Sona geldik galiba

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Çocuğun rızkına çöken yakın akraba çocuğun ihtiyacı olan en son şey. Yok öyle o onun amcası/dayısı/bibisi, ilişkilerine karışamazsın. Eski kafa ürünü bu, ne kadar çalıştığı da ortada zaten, ben bi tane bu konudaki amca modeliyle muhatap edilip memnun kalan insan görmedim. O çocuk büyür hesap sorar, baba sen enayi misin, seni dolandıran adamın senle gelip gidip dalga geçmesine nasıl izin verdin diye.
 
Siz kendinizi nasıl bu kadar dolduruyorsunuz anlamadım, esiniz size tahammül ediyor sevdiği için sanırım ama o da dolmuş, hata yapıyorsunuz, herseyi bu kadar yönetmeye çalışmak sizi yormuyor mu?Güzel ışıklı bir dogumgunu fotoğrafı olsun cocugun derken,HEPTEN AILESINI DAGITIYORSUNUZ !BEN SIZIN HAREKETLERINIZI COK COK ABARTILI BULDUM,YAZIK ETMİŞSİNİZ EVLILIGINIZE COCUGUNUZA ,ORTADA DOSDOĞRU SEBEP BILE YOK
 
Olaylara herkes kendi bakis acisiyla bakiyor o yuzden wow nasil amcayla gorustur derler diye sayfalarca elestirilmesini manasiz buluyorum. Ben de farkli sebeplerden dolayi esimin erkek kardesini evimde agirlamiyorum. Gelirse otelde kaliyor. Ama bebegimin amcasiyla iliskisine karismam. Isterse babasi, Halasi Ile gider amcasiyla gorusur. Cocugu Ben dogursam da o benden farkli bir birey, hayatina ambargo koyma niyetim yok. Sonuc olarak herkes cocugunu istedigi gibi yetistirsin ama bizim yapmayacagimiz her ebeveynlik kararinin elestirilmesi şık durmuyor.
 
esin/arkadaşın/annenin /babanın vs hayatına tavırlarına olaylara vereceği tepkiye bu kadar müdahale etmeye kimsenın hakkı yok bence.herkes küslüğünü kavgasını farklı yaşar. Duygularını farklı ifade eder.Sürekli şöyle yapsaydın böyle davransaydın denmesı beni de gıcık eder.Bir çocuk bile müdahale edilmekten hoşlanmıyorken kocaman adamın tepkileri üzerinden kavga etmenız sızı haklıyken haksız duruma düşürmüş....kimse kimsenin sahibi değil.
 

Şöyle ki arabamızı satarak dükkana verdik. 2021 Kasım ayında 100 bin ediyordu araba. Şu an aynı araba 480-500 bin bandında. Ama biz dükkandan 170 bin aldık. O da şöyle oldu. Mart ayında tamam payınızı vereyim dedi. Ki o tarihte dolar 19 lira civarıydı. Sonra mayısa kadar oyaladı dükkan satılınca vereceğim diye. Dükkan satılmadı bize güya kredi çekerek 100 bin verdi. Oysaki krediye ödeyeceği aylık ücreti bize verse ortaklıktan ayrılmayacaktık bunu da teklif ettiğimiz halde dinlemedi. Ve o dönem eşim işsizdi yani paraya ihtiyacımız vardı. Aylık ödememizi yapsa ayrılmazdık.

Kalan 70 bini de temmuz ayında verdi ki temmuz ayında dolar 26 lira olmuştu. Bir de bizi öyle bekletip paraya değer kaybettirirken o arada kendisine 720 bine araba almış.

Resmen bizi basamak olarak kullandı. O an 100 bine ihtiyacı vardı onu bizden aldı. Kendine sıfır bütçeyle gitti babasına kredi çektirdi ortak oldu. Krediyi de dükkanın üzerinden ortak ödüyorduk ta ki ben buna itiraz edene kadar. Biz kredi çekmedik kendi payımızı nakit verdik biz neden ödüyoruz dediğimde eşim beni paragöz olmakla suçlamıştı. İşsizdi evdeydi ama buna rağmen gidip hakkını aramıyordu.

Burada yazılanları okudukça günlerdir kendimi suçladım. Boş yere takıntılarım yüzünden boşanma noktasına geldik diye kendime kızdım ama şimdi yine size bunları anlatırken o anları yaşadım. Bu insanlara ben az bile yapıyorum.
 
Kaynınızın sizin hakkınızı yediği ayan beyan ortada kimse bunu inkar edemez ama eşinizde bu duruma bile bile göz yumdu, siz de dolayısıyla kinlendiniz ve kim olsa sizin yerinizde aynı kini hissederdi. Eşiniz kardeşine sessiz kalarak sizin gözünüzdeki saygınlığını kaybetti, sizde bişeyleri eksiltti, siz hakkınızı arayınca da onun gözünde dırdırcı olarak gözüküyorsunuz yani evliliğinizde kaçınılmaz bir noktadasınız, kimsenin yuvası yıkılsın istemem sizin durumunuzda bi ara vermeniz cidden gerekiyor çünkü sürekli başa dönüyordunuz. Boşanmanızı istemem ama bi ara verin bi kaç ay uzaklaşın karı koca bi kendinizi yoklayın belki herşeyi geride bırakıp sadece kendi ilişkinize yoğunlaşabilirsiniz, bi çocuğunuz var boşanmak için çok ciddi gerekçeleriniz yok.
 

Ben de bunun tereddütünü yaşıyorum aslında. Açıkçası çocuk olmasa hiç tereddüt etmezdim ama acaba şu an böyle sebepler nedeniyle oğluma haksızlık ediyor muyum diye düşünüyorum. Ancak dilekçeyi verdik 22 aralıkta duruşmamız var.

Tuhaf olan şu ki dilekçe verdiğimiz günden beri eşimle daha iyi anlaşıyoruz. Daha hassas davranıyoruz. Son günleri güzel geçirmeye çalışıyoruz herhalde.
 
Bence kurtulun bu adamdan barışmayın sakın.Eski konularınızıda biliyorum ailesine ağzını açıp gık diyemeyen, sizi dolandıran kardeşinden gelen parayı kabkl eden hakkınızı yiyenlere aman ailem çeken pısırık bir adam. boşanacağınızı düşünmüyordu iş ciddiye binince aklı başına geldi.

Merak ettiğim şey sizi dolandıran çocuğunuzun hakkını yiyen kardeşten gelen parayı çocuğunuz için kabul etmeyi size nasıl açıklıyor?
Ne diyor bu konuda.Siz oğlumun hakkını yedi o zaman ağzını açamadın şimdi hediyeyi nasıl kabul edersin dediğinizde ne diyor.
 
Amcanın parasını dürüp münasip yerine ...Kusura bakmayın ama kadınlar robot değil. Dolandirilacak. Aaa unutacak sonra. Üç kuruş parayı vicdanen ya da ailesine bak ben gönderdim demek icin gonderecek, midem bulanır ya. Çocuğumu seviyorsa beni dolandirmayacak. Yok öyle el gördümlük akrabacilik oynama.

Boşanmaya gelince anladım ben sizi. Kötü bir adam değil ama tepkisizlik de bir çeşit kötülük. Sizin hatanız da gorusme/ gorusturme çabanız olmuş. Silecektiniz hepsini.
 
Ya Şaşıcım kadının ailesinin evinde oturuyorlar, komik bir kira veriyorlar, üst üste yaşadıkları yerde kadının ailesi çay içmeye gelemiyor damat bey rahatsız olmasın diye. Burda kadınlara demiyor muyduk veren el veren eldir, aile apartmanında yatak odanı koruyabildiysen şükür et, karşında had hudut bilmez insanlar varsa bi yere kadar sınır çizebilirsin o da kavga dövüş, olanla yetin ya da kiraya geç diye? İnsanlar kendi çöplüğünde ayak ucunda yürür olmuş, nefes almıyorlar damat üzülür diye. Fazla şımartmışlar bu beyzadeyi; hırpalandığı, adam yerine konmadığı günleri aramış şimdi koşa koşa oraya gidiyor.
 
Eeeeh güvenli alanı o beyimizin. Ben yıllarca gorumceye saygili davranırken türlü tribi yapmıştı da en son kızı çocuk azarlar gibi azarladigimda sesini çıkaramamışti . Hakedene hakkettiği vermek lazım.
 


Biraz abartmış olabilir misiniz? Ailemin bir şeyden çekindiği yok. Aynı apartmanda oturmayan abime de gitmezler mesela. Bu ailemin tutumu, kendi düşünceleri. Çalışan insanaların evine gidip de rahatsız etmeye gerek yok diye düşünüyorlar. Ayrıca ev annemin babamın değil diğer abimin. Abim de zaten yurt dışında yaşıyor. Annemle babamlık bir durum yok. Kaldı ki gün içerisinde ben oğlumla gidip annemlerde vakit geçiriyorum bizi görüyorlar. Eşimi görüp ne yapsınlar. Ve vardiyalı çalıştığı için de zile basmıyor olmaları normal bence çok insani bir davranış. Biz onlara zile basmayın demiyoruz ki. Babam ben yıllarca vardiyalı çalıştım uykusuzluğu bilirim der ve zile basmak istemez.

Yani her dk birlikte olup birbirimizin evinden çıkmasaydık bu sefer de eşini bıktırmışsınız sürekli iç içe yaşıyorsunuz diye yorum yapılacaktı muhtemelen.

Eşime gelince onun da buradaki yaklaşıma karşılık herhangi bir şımarıklığı ya da saygısızlığı yok. Zor zamanımızda bize destek oldular, şimdi durumumuz düzeldi diye yılbaşında kiraya zam planladık. Ki bizden kira bile almak istemedikleri halde kira ödüyoruz, zam yapmayın dedikleri halde zam yapıyoruz.

Eşim benim aileme de çok değer veriyor saygıda kusur etmiyor. Hatta eşime şunu sormuştum. Hiçbir zaman aile olamadık diyorsun ama diğer kardeşlerin neden anne babana senin kadar mesafeli değiller demiştim. O da demişti ki, çünkü onlar henüz gerçek sevgiyi görmediler. Ben sevgi saygıyı sizin ailede gördüm, ben de onları çok sevdim ve bu aile ortamını görünce kendi ailemle hiç aile olamadığımızı anladım demişti. Dolayısıyla benim ailemi de el üstünde tutar.

Kendi ailesine yönelme gibi bir durumu yok çünkü boşanınca dahi yanlarına gitmeyi düşünmüyor. Yalnız yaşayan bir arkadaşının yanına gitmeyi düşünüyor ilk etapta. Sonra biraz eşya alınca 1+1 ev düşünüyor iş yerine yakın bir yerde. Çünkü şimdilik evi bozmayacağız ve evdeki eşyaları almayacak. Ailesine çok bayılsa direkt onların yanına giderdi herhalde. Değer görmediğinin kendisi de farkında olmalı ki böyle bir planı yok. Problem en başında da söylediğim gibi bu kadar bağları olmadığı halde olaylara tepki veremiyor olmasıydı. Aileci olsa anlardım ama değil.
 

Ailesiyle bağları kopuk olan insanlar ne yaparlarsa yapsınlar mutsuz olurlar gibi geliyor bana. Eşim de aile bağlarına çok önem veren biri ama ailesi maalesef öyle değil. Ben bunun biraz da eşimden kaynaklandığını düşünüyordum. Yani eşim aşırı derecede mesafeli davranıyordu. Belki biraz mesafeyi aşabilirse ailesiyle arasındaki durumu çözerse daha mutlu olur sandım. Bir de takıntılı bir insan olduğum için benim yüzümden mi mesafeli davranıyor diye kendimi de suçlu hissediyordum. Eşim samimi olsun çocuğu da alıp götürsün ama beni rahat bıraksınlar istiyordum.

Sonra eşim ailesiyle gidip sorunlarını konuştu ve gördüm ki onların hiç umrunda bile değil. Eşime karşı bir adım bile atmadılar. O zaman ben de ne kadar yanlış yaptığımı anladım.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…