- 20 Ocak 2010
- 45.891
- 163.038
- 798
- 43
- Konu Sahibi Yokuspokus
-
- #101
Gangsta, seni seviyorum biliyorsun. Elimden geldiğince kırmadan yazmaya çalışacağım, yanlış bir şey yazarsam özür dilerim. Beni düzeltebilirsin.
Burada yazdıklarından anladığım kadarıyla sen eşine çok saygı ve minnettarlık duyuyorsun, ama o kadar. Sevmiyorsun aslında, ama bir yandan sana zamanında gösterdiği saygısı ve sevgisinden dolayı, zor zamanlarında yanında olduğundan dolayı minnet duyuyorsun bir yandan boşanırsan vicdan yapacağından endişe ediyorsun. Aşık oldum dediğin şey belki de budur. Duygular katmanlıdır, iç içe geçer. Kimse saf bir duygu yaşayamaz içinde. Belki bunu kendine itiraf edememiş ya da çıkarım yapamamış dahi olabilirsin ama aslında seni eşine bağlayan bir şey kalmamış minnet duygundan ve çocuğunuzdan başka.
Eşin çok iyi bir insan olabilir, seni çok sevmiş olabilir, seni en iyi anlayan insan da olabilir. Ama en iyi arkadaşına aşık olmak zorunda değilsin. Denemişsin, en baştan olmamış aslında. Ama şimdi patlak veriyor çünkü bir yerde "o kadar da senlik olmadığını" gördün. Bence eşin hep aynıydı, sadece sen duygularını yeni yeni çözümlüyorsun.
Annemler gittikten, çocuk uyuduktan sonra boş boş kaldık yine, mal gibi.
"Senle evlenerek hayatımın hatasını yaptığımı düşünüyorum bazen" dedim öbür odaya gittim.
Tepki yok.
selam Gangsta. İnanırmısın kk'de en çok senin yorumlarını severek izliyorum, merakla okuyorum. Gizli bi hayranın var yani.Selam kızlar, nasılsınız, nasıl gidiyor hayat?
Benim yine canım sıkkın.
Bu durum annemin de dikkatini çekmiş beni sıkıştırıp duruyor kaç gündür, eşimi de yakalamış kalaylamış "Ne derdiniz var oğlum sizin? Ne biçim bi şeysiniz siz ne biçim gençsiniz?!" diye sonradan öğrendim. (İkimizi aynı anda yakalayıp şak diye suratımıza sorunca) ...Sanırım bu evliliğin içinde ölümüm gerçekleşti.
Diyordum ya 70lik dedeler gibi bir şey benim adam... Çok artısı var, hani yine bi dolu övgü paragrafı çıkarmayayım kendisine, bazen haksızlık yaptığımı bile düşünürüm.
Ama öyle bir hareketsiz, öyle bir bıkkın hale getirdi ki beni... Enerjimi eme eme, bir şeyi kırk bin kez söylete söylete şu 5. senenin içinde (Son iki yılda esas) sanırım benim gençlik de gitti, çökkün hissediyorum ve hatta şu ara doğru düzgün hiçbir şey hissetmiyorum desem daha doğru olacak. Saçımı bile tarayasım yok... Kolumu kaldırasım yok, ağzımı açıp konuşasım yok. Çocuğuma kadar kaldım, dahası yok.
Dün annemlerle bir aradaydık yemekte; durdu durdu başladı annem:
"Uzun zamandır sizi gözlemliyorum, ne biçim eşsiniz çocuğum siz birbirinize, niye cıvıl cıvıl değilsiniz, birinizin elinde bi telefon daha işten gelip kapıdan girerken, ne bu izlemelere doyamadığın oğlum senin? Gangsta sen niye bir şey demiyorsun? Niye öbür taraflara kafa çekip gidiyorsun niye beraber, bir arada değilsiniz siz, bir şey mi oldu?" diye. Bir sürü laf geldi dilimin ucuna yuttum, gerek yok dedim. Nasıl olsa kendime söyleyip kendime dinleyeceğim. Annem bir iki nasihate bağlayacak, eşim "Tamam anne, haklısınız, ama ben de yoruluyorum iş yoğun, elimden geldiğince daha özenli davranacağım Gangstaya" falan fıstık diyecek... Bilindik bir tembih-söz döngüsü yine yani.
Sessiz kaldık; eşim de ben de bi şey demedik, annem de devam etti "Babanla kapılarda kucaklaşırdık biz, şimdi beni ayıplı konuşturmayın soğukluk filan mı oldu size, siz hiç konuşmaz mısınız sohbet etmez misiniz birbirinizle çocuğum? Birinin elinde oyuncağı oturur, biri kocasının yanında bile zor oturur kaçmaya fırsat kollar..." filan baya gömdü sağ olsun. Dayanamadım "Yok anne bizim sohbet edebileceğimiz hiçbir şeyimiz yok. Ben kabulleneli bir sene oluyor, sen de sorup durma" dedim. "Ya bak yaa" diye gülüyor eşim de ben öyle deyince. Tam da sağımda oturuyor, elimin tersiyle Medyum Memiş'in Keto'ya çaktığı gibi bi tersine tokat çakasım geldi ağzının ortasına o an "Al buna gül" diyerek... İki saniye filan sürdü bu istek ve geçti... Artık dışarıdan bile belli oluyor demek ki, hani biri dikkatlice ev ortamımızda bizi incelese, bunlar ev arkadaşına bağlamış diyecek. Hani bi ben enerji katarsam, ben çekiştirir yönlendirirsem, ben dışarı planı yaparsam, ben tatile çıkalım dersem, ben şunu mu alsak desem ancak katılıyor coşuyor adam işte en fazla. Yoksa, kafasının içinde beyin yerine araba motoru filan olduğunu düşünüyorum bazen eşimin. Direksiyonuna geç ve sür adamı, bu kadar. Yok, hayatta değil kendisi. Bir fikri-hayali-beklentisi bile yok galiba şu dünyada...
Annemler gittikten, çocuk uyuduktan sonra boş boş kaldık yine, mal gibi.
"Senle evlenerek hayatımın hatasını yaptığımı düşünüyorum bazen" dedim öbür odaya gittim.
Tepki yok.
Kulaklığımı taktım müzik dinledim bi şeyler okudum, biraz oyun oynadım, buralara bakındım... İşte bitti gitti bir gün daha. Elimden geleni yaptığımı düşünüyorum evliliğimiz için. Terapistinden bilmem nesine... Yok abi biz dibine kadar zıt karakteriz, uyumsuzuz. Eşime kendisi gibi işkolik - yaşayan ölü -hayatta hiçbir amacı olmayan düz - evde kendiyle pinekleyecek lapg.t bi tip lazımmış.
Ben fazlayım ona.
50 küsur yaşında yalnız gezen maceracı teyzeler gruplarına yazılayım bari, gelecekteki Gangsta şimdiden belli.
Kendisi evde iki seksen ömür çürütürken ben bari alıp başımı gideyim ömrümü yaşayayım.
İki kişilik planları tek yapmaktan bıktım...
Ağlayasım var.
Bi dağın başına çıkıp bağıra bağıra ağlayasım var.
Aynı eşimde öyle sürekli elinde telefon. Oyun oyun oyun. Akşam eve geldi oyun oynamaya başladı. İnanırmısın yataga geldi hala oyun oynuyor. Bende hamileyim bebekle dha mutlu olacagımı düşünüyorum bende. Tüm sevgimi aşkımı ona aktaracagım. O da ne yaparsa yapsın kendi dünyasında mutluluklar :)Biliyorsun benim eşmimde aynı.aynı şeyleri yaşıyoruz seninle.ben en son sıkıntıdan bunalimdan deoresyona girmiştim.benim evlilikteki isteğim hep planlar yapalim gezelim eğlenelim izin günlerinde.tatillere cikalim sosyal olalim çocuksuz 2miz hayatimizi yaşiyalimdı.ama adam elinde telefon evde pinekleyen ve enerjimi yok eden yaşama istegi birakmayan biri olunca depresyona girdim ve bu hayat böyle yalnız geçmez diyip hiç çocuk istemiyen ben çocuk yapmaya karar verdim onunla vakit gecirir eglenirim diye.hayatıma renk geldi bebeğimle.o arabalara ve telefonuna bağlı yaşasın napim kendi bilir
Bebek ayri mutluluk veriyor bu kesin:) ama kocanin veremedigini bebegin veremez, bi zaman sonra o boslugun dolmadigini farkedersin.Aynı eşimde öyle sürekli elinde telefon. Oyun oyun oyun. Akşam eve geldi oyun oynamaya başladı. İnanırmısın yataga geldi hala oyun oynuyor. Bende hamileyim bebekle dha mutlu olacagımı düşünüyorum bende. Tüm sevgimi aşkımı ona aktaracagım. O da ne yaparsa yapsın kendi dünyasında mutluluklar :)
Evet tüm sevgi ve enerjini ona aktarıyosun çok mutlu oluyosun.emzirdiğin dönem neden bilmiyorum ama mutluluktan havalara uçuyosun.durduk yere mutluluk geliyo.biraz büyüdügündeyse seninle konuşuyo ve sana arkadaş oluyo çok güzel bir hayat seni bekliyo:)Aynı eşimde öyle sürekli elinde telefon. Oyun oyun oyun. Akşam eve geldi oyun oynamaya başladı. İnanırmısın yataga geldi hala oyun oynuyor. Bende hamileyim bebekle dha mutlu olacagımı düşünüyorum bende. Tüm sevgimi aşkımı ona aktaracagım. O da ne yaparsa yapsın kendi dünyasında mutluluklar :)
Benim hayatımda hep bir boşluklar vardı zaten... Aile sevgisi en başta. Babam varken yoktu ayrı anne babanın çocuguyum. Hiç bir zaman hayatımda olmadı istemedi. Hayataki en büyük travma budur aslında ne koca ne sevgili hepsi boş geliyor. Ben bunu yaşamış bir bebektim çocuktum genctim kadındım. Bununla yaşamayı öğrendim kabullendim o yüzden o bahsettiğiniz boşlukta devede tüy geliyor bana :)Bebek ayri mutluluk veriyor bu kesin:) ama kocanin veremedigini bebegin veremez, bi zaman sonra o boslugun dolmadigini farkedersin.
Hayatımdaki tüm boşlukları doldurması için heyecanla onu bekliyorum. Her an dua ediyorum kimse beni mutlu edemedi inş yavrum eder. allahın izmiyleEvet tüm sevgi ve enerjini ona aktarıyosun çok mutlu oluyosun.emzirdiğin dönem neden bilmiyorum ama mutluluktan havalara uçuyosun.durduk yere mutluluk geliyo.biraz büyüdügündeyse seninle konuşuyo ve sana arkadaş oluyo çok güzel bir hayat seni bekliyo:)
Hayali varsa gerçeği de vardır benceokurken yok canım böyle koca var mı derken sonunda herhalde yutkunmakta zorlanacaktim ki oh be dedim. .inandık mi Hayır ..ama süperdi. Böyle koca var mı acaba
Bu mesajı gangsta'dan özür dileyerek üzerime alınıyor ve cevap vermek istiyorum. En yakın arkadaşım tam olarak bu yorumu yaptı bana ve evliliğime. Şiddetle reddettim ve aslında kocamı sevdiğimi kanıtlayacak örnekler sundum kendisine. "sevmesem şöyle yapar mıydım" diye. Çünkü bunu kabul etmek, geçen onca yılı kendimi kandırarak geçirdiğimi, daha da kötüsü bu kandırmacadan bir de evlat sahibi olduğumu kabul etmek demekti. Bu yüzden kendime bile itiraf etmekten kaçarken, kocamın iyi yönlerini düşünüp kendimi aşka zorladığım uykusuz gecelerle tanıştım.
Hatta en nihayetinde "kızım sen zaten şuursuzsun. Yıllarca her şeyi sorgulayıp zihnini çöplüğe çevirdin. Savaşma kendinle artık" şeklinde telkinlerle kendimi rahatlatmaya çalıştım. Sırf şu yazdıklarını kabul etmemek için her yolu denedim. Şimdi okurken bile hızla paragrafları atladım ki, daha az canımı yaksın :)
Çünkü biliyorum ki bir çözüm yok. Kabul edersem bu durumu, tek çözüm boşanmak. İleride oğluma "aile ortamında, anne ve babanla büyümedin çünkü annen bir geri zekalı. Hislerini anlamaktan aciz bir insan" demek istemiyorum.
Hiçbir zaman hayatta tek bir çözüm yoktur. Boşanmak zaten çok radikal bir karar, bunu 3. bir kişi olarak ben size "saçını boyatmak" gibi bir öneriyle sunamam. Ancak şu var, hislerini anlamamak geri zekalılık değildir, duygular dediğim gibi katman katmandır. Canınızı çektirmek gibi olmasın, 40 kat baklavanın içinden tek bir katı çekip almak ne kadar kolaysa o kadar kolaydır saf bir duyguyu ayırt etmek. Duygu odaklı terapilerde bunun eğitimi verilir mesela, duyguyu ayırt etme eğitimi.
Boşanma mevzusuna gelince, kimse boşanmak için evlenmiyor. Kurulu düzeni bırakıp bir çocukla "aşık olmadığınız için" boşanmak size boş, belki de şımarıklık gibi geliyor olabilir farkındayım. Belki boşanma ve evli kalma seçeneklerinin artılarını ve eksilerini bir kağıda yazarak karşılaştırabilirsiniz. Bu size en azından somut bir bakış açısı sunabilir.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?