- 1 Nisan 2011
- 38.023
- 70.806
- 798
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #81
Ole tabii.. ama bu kafaylada belki bi yerde mutlulugu yakalayacsksin ama yakalayamiyosunAynen. Hatta gelen gideni aratabilir, bu kadar umursamazligin yaninda siddette uygulayabilir o yuzden sabredip elimdekiyle yetinmekte fayda var diyorum ben bazen
Oda dogru.Ole tabii.. ama bu kafaylada belki bi yerde mutlulugu yakalayacsksin ama yakalayamiyosun
seninle çok ortak nokta var ahh ah gangsta ...Yorumlar için teşekkürler kızlar.
Okudum tek tek, bir kısmını kafam almadı gerçi, kusura bakmayın, dalgın ve dağınığım.
Genel bir cevap olsun yazayım dilim döndüğünce buraya:
Yalnızım arkadaşlar.
Bir evliliğin içinde "Tek başına"yım.
Bıraktığım sigaraya başladım.
Başladığım sporu bıraktım.
Arkadaşlarımla görüşmez oldum.
Fiziksel görüntümü umursamaz, eskisi gibi özen göstermez oldum.
Kahkaha atmaz oldum, ağzımın ucuyla zoraki güldüğüm zamanlar çoğaldı.
İştahım bozuldu. Ya bir gün içinde durmaksızın abur cubura dayanıyorum, ya da sadece sigara ve kahveyle gün bitiriyorum.
Sürekli bir çene-baş ve sırt ağrısı peyda oldu. (Kendimi sinirden sıkmaktan)
Psikolojim bozuldu özetle... Kimin eseri? Eşimin. Cevabı bu kadar basit ve tartışmaya açık değil.
Abartıyor muyum? Hayır, abartmıyorum. Bu da tartışmaya açık değil.
Yanımda 2 senedir sadece fiziken biri var, o kadar.
İlgilenme biçimi şaka yollu takılmak ve mıç mıç sarılmalardan ibaret olan biri.
Ki defalarca söylediğim halde yine aynı salak ilgilenme biçimi devam ediyor bu da ayrı bir konu.
Fino köpeği sevilir gibi kadın sevilmez, bu da net benim için, hiç "Adam da öyle ilgileniyo işte" filan denilesi bir şey değil, orayı da geçtik.
Bu adam benim arkadaşımdı "20 yıllık Arkadaş!" nesine beklenti yapmayacağım? "Beklentin az olsun" demeyin bana sakın. Huyumu suyumu bilen bi adamdan, hayat arkadaşım dediğim birinden bırakın da bir şeyler bekleyeyim. Sokaktan çevirdiğim biri mi de bana dair tek bir fikri, hatırası, hayali, istemi, sorumluluğu, düzenlemesi gerektiğini fark ettiği huyları olmasın bu adamın? Kırk yüz bin çeşide girdim 5 senede, kırk yüz bin... En sonunda ben de koyverdim işte durum bu.
Ona uyum sağla biraz olayı değil zaten git gide ona dönüşüyorum, adam ölü arkadaşım ölü. Daha Türkçe nasıl yazayım? 31 yaşında, kolu bacağı tutar, işi desen geceli gündüzlü iş değil, yorgunmuş filan oraları da geçelim. Yorgun değil, "Yorgunluk" perdesi çekmeyi tercih ediyor sorunlarına bu.
Koltuğa oturup saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca uyum sağlayayım kendisine oldu!
Arada enerjisiz hissetmesi normal diyenlere de diyeyim "Arada enerjisiz hissetmiyor, full raad adam raad" yayılmayı seviyor, video izleyip ömür tüketiyor. Seksi soranlar olmuş, zaten bi o var bizim evliliği götüren. Ki @idrakyollariiltihabi nın da dediği gibi aynen, o da böyle giderse ben tarafından bitecek gibi.
Ben duygusal paylaşımı yoğun bir kadınım, aşk ilişkilerimde "Kendini taze tutan aşkı" isterim.
Idrakyollariiltihabi 'nın da tam üstüne bastığı üzere, ya kördüm evlenirken aşktan mı neyse... Ya da hep böyleydi, kendini gizledi.
Öyle oturup da beyaz atlı prens hikayesi tadında bi beklentim de yoktu-hiçbir zaman olmadı. Bu adam benim arkadaşımdı, her şeyimizi bildiğimiz, birlikte yeyip içtiğimiz, birlikte oraya buraya kaçtığımız, birbirimizin gtünü topladığımız iki arkadaştık, ne zaman dertleşmek istesek, ne zaman can sıkıntılarına kalsak birbirimizi bulurduk. Sürekli bir arkadaşlık da değil, tırnak içine alıyorum biz "Kötü gün arkadaşı" idik eşimle.
Birbirimizi düzelttik, birbirimizi yola koyduk; saçma yerlerden kah ben çektim çıkardım onu, kah o çekti çıkardı beni.
Bu adam benim "Parçam" dediğim adamken, şimdi suratını görmeye katlanamaz hale geldiysem, burada bi şey ters gidiyor demektir, klasik basit beklentiler, hayat şartı, iş güç vb. değil olay yani.
Kendisi platonik olarak beni sevdiğini itiraf etmiş biri. Senelerce benim için özel duygular beslediğini belli etmeye çalışmış ve ben bunu görememiş, sonradan sonraya kalbi ona karşı atmaya başlamış biriyim. Aşktı meşkti yok bilmem neydi işim olmadığı, vazgeçtiğim bir dönemde kendini ittire kaktıra kalbime sığdırmış biri. "Hadi go karta gidelim" diye kolumdan çekip son seansa yetiştiren biri, "Hadi gece denizi yapalım" diye gecenin bir körü arayıp, uyandırıp denize kaçtığımız biri, "Cipslerini aldım, içecekleri de sen getir ...da buluşalım" diyen biri -ydi. Öyle "Şu adamı alayım, törpülerim, değiştiririm" gibi bi düşünceye girmedim yani evlenirken "Kafa dengiyiz, iyi eğleniriz, dert ortağıyız, birlikte güle oynaya yaşlanırız, iyi insanlarız" diye evlendim ve hatta dememe gerek kalmadı aşık oldum.
Şimdi böyle bir adam olup çıkması beni delirtiyor... Sebep yok, bir şey yok ortada hiçbir şey yok ya. Yok oğlu yok.
Sohbet edemiyoruz ya, birlikte aynı şeye gülemiyoruz, bırak gülmeyi aynı lisanı konuşmuyoruz artık.
Ciddi ciddi boşanmayı düşünür hale geldim. Onu kuruyorum "Boşansam naapcam ki?" diye, al birini vur ötekine, erkek milletine bakışımı değiştirdi adam. Zeka olarak geri olduklarını düşünüyorum adamların artık.
Şen şakrak bir kadın nasıl depresyona girer hikayesi oldum ki depresyon geçmişim de var, bilirim yani oralara kendimi sokmamak için zorlarım, dışarılara atarım kendimi. O da kalmadı. Tükendim.
Buraya neden böyle yazıyorum onu da bilmiyorum, gırtlağa kadar doldum sanırım.
Şimdi gitsem böyle otursam bunları kime anlatacağım? Kimseye...
Adam bildiğin diri diri gömdü beni ya aaa.
Öf.. kendimden sıkıldım, yemin ederim kendimden sıkıldım.
Yorumlar için teşekkürler kızlar.
Okudum tek tek, bir kısmını kafam almadı gerçi, kusura bakmayın, dalgın ve dağınığım.
Genel bir cevap olsun yazayım dilim döndüğünce buraya:
Yalnızım arkadaşlar.
Bir evliliğin içinde "Tek başına"yım.
Bıraktığım sigaraya başladım.
Başladığım sporu bıraktım.
Arkadaşlarımla görüşmez oldum.
Fiziksel görüntümü umursamaz, eskisi gibi özen göstermez oldum.
Kahkaha atmaz oldum, ağzımın ucuyla zoraki güldüğüm zamanlar çoğaldı.
İştahım bozuldu. Ya bir gün içinde durmaksızın abur cubura dayanıyorum, ya da sadece sigara ve kahveyle gün bitiriyorum.
Sürekli bir çene-baş ve sırt ağrısı peyda oldu. (Kendimi sinirden sıkmaktan)
Psikolojim bozuldu özetle... Kimin eseri? Eşimin. Cevabı bu kadar basit ve tartışmaya açık değil.
Abartıyor muyum? Hayır, abartmıyorum. Bu da tartışmaya açık değil.
Yanımda 2 senedir sadece fiziken biri var, o kadar.
İlgilenme biçimi şaka yollu takılmak ve mıç mıç sarılmalardan ibaret olan biri.
Ki defalarca söylediğim halde yine aynı salak ilgilenme biçimi devam ediyor bu da ayrı bir konu.
Fino köpeği sevilir gibi kadın sevilmez, bu da net benim için, hiç "Adam da öyle ilgileniyo işte" filan denilesi bir şey değil, orayı da geçtik.
Bu adam benim arkadaşımdı "20 yıllık Arkadaş!" nesine beklenti yapmayacağım? "Beklentin az olsun" demeyin bana sakın. Huyumu suyumu bilen bi adamdan, hayat arkadaşım dediğim birinden bırakın da bir şeyler bekleyeyim. Sokaktan çevirdiğim biri mi de bana dair tek bir fikri, hatırası, hayali, istemi, sorumluluğu, düzenlemesi gerektiğini fark ettiği huyları olmasın bu adamın? Kırk yüz bin çeşide girdim 5 senede, kırk yüz bin... En sonunda ben de koyverdim işte durum bu.
Ona uyum sağla biraz olayı değil zaten git gide ona dönüşüyorum, adam ölü arkadaşım ölü. Daha Türkçe nasıl yazayım? 31 yaşında, kolu bacağı tutar, işi desen geceli gündüzlü iş değil, yorgunmuş filan oraları da geçelim. Yorgun değil, "Yorgunluk" perdesi çekmeyi tercih ediyor sorunlarına bu.
Koltuğa oturup saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca uyum sağlayayım kendisine oldu!
Arada enerjisiz hissetmesi normal diyenlere de diyeyim "Arada enerjisiz hissetmiyor, full raad adam raad" yayılmayı seviyor, video izleyip ömür tüketiyor. Seksi soranlar olmuş, zaten bi o var bizim evliliği götüren. Ki @idrakyollariiltihabi nın da dediği gibi aynen, o da böyle giderse ben tarafından bitecek gibi.
Ben duygusal paylaşımı yoğun bir kadınım, aşk ilişkilerimde "Kendini taze tutan aşkı" isterim.
Idrakyollariiltihabi 'nın da tam üstüne bastığı üzere, ya kördüm evlenirken aşktan mı neyse... Ya da hep böyleydi, kendini gizledi.
Öyle oturup da beyaz atlı prens hikayesi tadında bi beklentim de yoktu-hiçbir zaman olmadı. Bu adam benim arkadaşımdı, her şeyimizi bildiğimiz, birlikte yeyip içtiğimiz, birlikte oraya buraya kaçtığımız, birbirimizin gtünü topladığımız iki arkadaştık, ne zaman dertleşmek istesek, ne zaman can sıkıntılarına kalsak birbirimizi bulurduk. Sürekli bir arkadaşlık da değil, tırnak içine alıyorum biz "Kötü gün arkadaşı" idik eşimle.
Birbirimizi düzelttik, birbirimizi yola koyduk; saçma yerlerden kah ben çektim çıkardım onu, kah o çekti çıkardı beni.
Bu adam benim "Parçam" dediğim adamken, şimdi suratını görmeye katlanamaz hale geldiysem, burada bi şey ters gidiyor demektir, klasik basit beklentiler, hayat şartı, iş güç vb. değil olay yani.
Kendisi platonik olarak beni sevdiğini itiraf etmiş biri. Senelerce benim için özel duygular beslediğini belli etmeye çalışmış ve ben bunu görememiş, sonradan sonraya kalbi ona karşı atmaya başlamış biriyim. Aşktı meşkti yok bilmem neydi işim olmadığı, vazgeçtiğim bir dönemde kendini ittire kaktıra kalbime sığdırmış biri. "Hadi go karta gidelim" diye kolumdan çekip son seansa yetiştiren biri, "Hadi gece denizi yapalım" diye gecenin bir körü arayıp, uyandırıp denize kaçtığımız biri, "Cipslerini aldım, içecekleri de sen getir ...da buluşalım" diyen biri -ydi. Öyle "Şu adamı alayım, törpülerim, değiştiririm" gibi bi düşünceye girmedim yani evlenirken "Kafa dengiyiz, iyi eğleniriz, dert ortağıyız, birlikte güle oynaya yaşlanırız, iyi insanlarız" diye evlendim ve hatta dememe gerek kalmadı aşık oldum.
Şimdi böyle bir adam olup çıkması beni delirtiyor... Sebep yok, bir şey yok ortada hiçbir şey yok ya. Yok oğlu yok.
Sohbet edemiyoruz ya, birlikte aynı şeye gülemiyoruz, bırak gülmeyi aynı lisanı konuşmuyoruz artık.
Ciddi ciddi boşanmayı düşünür hale geldim. Onu kuruyorum "Boşansam naapcam ki?" diye, al birini vur ötekine, erkek milletine bakışımı değiştirdi adam. Zeka olarak geri olduklarını düşünüyorum adamların artık.
Şen şakrak bir kadın nasıl depresyona girer hikayesi oldum ki depresyon geçmişim de var, bilirim yani oralara kendimi sokmamak için zorlarım, dışarılara atarım kendimi. O da kalmadı. Tükendim.
Buraya neden böyle yazıyorum onu da bilmiyorum, gırtlağa kadar doldum sanırım.
Şimdi gitsem böyle otursam bunları kime anlatacağım? Kimseye...
Adam bildiğin diri diri gömdü beni ya aaa.
Öf.. kendimden sıkıldım, yemin ederim kendimden sıkıldım.
pucca aldatıldi ayrılıyor diye biliyorum.Pucca oldugunu dusundum bi an :) osun belki de :) yazı dili analizim ve hislerim kuvvetlidir.konuya yorumum eksik olmasin.Ununu elemiş elegini de asmiş gibi evlilik böyle boş boş oturup, sohbetsiz kalmak demek bazen.Olur öyle çoğu zaman.Çay için.Hüpletme sesi çıkıyor.Hüp hüp kardeşliği sohbeti
Yorumlar için teşekkürler kızlar.
Okudum tek tek, bir kısmını kafam almadı gerçi, kusura bakmayın, dalgın ve dağınığım.
Genel bir cevap olsun yazayım dilim döndüğünce buraya:
Yalnızım arkadaşlar.
Bir evliliğin içinde "Tek başına"yım.
Bıraktığım sigaraya başladım.
Başladığım sporu bıraktım.
Arkadaşlarımla görüşmez oldum.
Fiziksel görüntümü umursamaz, eskisi gibi özen göstermez oldum.
Kahkaha atmaz oldum, ağzımın ucuyla zoraki güldüğüm zamanlar çoğaldı.
İştahım bozuldu. Ya bir gün içinde durmaksızın abur cubura dayanıyorum, ya da sadece sigara ve kahveyle gün bitiriyorum.
Sürekli bir çene-baş ve sırt ağrısı peyda oldu. (Kendimi sinirden sıkmaktan)
Psikolojim bozuldu özetle... Kimin eseri? Eşimin. Cevabı bu kadar basit ve tartışmaya açık değil.
Abartıyor muyum? Hayır, abartmıyorum. Bu da tartışmaya açık değil.
Yanımda 2 senedir sadece fiziken biri var, o kadar.
İlgilenme biçimi şaka yollu takılmak ve mıç mıç sarılmalardan ibaret olan biri.
Ki defalarca söylediğim halde yine aynı salak ilgilenme biçimi devam ediyor bu da ayrı bir konu.
Fino köpeği sevilir gibi kadın sevilmez, bu da net benim için, hiç "Adam da öyle ilgileniyo işte" filan denilesi bir şey değil, orayı da geçtik.
Bu adam benim arkadaşımdı "20 yıllık Arkadaş!" nesine beklenti yapmayacağım? "Beklentin az olsun" demeyin bana sakın. Huyumu suyumu bilen bi adamdan, hayat arkadaşım dediğim birinden bırakın da bir şeyler bekleyeyim. Sokaktan çevirdiğim biri mi de bana dair tek bir fikri, hatırası, hayali, istemi, sorumluluğu, düzenlemesi gerektiğini fark ettiği huyları olmasın bu adamın? Kırk yüz bin çeşide girdim 5 senede, kırk yüz bin... En sonunda ben de koyverdim işte durum bu.
Ona uyum sağla biraz olayı değil zaten git gide ona dönüşüyorum, adam ölü arkadaşım ölü. Daha Türkçe nasıl yazayım? 31 yaşında, kolu bacağı tutar, işi desen geceli gündüzlü iş değil, yorgunmuş filan oraları da geçelim. Yorgun değil, "Yorgunluk" perdesi çekmeyi tercih ediyor sorunlarına bu.
Koltuğa oturup saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca uyum sağlayayım kendisine oldu!
Arada enerjisiz hissetmesi normal diyenlere de diyeyim "Arada enerjisiz hissetmiyor, full raad adam raad" yayılmayı seviyor, video izleyip ömür tüketiyor. Seksi soranlar olmuş, zaten bi o var bizim evliliği götüren. Ki @idrakyollariiltihabi nın da dediği gibi aynen, o da böyle giderse ben tarafından bitecek gibi.
Ben duygusal paylaşımı yoğun bir kadınım, aşk ilişkilerimde "Kendini taze tutan aşkı" isterim.
Idrakyollariiltihabi 'nın da tam üstüne bastığı üzere, ya kördüm evlenirken aşktan mı neyse... Ya da hep böyleydi, kendini gizledi.
Öyle oturup da beyaz atlı prens hikayesi tadında bi beklentim de yoktu-hiçbir zaman olmadı. Bu adam benim arkadaşımdı, her şeyimizi bildiğimiz, birlikte yeyip içtiğimiz, birlikte oraya buraya kaçtığımız, birbirimizin gtünü topladığımız iki arkadaştık, ne zaman dertleşmek istesek, ne zaman can sıkıntılarına kalsak birbirimizi bulurduk. Sürekli bir arkadaşlık da değil, tırnak içine alıyorum biz "Kötü gün arkadaşı" idik eşimle.
Birbirimizi düzelttik, birbirimizi yola koyduk; saçma yerlerden kah ben çektim çıkardım onu, kah o çekti çıkardı beni.
Bu adam benim "Parçam" dediğim adamken, şimdi suratını görmeye katlanamaz hale geldiysem, burada bi şey ters gidiyor demektir, klasik basit beklentiler, hayat şartı, iş güç vb. değil olay yani.
Kendisi platonik olarak beni sevdiğini itiraf etmiş biri. Senelerce benim için özel duygular beslediğini belli etmeye çalışmış ve ben bunu görememiş, sonradan sonraya kalbi ona karşı atmaya başlamış biriyim. Aşktı meşkti yok bilmem neydi işim olmadığı, vazgeçtiğim bir dönemde kendini ittire kaktıra kalbime sığdırmış biri. "Hadi go karta gidelim" diye kolumdan çekip son seansa yetiştiren biri, "Hadi gece denizi yapalım" diye gecenin bir körü arayıp, uyandırıp denize kaçtığımız biri, "Cipslerini aldım, içecekleri de sen getir ...da buluşalım" diyen biri -ydi. Öyle "Şu adamı alayım, törpülerim, değiştiririm" gibi bi düşünceye girmedim yani evlenirken "Kafa dengiyiz, iyi eğleniriz, dert ortağıyız, birlikte güle oynaya yaşlanırız, iyi insanlarız" diye evlendim ve hatta dememe gerek kalmadı aşık oldum.
Şimdi böyle bir adam olup çıkması beni delirtiyor... Sebep yok, bir şey yok ortada hiçbir şey yok ya. Yok oğlu yok.
Sohbet edemiyoruz ya, birlikte aynı şeye gülemiyoruz, bırak gülmeyi aynı lisanı konuşmuyoruz artık.
Ciddi ciddi boşanmayı düşünür hale geldim. Onu kuruyorum "Boşansam naapcam ki?" diye, al birini vur ötekine, erkek milletine bakışımı değiştirdi adam. Zeka olarak geri olduklarını düşünüyorum adamların artık.
Şen şakrak bir kadın nasıl depresyona girer hikayesi oldum ki depresyon geçmişim de var, bilirim yani oralara kendimi sokmamak için zorlarım, dışarılara atarım kendimi. O da kalmadı. Tükendim.
Buraya neden böyle yazıyorum onu da bilmiyorum, gırtlağa kadar doldum sanırım.
Şimdi gitsem böyle otursam bunları kime anlatacağım? Kimseye...
Adam bildiğin diri diri gömdü beni ya aaa.
Öf.. kendimden sıkıldım, yemin ederim kendimden sıkıldım.
Oyh gangsta oy. Bak yazını okurken aydınlanma yaşadım sanki. Çok benziyoruz demiştim ama bizim hikaye birebir aynıymış yahu. Ben eşime aşık değildim. Onun bana olan aşkının da farkında değildim. Arkadaşım, dostumdu. Saatlerce anlatırdım ona sıkıntılarımı. O da dinlerdi, çözüm üretirdi. Kardeşimle çıktığım şehirler arası otobüs yolculuğunda, mola verilen ilk yerde telefonuma gelen "camdan dışarıya bak" mesajını atan, gecenin bir yarısında birkaç dakika beni görebilmek için saatlerce yol gelen adama, tam da o anda aşık oldum ben. Ki "benim çok yaram var. Kafam da normal değil. Sen boşver beni" dediğim halde elimi bırakmayıp, zorla kalbime giren adam bu. 4 yılda ne değişti diye defalarca sordum kendime. Kendimi suçladığım zamanlar da oldu. Oğlumun doğumuyla mı değişti acaba diye düşündüğüm anlar da oldu. Yok, cevap bulamadım ben.
Yazmışsın ya arkadaşımdı, o bana aşıktı diye. Bak belki de ikimizin asıl sorunu bu. Belki yaşadığımız şey tam olarak aşk değildi. Biz çok iyi tanıyan ve dost olan adamlara sığındık sadece. Taraflarınca göğe çıkarılan egomuz, yanılttı bizi aşk diye.
Ben seni çok iyi anlıyorum. Saçma sapan kadın kaprisi değil bu. Şımarıklık hiç değil. Ben kendi adıma hiçbir zaman pembe panjurlu evde mumlar eşliğinde romantizm hayal etmedim zaten. Yapıma ters bir kere. Ben sadece gülmek, eğlenmek, en önemlisi de konuşmak istedim. Anlaşılmak istedim. Değişmiyorsa da, çaba sarf etsin istedim. Olmuyor gangsta. Olmadıkça da yavaş yavaş tükeniyoruz. Sebepsiz bir hüzün yerleşiyor bünyeye. Taze ergenler gibi gülmemeyi adet ediniyoruz.
Ben artık öyle bir hale geldim ki, cinselliğin ihtiyaç olduğunu bile reddediyorum kendi içimde. Olmasa da olur kıvamındayım. Tartışmıyorum, istek belirtmiyorum. Vazgeçtim ve bunun farkında bile değil kendisi :) en acısı da bu zaten.
Şu son aylarda olan şey bu.
Vazgeçiyorum, bitiyor ve farkında değil.
İnsan nasıl soluyor değil mi?
Ağladım ya la, sabah beri tuttum tuttum şu yorumda ağlattın beni kadın.
Idrakyollariiltihabi ve Yokuspokus biliyor musunuz eşim beni ilk görüşte aşık olmuş ben reddettim alakam yoktu zamanla dost arkadaş ve abim gibi oldu evet dert ortağım oldu annem ölünce ona sığındım aşk zannettim. ..bazen soruyorum kendime bu adam reddedilisinin intikamını aldı acaba ....
ben ona 1 yıl cektirdim(kabul etmedim öyle peşimde falan da kosmadi )o bana 11 yıl .Idrakyollariiltihabi o nasıl bir söz zihninden öpulesi kadinların tükenmesi üzerime burayı da aldım. ..
evet tükendim ama güzel günler görebilirim umuduyla dipte cirpiniyorum çıkmak için. ...
yoksa pek güzel düşünceler geçmiyor içimden kızım olmasa ...
ayrılmak istemiyor malesef ben seni seviyorum her şey yolunda diyor... ölmemi ya da kafayı siyirmami mi bekliyorsunuz diyorum düzelecek güzel olacak diyor aptal bilmiyor ki bir gr sevgi kalmadı isteğim nefret etmeden kızımın babası olarak kalması.Siz evli misiniz hala yoksa kurtardınız mı kendinizi bataktan :)
Yorumlar için teşekkürler kızlar.
Okudum tek tek, bir kısmını kafam almadı gerçi, kusura bakmayın, dalgın ve dağınığım.
Genel bir cevap olsun yazayım dilim döndüğünce buraya:
Yalnızım arkadaşlar.
Bir evliliğin içinde "Tek başına"yım.
Bıraktığım sigaraya başladım.
Başladığım sporu bıraktım.
Arkadaşlarımla görüşmez oldum.
Fiziksel görüntümü umursamaz, eskisi gibi özen göstermez oldum.
Kahkaha atmaz oldum, ağzımın ucuyla zoraki güldüğüm zamanlar çoğaldı.
İştahım bozuldu. Ya bir gün içinde durmaksızın abur cubura dayanıyorum, ya da sadece sigara ve kahveyle gün bitiriyorum.
Sürekli bir çene-baş ve sırt ağrısı peyda oldu. (Kendimi sinirden sıkmaktan)
Psikolojim bozuldu özetle... Kimin eseri? Eşimin. Cevabı bu kadar basit ve tartışmaya açık değil.
Abartıyor muyum? Hayır, abartmıyorum. Bu da tartışmaya açık değil.
Yanımda 2 senedir sadece fiziken biri var, o kadar.
İlgilenme biçimi şaka yollu takılmak ve mıç mıç sarılmalardan ibaret olan biri.
Ki defalarca söylediğim halde yine aynı salak ilgilenme biçimi devam ediyor bu da ayrı bir konu.
Fino köpeği sevilir gibi kadın sevilmez, bu da net benim için, hiç "Adam da öyle ilgileniyo işte" filan denilesi bir şey değil, orayı da geçtik.
Bu adam benim arkadaşımdı "20 yıllık Arkadaş!" nesine beklenti yapmayacağım? "Beklentin az olsun" demeyin bana sakın. Huyumu suyumu bilen bi adamdan, hayat arkadaşım dediğim birinden bırakın da bir şeyler bekleyeyim. Sokaktan çevirdiğim biri mi de bana dair tek bir fikri, hatırası, hayali, istemi, sorumluluğu, düzenlemesi gerektiğini fark ettiği huyları olmasın bu adamın? Kırk yüz bin çeşide girdim 5 senede, kırk yüz bin... En sonunda ben de koyverdim işte durum bu.
Ona uyum sağla biraz olayı değil zaten git gide ona dönüşüyorum, adam ölü arkadaşım ölü. Daha Türkçe nasıl yazayım? 31 yaşında, kolu bacağı tutar, işi desen geceli gündüzlü iş değil, yorgunmuş filan oraları da geçelim. Yorgun değil, "Yorgunluk" perdesi çekmeyi tercih ediyor sorunlarına bu.
Koltuğa oturup saatlerce, günlerce, aylarca, yıllarca uyum sağlayayım kendisine oldu!
Arada enerjisiz hissetmesi normal diyenlere de diyeyim "Arada enerjisiz hissetmiyor, full raad adam raad" yayılmayı seviyor, video izleyip ömür tüketiyor. Seksi soranlar olmuş, zaten bi o var bizim evliliği götüren. Ki @idrakyollariiltihabi nın da dediği gibi aynen, o da böyle giderse ben tarafından bitecek gibi.
Ben duygusal paylaşımı yoğun bir kadınım, aşk ilişkilerimde "Kendini taze tutan aşkı" isterim.
Idrakyollariiltihabi 'nın da tam üstüne bastığı üzere, ya kördüm evlenirken aşktan mı neyse... Ya da hep böyleydi, kendini gizledi.
Öyle oturup da beyaz atlı prens hikayesi tadında bi beklentim de yoktu-hiçbir zaman olmadı. Bu adam benim arkadaşımdı, her şeyimizi bildiğimiz, birlikte yeyip içtiğimiz, birlikte oraya buraya kaçtığımız, birbirimizin gtünü topladığımız iki arkadaştık, ne zaman dertleşmek istesek, ne zaman can sıkıntılarına kalsak birbirimizi bulurduk. Sürekli bir arkadaşlık da değil, tırnak içine alıyorum biz "Kötü gün arkadaşı" idik eşimle.
Birbirimizi düzelttik, birbirimizi yola koyduk; saçma yerlerden kah ben çektim çıkardım onu, kah o çekti çıkardı beni.
Bu adam benim "Parçam" dediğim adamken, şimdi suratını görmeye katlanamaz hale geldiysem, burada bi şey ters gidiyor demektir, klasik basit beklentiler, hayat şartı, iş güç vb. değil olay yani.
Kendisi platonik olarak beni sevdiğini itiraf etmiş biri. Senelerce benim için özel duygular beslediğini belli etmeye çalışmış ve ben bunu görememiş, sonradan sonraya kalbi ona karşı atmaya başlamış biriyim. Aşktı meşkti yok bilmem neydi işim olmadığı, vazgeçtiğim bir dönemde kendini ittire kaktıra kalbime sığdırmış biri. "Hadi go karta gidelim" diye kolumdan çekip son seansa yetiştiren biri, "Hadi gece denizi yapalım" diye gecenin bir körü arayıp, uyandırıp denize kaçtığımız biri, "Cipslerini aldım, içecekleri de sen getir ...da buluşalım" diyen biri -ydi. Öyle "Şu adamı alayım, törpülerim, değiştiririm" gibi bi düşünceye girmedim yani evlenirken "Kafa dengiyiz, iyi eğleniriz, dert ortağıyız, birlikte güle oynaya yaşlanırız, iyi insanlarız" diye evlendim ve hatta dememe gerek kalmadı aşık oldum.
Şimdi böyle bir adam olup çıkması beni delirtiyor... Sebep yok, bir şey yok ortada hiçbir şey yok ya. Yok oğlu yok.
Sohbet edemiyoruz ya, birlikte aynı şeye gülemiyoruz, bırak gülmeyi aynı lisanı konuşmuyoruz artık.
Ciddi ciddi boşanmayı düşünür hale geldim. Onu kuruyorum "Boşansam naapcam ki?" diye, al birini vur ötekine, erkek milletine bakışımı değiştirdi adam. Zeka olarak geri olduklarını düşünüyorum adamların artık.
Şen şakrak bir kadın nasıl depresyona girer hikayesi oldum ki depresyon geçmişim de var, bilirim yani oralara kendimi sokmamak için zorlarım, dışarılara atarım kendimi. O da kalmadı. Tükendim.
Buraya neden böyle yazıyorum onu da bilmiyorum, gırtlağa kadar doldum sanırım.
Şimdi gitsem böyle otursam bunları kime anlatacağım? Kimseye...
Adam bildiğin diri diri gömdü beni ya aaa.
Öf.. kendimden sıkıldım, yemin ederim kendimden sıkıldım.
Yani şuan ne desem bilmiyorum ama okadar iyi anladımki, böyle bir adamla sevgiliydim. Bitirdigimde bile bi dünya laf duydum, aldatmiyo etmiyo, daha ne istiyosun gibi bi dolu yorum. Ama o 4senede ruhum çekildi, sevdiği değil nasıl sevdiği çok önemli. Adamın enerjisizliği senin seninle evlenmem hata diyip gitmen üzerine tepki vermemesinden belli. Çok zor inanırım resmen bunları okuyunca geçmişime gittim, evlilik yolundaydık iyiki evlenmemişim.Tek tek yorum yapasım yok kızlar kusura bakmayın, iç dökme gibi oldu. Çözümü yok, hastalık ya da herhangi bir şey değil. Evlendikten sonra değişti adam tamamen, arada bi eski enerjik haline döndürüyor kendini uyarılarımla, sonra yine aynı tas aynı hamama bağlıyoruz yeni bir delirme seansıma kadar ve artık pek delirdiğim de söylenemez. Düşünüyorum sadece, boşansak ne olurdu diye... "Uyumsuzuz, enerjimiz birbirini tutmuyor, birbirimizle ilgilenme biçimlerimiz/beklentilerimiz taban tabana zıt" diye boşanılsa... Ne bileyim. Boşansam ne olacak sanki...
Annemin müdahil olma konusuna gelince, kadın gözlemini söyledi, tuhaf bir uyumsuzluk-uzaklık olduğunu fark etti işte sonunda, napsın? Çocuğuyum, bilir tanır, hareketlerimden çözüyor, mutsuz olmamı da istemiyor soruyor, anlamaya çalışıyor durumu, kendince azarlayıp yola getirmeye çalışıyor ikimizi, klasik anne işte.
Kv de oğluna söylenir bir aradayken bazı değişen huylarına, "Babasının oğlu olmuş çıkmış iyice Allah sabır versin kızım sana" diye. Bizim aile böyle yani size farklı geliyor olabilir de büyükleri ilgili bir geniş aileyiz biz, canımızın sıkkın olduğunu, sorun olduğunu düşünür-fark ederlerse (Anlatmama huyumuzu da bildiklerinden) ağız yoklayıp, kendilerince büyüklük yapmaya çalışırlar. Buna mı takıldınız yani taka taka konu içinde? Neyse zaten canım sıkkın.
Belli etmezdim, belli oluyormuş artık işte...
Para imkan vb. mevzu da değil, imkan var, adamda hayat yok, fikir yok.
Artık kavga bile edesim yok...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?