Konu sahibi bu arada sende eşin kadar haksizsin . Ailenls aynı binada oturmamaliydin. Kendinize ait başka bir hayat kurmalıydiniz. Yanlız kutlamaya karar verdiyseniz o zaman işte kimse gelmesin diyebilirdin.
Sen en başından bu olaydan sonra yeni arabayı saklayan kayınvalide ve kayinbabayla içini bosaltacaktin . Ondan sonra o aileden birini kabul etmeme hakkin olurdu seni dolandırdılar ailece. Ama sen yengeden girdin başkasından çıktın sürekli kocana laf soktun. Bir şekilde lafı sözü hiç birakmadin . Hırsını başka şekillerde almaya çalıştın. Esin zaten çok pisirik bir adam o ailesine ağzını acamadi . Herkesten uzak bir aile ortamı kurmalıydiniz.
Mahkeme hemen aynı gün içerisinde gün veriyor mu ?
Bir de bu adama aileci diyorsunuz.Buraya taşınırken mecburduk. Kiramıza yüklü bir zam gelmişti, evimiz servis güzergahına çok uzaktı (evi tutarken değildi, pandemide sadece anayol şartı gelince uzak kaldı) eşim işe gitmek için servise her gün 3,5 km yürüyordu. Gece vardiyasından dönerken 1 de ıssız yerlerden geçiyordu vs.
Bize abim böyle bir teklifte bulununca cazip gelmişti. Buraya da kira ödüyoruz ama piyasadaki uçuk kiralar gibi değil. Üstelik geçen sene eşim 4 ay işsiz kaldı malum dükkandan da payımızı alamıyorduk. Başka bir evde otursak kirayı nasıl öderdik. Yine de aileme yansıtmadık işsizlik maaşından kiramızı ödedik ama diğer evlerde o kiraları karşılayamazık.
Eşim daha yeni garanti bir iş sahibi oldu ancak bu saatten sonra da ailemden uzaklaşmayı hiç düşünmüyorum. İyi ki buraya taşınmışım.
Ancak burada olduğum süre boyunca, yani tam 2 sene oldu, ailem toplasanız evime 5 defa gelmemiştir. İkisi zaten iftara davet ettiğimiz içindir. Eşim evdeyken bir ihtiyacımızı sormak için bile zile basmaz bana yazarlar. Ben ise eşim evdeyken hiç aileme çıkmam. Gün içerisinde uğrar vakit geçiririm. Her gün kendi yemeklerimizi yapar kendi düzenimize devam ederiz. Ki eşim hep der ki senin yerinde olsam yaşlı anneme yemek yaptırmam her gün yaptığım yemekten veririm. Ben de bazı özel şeyler yaptığımda götürürüm ama annem her zaman kabul etmez rahatsız olur. Herkes kendi evinde pişirsin yesin içsin der. Aile apartmanı diye sizde nasıl bir fikir oluştu bilmiyorum ama ne bir akşam annemler bizi arayıp hadi çaya gelin demiştir ne de biz onlara. Eşimin de aklına eserse kırk yılda bir hadi annenlere çıkalım der onun dışında karşılaşmıyorlar bile. Hatta eşimin annesi ve akrabaları annemlere göre daha çok geliyorlar diyebilirim.
Ve son olarak eşim hep diyor ki eğer aynı şekilde bizimkilere yakın oturuyor olsaydık hiçbir akşam çayı yalnız içme şansımız olmazdı. Hele ki böyle altlı üstlü otursak evimizde kahvaltı yemek bile yiyemezdik çünkü her dk çağırırlardı der.
Doğum gününü bu şekilde planlayan eşimdi. Kimseyi çağırmayalım kendimiz kutlayalım. Akşama da annenlere çıkar orda da pasta üfletiriz demişti. Hatta ben de ya annenler gelirse demiştim. Gelirlerse yukarı çıksınlar annenlere gelsinler demişti. Ya da davet etsek mi dediğimde ise hayır hatırlayan kendisi bir şey yapmak isterse yapar biz kimseyi davet etmeyelim demişti. Aslında hiçbir plan yapmamıştık akışına bıraktık ve sorun da yaşamadık. Sorun kardeşin para göndermesiydi. Diğer detayları anlatma sebebim eşimin yine bir şeylere hayır diyemediğini ifade etmekti.
Peki eşin bu boşanmayı nasıl hemen kabul ettiBuraya taşınırken mecburduk. Kiramıza yüklü bir zam gelmişti, evimiz servis güzergahına çok uzaktı (evi tutarken değildi, pandemide sadece anayol şartı gelince uzak kaldı) eşim işe gitmek için servise her gün 3,5 km yürüyordu. Gece vardiyasından dönerken 1 de ıssız yerlerden geçiyordu vs.
Bize abim böyle bir teklifte bulununca cazip gelmişti. Buraya da kira ödüyoruz ama piyasadaki uçuk kiralar gibi değil. Üstelik geçen sene eşim 4 ay işsiz kaldı malum dükkandan da payımızı alamıyorduk. Başka bir evde otursak kirayı nasıl öderdik. Yine de aileme yansıtmadık işsizlik maaşından kiramızı ödedik ama diğer evlerde o kiraları karşılayamazık.
Eşim daha yeni garanti bir iş sahibi oldu ancak bu saatten sonra da ailemden uzaklaşmayı hiç düşünmüyorum. İyi ki buraya taşınmışım.
Ancak burada olduğum süre boyunca, yani tam 2 sene oldu, ailem toplasanız evime 5 defa gelmemiştir. İkisi zaten iftara davet ettiğimiz içindir. Eşim evdeyken bir ihtiyacımızı sormak için bile zile basmaz bana yazarlar. Ben ise eşim evdeyken hiç aileme çıkmam. Gün içerisinde uğrar vakit geçiririm. Her gün kendi yemeklerimizi yapar kendi düzenimize devam ederiz. Ki eşim hep der ki senin yerinde olsam yaşlı anneme yemek yaptırmam her gün yaptığım yemekten veririm. Ben de bazı özel şeyler yaptığımda götürürüm ama annem her zaman kabul etmez rahatsız olur. Herkes kendi evinde pişirsin yesin içsin der. Aile apartmanı diye sizde nasıl bir fikir oluştu bilmiyorum ama ne bir akşam annemler bizi arayıp hadi çaya gelin demiştir ne de biz onlara. Eşimin de aklına eserse kırk yılda bir hadi annenlere çıkalım der onun dışında karşılaşmıyorlar bile. Hatta eşimin annesi ve akrabaları annemlere göre daha çok geliyorlar diyebilirim.
Ve son olarak eşim hep diyor ki eğer aynı şekilde bizimkilere yakın oturuyor olsaydık hiçbir akşam çayı yalnız içme şansımız olmazdı. Hele ki böyle altlı üstlü otursak evimizde kahvaltı yemek bile yiyemezdik çünkü her dk çağırırlardı der.
Doğum gününü bu şekilde planlayan eşimdi. Kimseyi çağırmayalım kendimiz kutlayalım. Akşama da annenlere çıkar orda da pasta üfletiriz demişti. Hatta ben de ya annenler gelirse demiştim. Gelirlerse yukarı çıksınlar annenlere gelsinler demişti. Ya da davet etsek mi dediğimde ise hayır hatırlayan kendisi bir şey yapmak isterse yapar biz kimseyi davet etmeyelim demişti. Aslında hiçbir plan yapmamıştık akışına bıraktık ve sorun da yaşamadık. Sorun kardeşin para göndermesiydi. Diğer detayları anlatma sebebim eşimin yine bir şeylere hayır diyemediğini ifade etmekti.
Peki eşin bu boşanmayı nasıl hemen kabul etti
Bir de bu adama aileci diyorsunuz.
Şu anlattıklarınız da sorunun kimde olduğunu belli ediyor aslında. Tam sizin aklınızdaki tepkiyi veremedi diye boşanmaya varmanız hiç mantıklı değil .
Yani emin misinBilmiyorum. Benim bir şeyleri aşamayacağımın farkında bence. Kendisinin de farkında. Bugün olmasa yarın yine aynısı olacak. Bıktı demekki. Mesela ben de boşanacağım için çok üzülüyorum ama boşanmama ihtimalini düşününce içime bir ağırlık çöküyor. Artık her şeyi herkesi arkamda bırakmak yenir bir sayfa açmak istiyorum. Belki o da bunu istiyordur.
Yani emin misin
Bosandiktan snra umarm pisman olmazsnzBilmiyorum. Benim bir şeyleri aşamayacağımın farkında bence. Kendisinin de farkında. Bugün olmasa yarın yine aynısı olacak. Bıktı demekki. Mesela ben de boşanacağım için çok üzülüyorum ama boşanmama ihtimalini düşününce içime bir ağırlık çöküyor. Artık her şeyi herkesi arkamda bırakmak yenir bir sayfa açmak istiyorum. Belki o da bunu istiyordur.
Anlayamadigim olay neden iliskinizi başkaları için bitiriyorsunuz ki? Onun ailesiyle arasindaki olaylar yani iliskiler buna çok girmeye karsiyim. Kardesim annem ve babamla sorunlarimiz olabilir ama kimse benim ailemle olan meselelerime giremez kaldı ki bende esiminkine girmem. Dogumgunleri sizin için onemlidir rica edersiniz gelenler fotograf cekimine yardimci olurlardi bence yani sırf foto alamadım diye de kafama bindiremem bunu yeterince sorun var zaten. Kaldı ki belki dolup burda tasmis olabilirsiniz bu yüzden karariniz caninizi yakmasin boşanma kararı hele de cocuk varken kolay alinmis bir karar olamaz. Kendinizden eminseniz devam edin arkaniza bakmayın. Eşinizi en iyi taniyan sizsiniz. Paylasimlariniz yoksa halledemiyorsaniz sorunlarinizi bir kere uzulun her gün uzuleceginize. Ama çok çok iyi düşünün artilari ve eksileri iyi tartin hayatta bazen bazi şeylerin dönüşü olmuyorGüncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
H HodrimeydanÇoğu insanın pasif bir insana tahammülünün olmama nedeni kendisinin fazlaca yönetme isteğinden kaynaklı yada hali hazırda yönetiyor olmasından kaynaklı karşı tarafa çok fazla müdahalede bulununca ona alan kalmıyor. Bu kişi pasif değilde daha fazla eril davransa emin olun şuan yaşadığınızdan daha çok sorun yaşarsınız.
Farklı bir örneğini senelerce eşimle özgürlük konusunda yaşadık. Beni fazlaca özgür bıraktığını bunun abartı olduğunu söyledim ve erkeğin biraz daha yapısı gereği sahiplenici olması gerektiğini anlattım. O ise gevşek bir insan olmadığını özgürlüğün kişiyi tanımada önemli bir rol oynadığını savundu. Toy zamanlarımda oldu bu olaylar yirmili yaşlarda. Yıllar geçtikçe ona hak verdim. Belki de o yaşlarda beni sıkıp bunaltsa boşanacaktık. Darlanmaya gelemezdim ama ısrarla ondan o yapmadığı için bunu istiyordum. Çünkü ailemden sevgiyi kısıtlanmak olarak görmüşüm neyse kızılcık şerbetine dönmesin şimdi konu.
Çift terapisti deneyin. İki tarafta seviyor boşanmak çözüm değil size bence.
Aile apartmanlarında da oturmayın.
O kadar haklı bir yorum ki. diğer yorumunuzda da dalga geçer gibi hediye vermiş demişsiniz ben de yorumları okurken bunu düşünmüştüm. Amca 10 al 1 ver yapsın ve konu sahibinin bunu normal karşılaması beklensin. Diğer konularda eleştirilir de bu konuda da değil yahu.Konu sahibi biraz daha konu açık kalırsa neden dolandirildigin için kızıyorsun errrkek ailesi sonuçta kes sesini otur diyecekler. Aman tanrim didim
Adam çocuk bahanesiyle herşeyi yutturuyor unutturuyor kocası ailesine pasifligi karısına aslan kesiliyor olay buBu amca çocuğumun hakkını yiyerek zengin oldu. Bizi iş konusunda dolandırdı. Olayların öncesi var yani. Böyle amca olmaz olsun. Onun vereceği üç kuruşa muhtaç değil çocuğum. Adam olsa, bu kadar haksızlık ettim doğum günü bahanesiyle bi küçük hediye alayım abime gideyim derdi ya da parayı getirip kendisi verirdi belki bir şeylere bahane olurdu.