• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Tükenmek

Hayat herkesi yormus.
Is stresi gecim.derdi...
Maddiyat da onemli bence.

Para olunca sosyal olmak daha kolay.
Parasiz da fazla birsey olmaz.

Arkadas gruplari lazim
Sosyal gruplara takilmak iyi gelebilir.
Biraz silkelenmek lazim.
 
Çok üzüldüm gerçekten sizin adınıza, bir benzerini de ben yaşadım. Evli değilim ama, 5 yıllık bir ilişkim vardı. Uzun süredir hatta ilk 1 seneden sonra kavgalarımızda haksız olsa bile günlerce arayıp sormuyordu. İlişkimiz benim çabalarımın hatrına yürüyordu senelerdir. Taşıma suyla değirmen döner sanki... yeri geldi kendime saygımı da kaybettim. En sonunda düşündüm, değer miydi kendimi bu kadar yıprattığıma? Adam benim için çabalıyor mu? Nasıl olsa çantada keklik mi diyor? Hepsini tek tek düşünüp, analiz ettim. Vardığım sonuç şu oldu; yok biz birbirimize uyumsuzuz. Karakterlerimizde en ufak bir benzeşme yok. Eminim evlenseydim bu yaşadığımız sorunlar kat be kat artacaktı. Sonuç: ayrıldım. Çünkü duygular da bir yere kadar. Ve insan ciddi anlamda tükeniyor. Ben de ne zamandır kendimi tükenmiş hissediyordum, özleyemiyordum bile artık onu.

Her ne kadar konularımız benzemese de, sizi çok zorlayan ve tükenme aşamasına getiren evliliğinizi sakin kafayla tekrar gözden geçirmenizi öneririm. Sizi asla yönlendirmek istemem; ama böyle durumlarda mantık hayat kurtarıyor, her ne kadar acı da olsa. Hakkınızda en hayırlı gelişmelerin yaşanmasını dilerim. Sevgiler.
 
Tek tek yorum yapasım yok kızlar kusura bakmayın, iç dökme gibi oldu. Çözümü yok, hastalık ya da herhangi bir şey değil. Evlendikten sonra değişti adam tamamen, arada bi eski enerjik haline döndürüyor kendini uyarılarımla, sonra yine aynı tas aynı hamama bağlıyoruz yeni bir delirme seansıma kadar ve artık pek delirdiğim de söylenemez. Düşünüyorum sadece, boşansak ne olurdu diye... "Uyumsuzuz, enerjimiz birbirini tutmuyor, birbirimizle ilgilenme biçimlerimiz/beklentilerimiz taban tabana zıt" diye boşanılsa... Ne bileyim. Boşansam ne olacak sanki...

Annemin müdahil olma konusuna gelince, kadın gözlemini söyledi, tuhaf bir uyumsuzluk-uzaklık olduğunu fark etti işte sonunda, napsın? Çocuğuyum, bilir tanır, hareketlerimden çözüyor, mutsuz olmamı da istemiyor soruyor, anlamaya çalışıyor durumu, kendince azarlayıp yola getirmeye çalışıyor ikimizi, klasik anne işte.
Kv de oğluna söylenir bir aradayken bazı değişen huylarına, "Babasının oğlu olmuş çıkmış iyice Allah sabır versin kızım sana" diye. Bizim aile böyle yani size farklı geliyor olabilir de büyükleri ilgili bir geniş aileyiz biz, canımızın sıkkın olduğunu, sorun olduğunu düşünür-fark ederlerse (Anlatmama huyumuzu da bildiklerinden) ağız yoklayıp, kendilerince büyüklük yapmaya çalışırlar. Buna mı takıldınız yani taka taka konu içinde? Neyse zaten canım sıkkın.

Belli etmezdim, belli oluyormuş artık işte...
Para imkan vb. mevzu da değil, imkan var, adamda hayat yok, fikir yok.
Artık kavga bile edesim yok...
 
Ben sana bayiliyorum Gansta, burdaki konulara yaptigin yorumlara, kendini ifade edis sekline (vallahi erkek uye degilim):KK48:

Ama erkekler boyle, hepsi degil ama cogunlugu. Evlendikten sonra adamlarin icine pijama-terlik-televizyon bir dede kaciyor:kızgın:
Kisa bir sure basbasa bi tatile ciksaniz nasil olur ki?
 
Nasıl duygusal çöküştür bu, öylesine bilindik tanıdık .... biliyorum bu hissi yıllar öncesinden hemde .
Tek başına evliliği yürutmeye çalışmak en başından beri yaptığım hata en baştan resti çekmemek kapılıp gitmek ...Duygusal çöküşüm çok zaman önce başladı...hatta evliliğin ilk aylarında diyebilirim.
Ben bunlari yasarken kendimi değersiz sevgisiz kimsesiz hissettim...özgüvenimi de kaybettim bu süreç içinde şimdi bomboş içim.
pes ettim vazgeçtim neden vazgectigimi konuştuk konuşmaya devam ...boşanmaya yanasmiyor ona göre her şey ama her şey yolundaymis ben buyutmusum şok olmuş. ..2 yıldır bosanalim dedim durdum daha yeni farketti işin ciddiyetini ben ilk söylediğinde ciddiye almadım seni diyor ....daha çok ofkelendim oysa ben 2 yılda tamamen sustum diyebilirim ....benim sesli ya da sessiz cigliklarimi gormezden gelen acılarımı neyim varsa tek başıma yaşamam sağlayan her ne varsa tek başıma yaşadım ne yazık. ..
Yokuspokus Yokuspokus tek farkı arti yön bizde neredeyse yok ne söylersen söyle tepki yok. ..duvara anlatmak belki daha iyi olurdu...
Kadın önce çabalıyor konuşuyor savaşıyor yoluna girsin diye. ..
SONRA susuyor içine dönüyor... ne bekliyor ne yasiyor.. adamin bu arada umrunda değil zerre Kör ve sagir olabildigince umursamaz ...cabalamanin bir anlamı olmadığını anlıyor kadın işte vazgeçiyor , ,bitince adam çabalamaya başlıyor demek ki cabalayabiliyormus diye düşünüyor kadın... ama ne care biten geri başlar mı?
 
Ay şuan kanayan yarama tuz bastın resmen. Çocuktan sonra mı oluyor ne oluyor ben anlamadım. Seninde o dönemlerde başlamış sanırım. Çocuğa bakan benim, türlü akrabosi hareketlerle evde akşam ediyorum. Eve, kendime, okula vakit ayırıyorum, adam bi işten geliyor; pestil. Geçenlerde kendisi bir şey yapamıyor muyuz biz artık, eskisi gibi değil miyiz diyerek 3 gün trip attı. Kafası tam bi gel git, bana da cinnet fısıldıyor resmen.

Varsa çözümün bende alayım. Yoksa bu teyze grubuna beni de al, çocukların ömrü çürümesin bari.
 
Ay şuan kanayan yarama tuz bastın resmen. Çocuktan sonra mı oluyor ne oluyor ben anlamadım. Seninde o dönemlerde başlamış sanırım. Çocuğa bakan benim, türlü akrabosi hareketlerle evde akşam ediyorum. Eve, kendime, okula vakit ayırıyorum, adam bi işten geliyor; pestil. Geçenlerde kendisi bir şey yapamıyor muyuz biz artık, eskisi gibi değil miyiz diyerek 3 gün trip attı. Kafası tam bi gel git, bana da cinnet fısıldıyor resmen.

Varsa çözümün bende alayım. Yoksa bu teyze grubuna beni de al, çocukların ömrü çürümesin bari.
[/QUÇocukla alakası yok arkadaşım. Benim çocuğum yok yine öyle. Tek fark ben hala bıkmadan çaba göstermeye çalışıyorum.Biliyorum sonunda ben de yorulacağım.
 
seninle daha önce de konuşmuştuk aynı konuyu
benım eşim de senın eşine benzer baya benzer hatta
eşime göre her aksam eve duzenlı gelmemız
yemek hazırlamamız bırlıkte aynı sofrada yememiz
gece uyumamız
tv karsısında birlikte pineklememiz
her aksam beni arayıp eve ne lazım demesi mutlulukların en büyüğü

bana göre ise çok sıradan

işin garibi benim eşim nişanlılık ve evliliğin ilk yıllarında beni havalara uçuran insandı

eşime göre bazen ben nankör bile oluyorum

evin içinde dolaşarak minnoşummmm diye beni kendi kendine sevmesi,
akşam eve gelince seni çok özledim demesi
gün içinde 3-4 kere araması

senede ıkı kere klasık iyi otellere tatile gitmemiz birlikte ev kredimizi ödememiz mutluluk sebebi:KK70:

Benim eşim de çok düz bu beni sıkar mesela
çok iyi bir adam çok iyi bir eş ama bazen gerçekten sıkıyor

kendisi işi icabı çok sosyal bir adam ve tüm gün enerjisini dışarıda yediğini söylüyor
eve geldiğinde istediği tek şey yanında oturmam , dizinde yatmam ve sakinlikmiş.

her aksam eve geliriz aynı saatte
mutfakta birlikte yemek hazırlarız ama sohbet sıfır
bu arada beni kendi kendine konuşarak sever
minnoşum napmış bugün, çok güzelsin sen bebişim
ben seni çok seviyom biliyon mu minnoşum der
bana iyice sinir gelir

sonra bana kızar neden hiç konuşmuyorsun diye
sen konuşuyor musun ki derim
e konusyorum ya der
eve papağan alsam aynı dakika aralığı ıle bu kelımelerı o da söyler zaten:KK70:

Klasık yemegımızı yeriz
o çay koyar getir götür yapar
evde hep aynı koltuğun aynı minderine aynı pozisyonda oturur tv açar
öylle tv bakar arada yine bana sevgi sözcükleri söyler.
bu arada bazen karsımızdakı koca ekran tv de kamyon kazalarını açar, dalgalarla boğuşan gemi videoları açar

ben tam sıkılırım bir adım atıp kalkmak üzereyken nereye minnoşum der
işlerim var içerde derim , gitme der mesela.

yanında olayım ister
eŞim çok mutlu bu şekilde.
ben de sakin durgun bir insan olmama rağmen bu durgunluk beni sıkıyor arada
ben aşk kadınıyım heba mı oluyorum acaba diyorum

istiyorum ki eve geldiğimizde yanaktan öpüşmek yerine benı soysun yatağa atsın :)
bir gün değişik birsey olsun yani
soyun gel çıplak film izleyelim desin

gece 12 de sahile gidelim desin ama yok
yapmıyor
yaptığı tek sevimli şey
şimdi havalar ısındı balkonumuzda çay içerken metal mumluklarımıza mum koyup yakmak ve hava ne güzel dimi karıcım demek:KK70:

Bekarken hayatiniz nasildi? Farkli sehirlere kacmalar, eve sabah gelmek veya gece gec saatlere kadar eglenmeler,toplu kamp veya ekstrem sporlarla ugrastiniz mi?

Bana niyeyse belli bir yastayken bu tarz seyleri yapmamis olanlar sonradan surekli hareket bekliyor gibi geliyor. Ben bunlari yaptim ve yavas yavas durulmaya basladim. (Tamamen durmadim) Esim suan benden hareketli (is yogunlugu yoksa) esim benden buyuk ama benim kadar hareketli yasamamis hatta annesi " bekarken ev kusuydu noldu buna" der.

Bazilari 7sinden 70ine ayni kafada olabiliyor o ayri ama sanki birazcik bu dedigiminde etkisi var.
 
Ya çocuk aslında bizde tam bi eğlence kaynağı. Ama o uyuyunca bir kasvet, bir yorgunluk, herkesin kendi köşesine çekilme durumu oluyor. Çocuğun yemek saati, uyku saati zartı zurtu sebebiyle eskisi kadar da özgürlük olmuyor tabi. Benim kafam kaldırıyor çocukla çılgınlık yapmayı da, erkeklerin ruhu çabuk yaşlanıyor heralde, ancak buna yorabiliyorum.
 
Valla bana kizmayin darilmayin ama ortada saygısız bı ilişki yoksa evlilik bı hataydı gibi laflar edilmesini doğru bulmuyorum. İki taraf da ara sıra birbirine uysun ya çok mu zor. Boşanmak evliliği bitik görmek daha mı kolay geliyor bu çiftlere birbirine biraz ayak uydurmaya çalışmaktan? Sana hala sevgisi varsa, bazı kararlar alın; bı haftasonu senin istediğini yapın bı hafta onun. Bunu bile yapamiycaksaniz zaten sevgi kırıntısı dahi kalmamistir
 
Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?

Benim yine canım sıkkın.

Bu durum annemin de dikkatini çekmiş beni sıkıştırıp duruyor kaç gündür, eşimi de yakalamış kalaylamış "Ne derdiniz var oğlum sizin? Ne biçim bi şeysiniz siz ne biçim gençsiniz?!" diye sonradan öğrendim. (İkimizi aynı anda yakalayıp şak diye suratımıza sorunca) ...Sanırım bu evliliğin içinde ölümüm gerçekleşti.

Diyordum ya 70lik dedeler gibi bir şey benim adam... Çok artısı var, hani yine bi dolu övgü paragrafı çıkarmayayım kendisine, bazen haksızlık yaptığımı bile düşünürüm.
Ama öyle bir hareketsiz, öyle bir bıkkın hale getirdi ki beni... Enerjimi eme eme, bir şeyi kırk bin kez söylete söylete şu 5. senenin içinde (Son iki yılda esas) sanırım benim gençlik de gitti, çökkün hissediyorum ve hatta şu ara doğru düzgün hiçbir şey hissetmiyorum desem daha doğru olacak. Saçımı bile tarayasım yok... Kolumu kaldırasım yok, ağzımı açıp konuşasım yok. Çocuğuma kadar kaldım, dahası yok.

Dün annemlerle bir aradaydık yemekte; durdu durdu başladı annem:
"Uzun zamandır sizi gözlemliyorum, ne biçim eşsiniz çocuğum siz birbirinize, niye cıvıl cıvıl değilsiniz, birinizin elinde bi telefon daha işten gelip kapıdan girerken, ne bu izlemelere doyamadığın oğlum senin? Gangsta sen niye bir şey demiyorsun? Niye öbür taraflara kafa çekip gidiyorsun niye beraber, bir arada değilsiniz siz, bir şey mi oldu?" diye. Bir sürü laf geldi dilimin ucuna yuttum, gerek yok dedim. Nasıl olsa kendime söyleyip kendime dinleyeceğim. Annem bir iki nasihate bağlayacak, eşim "Tamam anne, haklısınız, ama ben de yoruluyorum iş yoğun, elimden geldiğince daha özenli davranacağım Gangstaya" falan fıstık diyecek... Bilindik bir tembih-söz döngüsü yine yani.

Sessiz kaldık; eşim de ben de bi şey demedik, annem de devam etti "Babanla kapılarda kucaklaşırdık biz, şimdi beni ayıplı konuşturmayın soğukluk filan mı oldu size, siz hiç konuşmaz mısınız sohbet etmez misiniz birbirinizle çocuğum? Birinin elinde oyuncağı oturur, biri kocasının yanında bile zor oturur kaçmaya fırsat kollar..." filan baya gömdü sağ olsun. Dayanamadım "Yok anne bizim sohbet edebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok. Ben kabulleneli bir sene oluyor, sen de sorup durma" dedim. "Ya bak yaa" diye gülüyor eşim de ben öyle deyince. Tam da sağımda oturuyor, elimin tersiyle Medyum Memiş'in Keto'ya çaktığı gibi bi tersine tokat çakasım geldi ağzının ortasına o an "Al buna gül" diyerek... İki saniye filan sürdü bu istek ve geçti... Artık dışarıdan bile belli oluyor demek ki, hani biri dikkatlice ev ortamımızda bizi incelese, bunlar ev arkadaşına bağlamış diyecek. Hani bi ben enerji katarsam, ben çekiştirir yönlendirirsem, ben dışarı planı yaparsam, ben tatile çıkalım dersem, ben şunu mu alsak desem ancak katılıyor coşuyor adam işte en fazla. Yoksa, kafasının içinde beyin yerine araba motoru filan olduğunu düşünüyorum bazen eşimin. Direksiyonuna geç ve sür adamı, bu kadar. Yok, hayatta değil kendisi. Bir fikri-hayali-beklentisi bile yok galiba şu dünyada...

Annemler gittikten, çocuk uyuduktan sonra boş boş kaldık yine, mal gibi.
"Senle evlenerek hayatımın hatasını yaptığımı düşünüyorum bazen" dedim öbür odaya gittim.
Tepki yok.

Kulaklığımı taktım müzik dinledim bi şeyler okudum, biraz oyun oynadım, buralara bakındım... İşte bitti gitti bir gün daha. Elimden geleni yaptığımı düşünüyorum evliliğimiz için. Terapistinden bilmem nesine... Yok abi biz dibine kadar zıt karakteriz, uyumsuzuz. Eşime kendisi gibi işkolik - yaşayan ölü -hayatta hiçbir amacı olmayan düz - evde kendiyle pinekleyecek lapg.t bi tip lazımmış.
Ben fazlayım ona.
50 küsur yaşında yalnız gezen maceracı teyzeler gruplarına yazılayım bari, gelecekteki Gangsta şimdiden belli.
Kendisi evde iki seksen ömür çürütürken ben bari alıp başımı gideyim ömrümü yaşayayım.
İki kişilik planları tek yapmaktan bıktım...
Ağlayasım var.
Bi dağın başına çıkıp bağıra bağıra ağlayasım var.
Gangsta gel birlikte agliyalim. Gerci 50 liliklerin hayatindan dem vurmussun ama benim ruhum daha 20 lik:) Bende boyle bir esi 25 yili askin cekiyorum.Tipki sizin yazdiginiz gibi. Cok guzel yazmissiniz,Ben sizin anlatiminiz kadar guzel yazamazdim! Sabretmekle bir omur tuketiyoruz. Hemde geri gelmeyecek bir omur. Benim icin cok genc ama siz daha yolun basindasiniz. Omrunuzu paylasimi olmayan bir adam icin harcamaya degmez:( Iyi insan olmak,iyi Es olacak anlamina gelmez."can cikar huy cikmaz" bu saatten sonrada degisecegini sanmam. Degissede sizde o heves kalmaz. Yol yakinken yolunuzu cizin. Yoksa hayatiniz,gencliginiz elinizden kayar gider bir degmez Adam icin.Tecrubeyle sabittir:))
 
Bir arkadasimdan ornek vereyim.
Kendisi de gezmeye cok sever.
Sevgilisinden de sikayetci. Ama yakinen bildigim icin ikisinide gayet bol bol gezdiklerini tozduklarini biliyorum.
Tatil planlari bana herzaman anlatilir vs.
Ama bazi gunler gelir sizin gibi sikayetci olur. Halbuki sikayet edecek birsey yok.
Mumkun oldugunca bilmem yilda kac defa yurtdisi tatilerine gider. Yurtici kucuk gezileri takip bile edemiyorum artik.

Yine de sevgilisinden yakinir. Halbuki cocuk mumkun oldugunca, hatta sevmedigi halde her yere katilir sirf mutlu olsun diye. Katildiktan sonra zaten iyi ki der.

Ama arkadasimin ic huzuru yok. Yani surekli kendini mesgul etme cabasinda.
Gecenlerde ikimiz konusurken bu kaniya vardik.
Olmadigi vakitlar bana yakinir depresondayim moduna girir.
İnsan kendi icinde dingin, huzurlu olmali.
İc dunyasindan kacacak atraksiyonlar pesinde olamamli bence.
Belki bu yonden bakabilirsin. Esinden odak noktayi kendinize cevirin bence.
Tatil programlarina coskulaniyor diyorsun sonucta.
Ama bazen enerjik halinden eski haline donusuyormus. Bir insan surekli enerjik mi olmali? Esinizden ve hatta daha cok kendinizden bu yonden beklentiniz cok.
Sakinlik bazen evde oturup bir cay icmek bile zevk vermeli insana bence.
Sizde bu olmayinca hayatim cok kotu can sikici moduna giriyorsunuz sanirim hemen.

Bende gezmeyi vs cok severim. Ama evde oturmak da rahatsiz etmez beni. Yani ictem gelen bir huzur olduktan sonra farketmiyor zaten.
Esiniz hicbiryere gitmek istemese anlardim sizi ama oyle birsey de yokmus. Ha kendi kendine plan program yapma kapasitesi yokmus ama o da herkeste olmaz zaten. Size kostek de olmuyor sonucta.
Yani sizin yerinizde olsam, maddi imkanlarda varken guzel bir hotel bir gezi ayarlamistim coktan. Ama bence dedigim gibi sorununuz icten geliyor sanirim.
 
Bekarken hayatiniz nasildi? Farkli sehirlere kacmalar, eve sabah gelmek veya gece gec saatlere kadar eglenmeler,toplu kamp veya ekstrem sporlarla ugrastiniz mi?

Bana niyeyse belli bir yastayken bu tarz seyleri yapmamis olanlar sonradan surekli hareket bekliyor gibi geliyor. Ben bunlari yaptim ve yavas yavas durulmaya basladim. (Tamamen durmadim) Esim suan benden hareketli (is yogunlugu yoksa) esim benden buyuk ama benim kadar hareketli yasamamis hatta annesi " bekarken ev kusuydu noldu buna" der.

Bazilari 7sinden 70ine ayni kafada olabiliyor o ayri ama sanki birazcik bu dedigiminde etkisi var.
Yaptım tabi ki yapmaz olur muyum
Üniversitede okudum cok aktiftim
Bekarken de genclıkte de durgun biri değildim
Ben de durgunlastım evet ama eşim iyice dedelere büründü:)
 
Sonradan böyle olduysa bir sebebi olmalı,hep böyle sizin teşvikinizle hareket ediyorsa sıkıntı zaten.
Bilemiyorum insanların kolay değişmediğine inananlardanım,değişmiş gibi yapıp aslına dönüyor eninde sonunda herkes.
Eşinizde hep böyle idi ise,değişmez bence artık. Ya siz cekiştirmeye devam edeceksiniz yada olduğu gibi kabul edeceksiniz. Bunlarda olmuyorsa boşanmak son çare.
 
Yaptım tabi ki yapmaz olur muyum
Üniversitede okudum cok aktiftim
Bekarken de genclıkte de durgun biri değildim
Ben de durgunlastım evet ama eşim iyice dedelere büründü:)

Surekli surekli insan yoruluyor biyerden sonra. Dede moduna benim esimde aliyor bazen ama bazende devamli hadi hadi napcaz nereye gidelim. Habire aktif olmakta sıkıyor. Sanirim esim hadi hadi demese ben cok daha az seyle yetinebilirim.
Yasimda daha 25 :KK70: Belki ilerde tam nine moduna gelebilirim bende. Kafam ses kaldirmiyor. :KK70: :KK70:
 
Çok yakın tanıdığım birinin de evliliği böyle.Evet tespitiniz doğru bence de siz tamamen zıt karakterlersiniz.Bi insan iyi biri işte iyi aile babası, çalışkan, akıllı,dürüst vs diye onla geçinebileceksiniz, bir şeyler paylaşabileceksiniz diye bişey yok.Bunu erkenden tespit edip insanın hayatına ona göre yön vermesi çok önemli bence.Şu an o bahsettiğim kişi evliliğinin 10.senesinde ve ağır depresyon tedavisi görüyor, tüm yaşam enerjisi bitti.
 
Evliliği bilmem de evde oturmak ve kimseyle birşey paylaşamamak hoş degil ... iki kişi uyumluysa işler yürüyor ...kuzenimle esiyle gezer ama kiz agzini acsin gozunun icine bakar ,orayi zindan eder ... mutluluk diye birsey yok varsa da cok kısa suruyor ... insan kalabalikta yalniz hissediyor cunku kimsenin onu anlamadigini dusunuyor ...
 
Bazen bir şeyler bitiyor. Aldatma, kavga, şiddet olmadan da bitiyor. Yapacak birşey yok. Ama asıl soru şu? Boşansanız daha mutlu olur musunuz?
 
Back