• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tükenmek

Ben eşimden yarın saat önce işten gelirim duş alırım güzel şeyler giyerim , o da gelince hop kucağına alıp Yatağa atar , günün stresini atar bi kıble muhabbet ettikten sonra yemek işine gireriz en kısa yoldan güle oynaya şakalaşarak öpüşerek , yemekte iş imizi gümümüzü anlatır yorum yapar birbirimizi över gaza getiririz iş hayatı namına , sofrayı birlikte toplarız kim daha Dinçer’de bulaşıklarla çayla o ilgilenir , çay çekirdek muhabbet tv derken yapışık şekilde eşim der yürüyüşe çıkalım, spora gidelim ya da sinemaya , çoğu zaman da çıkarız , el ele gönül gönüle yürürüz ya da diğerleri .... geliriz evimize sarmal dolaş koklaş uyu sabah da birbirimiz e kahvalı hazırlayıp uyandırmak için yarışırız , daha dinç olan kalkar hazırlar öper koklar kaldırır, bazen sabah ben ütü yaparken onun gireceğini de ütülerim bazen o benim, birlikte çıkarız ayrılırken adeta sevgili gibi zor ayrılırız akşamı zor ederiz , bazen öğle arasında bi bakmışım gelmiş koklayarak öperiz birbirimizi , bazen yemeğe çıkalım der gekrş beni alır bazen benim iş yerimde Yemen yeriz bazen avm ye geçeriz bazen de herkes kendi iş arkadaşları ile yer, akşamları gelirken bana genellikler bi tek Gül ya da bi adet çikolata vs getirir, artık rutinimiz oldu bugün ne getirecek diye merak ederim :) haftada bi gün bi film seçer tv den büyük ekranda izleriz ve organizasyonu tamamen eşime aittir , Ayda bi mutlaka yakın yerlere kaçamak yaparız genelde eşim düşünür organize eder , bazı akşamlar o tek gider spora ben yorgun olurum yürüyüşe çıkmak istemem, o günlerde de herkes kendine kalır , cumartesi ya da paZar genellikle iki saatimizi yoğun hızlı bi şekilde ev temizliğine ayrırız , BaEn bi saat yeter iki elden olunca böyl e böyle gider ... BÜtün bunlar hayallerdi :dondurma: HAyatlar kısmına geçmeyeceğim
 
Eşiniz gerçekten çalışıp yoruluyor olabilir mi? Siz çalışmıyorsanız enerjik olup onun çalıştığı için enerjik olmaması normal.Çalışmak insanı gerçekten yoruyor , insan kendini bir an önce eve ayıp dinlenmek ve evden çıkmamak istiyor bazen.

Bir de bebekten sonra erkeklerin çoğunda "Misyonunu tamamladım." düşüncesi oluşuyor.Belki de buna bağlıdır.
 
Ben eşimden yarın saat önce işten gelirim duş alırım güzel şeyler giyerim , o da gelince hop kucağına alıp Yatağa atar , günün stresini atar bi kıble muhabbet ettikten sonra yemek işine gireriz en kısa yoldan güle oynaya şakalaşarak öpüşerek , yemekte iş imizi gümümüzü anlatır yorum yapar birbirimizi över gaza getiririz iş hayatı namına , sofrayı birlikte toplarız kim daha Dinçer’de bulaşıklarla çayla o ilgilenir , çay çekirdek muhabbet tv derken yapışık şekilde eşim der yürüyüşe çıkalım, spora gidelim ya da sinemaya , çoğu zaman da çıkarız , el ele gönül gönüle yürürüz ya da diğerleri .... geliriz evimize sarmal dolaş koklaş uyu sabah da birbirimiz e kahvalı hazırlayıp uyandırmak için yarışırız , daha dinç olan kalkar hazırlar öper koklar kaldırır, bazen sabah ben ütü yaparken onun gireceğini de ütülerim bazen o benim, birlikte çıkarız ayrılırken adeta sevgili gibi zor ayrılırız akşamı zor ederiz , bazen öğle arasında bi bakmışım gelmiş koklayarak öperiz birbirimizi , bazen yemeğe çıkalım der gekrş beni alır bazen benim iş yerimde Yemen yeriz bazen avm ye geçeriz bazen de herkes kendi iş arkadaşları ile yer, akşamları gelirken bana genellikler bi tek Gül ya da bi adet çikolata vs getirir, artık rutinimiz oldu bugün ne getirecek diye merak ederim :) haftada bi gün bi film seçer tv den büyük ekranda izleriz ve organizasyonu tamamen eşime aittir , Ayda bi mutlaka yakın yerlere kaçamak yaparız genelde eşim düşünür organize eder , bazı akşamlar o tek gider spora ben yorgun olurum yürüyüşe çıkmak istemem, o günlerde de herkes kendine kalır , cumartesi ya da paZar genellikle iki saatimizi yoğun hızlı bi şekilde ev temizliğine ayrırız , BaEn bi saat yeter iki elden olunca böyl e böyle gider ... BÜtün bunlar hayallerdi :dondurma: HAyatlar kısmına geçmeyeceğim
Sana inanmıyorum bende esime okuyorum bak nasıl erkekler var diye hadi ordan oyle erkek olmaz demisti.
Taaaki sonu okuyana kadar yaaaaa gördün mü demistim sana demez mi.
Bende aman demene gerek yok hepiniz aynısınız dedim.
 
Çocuklar büyüyene kadar sosyal hayat sıfır. Bi kere önce bunu kabullenin hanımlar :) uyku saati, yemek saati, bayo saati.
Çözüm ne diye sormuş kimisi. Bence zaman. Yeni evliyken ben de dumur olmuştum. 1 sene herşey canım cicim sonrası fos,sırf mücadele. İşten güçteb, çocuktan insanın konuşası kalmıyor. Ama zaman ilerledikçe yaşlanma korkusu mu oluyor, hayat kısa bilinci mi yerleşiyor bilmem ama insan kendine daha çok zaman ayırıyor. Hayırlar net çıkıyor ağzından. Buna zaman harcayamam, hayır gibi.

Önceki gece saat 2 gibi falan, dürttüm adamı kalk dedim gezelim. Nereye? Canımız nereye isterse dedik bindik motora. Sabah başka bi ilçedeydik :D
Şimdi düşünüyorum bunu 10 yıl önce yapalım deseydim deli muamelesi görürdüm.

Artıları eksilerinden fazlaysa boşanmayı düşünme, mükemmel adam yok denecek kadar az. Maceraya gerek yok.
 
Ben eşimden yarın saat önce işten gelirim duş alırım güzel şeyler giyerim , o da gelince hop kucağına alıp Yatağa atar , günün stresini atar bi kıble muhabbet ettikten sonra yemek işine gireriz en kısa yoldan güle oynaya şakalaşarak öpüşerek , yemekte iş imizi gümümüzü anlatır yorum yapar birbirimizi över gaza getiririz iş hayatı namına , sofrayı birlikte toplarız kim daha Dinçer’de bulaşıklarla çayla o ilgilenir , çay çekirdek muhabbet tv derken yapışık şekilde eşim der yürüyüşe çıkalım, spora gidelim ya da sinemaya , çoğu zaman da çıkarız , el ele gönül gönüle yürürüz ya da diğerleri .... geliriz evimize sarmal dolaş koklaş uyu sabah da birbirimiz e kahvalı hazırlayıp uyandırmak için yarışırız , daha dinç olan kalkar hazırlar öper koklar kaldırır, bazen sabah ben ütü yaparken onun gireceğini de ütülerim bazen o benim, birlikte çıkarız ayrılırken adeta sevgili gibi zor ayrılırız akşamı zor ederiz , bazen öğle arasında bi bakmışım gelmiş koklayarak öperiz birbirimizi , bazen yemeğe çıkalım der gekrş beni alır bazen benim iş yerimde Yemen yeriz bazen avm ye geçeriz bazen de herkes kendi iş arkadaşları ile yer, akşamları gelirken bana genellikler bi tek Gül ya da bi adet çikolata vs getirir, artık rutinimiz oldu bugün ne getirecek diye merak ederim :) haftada bi gün bi film seçer tv den büyük ekranda izleriz ve organizasyonu tamamen eşime aittir , Ayda bi mutlaka yakın yerlere kaçamak yaparız genelde eşim düşünür organize eder , bazı akşamlar o tek gider spora ben yorgun olurum yürüyüşe çıkmak istemem, o günlerde de herkes kendine kalır , cumartesi ya da paZar genellikle iki saatimizi yoğun hızlı bi şekilde ev temizliğine ayrırız , BaEn bi saat yeter iki elden olunca böyl e böyle gider ... BÜtün bunlar hayallerdi :dondurma: HAyatlar kısmına geçmeyeceğim
Bu gerçekten iyiydi. :))
 
Ben eşimden yarın saat önce işten gelirim duş alırım güzel şeyler giyerim , o da gelince hop kucağına alıp Yatağa atar , günün stresini atar bi kıble muhabbet ettikten sonra yemek işine gireriz en kısa yoldan güle oynaya şakalaşarak öpüşerek , yemekte iş imizi gümümüzü anlatır yorum yapar birbirimizi över gaza getiririz iş hayatı namına , sofrayı birlikte toplarız kim daha Dinçer’de bulaşıklarla çayla o ilgilenir , çay çekirdek muhabbet tv derken yapışık şekilde eşim der yürüyüşe çıkalım, spora gidelim ya da sinemaya , çoğu zaman da çıkarız , el ele gönül gönüle yürürüz ya da diğerleri .... geliriz evimize sarmal dolaş koklaş uyu sabah da birbirimiz e kahvalı hazırlayıp uyandırmak için yarışırız , daha dinç olan kalkar hazırlar öper koklar kaldırır, bazen sabah ben ütü yaparken onun gireceğini de ütülerim bazen o benim, birlikte çıkarız ayrılırken adeta sevgili gibi zor ayrılırız akşamı zor ederiz , bazen öğle arasında bi bakmışım gelmiş koklayarak öperiz birbirimizi , bazen yemeğe çıkalım der gekrş beni alır bazen benim iş yerimde Yemen yeriz bazen avm ye geçeriz bazen de herkes kendi iş arkadaşları ile yer, akşamları gelirken bana genellikler bi tek Gül ya da bi adet çikolata vs getirir, artık rutinimiz oldu bugün ne getirecek diye merak ederim :) haftada bi gün bi film seçer tv den büyük ekranda izleriz ve organizasyonu tamamen eşime aittir , Ayda bi mutlaka yakın yerlere kaçamak yaparız genelde eşim düşünür organize eder , bazı akşamlar o tek gider spora ben yorgun olurum yürüyüşe çıkmak istemem, o günlerde de herkes kendine kalır , cumartesi ya da paZar genellikle iki saatimizi yoğun hızlı bi şekilde ev temizliğine ayrırız , BaEn bi saat yeter iki elden olunca böyl e böyle gider ... BÜtün bunlar hayallerdi :dondurma: HAyatlar kısmına geçmeyeceğim
Böyle biteceğini tahmin etmiştim okurken :KK70:
 
Sana inanmıyorum bende esime okuyorum bak nasıl erkekler var diye hadi ordan oyle erkek olmaz demisti.
Taaaki sonu okuyana kadar yaaaaa gördün mü demistim sana demez mi.
Bende aman demene gerek yok hepiniz aynısınız dedim.
Ne güzel hayaller ama demi :) daha sı da vardı ama şimdilik yeter bu kadar dedim :super:
 
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Benim yine canım sıkkın.

Bu durum annemin de dikkatini çekmiş beni sıkıştırıp duruyor kaç gündür, eşimi de yakalamış kalaylamış "Ne derdiniz var oğlum sizin? Ne biçim bi şeysiniz siz ne biçim gençsiniz?!" diye sonradan öğrendim. (İkimizi aynı anda yakalayıp şak diye suratımıza sorunca) ...Sanırım bu evliliğin içinde ölümüm gerçekleşti.

Diyordum ya 70lik dedeler gibi bir şey benim adam... Çok artısı var, hani yine bi dolu övgü paragrafı çıkarmayayım kendisine, bazen haksızlık yaptığımı bile düşünürüm.
Ama öyle bir hareketsiz, öyle bir bıkkın hale getirdi ki beni... Enerjimi eme eme, bir şeyi kırk bin kez söylete söylete şu 5. senenin içinde (Son iki yılda esas) sanırım benim gençlik de gitti, çökkün hissediyorum ve hatta şu ara doğru düzgün hiçbir şey hissetmiyorum desem daha doğru olacak. Saçımı bile tarayasım yok... Kolumu kaldırasım yok, ağzımı açıp konuşasım yok. Çocuğuma kadar kaldım, dahası yok.

Dün annemlerle bir aradaydık yemekte; durdu durdu başladı annem:
"Uzun zamandır sizi gözlemliyorum, ne biçim eşsiniz çocuğum siz birbirinize, niye cıvıl cıvıl değilsiniz, birinizin elinde bi telefon daha işten gelip kapıdan girerken, ne bu izlemelere doyamadığın oğlum senin? Gangsta sen niye bir şey demiyorsun? Niye öbür taraflara kafa çekip gidiyorsun niye beraber, bir arada değilsiniz siz, bir şey mi oldu?" diye. Bir sürü laf geldi dilimin ucuna yuttum, gerek yok dedim. Nasıl olsa kendime söyleyip kendime dinleyeceğim. Annem bir iki nasihate bağlayacak, eşim "Tamam anne, haklısınız, ama ben de yoruluyorum iş yoğun, elimden geldiğince daha özenli davranacağım Gangstaya" falan fıstık diyecek... Bilindik bir tembih-söz döngüsü yine yani.

Sessiz kaldık; eşim de ben de bi şey demedik, annem de devam etti "Babanla kapılarda kucaklaşırdık biz, şimdi beni ayıplı konuşturmayın soğukluk filan mı oldu size, siz hiç konuşmaz mısınız sohbet etmez misiniz birbirinizle çocuğum? Birinin elinde oyuncağı oturur, biri kocasının yanında bile zor oturur kaçmaya fırsat kollar..." filan baya gömdü sağ olsun. Dayanamadım "Yok anne bizim sohbet edebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok. Ben kabulleneli bir sene oluyor, sen de sorup durma" dedim. "Ya bak yaa" diye gülüyor eşim de ben öyle deyince. Tam da sağımda oturuyor, elimin tersiyle Medyum Memiş'in Keto'ya çaktığı gibi bi tersine tokat çakasım geldi ağzının ortasına o an "Al buna gül" diyerek... İki saniye filan sürdü bu istek ve geçti... Artık dışarıdan bile belli oluyor demek ki, hani biri dikkatlice ev ortamımızda bizi incelese, bunlar ev arkadaşına bağlamış diyecek. Hani bi ben enerji katarsam, ben çekiştirir yönlendirirsem, ben dışarı planı yaparsam, ben tatile çıkalım dersem, ben şunu mu alsak desem ancak katılıyor coşuyor adam işte en fazla. Yoksa, kafasının içinde beyin yerine araba motoru filan olduğunu düşünüyorum bazen eşimin. Direksiyonuna geç ve sür adamı, bu kadar. Yok, hayatta değil kendisi. Bir fikri-hayali-beklentisi bile yok galiba şu dünyada...

Annemler gittikten, çocuk uyuduktan sonra boş boş kaldık yine, mal gibi.
"Senle evlenerek hayatımın hatasını yaptığımı düşünüyorum bazen" dedim öbür odaya gittim.
Tepki yok.

Kulaklığımı taktım müzik dinledim bi şeyler okudum, biraz oyun oynadım, buralara bakındım... İşte bitti gitti bir gün daha. Elimden geleni yaptığımı düşünüyorum evliliğimiz için. Terapistinden bilmem nesine... Yok abi biz dibine kadar zıt karakteriz, uyumsuzuz. Eşime kendisi gibi işkolik - yaşayan ölü -hayatta hiçbir amacı olmayan düz - evde kendiyle pinekleyecek lapg.t bi tip lazımmış.
Ben fazlayım ona.
50 küsur yaşında yalnız gezen maceracı teyzeler gruplarına yazılayım bari, gelecekteki Gangsta şimdiden belli.
Kendisi evde iki seksen ömür çürütürken ben bari alıp başımı gideyim ömrümü yaşayayım.
İki kişilik planları tek yapmaktan bıktım...
Ağlayasım var.
Bi dağın başına çıkıp bağıra bağıra ağlayasım var.
Biliyorsun benim eşmimde aynı.aynı şeyleri yaşıyoruz seninle.ben en son sıkıntıdan bunalimdan deoresyona girmiştim.benim evlilikteki isteğim hep planlar yapalim gezelim eğlenelim izin günlerinde.tatillere cikalim sosyal olalim çocuksuz 2miz hayatimizi yaşiyalimdı.ama adam elinde telefon evde pinekleyen ve enerjimi yok eden yaşama istegi birakmayan biri olunca depresyona girdim ve bu hayat böyle yalnız geçmez diyip hiç çocuk istemiyen ben çocuk yapmaya karar verdim onunla vakit gecirir eglenirim diye.hayatıma renk geldi bebeğimle.o arabalara ve telefonuna bağlı yaşasın napim kendi bilir
 
seninle daha önce de konuşmuştuk aynı konuyu
benım eşim de senın eşine benzer baya benzer hatta
eşime göre her aksam eve duzenlı gelmemız
yemek hazırlamamız bırlıkte aynı sofrada yememiz
gece uyumamız
tv karsısında birlikte pineklememiz
her aksam beni arayıp eve ne lazım demesi mutlulukların en büyüğü

bana göre ise çok sıradan

işin garibi benim eşim nişanlılık ve evliliğin ilk yıllarında beni havalara uçuran insandı

eşime göre bazen ben nankör bile oluyorum

evin içinde dolaşarak minnoşummmm diye beni kendi kendine sevmesi,
akşam eve gelince seni çok özledim demesi
gün içinde 3-4 kere araması

senede ıkı kere klasık iyi otellere tatile gitmemiz birlikte ev kredimizi ödememiz mutluluk sebebi:KK70:

Benim eşim de çok düz bu beni sıkar mesela
çok iyi bir adam çok iyi bir eş ama bazen gerçekten sıkıyor

kendisi işi icabı çok sosyal bir adam ve tüm gün enerjisini dışarıda yediğini söylüyor
eve geldiğinde istediği tek şey yanında oturmam , dizinde yatmam ve sakinlikmiş.

her aksam eve geliriz aynı saatte
mutfakta birlikte yemek hazırlarız ama sohbet sıfır
bu arada beni kendi kendine konuşarak sever
minnoşum napmış bugün, çok güzelsin sen bebişim
ben seni çok seviyom biliyon mu minnoşum der
bana iyice sinir gelir

sonra bana kızar neden hiç konuşmuyorsun diye
sen konuşuyor musun ki derim
e konusyorum ya der
eve papağan alsam aynı dakika aralığı ıle bu kelımelerı o da söyler zaten:KK70:

Klasık yemegımızı yeriz
o çay koyar getir götür yapar
evde hep aynı koltuğun aynı minderine aynı pozisyonda oturur tv açar
öylle tv bakar arada yine bana sevgi sözcükleri söyler.
bu arada bazen karsımızdakı koca ekran tv de kamyon kazalarını açar, dalgalarla boğuşan gemi videoları açar

ben tam sıkılırım bir adım atıp kalkmak üzereyken nereye minnoşum der
işlerim var içerde derim , gitme der mesela.

yanında olayım ister
eŞim çok mutlu bu şekilde.
ben de sakin durgun bir insan olmama rağmen bu durgunluk beni sıkıyor arada
ben aşk kadınıyım heba mı oluyorum acaba diyorum

istiyorum ki eve geldiğimizde yanaktan öpüşmek yerine benı soysun yatağa atsın :)
bir gün değişik birsey olsun yani
soyun gel çıplak film izleyelim desin

gece 12 de sahile gidelim desin ama yok
yapmıyor
yaptığı tek sevimli şey
şimdi havalar ısındı balkonumuzda çay içerken metal mumluklarımıza mum koyup yakmak ve hava ne güzel dimi karıcım demek:KK70:
Bence gayet de mutlu bir evliliğiniz var..bazen eldekilerle mutlu olmak gerekir beklentiyi az tutmak bircok kisinin imrenecegi bi evliliginiz var bence..
 
Şimdi sana koy totosuna madem ne yapsan olmadı diycem ama
eğer bir daha evlilik düşünmüyorum kesinlikle bir başıma yaşar giderim dersen mantıklı o..

Çünkü bir kaç yıl içinde hepsi birbirinin kopyası oluyor adeta..
Monoton bir ev düzeni, işten gelince telefona gömülen kafalar..

Telefondan kafasını çıkarıp hayatı doyasıya yaşayan kaç erkek var diye sorsak kadınlara,
ağlama duvarına döner orası eminim..

Tek başına plan yap, kendince gez eğlen diycem onda da bir zaman sonra
''Niye evliyim ki o zaman ben?'' sorularına yöneliyorsun..

Terapi işe yaramıştı sizde mutlu olmuştum.
Bu konun üzdü beni yaa.. :(
 
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Benim yine canım sıkkın.

Bu durum annemin de dikkatini çekmiş beni sıkıştırıp duruyor kaç gündür, eşimi de yakalamış kalaylamış "Ne derdiniz var oğlum sizin? Ne biçim bi şeysiniz siz ne biçim gençsiniz?!" diye sonradan öğrendim. (İkimizi aynı anda yakalayıp şak diye suratımıza sorunca) ...Sanırım bu evliliğin içinde ölümüm gerçekleşti.

Diyordum ya 70lik dedeler gibi bir şey benim adam... Çok artısı var, hani yine bi dolu övgü paragrafı çıkarmayayım kendisine, bazen haksızlık yaptığımı bile düşünürüm.
Ama öyle bir hareketsiz, öyle bir bıkkın hale getirdi ki beni... Enerjimi eme eme, bir şeyi kırk bin kez söylete söylete şu 5. senenin içinde (Son iki yılda esas) sanırım benim gençlik de gitti, çökkün hissediyorum ve hatta şu ara doğru düzgün hiçbir şey hissetmiyorum desem daha doğru olacak. Saçımı bile tarayasım yok... Kolumu kaldırasım yok, ağzımı açıp konuşasım yok. Çocuğuma kadar kaldım, dahası yok.

Dün annemlerle bir aradaydık yemekte; durdu durdu başladı annem:
"Uzun zamandır sizi gözlemliyorum, ne biçim eşsiniz çocuğum siz birbirinize, niye cıvıl cıvıl değilsiniz, birinizin elinde bi telefon daha işten gelip kapıdan girerken, ne bu izlemelere doyamadığın oğlum senin? Gangsta sen niye bir şey demiyorsun? Niye öbür taraflara kafa çekip gidiyorsun niye beraber, bir arada değilsiniz siz, bir şey mi oldu?" diye. Bir sürü laf geldi dilimin ucuna yuttum, gerek yok dedim. Nasıl olsa kendime söyleyip kendime dinleyeceğim. Annem bir iki nasihate bağlayacak, eşim "Tamam anne, haklısınız, ama ben de yoruluyorum iş yoğun, elimden geldiğince daha özenli davranacağım Gangstaya" falan fıstık diyecek... Bilindik bir tembih-söz döngüsü yine yani.

Sessiz kaldık; eşim de ben de bi şey demedik, annem de devam etti "Babanla kapılarda kucaklaşırdık biz, şimdi beni ayıplı konuşturmayın soğukluk filan mı oldu size, siz hiç konuşmaz mısınız sohbet etmez misiniz birbirinizle çocuğum? Birinin elinde oyuncağı oturur, biri kocasının yanında bile zor oturur kaçmaya fırsat kollar..." filan baya gömdü sağ olsun. Dayanamadım "Yok anne bizim sohbet edebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok. Ben kabulleneli bir sene oluyor, sen de sorup durma" dedim. "Ya bak yaa" diye gülüyor eşim de ben öyle deyince. Tam da sağımda oturuyor, elimin tersiyle Medyum Memiş'in Keto'ya çaktığı gibi bi tersine tokat çakasım geldi ağzının ortasına o an "Al buna gül" diyerek... İki saniye filan sürdü bu istek ve geçti... Artık dışarıdan bile belli oluyor demek ki, hani biri dikkatlice ev ortamımızda bizi incelese, bunlar ev arkadaşına bağlamış diyecek. Hani bi ben enerji katarsam, ben çekiştirir yönlendirirsem, ben dışarı planı yaparsam, ben tatile çıkalım dersem, ben şunu mu alsak desem ancak katılıyor coşuyor adam işte en fazla. Yoksa, kafasının içinde beyin yerine araba motoru filan olduğunu düşünüyorum bazen eşimin. Direksiyonuna geç ve sür adamı, bu kadar. Yok, hayatta değil kendisi. Bir fikri-hayali-beklentisi bile yok galiba şu dünyada...

Annemler gittikten, çocuk uyuduktan sonra boş boş kaldık yine, mal gibi.
"Senle evlenerek hayatımın hatasını yaptığımı düşünüyorum bazen" dedim öbür odaya gittim.
Tepki yok.

Kulaklığımı taktım müzik dinledim bi şeyler okudum, biraz oyun oynadım, buralara bakındım... İşte bitti gitti bir gün daha. Elimden geleni yaptığımı düşünüyorum evliliğimiz için. Terapistinden bilmem nesine... Yok abi biz dibine kadar zıt karakteriz, uyumsuzuz. Eşime kendisi gibi işkolik - yaşayan ölü -hayatta hiçbir amacı olmayan düz - evde kendiyle pinekleyecek lapg.t bi tip lazımmış.
Ben fazlayım ona.
50 küsur yaşında yalnız gezen maceracı teyzeler gruplarına yazılayım bari, gelecekteki Gangsta şimdiden belli.
Kendisi evde iki seksen ömür çürütürken ben bari alıp başımı gideyim ömrümü yaşayayım.
İki kişilik planları tek yapmaktan bıktım...
Ağlayasım var.
Bi dağın başına çıkıp bağıra bağıra ağlayasım var.

Konuyu okurken acaba ben mi yazdım hissine kapıldım gangsta. Annenin uyarı tadında konuşmasına kadar birebir aynı yaşadıklarımız. Bende artık tükenmişlikten ziyade boşanma hayalleri başladı. Adam değişmeyecek çünkü kabullendim artık. Tek umudum çalışmaya başladığımda eskisine göre daha az umursayacak olmam. Belki daha az batar gözüme diyorum.

Sesimi çıkarmasam yıllarca ev ve iş arasında mekik dokuyabilir. Aklına bile gelmez tatil yapmak. Münasip bir yerine monte etmek istediğim telefonu, dış dünya ile tek bağlantısı. Bazen anne düşkünü, aile düşkünü adamlara bile özeniyorum. En azından ailesiyle sosyalleşsin istiyorum. O bile yok. Benim dürtmemle gidiyor ailesine. Gelecekle ilgili planı yok. Gezmeyi sevmez. Sosyalleşmeyi sevmez. Geçen ite ite sinemaya götürdüm her şeye kulp taktı. Çocuk gibi söylendi. Ağzına çakmak şöyle dursun, kafasını mısır patlatma makinesine sokup burun deliklerinden mısır çıkarmak istedim.

Valla arkadaşım seni bilmem ama benim bu adamla ilgili umudum bitti. Oğlum biraz daha büyüsün kendi başıma yapacağım tüm planları. O kadar değişiklikten haz etmiyor ki, maddi olarak bizi mağdur eden işini bile değiştirmeye mecali yok.

Bunun sonu ne biliyor musun? En azından bende olan, artık cinsel olarak bile ilgimi çekmiyor adam. Yataktan kaçıyorum. Çünkü hayatın genelinde hiçbir konuda uyum sağlamıyoruz. Bir müddet sonra da tüm çekiciliği kayboluyor her anlamda. Daha da kötüsü "dırdırcı kadın" oluyorsun. Tepkisiz ve nötr bir adam karşısında.

He millete sorsan çok olumlu yanı var. Geçen gün eltim "nankörlük yapma oğluyla çok ilgili akşamları parka götürüyor" dedi kan beynime sıçradı. Ulan ben baba evinden mi getirdim çocuğu. Lütuf mu sayacağım kendi öz oğluna ilgisini. Zaten yapmak zorunda olduğu şeyi yapıyor.

Çok dertliymişim. Konunu okuyunca depreşti öfkem. Çözüm ne inan ben de bilmiyorum. Sanırım en başında aşktan kaynaklı kör olduk. Göremedik büyük uyumsuzluğu. Kendi adıma aşk da bitti. Geriye ölü bir evlilik kaldı elimde.
 
Son düzenleme:
Ben eşimden yarın saat önce işten gelirim duş alırım güzel şeyler giyerim , o da gelince hop kucağına alıp Yatağa atar , günün stresini atar bi kıble muhabbet ettikten sonra yemek işine gireriz en kısa yoldan güle oynaya şakalaşarak öpüşerek , yemekte iş imizi gümümüzü anlatır yorum yapar birbirimizi över gaza getiririz iş hayatı namına , sofrayı birlikte toplarız kim daha Dinçer’de bulaşıklarla çayla o ilgilenir , çay çekirdek muhabbet tv derken yapışık şekilde eşim der yürüyüşe çıkalım, spora gidelim ya da sinemaya , çoğu zaman da çıkarız , el ele gönül gönüle yürürüz ya da diğerleri .... geliriz evimize sarmal dolaş koklaş uyu sabah da birbirimiz e kahvalı hazırlayıp uyandırmak için yarışırız , daha dinç olan kalkar hazırlar öper koklar kaldırır, bazen sabah ben ütü yaparken onun gireceğini de ütülerim bazen o benim, birlikte çıkarız ayrılırken adeta sevgili gibi zor ayrılırız akşamı zor ederiz , bazen öğle arasında bi bakmışım gelmiş koklayarak öperiz birbirimizi , bazen yemeğe çıkalım der gekrş beni alır bazen benim iş yerimde Yemen yeriz bazen avm ye geçeriz bazen de herkes kendi iş arkadaşları ile yer, akşamları gelirken bana genellikler bi tek Gül ya da bi adet çikolata vs getirir, artık rutinimiz oldu bugün ne getirecek diye merak ederim :) haftada bi gün bi film seçer tv den büyük ekranda izleriz ve organizasyonu tamamen eşime aittir , Ayda bi mutlaka yakın yerlere kaçamak yaparız genelde eşim düşünür organize eder , bazı akşamlar o tek gider spora ben yorgun olurum yürüyüşe çıkmak istemem, o günlerde de herkes kendine kalır , cumartesi ya da paZar genellikle iki saatimizi yoğun hızlı bi şekilde ev temizliğine ayrırız , BaEn bi saat yeter iki elden olunca böyl e böyle gider ... BÜtün bunlar hayallerdi :dondurma: HAyatlar kısmına geçmeyeceğim

Çatlatmak için mi yazdın diyecektim :D
Oyy oyy:KK14:
 
Bir arkadasimdan ornek vereyim.
Kendisi de gezmeye cok sever.
Sevgilisinden de sikayetci. Ama yakinen bildigim icin ikisinide gayet bol bol gezdiklerini tozduklarini biliyorum.
Tatil planlari bana herzaman anlatilir vs.
Ama bazi gunler gelir sizin gibi sikayetci olur. Halbuki sikayet edecek birsey yok.
Mumkun oldugunca bilmem yilda kac defa yurtdisi tatilerine gider. Yurtici kucuk gezileri takip bile edemiyorum artik.

Yine de sevgilisinden yakinir. Halbuki cocuk mumkun oldugunca, hatta sevmedigi halde her yere katilir sirf mutlu olsun diye. Katildiktan sonra zaten iyi ki der.

Ama arkadasimin ic huzuru yok. Yani surekli kendini mesgul etme cabasinda.
Gecenlerde ikimiz konusurken bu kaniya vardik.
Olmadigi vakitlar bana yakinir depresondayim moduna girir.
İnsan kendi icinde dingin, huzurlu olmali.
İc dunyasindan kacacak atraksiyonlar pesinde olamamli bence.
Belki bu yonden bakabilirsin. Esinden odak noktayi kendinize cevirin bence.
Tatil programlarina coskulaniyor diyorsun sonucta.
Ama bazen enerjik halinden eski haline donusuyormus. Bir insan surekli enerjik mi olmali? Esinizden ve hatta daha cok kendinizden bu yonden beklentiniz cok.
Sakinlik bazen evde oturup bir cay icmek bile zevk vermeli insana bence.
Sizde bu olmayinca hayatim cok kotu can sikici moduna giriyorsunuz sanirim hemen.

Bende gezmeyi vs cok severim. Ama evde oturmak da rahatsiz etmez beni. Yani ictem gelen bir huzur olduktan sonra farketmiyor zaten.
Esiniz hicbiryere gitmek istemese anlardim sizi ama oyle birsey de yokmus. Ha kendi kendine plan program yapma kapasitesi yokmus ama o da herkeste olmaz zaten. Size kostek de olmuyor sonucta.
Yani sizin yerinizde olsam, maddi imkanlarda varken guzel bir hotel bir gezi ayarlamistim coktan. Ama bence dedigim gibi sorununuz icten geliyor sanirim.
Evde çay içmekte keyif verir tabiiki ama sorun bizim adamların evde o çayı içerken bizimle sohbet etmeyip telefona bakmaları.biz birşey anlatırsak yorum yapmadan kafa sallayıp geçmeleri.yani muhabbet yok
 
Ben eşimden yarın saat önce işten gelirim duş alırım güzel şeyler giyerim , o da gelince hop kucağına alıp Yatağa atar , günün stresini atar bi kıble muhabbet ettikten sonra yemek işine gireriz en kısa yoldan güle oynaya şakalaşarak öpüşerek , yemekte iş imizi gümümüzü anlatır yorum yapar birbirimizi över gaza getiririz iş hayatı namına , sofrayı birlikte toplarız kim daha Dinçer’de bulaşıklarla çayla o ilgilenir , çay çekirdek muhabbet tv derken yapışık şekilde eşim der yürüyüşe çıkalım, spora gidelim ya da sinemaya , çoğu zaman da çıkarız , el ele gönül gönüle yürürüz ya da diğerleri .... geliriz evimize sarmal dolaş koklaş uyu sabah da birbirimiz e kahvalı hazırlayıp uyandırmak için yarışırız , daha dinç olan kalkar hazırlar öper koklar kaldırır, bazen sabah ben ütü yaparken onun gireceğini de ütülerim bazen o benim, birlikte çıkarız ayrılırken adeta sevgili gibi zor ayrılırız akşamı zor ederiz , bazen öğle arasında bi bakmışım gelmiş koklayarak öperiz birbirimizi , bazen yemeğe çıkalım der gekrş beni alır bazen benim iş yerimde Yemen yeriz bazen avm ye geçeriz bazen de herkes kendi iş arkadaşları ile yer, akşamları gelirken bana genellikler bi tek Gül ya da bi adet çikolata vs getirir, artık rutinimiz oldu bugün ne getirecek diye merak ederim :) haftada bi gün bi film seçer tv den büyük ekranda izleriz ve organizasyonu tamamen eşime aittir , Ayda bi mutlaka yakın yerlere kaçamak yaparız genelde eşim düşünür organize eder , bazı akşamlar o tek gider spora ben yorgun olurum yürüyüşe çıkmak istemem, o günlerde de herkes kendine kalır , cumartesi ya da paZar genellikle iki saatimizi yoğun hızlı bi şekilde ev temizliğine ayrırız , BaEn bi saat yeter iki elden olunca böyl e böyle gider ... BÜtün bunlar hayallerdi :dondurma: HAyatlar kısmına geçmeyeceğim
Başını okuyunca kocişini öven kadın öfff diye düşünürken sonu iyiydi.
 
Back