Kıymetli olur tabi ama sana kıymetli olur. Kendi içlerinde devam birbirini yemeğe. Ben konu sahibinin kocasından bir adım gittiğini düşünüyorum ilk. Çünkü baktı olmuyor. Yeri yaş. Yüzünü düşürüp yayılamıyor kayınbaba evine. Serde erkeklik de var. Elalemin balındansa kendi sirkem iyidir kafasına girmiş. Bence yani. Biraz zaman geçsin çıkar kokusu.İşte keşke bazen kız aileleri böyle durumlarda içleri el verse de yardım etmese. O zaman görürüm ben bunların artisligini . Eminim birde diyorlar ki oglumuzu aldı o ailenin güdümüne girdi . Umursamadiklari oğulları kıymetli olur . Durduk yere yollamadilar o parayı . Konu sahibi sakin ve umursamaz bir insan olsa bunların hiç birini yaşamazdi . Tek sorunu bu insanları dert edinmesi bence
Ben eşime desem ki kız kardeşimin çocuğumuzla ilişkisine karisamazsin istedigi hediyeyi alır o onun teyzesi bana bir yerleriyle güler bende ona herhalde. Kaldı ki burda dolandırma var adam benim paramla küçük bir harçlık gönderiyor . Buna halk arasında şey geçmek derler de yazamıyorum ayıp .Yani bazen gerçekten inanamıyorum yorumlarakaynim beni dolandiracak, aile üstünü kapatacak, sonra da çocuğuma para gönderecek. Ben de o parayı kıvırıp yerine sokmicam. Hmmm. Bir de gelsin yüzüme tükürsün deli midir nedir yürek yemis heralde
Ya benim kardeşim şöyle bir şey yapsa, ki yapadabilir yani çok güvenilir diyemem malım ortada[
Ben eşime desem ki kız kardeşimin çocuğumuzla ilişkisine karisamazsin istedigi hediyeyi alır o onun teyzesi bana bir yerleriyle güler bende ona herhalde. Kaldı ki burda dolandırma var adam benim paramla küçük bir harçlık gönderiyor . Buna halk arasında şey geçmek derler de yazamıyorum ayıp .
Güncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
Derdi bu zaten. İnsanlara resmen kötü davranıyor. Bana bunu yaptılar deyip mimliyor ondan sonra ağızlarında kuş tutsalar umurunda değil.İnsanlar sizin çocuğunuzu saymış kapıya kadar gelmiş her türlü suçlu olmasınlar ya
Ay düşünmek istemiyorum ya kardeşimin böyle birşey yaptığını. Yeğeniyle arasını ne iyi tutacak . Ana babası issizken aylarca dükkan iş yapmiyor diye para göndermedi adam . Resmen dediğim gibi şey geçiyor yenge ve abiyle. Konu sahibine bu noktada çok hak veriyorum yani o sırada parayı kabul edince eşi insanın saygısı biter .Ya benim kardeşim şöyle bir şey yapsa, ki yapadabilir yani çok güvenilir diyemem malım ortada, utancimdan geberirim. Amcasiymis da yegenle ilişkisini iyi tutmaya çalışıyormuş, kimsin ya sen ben dogurmusum amca ne. Para gönderdiği elini kırarım valla dalga geçmek şu başka bir şey değil. İt ya. Çok sinirlendim olmayan olaya resmen ben böyle dolandiririm, başıma da hiiic bir şey gelmeden hayatıma devam ederim, salak kardeşimle de böyle dalga geçerim, yengeyi kudurturum demek. Tertemiz dolandirdim kardeş üstüne su iç diyip hayatımdan çıksa daha az sinir olurdum sanırım.
Siz anlaşması zor bir insansınız.herseyin altında bişey arıyorsunuz.ben sizi suçlu buluyorum.ilerde çok pişman olursunuzGüncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
Suanki aklımla bende şaşırıyorum tabiki uzerinden geçmiş on beş yılVallahi kendi adıma konuşayım, ben kısıtlanmak istemenize şaşırmıştım. Millet ataerkil erkeklerden illalah ediyor, katlanamıyor, köşe bucak kaçıyor siz öyle istemişsiniz.
Siz bir ara iş fikri falan soruyorsunuz,ne ara ne oldu da boşanmaya geldi konu? Allah hayırlısını versin ne diyeyim.Bir de anlamadığım şey şu, ya ailesine karşı birçok şeye sessiz kalması vs. bir yana kardeşinden gelen doğum günü hediyesi parasını kabul etmiş olması,yani sessiz kalması sizce kardeşine gönderilen bir yeşil ışık olarak mi algiladiniz? Son olaydaki tepkinizi anlayamadımGüncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
Alttan almasını beklemek değil tam olarak. Şunu farkettim, ben defalarca boşanmayı gündeme getirdim ama eşim bana hiç boşanmayalım her şeyi çözeceğim demedi. Ben kendi kendime blöf yaptım oturdum. Şu olayda da bazı şeyler dank etti. Boşanalım dedim ve eşim de gitti dilekçe verdi. Mahkemeye henüz 1 ay var. Bu süreçte bana her şeyi düzelteceğim dese destek almaya başlasa ve bazı şeyler vaadetse düşünürüm. Ama böyle bir çabası olmazsa zaten en doğrusu boşanmak. Çünkü sizin de söylediğiniz gibi ben o insanlara artık tahammül edemiyorum. Evet destek alıyorum ama eşim değişmediği sürece ben değil destek almak hastaneye yatsam yine bir şeyler değişmez. Destek alıyorsam takıntılarım yüzünden alıyorum ama bu karşı tarafın yaptığı haksızlıkları yine hoş göreceğim anlamına gelmez ki. Zaten ben tepki gösterdiğim konularda kendimi haksız görmüyorum sadece yöntemlerim aşırı derecede yanlış olduğu için haklıyken haksız duruma düştüm olaylar bu noktaya geldi. Ama ben destek alıp düzelsem de eşim değişmediği sürece bu insanlar yine benim sinirimi bozmaya devam edecek. Eşimin tüm bunlara karşı bir duruşu olmayacaksa boşanalım zaten.
Bu konu beni cok dusundurdu ya. Sizin bosanmaniz sadece sizin iletisiminizi keser. Cocuk amcasini gormeye ondan para almaya devam edecek. Babaanneyi ve sevmediginiz diger akrabalarınıda gorecek.
Babalar cocuklari alinca annesine, kardesine falan goturuyor zaten. Siz yine sinir olacaksiniz. Bosanmak bu sorunu tamamen ortadan kaldirmiyor ki. Cocugunuz kac yasinda bilmiyorum ama ilerleyen dönemlerde babanin temmuz ya da ağustos ayinda cocugu 1 ay yatili alma hakki oluyor, bayram, somestr vs birsuru yasal hakki olacak. O kism mudahale edemeyeceksiniz
Ben çocuğumun onlarla görüşmesine engel olmaya çalışmıyorum ki. Amcası ortak yaptığımız işte bizi dolandırıp sonra doğum gününde para gönderdi diye kızdım sadece. Onun dışında babaannesi hariç oğlumu pek takan yok. Bir tek babaanne ilgi gösteriyor. Amcalar, dede falan hiç umursamıyor. Biz götürürsek komşu çocuğu gibi seviyorlardı. Ben gitmeyi kestim zaten bayramdan bayrama gidiyorum artık.
Önceden eşim her hafta sonu götürürdü. Sonra bir gün oğlum hasta oldu bir hafta götüremedi eşim. Sonraki hafta kendisi hasta oldu araya başka şeyler girdi derken bir gün sordum çocuğu artık neden götürmüyorsun diye. 1 aydır götürmedim kimse arayıp sormadı hasta mısınız bir şey mi oldu diyen olmadı zorla çocuğumu sevdirmeye mi götüreyim dedi ve o da bıraktı götürmeyi. Kendisi de bazen aylarca gitmiyor ailesine.
Bakın bende anlaşmalı bosanicam Ekim ayında dilekçe verdik.Ocak ayında ben bile çocuk yokken aynı eve girmeden boşanmamak için çok uğraştım.Eger ki sırf boşanma nedeni doğum günü başladı ise tekrar düşünün derim.Güncelleme: eşim dilekçeyi vermiş. 22 aralıkta boşanma davamız var.
Merhabalar herkese
Bugün linç yemeye değil de biraz desteğe ihtiyacım var.
Daha önceki konularımı hatırlarsınız. Eşimin ailesiyle ilgili problemlerim, kişisel problemlerim vs nedeniyle pek çok konu açtım buraya.
En son oğlumun doğum gününde olan şey son nokta oldu. Anlatmayacaktım ama sanırım biraz kafamı meşgul etmeye ihtiyacım var şu an.
Eşimle kimseyi çağırmadan kendi kendimize kutlayalım dedik. İkimiz de akşam 5 de evde oluyoruz. Oğlumun doğum saatine denk getirelim 17.55 de hem kutlayalım hem fotoğraf çekilir, hediyelerini veririz dedik. Sabah biz işteyken eşimin küçük kardeşi gelmiş. Bizi evde bulamayınca eşimi aramış. Akşam ne zaman geliyorsun ben yine uğrayacağım demiş. Eşim de 5 den sonra demiş. Buna biraz bozuldum çünkü ben annemle aynı apartmanda oturuyorum. Buna rağmen davet etmeyelim dedik diye onlara da gelin demedim. Hatta abim yurt dışından geldi ve doğum gününde ne yapacaksınız diye sordu evde kutlayacağız gün ışığında fotoğraf çekmek istiyorum dedim. Kimseyi dahil etmedim yani ama eşim kardeşine böyle bir şey söyleyememiş. Neyse dedim.
Akşam oldu biz plânladığımız gibi kutladık fotoğraf çekerken kardeşi aradı geldim kapıdayım dedi. Yanında bir akrabalarını da getirmiş. Oysaki daha oğlumla yalnız fotoğraf bile çekilmemiştik. Sadece onu çekmiştik henüz. Evimiz küçük hazırladığımız süs aynı odada iç içeyiz fotoğraf çekimine de devam edemedik haliyle hava da karardı ve benim evimin ışığı kötü olduğu için bir şeyler yine istediğim gibi gitmedi. Ama oğlumun günü diye hepsine neyse dedim neyse.
Sonra eşimin kardeşi oğluma hediyesini verdi falan oturduk pasta ikram ettim. Biraz zaman geçti cebinden bir miktar para çıkardı oğluma verdi. Senin olsun dedi. Sonra tedirgin bir şekilde bu parayı X abim gönderdi dedi. Yani bizi dolandıran diğer kardeş oğluma doğum günü diye para göndermiş. En son oğlumu bir sene önce falan görmüştür. Hiçbir iletişimimiz dahi yok. Dükkan meselesi dolandırma olayı da malum. İçimden dua ediyorum lütfen eşim bu parayı kabul etmesin diye. Maalesef eşim hiçbir tepki vermedi. Parayı oğlumun cebine koydu. Tabi ki delirdim. Yani karşı taraf zaten umursamıyor bizi. Bari sen bir tavır gösterebilseydin dedim. Ki kardeşi bile parayı verirken aşırı tedirgindi, o bile bir tepki bekledi herhalde dedim. Tartıştık biraz.
Bu arada anneme bahsetmiştim, eşimin ailesini davet etmediğim için sizi de edemiyorum abime ayıp olacak nasıl yapacağız diye. Annem de siz erken kutluyormuşsunuz zaten. Biz de geç vakitte pasta alıp sizi davet edelim dedi. Bizde de mum üflesin hediyesini verelim abine de ayıp olmamış olur dedi. Ki diğer abim de burada yaşıyor ve ben onları da davet etmediğim halde hediye almışlar bir şeyler hazırlamışlar annemlere gelmişler. Planımızı bilmedikleri için emrivaki yapmak istememişler en son eve giderken arayıp iki dakika annemlere getir kutlayalım diyeceklermiş. Böyle olunca akşam belli bir saatten sonra kardeşi gitti biz de yukarı çıktık. Doğum gününü sorunsuz atlattık.
Eve gelip yatınca konuyu tekrar açtım. Mesele para şu bu değil senin tavır göstermiyor olman dedim. Şimdi onların gözünde şöyle oldu. x, abisiyle görüşmediği halde yeğenin doğum gününe para gönderdi. Waaoow bunu ballandıra ballandıra şova dönüştürecekler sen de buna çanak tuttun dedim. Kavga ettik ve tabi ki ağlama krizim tuttu yine içeri gittim. Bir süre sonra sinirli bir şekilde geldi yeter artık ağlama sesine tahammülüm yok artık bu evden s…. Olup gitmek istiyorum falan dedi. Bu ilk küfürlü konuşması. Beni hayatından çıkarsaydın o zaman falan dedi. Karşımda put gibi duruyorsun kendini ifade bile etme gereği duymuyorsun dedim. Sen kimsin ki sana kendimi ifade edicem gibi bir şeyler söylüyordu bağırarak. Yüz ifadesi iğrenir gibiydi. Bu zamana kadar hiç böyle bir cümle kurmadı. Neyse o gece ben boşanmak istediğimi dile getirdim araya hafta sonu girdi.
Dün akşam kendimi ifade etmek için uzunca yazdım. Konuşunca ağlıyorum çünkü. Neden boşanmak istediğimi, pasifliğinin beni delirttiğini, tepkisiz kalışına tahammül edemediğimi söyledim. En büyük sebep ise artık beni sevdiğine inanmıyor olmam dedim. Uzun uzun her detayı yazdım. O da cevap olarak; asıl sevdiği için bunca şeye katlandığını, yoksa evliliğimizin katlanılır bir tarafı kalmadığını yazmış. Sevmeseydim boşanacak çok şey oldu ama bu en kolayıydı ben zoru seçip devam etmeye çalıştım vs demiş. Mutsuz olduğunu da eklemiş. O kavgada bazı şeyleri sinirle söylediğini yazmış. Sen bana her türlü hakaret ediyorsun ama ben bir kez sinirle bir şey söyledim diye bunu gerçek yüzüm kabul ettin yazmış.
Bu zamana kadar ben hep boşanmayı dile getirdim ama kendi kendime vazgeçtim. Eşim hiçbir zaman yapma boşanmayalım demedi. Şimdi düşününce o bana bir vaadde bulunmadı ki. Bu da aslında boşanmak istediği anlamına geliyordu belki. Beni durdurmadı hiçbir zaman. Demek ki boşanmak istiyordu. Bunun üzerine artık söyleyecek bir şey kalmadı zaten.
Bugün anlaşmalı boşanma için dilekçe doldurduk ve eşim başvuru yapmaya gitti.
Artık onun haline tavrına tahammül edemiyorum ama hayatımda olmayacağını bilmek bana kendimi çok kötü hissettiriyor. Çünkü ben onu maalesef her şeye rağmen seviyordum. Bundan sonrası nasıl devam edecek bilmiyorum. Henüz bu kararımdan aileme de bahsetmedim çünkü kimseye açıklama yapacak durumda değilim. Bencilce olabilir ama her şey olup bittikten sonra açıklayacağım. Çünkü bu zamana kadar aileme her şeyi çok olumlu yansıttım. Mükemmel bir evliliğim olduğunu sanıyorlar ve eşimi çok seviyorlar. Şimdi ne oldu da boşanıyorsun diyecekler.
Not: eşim aradı az önce. dilekçemizi kabul etmemişler. Protokol gibi olmuş, dilekçeyi ayrı yazın demişler. Yarın dilekçeyi de yazıp tekrar götürürüm dedi. 14.30 da işe gidecek çünkü.
Ben de oradan boş bir kağıda elle dilekçe yazmasını söyledim. Bizim hazırladığımızı da protokol olarak ekle dedim. Çünkü daha fazla uzamasına tahammülüm yok dedim.
Gerçekten bir karar vermişken artık olsun bitsin istiyorum. Ben birçok şeye belki katlanmaya devam edecektim. Asıl eşimin de boşanmak istediğini hissedince artık devam etmemek gerektiğini anladım.
Kendimi çok kötü hissediyorum. Keşke şu an oğlum yanımda olmasaydı. Yorganın altına girer tüm gün ağlardım.
Bakın kendisi de ailesi ile problemliymis.Bence çocuk varken iyi düşünün derim.Ben çocuğumun onlarla görüşmesine engel olmaya çalışmıyorum ki. Amcası ortak yaptığımız işte bizi dolandırıp sonra doğum gününde para gönderdi diye kızdım sadece. Onun dışında babaannesi hariç oğlumu pek takan yok. Bir tek babaanne ilgi gösteriyor. Amcalar, dede falan hiç umursamıyor. Biz götürürsek komşu çocuğu gibi seviyorlardı. Ben gitmeyi kestim zaten bayramdan bayrama gidiyorum artık.
Önceden eşim her hafta sonu götürürdü. Sonra bir gün oğlum hasta oldu bir hafta götüremedi eşim. Sonraki hafta kendisi hasta oldu araya başka şeyler girdi derken bir gün sordum çocuğu artık neden götürmüyorsun diye. 1 aydır götürmedim kimse arayıp sormadı hasta mısınız bir şey mi oldu diyen olmadı zorla çocuğumu sevdirmeye mi götüreyim dedi ve o da bıraktı götürmeyi. Kendisi de bazen aylarca gitmiyor ailesine.