Eşiniz çok alttan almış. Ben olsam, eşim ailemi çocuğumun doğumgününe çagirmayıp sonra kendi ailesinin evinde kutlama yapsaydı gitmezdim mesela.Ben genelde zaten anneme çıkıyorum, annemler bana gelmezler eşimi rahatsız etmemek için. Ve eşimin kendi ailesiyle arasında olan problemi bildikleri için doğum gününe de gelmek istemezlerdi. Abim gelmeden önce annem bana demişti kendiniz kutlayın bizi de çağırmayın diye. Biz de öyle yapacaktık. Abim sürpriz yapıp annemlere gelince doğum gününü de sordu. Ben de yine annemlerde tekrar kutlama yaptım zaten. Ailem eş ailesiyle ilgili durumu bildiği için sorun etmedi bu durumu. Kendilerine açıkladım çünkü kimseyi çağırmadığımı.
Evet onlardan birileri geldi hepsi de gelebilirdi o zaman ben de annemlere hadi gelin hep beraber kutlayalım derdim rahatlıkla. Ama onları davet etmediğim için haksızlık olmasın diye kendi ailemi de davet etmedim. Eşim de demişti çünkü evde kutlar fotoğraf çeker sonra annenlere çıkarız orda tekrar kutlarız diye. Bu nedenle kardeşinin gelip gitmesi de benim için sorun değildi. Geldi pasta ikram ettim hediyesini verdi gitti. Keşke dedesi de insan olsaydı de hepsini davet edip güle eğlene kutlayabilseydik.
Sizin eşiniz pasif değil saygılı biri. Pasiflik böyle bir şey değil. Hakkını koruyamayan, kendini çatır çatır ezdiren birine eş olarak katlanamamamın nedeni kendi gibi eşini çocuklarını da ezdirecek hatta kimseye çıkaramadığı dişleri onlara çıkaracak olmasıdır. Pasif insan güçsüz insandır. Güçsüz olan da kim kafasına vurursa oraya eğiliyor. İçindeki kompleks kendinden daha güçsüzü gördüğünde bayram ediyor. Kayınbabam en bariz örneği. Onun yüzünden eşimle görümcelerim belki de geçirilebilecek en berrrbat çocukluğu geçirmiş.Çoğu insanın pasif bir insana tahammülünün olmama nedeni kendisinin fazlaca yönetme isteğinden kaynaklı yada hali hazırda yönetiyor olmasından kaynaklı karşı tarafa çok fazla müdahalede bulununca ona alan kalmıyor. Bu kişi pasif değilde daha fazla eril davransa emin olun şuan yaşadığınızdan daha çok sorun yaşarsınız.
Farklı bir örneğini senelerce eşimle özgürlük konusunda yaşadık. Beni fazlaca özgür bıraktığını bunun abartı olduğunu söyledim ve erkeğin biraz daha yapısı gereği sahiplenici olması gerektiğini anlattım. O ise gevşek bir insan olmadığını özgürlüğün kişiyi tanımada önemli bir rol oynadığını savundu. Toy zamanlarımda oldu bu olaylar yirmili yaşlarda. Yıllar geçtikçe ona hak verdim. Belki de o yaşlarda beni sıkıp bunaltsa boşanacaktık. Darlanmaya gelemezdim ama ısrarla ondan o yapmadığı için bunu istiyordum. Çünkü ailemden sevgiyi kısıtlanmak olarak görmüşüm neyse kızılcık şerbetine dönmesin şimdi konu.
Çift terapisti deneyin. İki tarafta seviyor boşanmak çözüm değil size bence.
Aile apartmanlarında da oturmayın.
Aynen öyle. Şu son zamanlarda artık kayın aile ne yaparsa haklı görülüyor kk'da nedense. Devir tersine döndü. Yine insanlık etmiş konu sahibi ama haksız bulunmuşSıfır araba aldığını bile sakladılar bal gibi biliyorlardı dolandırıldığını çok sevdikleri torununun hakkını yedirmeyebilirleedi kaldı ki konu sahibi o torunu her şeye rağmen götürdü onlara . Beni dolandıran adam dalga geçer gibi iki kuruş yollasa ben konu sahibi kadar sakin kalmazdim sizin karşınızda salak mı var birde uzatiyorsunuz deyip yüzlerine calardim . Konu sahibi cidden çok takıntılı bu doğru ama bu kadın bence bu adam yüzünden bu hale gelmis . Sağlıksız bir adam olduğu için kadını mental olarak mahvetmis.
Sizin anlamadığınız şey şu, bir olaya herkes tam sizin kafanızdaki tepkiyi vermiyor diye onu etiketleyemezsiniz. Eşiniz mesela bana pasif gelmedi, kibar bir insan. Ailesine mesafe koymuş gerekeni yapmış, sürekli bunla yaşayıp laf söylemiyor diye pasif olmuyor.Kendisine hiç aileci demedim. Aksine ailesiyle sorunları olan ailesinden kopuk biri. Buna rağmen yapılan haksızlıklara tepki gösteremediği için pasif dedim. Aileci olsa yaptığı şeylerin bir dayanağı olurdu adam aileci o yüzden böyle derdim.
Ailesiyle aynı apartmanda yaşamak ve bundan dolayı mutlu olmak insanı hangi açıdan sizin gözünüzde sorunlu kılıyor acaba? Eşimi buraya zorla getirmedim kendisi benden daha çok istedi çünkü ödeyeceği kira yarıya inecekti. Üstelik buraya onun ailesinin yakınından kalkıp gelmedik.
İstemediği insanı sevinçle karşılamak zorunda mı?Yoo sizin için hep bir mesele var biz buradan bunu öğrendik eşiniz anlamadı mi? Kimseyi salak yerine koymayın bence anlaşılıyor çünkü
Sanki kapıya geleni sevinç ile karşıladiniz
Yani bana boşanmak istiyormuşsun gibi gelmedi . Sanki kavgada bosanalim diyecektin o da alttan alacaktı bunu beklemissin . Konu sahibi çok takintili birisiniz. Yorumlarin yüzde doksanı bence haksız olsa da bu konuda haklılar. Biraz kartları açık oynayacaktiniz. Siz annesini , yengesini , gelinini herkesi işin içine kattiniz. Hala kurtarmak istiyorsanız bence kesinlikle çift terapisine gidin ailesinin hiçbir üyesiyle görüşmeyin . Bir daha da asla bu konuları açmayın .dava açıldı artık. 22 aralığa duruşma günü verilmiş. E devletten baktım orada da görünüyor.
Sizin anlamadığınız şey şu, bir olaya herkes tam sizin kafanızdaki tepkiyi vermiyor diye onu etiketleyemezsiniz. Eşiniz mesela bana pasif gelmedi, kibar bir insan. Ailesine mesafe koymuş gerekeni yapmış, sürekli bunla yaşayıp laf söylemiyor diye pasif olmuyor.
Siz çok fazla yönetmek istiyorsunuz ilişkileri. Sonra aklınızdaki olmayınca öfke krizi geçiriyorsunuz.
Bence sizinki daha tahammül edilemez bir özellik.
Ayrıca şimdi eş ailesiyle ilgili şeyler zor geliyor ya, boşandıktan sonra yeniden evlenirse yemi çocukları olursa o yeni ilişkiler sizin için daha zor olacak. Siz sağlıklı bir şekilde boşanmayı düşünemiyorsunuz bana göre. Boşanınca babanne dede amcalar yine görecekler baba aracılığıyla . Üstüne belki yeni eş yeni çocuk ilişkileri gelecek. Sırf sizin istediğiniz gibi iletişim kurmadı diye buna kendinizi hazırladıysanız sorun yok tabii
Vallahi kendi adıma konuşayım, ben kısıtlanmak istemenize şaşırmıştım. Millet ataerkil erkeklerden illalah ediyor, katlanamıyor, köşe bucak kaçıyor siz öyle istemişsiniz.
Yani bana boşanmak istiyormuşsun gibi gelmedi . Sanki kavgada bosanalim diyecektin o da alttan alacaktı bunu beklemissin . Konu sahibi çok takintili birisiniz. Yorumlarin yüzde doksanı bence haksız olsa da bu konuda haklılar. Biraz kartları açık oynayacaktiniz. Siz annesini , yengesini , gelinini herkesi işin içine kattiniz. Hala kurtarmak istiyorsanız bence kesinlikle çift terapisine gidin ailesinin hiçbir üyesiyle görüşmeyin . Bir daha da asla bu konuları açmayın .
Çünkü siz eşinizi malesef ciddiye almamissiniz belli ki . Aileniz maddi olarak destek olmuş . Bakıyorsunuz haklı olarak adam size yalan söyledi ailesi zaten sorunlu . Bosansaniz da evli kalmayi surdurseniz de bu böyle gitmez. Size bir önceki konunuzda da defalarca söylendi . Ben size çok defa dedim açıkca yuzlesin görüşmeyin uzak durun diye. Siz iyice konunun üzerinde tepindiniz.
Boşanırlarsa aslında eşi kurtulmuş olacak.. Konu sahibi bu olumsuz duygularla kimseyle geçinemez.. Zor bir insan gerçekten.Kesinlikle öyle, ailedeki diğer gelinle kuzen eşiydi sanırım, kendi isteğiyle görüşüp, görüşmeden memnun olmayınca yine eşini suçlayıp ona kızmıştı. Kendi de istediği yerde istediği tepkiyi gösterebilen biri değil. Tüm hırsını kriz geçirerek eşinden çıkarmaya çalışıyor.
Evet doğru söylüyorsunuz . Haklı olduğunuz çok nokta var . Eşiniz sıkıntılı bir sürece soktu . Ama şunu da söyleyeyim . Sizin bu kadar takıntılı olmanizin sebebi yine eşiniz . O ilk ortaklıktan çıkmak istediğiniz zamanları hatırlıyorum ben eşiniz yok kardesim yok şöylegüveniyorum diye diye issizkwn bile ağzını açmadı . Siz bu adamı çok idare ettiniz o yönden haklısınız.Alttan almasını beklemek değil tam olarak. Şunu farkettim, ben defalarca boşanmayı gündeme getirdim ama eşim bana hiç boşanmayalım her şeyi çözeceğim demedi. Ben kendi kendime blöf yaptım oturdum. Şu olayda da bazı şeyler dank etti. Boşanalım dedim ve eşim de gitti dilekçe verdi. Mahkemeye henüz 1 ay var. Bu süreçte bana her şeyi düzelteceğim dese destek almaya başlasa ve bazı şeyler vaadetse düşünürüm. Ama böyle bir çabası olmazsa zaten en doğrusu boşanmak. Çünkü sizin de söylediğiniz gibi ben o insanlara artık tahammül edemiyorum. Evet destek alıyorum ama eşim değişmediği sürece ben değil destek almak hastaneye yatsam yine bir şeyler değişmez. Destek alıyorsam takıntılarım yüzünden alıyorum ama bu karşı tarafın yaptığı haksızlıkları yine hoş göreceğim anlamına gelmez ki. Zaten ben tepki gösterdiğim konularda kendimi haksız görmüyorum sadece yöntemlerim aşırı derecede yanlış olduğu için haklıyken haksız duruma düştüm olaylar bu noktaya geldi. Ama ben destek alıp düzelsem de eşim değişmediği sürece bu insanlar yine benim sinirimi bozmaya devam edecek. Eşimin tüm bunlara karşı bir duruşu olmayacaksa boşanalım zaten.
Ya çocuğunu hiç sevmediği kayinpeder ile görüştüreyim, yanina götüreyim mi diye konu açmıştı. Eşi yine götür dememisken. Ayrıca konu sahibi yine aileden uzak durmayı tercih etsede paylaşılan fotoğrafları falan kıskandığını kendi yazmış. Bu kadar haksızlığa uğradığını düşündüğü insanlara karşı tavrı asla net olmamış. Aileden kendi kopmamis bir şekilde. Tek yaptığı ailesiyle ilgli eşine söylenip, ağlayıp sızlanma, sinir krizi geçirmek. Ortaklık öncesi de varmış bu ağlamalar, sızlamalar. Konu sahibinin genel tavrının bu olduğunu düşünüyorum. Eşi de hatalı ortaklık konusunda evet ama aileyi bu kadar gündemde tutan konu sahibi. Yengenin geliniyle de aileden haber almak, yollamak icin görüşüyordu zaten.Evet doğru söylüyorsunuz . Haklı olduğunuz çok nokta var . Eşiniz sıkıntılı bir sürece soktu . Ama şunu da söyleyeyim . Sizin bu kadar takıntılı olmanizin sebebi yine eşiniz . O ilk ortaklıktan çıkmak istediğiniz zamanları hatırlıyorum ben eşiniz yok kardesim yok şöylegüveniyorum diye diye issizkwn bile ağzını açmadı . Siz bu adamı çok idare ettiniz o yönden haklısınız.
Haklı olduğunuz bir nokta daha var süreci idare edemediğiniz için haksız duruma düştünüz . Kayınvalidenizlw net konuşun evinize almayın demiştim size sizde yok ben onu kullanacağım bari ise yarasın bilmem ne diye diye sürekli bu konuları tekrar gündeme getirdiniz. Belki birkad sene hiç yüz yüze gelmeseydiniz bu konuları sizde unutacaktiniz . Kutlama mi yapacaklar götürüp torunlarını yapsalardi . Siz onları evinize almayacaktiniz ama huzursuzlukta çıkartmayacaktinix. Gidip gorusseydi eşiniz ve oğlunuz .Siz tam tersi istemiyorum dedikçe aralarına girdiniz burada en önemli sebep ailenizle aynı apartmanda oturduğunuz için kendinizi zorunlu hissetmeniz ve pasif agrasif tavirlarinizdi bence. Size demiştim ya o yengenin gelini dediğiniz kızın yuvasini yıkacaksiniz ya kendi yuvanizi diye .
Evet çok değişik bir hırsı ve takıntısı var bu aileye karşı ama görmek istemedi . Aile belli zaten diğer oğullarına çok daha düşkün dolandırıldığında bile seslenmediler. E zaten adam göreceğini gördü. Bundan sonra hiç birini istemiyorum istediğin zaman al çocuğunu git yanlarına dese kimse sesini çıkarmazdi . Hala dalga geçer gibi dolandıran adam iki kuruş para yollamış. Niyetleri zaten iyi değil . Konu sahibi de çok önemliymis ve hayatta başka bir şeyi yokmuş gibi bu konuyu sürekli gündemde tuttu. Oysa işi gucu olan öğretmen de bir kadın . Çocuk zaten küçük . Bırak yahu önemsediğin insanlar hayatında önemli noktalara gelir . Eşinin zaten konu sahibine ağzını açacak yüzü de kalmamıştı . Bir kaç yıl ayrı kalsaydı zaten sinirleri geçerdi . Psikolojisi düzelir belki o zaman eş ailesiyle sağlıklı bir iletişim kurardi. Burada ikisi de eşit derecede hatalı .Ya çocuğunu hiç sevmediği kayinpeder ile görüştüreyim, yanina götüreyim mi diye konu açmıştı. Eşi yine götür dememisken. Ayrıca konu sahibi yine aileden uzak durmayı tercih etsede paylaşılan fotoğrafları falan kıskandığını kendi yazmış. Bu kadar haksızlığa uğradığını düşündüğü insanlara karşı tavrı asla net olmamış. Aileden kendi kopmamis bir şekilde. Tek yaptığı ailesiyle ilgli eşine söylenip, ağlayıp sızlanma, sinir krizi geçirmek. Ortaklık öncesi de varmış bu ağlamalar, sızlamalar. Konu sahibinin genel tavrının bu olduğunu düşünüyorum. Eşi de hatalı ortaklık konusunda evet ama aileyi bu kadar gündemde tutan konu sahibi. Yengenin geliniyle de aileden haber almak, yollamak icin görüşüyordu zaten.
Üzüldüm acikcasi. İki tarafta istiyorsa ayrılmak en iyisi. Zorlamayla evlilik yürümüyor..umarım her iki taraf içinde hayırlı olur.Güncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
Dolandırıcı kayınçodan intikam almaya kalktı heralde. Ama atladığı bir şey var. O adam hem öz oğulları hem de ailenin kıymetlisi. Para onda olduğundan güç de onda, konu sahibinin eşi zaten pasif karakterde ve kendini gösteren biri olmadığından, son olaylardan sonra beceriksiz biri olarak görüldüğünden kolayca gözden çıkarılmış. Konu sahibi bunu görememiş işte. O dolandırılma olayından sonra aile parayla sustu sanıyor ama hayır, aile kendi fikirlerince kimin işe yarar olduğunu gördü, kendilerine kim bakar, kim ailenin lokomotifi olur, onu gördüler. Herkeste adalet duygusu yok ki. Kocası da boşanırsa şayet kuyruğunu kıstırıp abisine gidecek, aslında bu kavgadan önce yolunu yapmış, bi umut görmüyormuş zaten. Yakındır ailesi ile arayı düzeltip konu sahibine "Ben daha fazla babanın evinde içgüveysi olmam, eğer barış olacaksa artık kayın aile altında yaşayan sen olacaksın." resti çekmesi.Ya çocuğunu hiç sevmediği kayinpeder ile görüştüreyim, yanina götüreyim mi diye konu açmıştı. Eşi yine götür dememisken. Ayrıca konu sahibi yine aileden uzak durmayı tercih etsede paylaşılan fotoğrafları falan kıskandığını kendi yazmış. Bu kadar haksızlığa uğradığını düşündüğü insanlara karşı tavrı asla net olmamış. Aileden kendi kopmamis bir şekilde. Tek yaptığı ailesiyle ilgli eşine söylenip, ağlayıp sızlanma, sinir krizi geçirmek. Ortaklık öncesi de varmış bu ağlamalar, sızlamalar. Konu sahibinin genel tavrının bu olduğunu düşünüyorum. Eşi de hatalı ortaklık konusunda evet ama aileyi bu kadar gündemde tutan konu sahibi. Yengenin geliniyle de aileden haber almak, yollamak icin görüşüyordu zaten.
Kocanın öyle bir rest çekeceğini sanmıyorum çünkü rest çekecek bir mizacta degil.Dolandırıcı kayınçodan intikam almaya kalktı heralde. Ama atladığı bir şey var. O adam hem öz oğulları hem de ailenin kıymetlisi. Para onda olduğundan güç de onda, konu sahibinin eşi zaten pasif karakterde ve kendini gösteren biri olmadığından, son olaylardan sonra beceriksiz biri olarak görüldüğünden kolayca gözden çıkarılmış. Konu sahibi bunu görememiş işte. O dolandırılma olayından sonra aile parayla sustu sanıyor ama hayır, aile kendi fikirlerince kimin işe yarar olduğunu gördü, kendilerine kim bakar, kim ailenin lokomotifi olur, onu gördüler. Herkeste adalet duygusu yok ki. Kocası da boşanırsa şayet kuyruğunu kıstırıabisine gidecek, aslında bu kavgadan önce yolunu yapmış, bi umut görmüyormuş zaten. Yakındır ailesi ile arayı düzeltip konu sahibine "Ben daha fazla babanın evinde içgüveysi olmam, eğer barış olacaksa artık kayın aile altında yaşayan sen olacaksın." resti çekmesi.
Pasif denen adamların kendinden daha güçsüzün yanında neye dönecekleri çok belli olmuyor. Konu sahibinin ailesi bu kadar kucak açmasa ne olacaktı? Evleri olmasa ya da? Bunlar kira bile veremez hale gelmişler de gitmişler aile apartmanına. Ya kümesten bozma bi yere geçeceklerdi ya da doğru adamın ailesine. O zaman görürdük o pasif adamı. Evet konu sahibinin haksız yanları var, ama bunları da düşünmek lazım ya. Dünden beri çok garip yorumlar görüyorum. İnanılır gibi değil. Konu sahibi yatsın kalksın dua etsin ki ailesi var başında, kurda kuşa yem olurdu valla. Hatası suçu eş ailesiyle eşinin çok umru olmamasına rağmen aşık atmak olmuş. Ortalık karıştıracakmış aklınca. Ya sen kimsin, senin etin ne budun ne? Biri pasif diğeri mini el mikseri. Allahım ya rabbim.Kocanın öyle bir rest çekeceğini sanmıyorum çünkü rest çekecek bir mizacta degil.
Adamın ailesiyle de arası hep bozukmuş. Geri planda kalan çocuktu muhtemelen küçüklükten beri. Zaten burada ailesine ölüp biten, sürekli onların yanında, çocuğunu götüren bir profil yok. Boşanma sonrası ailesinin evinde kalabilir, gidecek yeri olmadığından ama evliliğin devamı için şart koşma durumu olmaz muhtemelen. Ailede konu sahibine meraklı değil zaten ve kendisinin hazmedemedigi diğer kısım da burası. Bu aileden ne tür bir intikam alacaktiysa artık.
Ben konuda haksız yönleri olsa da bezmiş bir adam gördüm sadece.
İşte keşke bazen kız aileleri böyle durumlarda içleri el verse de yardım etmese. O zaman görürüm ben bunların artisligini . Eminim birde diyorlar ki oglumuzu aldı o ailenin güdümüne girdi . Umursamadiklari oğulları kıymetli olur . Durduk yere yollamadilar o parayı . Konu sahibi sakin ve umursamaz bir insan olsa bunların hiç birini yaşamazdi . Tek sorunu bu insanları dert edinmesi bencePasif denen adamların kendinden daha güçsüzün yanında neye dönecekleri çok belli olmuyor. Konu sahibinin ailesi bu kadar kucak açmasa ne olacaktı? Evleri olmasa ya da? Bunlar kira bile veremez hale gelmişler de gitmişler aile apartmanına. Ya kümesten bozma bi yere geçeceklerdi ya da doğru adamın ailesine. O zaman görürdük o pasif adamı. Evet konu sahibinin haksız yanları var, ama bunları da düşünmek lazım ya. Dünden beri çok garip yorumlar görüyorum. İnanılır gibi değil. Konu sahibi yatsın kalksın dua etsin ki ailesi var başında, kurda kuşa yem olurdu valla. Hatası suçu eş ailesiyle eşinin çok umru olmamasına rağmen aşık atmak olmuş. Ortalık karıştıracakmış aklınca. Ya sen kimsin, senin etin ne budun ne? Biri pasif diğeri mini el mikseri. Allahım ya rabbim.
Ben aile apartmanına yönelik bir şey demedim ki. Eşiniz şu şartlarda aileci değil dedim. Siz burada bana bile alınganlık gösteriyorsunuz. Söylemediğim şeyleri söyledim gibi algılıyorsunuz.Peki tüm bu söylediklerinizle benim aile apartmanında oturmamın ilgisi ne?
Kendi hatalarımın ve kişisel problemlerimin farkındayım ben. Bunun için de destek alıyorum. Problem benim bir şeyleri tek başına yapmaya çalışmam. Ben kendimi değiştirmeye çalışırken eşimin olduğu yerde sayması. Üstelik ben bu hale durup dururken de gelmedim. Buraya anlattığım kadar anlatmadığım da var. Eşimin bana yalanları, babasının bana olan tutumu, insanlara benimle ilgili söyledikleri beni küçük düşürmesi vs. Ve her insanın olaylara tahammül seviyesi aynı olmuyor. Bir yerden sonra ben de yaptıklarını boşvermeyi öğrendim ama bunu başarana kadar yıprandım yıpranacağım kadar.
Bir de şöyle bir algı var. Sanki ben eşimi ailesine karşı doldurup aralarını bozuyormuşum ya da iletişimlerine engel oluyormuşum gibi. Aksine eşimin ailesi evlat ayrımı yapıyor ve eşimi hiç umursamıyorlar. Evlerine gidip tüm bu yaşananların kendini çok rahatsız ettiğini, dükkan meselesini, babasının bana olan davranışlarını vs gidip dile getirdi. Ancak ailesinin umrunda olmadı. Babası güya biz bir aile olamadık ve bu da benim yüzümden demiş, burada kalmasın ben çözeceğim demiş. Eşim de madem sorunun kendinde olduğunu kabul edip çözmek istiyorsun benim kapım açık demiş. Üzerinden aylar geçti kimsenin umrunda olmadı. Üstelik eşimi doğum gününde aramadılar bile. Ve burada çocuğun amcası diye savunduğunuz kardeş yüzünden oluyor bunlar. Abisini basamak olarak kullanıp kendisine dükkan açtı ve anne babasını parayla susturuyor. Şu an o kardeş eve para getiriyor, dükkanı var diye nefes alma dese hiçbiri nefes almayacak kadar onun sözüne tapıyorlar. Haliyle eşimi kimse takmıyor zaten. Eşim de onları doğum gününe davet etmek istemedi. Önce kendimiz kutlayıp fotoğraf çekelim sonra Yukarda annenlerle kutlayalım dedi. Benim de işime gelir zaten ailesini zerre kadar sevmiyorum sonuçta.