntümü umursamaz, eskisi gibi özen göstermez oldum.
Kahkaha atmaz oldum, ağzımın ucuyla zoraki güldüğüm zamanlar çoğaldı.
İştahım bozuldu. Ya bir gün içinde durmaksızın abur cubura dayanıyorum, ya da sadece sigara ve kahveyle gün bitiriyorum.
Sürekli bir çene-baş ve sırt ağrısı peyda oldu. (Kendimi sinirden sıkmaktan)
Psikolojim bozuldu özetle... Kimin eseri? Eşimin. Cevabı bu kadar basit ve tartışmaya açık değil.
Abartıyor muyum? Hayır, abartmıyorum. Bu da tartışmaya açık değil.

Yanımda 2 senedir sadece fiziken biri var, o kadar.
İlgilenme biçimi şaka yollu takılmak ve mıç mıç sarılmalardan ibaret olan biri.
Ki defalarca söylediğim halde yine aynı salak ilgilenme biçimi devam ediyor bu da ayrı bir konu.
Fino köpeği sevilir gibi kadın sevilmez, bu da net benim için, hiç "Adam da öyle ilgileniyo işte" filan denilesi bir şey değil, orayı da geçtik.

Bu adam benim arkadaşımdı "20 yıllık Arkadaş!" nesine beklenti yapmayacağım? "Beklentin az olsun" demeyin bana sakın. Huyumu suyumu bilen bi adamdan, hayat arkadaşım dediğim birinden bırakın da bir şeyler bekleyeyim. Sokaktan çevirdiğim biri mi de bana dair tek bir fikri, hatırası, hayali, istemi, sorumluluğu, düzenlemesi gerektiğini fark ettiği huyları olmasın bu adamın? Kırk yüz bin çeşide girdim 5 senede, kırk yüz bin... En sonunda ben de koyverdim işte durum bu.

Ona uyum sağla biraz olayı değil zaten git gide ona dönüşüyorum, adam ölü arkadaşım ölü. Daha Türkçe nasıl yazayım? 31 yaşında, kolu bacağı tutar, işi desen geceli gündüzlü iş değil, yorgunmuş filan oraları da geçelim. Yorgun değil, "Yorgunluk" perdesi çekmeyi tercih ediyor sorunlarına bu.

Koltuğa oturup saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca uyum sağlayayım kendisine oldu!
Arada enerjisiz hissetmesi normal diyenlere de diyeyim "Arada enerjisiz hissetmiyor, full raad adam raad" yayılmayı seviyor, video izleyip ömür tüketiyor. Seksi soranlar olmuş, zaten bi o var bizim evliliği götüren. Ki @idrakyollariiltihabi nın da dediği gibi aynen, o da böyle giderse ben tarafından bitecek gibi.

Ben duygusal paylaşımı yoğun bir kadınım, aşk ilişkilerimde "Kendini taze tutan aşkı" isterim.
Idrakyollariiltihabi 'nın da tam üstüne bastığı üzere, ya kördüm evlenirken aşktan mı neyse... Ya da hep böyleydi, kendini gizledi.

Öyle oturup da beyaz atlı prens hikayesi tadında bi beklentim de yoktu-hiçbir zaman olmadı. Bu adam benim arkadaşımdı, her şeyimizi bildiğimiz, birlikte yeyip içtiğimiz, birlikte oraya buraya kaçtığımız, birbirimizin gtünü topladığımız iki arkadaştık, ne zaman dertleşmek istesek, ne zaman can sıkıntılarına kalsak birbirimizi bulurduk. Sürekli bir arkadaşlık da değil, tırnak içine alıyorum biz "Kötü gün arkadaşı" idik eşimle.
Birbirimizi düzelttik, birbirimizi yola koyduk; saçma yerlerden kah ben çektim çıkardım onu, kah o çekti çıkardı beni.
Bu adam benim "Parçam" dediğim adamken, şimdi suratını görmeye katlanamaz hale geldiysem, burada bi şey ters gidiyor demektir, klasik basit beklentiler, hayat şartı, iş güç vb. değil olay yani.

Kendisi platonik olarak beni sevdiğini itiraf etmiş biri. Senelerce benim için özel duygular beslediğini belli etmeye çalışmış ve ben bunu görememiş, sonradan sonraya kalbi ona karşı atmaya başlamış biriyim. Aşktı meşkti yok bilmem neydi işim olmadığı, vazgeçtiğim bir dönemde kendini ittire kaktıra kalbime sığdırmış biri. "Hadi go karta gidelim" diye kolumdan çekip son seansa yetiştiren biri, "Hadi gece denizi yapalım" diye gecenin bir körü arayıp, uyandırıp denize kaçtığımız biri, "Cipslerini aldım, içecekleri de sen getir ...da buluşalım" diyen biri -ydi. Öyle "Şu adamı alayım, törpülerim, değiştiririm" gibi bi düşünceye girmedim yani evlenirken "Kafa dengiyiz, iyi eğleniriz, dert ortağıyız, birlikte güle oynaya yaşlanırız, iyi insanlarız" diye evlendim ve hatta dememe gerek kalmadı aşık oldum.
Şimdi böyle bir adam olup çıkması beni delirtiyor... Sebep yok, bir şey yok ortada hiçbir şey yok ya. Yok oğlu yok.
Sohbet edemiyoruz ya, birlikte aynı şeye gülemiyoruz, bırak gülmeyi aynı lisanı konuşmuyoruz artık.

Ciddi ciddi boşanmayı düşünür hale geldim. Onu kuruyorum "Boşansam naapcam ki?" diye, al birini vur ötekine, erkek milletine bakışımı değiştirdi adam. Zeka olarak geri olduklarını düşünüyorum adamların artık.
Şen şakrak bir kadın nasıl depresyona girer hikayesi oldum ki depresyon geçmişim de var, bilirim yani oralara kendimi sokmamak için zorlarım, dışarılara atarım kendimi. O da kalmadı. Tükendim.
Buraya neden böyle yazıyorum onu da bilmiyorum, gırtlağa kadar doldum sanırım.
Şimdi gitsem böyle otursam bunları kime anlatacağım? Kimseye...
Adam bildiğin diri diri gömdü beni ya aaa.
Öf.. kendimden sıkıldım, yemin ederim kendimden sıkıldım.
 
Bizde de planlama bendedir. Genel olarak plan manyagi biri oldugum icin de bu durum bana batmaz. Ama baska sorunlarim oldugunda, kafama onunla alakasiz bir sey taktigimda bile hemen bu dusunce belirir; neden hep ben dusunuyorum diye. O neden bir sey yapmiyor bizim icin diye. Hatta gecen yil kendisine bir gorev verdim, bak bir daha hatirlatmicam, bu isin planlamasi sende dedim. Sonuc yok bisey hala

Simdi sen dusunmelisin bence, hani baska seyin hincini mi kocadan cikariyorsun yoksa bu sekilde yasamaktan mutsuz musun ( evcimen yasamak degil kastim, senin plablayici oldugub durum). Eger ki mutsuzum diyorsan da omur boyle gecmez diyorum ben maalesef.
 
seninle çok ortak nokta var ahh ah gangsta ...
Cinsellik kismi bizim 1.5 yıldır bitti ben bitirdim hoş zorlayan zorlayinca 20 gunde ayda bir falan idi zaten. ...ömrü boşa tüketmeye gerek yok bir daha dünyaya gelmeyecegime göre ...
Kocam var beklenti vardı kafada bitti beklentim da bitti haliyle böyle iyi....eee beklentim olmayan bir adamla neden ömrümün geri kalanını kafayı çizerek yaşayım...
Neden onun çamaşırını yıkayıp ütüsunu, yemegini yapiyim neden yüzünü görmek istemediğim bir adama tahammül edeyim cidden hiç gerek yok.
 

Şu yazdıklarını keşke o adam okusa!
Utanırdı kendinden...

Beni nasıl etkilediğini bir bilsen...
Sarılasım geldi sana
 
Pucca oldugunu dusundum bi an :) osun belki de :) yazı dili analizim ve hislerim kuvvetlidir.konuya yorumum eksik olmasin.Ununu elemiş elegini de asmiş gibi evlilik böyle boş boş oturup, sohbetsiz kalmak demek bazen.Olur öyle çoğu zaman.Çay için.Hüpletme sesi çıkıyor.Hüp hüp kardeşliği sohbeti
 
pucca aldatıldi ayrılıyor diye biliyorum.
 

Oyh gangsta oy. Bak yazını okurken aydınlanma yaşadım sanki. Çok benziyoruz demiştim ama bizim hikaye birebir aynıymış yahu. Ben eşime aşık değildim. Onun bana olan aşkının da farkında değildim. Arkadaşım, dostumdu. Saatlerce anlatırdım ona sıkıntılarımı. O da dinlerdi, çözüm üretirdi. Kardeşimle çıktığım şehirler arası otobüs yolculuğunda, mola verilen ilk yerde telefonuma gelen "camdan dışarıya bak" mesajını atan, gecenin bir yarısında birkaç dakika beni görebilmek için saatlerce yol gelen adama, tam da o anda aşık oldum ben. Ki "benim çok yaram var. Kafam da normal değil. Sen boşver beni" dediğim halde elimi bırakmayıp, zorla kalbime giren adam bu. 4 yılda ne değişti diye defalarca sordum kendime. Kendimi suçladığım zamanlar da oldu. Oğlumun doğumuyla mı değişti acaba diye düşündüğüm anlar da oldu. Yok, cevap bulamadım ben.

Yazmışsın ya arkadaşımdı, o bana aşıktı diye. Bak belki de ikimizin asıl sorunu bu. Belki yaşadığımız şey tam olarak aşk değildi. Biz çok iyi tanıyan ve dost olan adamlara sığındık sadece. Taraflarınca göğe çıkarılan egomuz, yanılttı bizi aşk diye.

Ben seni çok iyi anlıyorum. Saçma sapan kadın kaprisi değil bu. Şımarıklık hiç değil. Ben kendi adıma hiçbir zaman pembe panjurlu evde mumlar eşliğinde romantizm hayal etmedim zaten. Yapıma ters bir kere. Ben sadece gülmek, eğlenmek, en önemlisi de konuşmak istedim. Anlaşılmak istedim. Değişmiyorsa da, çaba sarf etsin istedim. Olmuyor gangsta. Olmadıkça da yavaş yavaş tükeniyoruz. Sebepsiz bir hüzün yerleşiyor bünyeye. Taze ergenler gibi gülmemeyi adet ediniyoruz.

Ben artık öyle bir hale geldim ki, cinselliğin ihtiyaç olduğunu bile reddediyorum kendi içimde. Olmasa da olur kıvamındayım. Tartışmıyorum, istek belirtmiyorum. Vazgeçtim ve bunun farkında bile değil kendisi :) en acısı da bu zaten.
 

Şu son aylarda olan şey bu.
Vazgeçiyorum, bitiyor ve farkında değil.
İnsan nasıl soluyor değil mi?
Ağladım ya la, sabah beri tuttum tuttum şu yorumda ağlattın beni kadın.
 
Şu son aylarda olan şey bu.
Vazgeçiyorum, bitiyor ve farkında değil.
İnsan nasıl soluyor değil mi?
Ağladım ya la, sabah beri tuttum tuttum şu yorumda ağlattın beni kadın.

Ben de ağlayarak yazdım zaten :) ağla ağla açılırsın. Eşin görünce de sarılarak yalandan sırtına pıt pıt vurup "üzülme canım yea" der ki o sırtına değen elden tiksinirsin o anda. Bak cinsel hayatınız yolundaymış. Demek ki ben kadar çökmemişsin, hala umut var demektir. Son bir aydır ölü balık gibiyim ben. Bitse de gitsem diye bekliyor, internetten "cinsel tiksinti bozukluğu" araştırmaları yapıyor, kendime teşhis koyuyorum. Bu raddeye gelme. Çözüm ne bilmiyorum ama en azından evliliğini değilse bile kendini iyileştir. Biliyorum içinden gelmiyor ama zorla kendini olur mu.

Ben çok üzüldüm durumuna gerçekten. Solan her kadın üzüyor beni. Daha doğrusu yüzeysel ve sığ kadınların çoğunlukla maddeye bağlı mutsuzluklarına kıyasla, zihninden öpülesi kadınların yavaş yavaş tükenip yok olması beni üzüyor.
 
Idrakyollariiltihabi ve Yokuspokus biliyor musunuz eşim beni ilk görüşte aşık olmuş ben reddettim alakam yoktu zamanla dost arkadaş ve abim gibi oldu evet dert ortağım oldu annem ölünce ona sığındım aşk zannettim. ..bazen soruyorum kendime bu adam reddedilisinin intikamını aldı acaba ....
ben ona 1 yıl cektirdim(kabul etmedim öyle peşimde falan da kosmadi )o bana 11 yıl . Idrakyollariiltihabi o nasıl bir söz zihninden öpulesi kadinların tükenmesi üzerime burayı da aldım. ..
evet tükendim ama güzel günler görebilirim umuduyla dipte cirpiniyorum çıkmak için. ...
yoksa pek güzel düşünceler geçmiyor içimden kızım olmasa ...
 

Siz evli misiniz hala yoksa kurtardınız mı kendinizi bataktan :)
 
Bende de var bir tane. Yaşatmaya çalıştığım dalı kurumuş orkideden farkı yok..

Karadeniz turu yapalım mı diyorum, çocukları( yaşları 6 ve 7) evlendirelim de yaparız diyor.

Hadi kalk Ortaköye gidelim diyorum, trafik var diyor..

Ablanlara gidelim diyorum yol çok uzak diyor.. (15dk)

Gece dışarı çıkalım diyorum aman boşver yorgunum diyor..

Tatilimiz desen Ayvalıkta emekli tatili. Bu yaz Bodruma gideceğiz eminim devremülkten dışarı çıkmak istemeyecek.

Artık sormuyorum bile kendim plan yapıp onu çalışmadan gidiyorum. Annemle kardeşimle geziyorum. Çocukları ona kilitleyip kuzenlerimle çıkıyorum falan.

İçimiz çürüdü ya belli etmiyoruz. Aslan geldik aslan gidiyoruz..
 
Siz evli misiniz hala yoksa kurtardınız mı kendinizi bataktan :)
ayrılmak istemiyor malesef ben seni seviyorum her şey yolunda diyor... ölmemi ya da kafayı siyirmami mi bekliyorsunuz diyorum düzelecek güzel olacak diyor aptal bilmiyor ki bir gr sevgi kalmadı isteğim nefret etmeden kızımın babası olarak kalması.
 

Gangsta, seni seviyorum biliyorsun. Elimden geldiğince kırmadan yazmaya çalışacağım, yanlış bir şey yazarsam özür dilerim. Beni düzeltebilirsin.

Burada yazdıklarından anladığım kadarıyla sen eşine çok saygı ve minnettarlık duyuyorsun, ama o kadar. Sevmiyorsun aslında, ama bir yandan sana zamanında gösterdiği saygısı ve sevgisinden dolayı, zor zamanlarında yanında olduğundan dolayı minnet duyuyorsun bir yandan boşanırsan vicdan yapacağından endişe ediyorsun. Aşık oldum dediğin şey belki de budur. Duygular katmanlıdır, iç içe geçer. Kimse saf bir duygu yaşayamaz içinde. Belki bunu kendine itiraf edememiş ya da çıkarım yapamamış dahi olabilirsin ama aslında seni eşine bağlayan bir şey kalmamış minnet duygundan ve çocuğunuzdan başka.

Eşin çok iyi bir insan olabilir, seni çok sevmiş olabilir, seni en iyi anlayan insan da olabilir. Ama en iyi arkadaşına aşık olmak zorunda değilsin. Denemişsin, en baştan olmamış aslında. Ama şimdi patlak veriyor çünkü bir yerde "o kadar da senlik olmadığını" gördün. Bence eşin hep aynıydı, sadece sen duygularını yeni yeni çözümlüyorsun.
 
Yani şuan ne desem bilmiyorum ama okadar iyi anladımki, böyle bir adamla sevgiliydim. Bitirdigimde bile bi dünya laf duydum, aldatmiyo etmiyo, daha ne istiyosun gibi bi dolu yorum. Ama o 4senede ruhum çekildi, sevdiği değil nasıl sevdiği çok önemli. Adamın enerjisizliği senin seninle evlenmem hata diyip gitmen üzerine tepki vermemesinden belli. Çok zor inanırım resmen bunları okuyunca geçmişime gittim, evlilik yolundaydık iyiki evlenmemişim.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…