öğretmenliğime bir şey olur mu?

  • Konu Sahibi Konu Sahibi ahso
  • Başlangıç Tarihi Başlangıç Tarihi
Yapmayın ya. Hiçbir şekilde sınıfta bırakamadığı için konuşup gelmemelerini istese diye düşünmüştüm. Disiplin konusunda ciddi açık varmış okullarda meğer.
Dersten attığın sırada, dışarıda çocuğun başına bir şey gelse olan sana oluyor. Orası üniversite değil maalesef.
Şöyle söyleyeyim, bırakın dersi, senin nöbetin esnasında bir çocuk bir çocuğu dövdü diyelim. Bunda da sana gelip soruyorlar.
 

Kitapları çıkaralım dendiği zaman ''Kitap yok bu var olur mu hocam. '' cevabı eşliğinde çakı gösteren öğrenci duydum ben.
Cidden ortaokul, lise çok daha zor. Allah yardımcınız olsun.
 
Yapmayın ya. Hiçbir şekilde sınıfta bırakamadığı için konuşup gelmemelerini istese diye düşünmüştüm. Disiplin konusunda ciddi açık varmış okullarda meğer.

Sınıf kapısında bekletilen çocuk oradan gitse, başına bir şey gelse tamamen öğretmen sorumlu.
Öğrenci ne yaparsa yapsın dersten atma hakkı yok öğretmenin.
Zaten bizim meslek öğretmenlikten çok çobanlığa benzedi.
Çobanlık daha cazip hatta.

Bunu burada tut sürüden ayırma, üstüne müfredata uygun konularını yetiştir, üstüne
başarıyı sağla.
 

Evet üniversitede yapılan mantığıyla yaklaşmıştım ben de ama meğer ipler öğrencinin eline verilmiş, konudan bağımsız olarak okullarda ciddi disiplin eksikliği var. Öğrenciyi disiplin diye dayakla terbiye etmeye çalışan öğretmenler de bizim zamanımızda çoktu ama şu anda da saldım çayıra durumu var. Gram otorite sahibi olmayan öğretmene sahip öğrenciler ne aldıkları eğitimden fayda sağlar ne de ileride saygıyı bilen kişiler olur. Keşke öğretmenler topluca şikayet edebilse bu durumu.
 

Çok yazık, tamam disiplin diye bu yetkisini kullanıp çok ağır davranan öğretmenler de vardı eskiden ama okul çocuğu iş hayatına hazırlayan, sorumluluk sahibi olmayı öğrendiği yer olmalıdır. Öğretmenin bu kadar otorite eksikliği olması hiç doğru değil. Eskiden müfettişler gelirlerdi okulu teftişe, şimdi de geliyorlar mı? Geliyorlarsa hiç mi görmüyorlar bu keşmekeşliği?
 
Evet var maalesef. Ama bu açığı da hakaretle dayakla kapatmak imkansız. Ben şiddetin ve korkunun hiçbir yerde ideal ortam oluşturduğunu görmedim. Sadece bir süreliğine maskeler ama o kötü koku oradan çıkar bir şekilde.
Bunu en başa dönerek çözmek gerekiyor. Aile, sonrasında kreşler, ardından anaokulları ve ilkokullar. Ne yapılabilir bu konuda iyice bir araştırma yapılıp değerlendirilmesi gerekiyor. Bu aslında sosyolojik bir sorun, bu konuda sadece öğretmenlerin mesleki sorunu gibi gösterilip ona göre yorum yapılmış. Değil işte, 20 yıl sonra o çocuklar toplumumuzu yansıtacaklar. Geleceğimiz hafife alınacak kadar ucuz mu?
 

Aman onlar gelmesin onlar sadece hangi evrak eksik ona bakıyorlar :)
Moral bozup gidiyorlar.
Ben daha hiç yapıcı, eğitimle ilgisi olan müfettişe denk gelmedim.


Artık gelmiyorlar bu arada, müdür öğretmenlerin dersini dinliyor.

Evet çok yazık.

Ama ben çocuklara çok kızmıyorum.
Anaları, babaları böyle yetiştiriyor.
Saygısızlığa özgüven diyorlar mesela.

Biz 4 yıl bilemedin 5 yıl çekeriz.
Onlar evlatlarını ömür boyu çekecek oysa.

Daha da kötüsü tüm toplum çekecek bu saldım çayıra Mevlam kayıra yetiştirilmiş bireylerin kahrını..
İnsanı üzen de tam bu kısım..
 
Aslında bak sitedeki tüm öğretmenler aynı olaydan bahsediyorlar okulların işleyişi, öğrencilerin dersteki tutumundan bahsediyorum. Diğer insanların da bi düşünmesi lazım yani bu kadar öğretmenin hepsi mi yalan söyleyecek sitede sanki. Biraz empati istiyorum o kadar. Millet tutturmuş daha hicbirsey bilmeden atıp tutmaya. Bi bizi dinleyin bakalım belki göründüğü gibi değildir herşey
 
Aynen. Biz dört beş yıl o çocukla uğraşıyoruz. Ama o şekilde "özgüvenli" olan çocuk, aslında ona başka şey denir neyse, hem topluma hem kendi ailesine bela oluyor
 
Ben konuyu baştan sona okudum, öğretmen olduğunu bildiğim üyeler vardı. Bu konuyla birlikte birçok meslektaşımı görmüş oldum. Hiçbiri konu sahibine iyi yapmışsın, hatta vursaydın dememiş ki. Benim mi gözümden kaçtı acaba?
Her meslekte olduğu gibi bizimkinde de var birtakım zorluklar ve eksiklikler. Fakat bizim sorunlarımız genelde herkesin sorunu oluyor. Çünkü eğitim birçok disiplinle iç içe olan ana disiplin dalıdır. Eğitim aileyi, toplumu, devleti, ekonomiyi vs. birçok alanı etkiler. Burada birçok öğretmen eğitimin verimini düşüren bir şeyden bahsediyorsa buraya bir dikkat etmek lazım. Sonuçta herkesi ilgilendiren bir şey. E siz de öğretmen olmasaydınız, bilerek geldiniz, çözün işte demekle olmuyor.
Yeni eğitim felsefemiz ne diyor, aile ile işbirliği yapın. Eğitim ve öğretim sadece sınıf içinde değil dışında da devam eden bir süreçtir. O zaman hep birlikte çözülmesi gereken bir şey bu.
 
Aynen öyle. Aileyle başlıyor herşey. Başıma kaç kere geldi çocuk sorunlu, aileyi çağırdım çözmek için aile daha sorunlu. Yani burda bile okuma yazma bilen grubun içinde bile öğretmenlere yüklenilmesi açıkça kanıma dokundu. Tabii ki asla hakareti şiddeti savunmam. E millete sordum ne yapalım peki bu çocuklara diye. Gelen cevap yok, onu da siz bilin oldu çözüm. Hala daha sorum geçerli üstte lise öğretmeni çocukların yaptıklarını yazmış. O öğretmenin yerinde olsalar ne yaparlardı cevap versinler merak ediyorum. Hep yapılmaması gerekeni söylediler bide yapılması gerekeni söylesinler lütfen
 
Siz de beni yanlis anlamissiniz galiba.
Ben ogrencilere hak vermedim. Neden diye sormama gerek yok cunku konu sahibi olan ogretmen hanimin isyanini anladim zaten.
Ama kufretmek zayifligin gostergesidir. Kendine hakim olamamanin gosrergesidir. Sinirlerine yenilip hakarete basvuran insan (ogretmen, doktor, bankaci, anne... vs vs) yaptigi iste basarisiz olmus demektir.
Burada ogretmen hanimin yapmasi gereken; hatasini anlayip bunu bir daha tekrarlamamak ve ne olursa olsun cizgisini bozmamak.
 
Merak etmeyin 50 kisiye ayni anda laf anlatmaya calistigimiz da oluyor.
Ama mevzu bu degil ki. Cok dar pencereden bakiyorsunuz olaya.
Kiyaslama yapmadim.
Kendim doktor oldugum icin o ornegi verdim.
Ogretmenligi kendi icinde degerlendirip ne dememi istiyorsunuz, "evet o cocuklar gerizekali." mi?
 
Yazamazsınız zaten,öyle bir kanun yok .

Ama hakaret sucu ile ilgili maddeleri okumak istetseniz TCK'yi inceleyebilirsiniz,tavsiye ederim.

Boylece hakaret etmeye hakkiniz oldugu yanilgisindan da kurtulursunuz belki kimbilir.
Yok oyle mi
Siz o kanunu "ohh hakaret etmeye gün dogdu" diye algiladigimizi filan mi sandiniz pardon? Şu hirsiniza bakinca oyle anlamis olmaniz cok muhtemel..
Bazen oyle ogrenciler oyle tipler var ki, otorite icin ogretmenin gerekli durumda azarlama hakki bile girmis maddelere.. Bi sakinlesip yeniden bakin merak ediyorsaniz..
 
Yine öğretmenlik ve bu meslek üzerine yineleyen tartışmalar.

Kimse evladına kötü söz söylensin istemez veya şiddet görmesini tasvip etmez, her meslekte olduğu gibi öğretmenler arasında da kötü örnekler var lakin bir ortaokul veya lise önüne gidip öğrencilerin hallerini gözlemlemenizi isterim şahsen, 2 karış boyuyla ortaokul öğrencilerinin gün görmemiş küfürlerini, birbirlerini dövmelerini bir görün, liselilerin haraç kesmelerine, kavgalarını ayırmaya çalışan öğretmenlerini tehdit etmelerine, okul müdürünün odasına ailesiyle beraber dalıp bıçakla tehdit etmelerine bir şahit olun derim.

Kolay değildir bir sınıf dolusu ergenle uğraşmak, biri sakin olsa, ikisi yanında bıçak jilet taşıyan etrafa ve öğretmenlere korku salar, biri kitap yerine makyaj malzemeleri taşıyor, biri elinden telefonu düşürmeyip kapat o telefonu diyen öğretmene ters ters bakıyor, elbette okullarda şiddet olmasın, çocukları kazanmaya çalışsın öğretmenler ama her çocuk aynı değil, sizler kendi çocuklarınız üzerinden düşünüyorsunuz, öğretmeni parçalarım şöyle yaparım diyorsunuz bunu çocukların yanında da dile getiren aileler var, işte o ailelerin çocukları okulda öğrenciler dahil herkese sataşmayı kendine hak görüyor.

12 yıl kızımı öğrencilerden ve öğrencilerin dışarıdaki çevrelerinden koruyabilmek adına kendim götürüp getirdim, okul bahçesinden çıktığında zarar göreceği aşikar insanlarla buluşan kızlara kızım evine gitmelisin diyen öğretmenine sen bana karışamazsın hocaaa diyen kızları da gördüm, çantasına okula değil güzellik yarışmasına katılacakmış gibi kozmetik malzemesi dolduran kızların sen kim oluyorsunda kızımın malzemelerine laf ediyorsun deyip kadın öğretmenlerin üstüne yürüyen annelerini de gördüm.

Hep iyi öğretmenler, öğreten, öğrenciyi kazanan idealist öğretmenler olsun ama çocuklarda büyüklerine saygılı olsun, okulda öğrenci vasıflarına uygun davransınlar.

 
Son düzenleme:
Öğrenciyi sınıftan dışarı çıkarmak yasaktır. Seneler önce bu kural değişti. Çünkü zaten ilgisiz ve sınıftan çıkarman ödül oluyor.
 
Öğrenciyi sınıftan dışarı çıkarmak yasaktır. Seneler önce bu kural değişti. Çünkü zaten ilgisiz ve sınıftan çıkarman ödül oluyor.

Bir şey katamıyorsunuz ki sınıfta dursa da üstüne üstlük dersi sabote ediyor. Sınıfta durması da ceza o zaman. Ama yasakmış evet başına bir şey gelince öğretmen sorumlu olduğu için, diğer öğretmen arkadaşlar da bilgilendirdi sağolsunlar.
 
Son cümleniz için konuşuyorum; Kohlberg' in ahlak gelişim evrelerini incelemenizi öneririm.
Inceleyebildim biraz.
Okuduguma gore Kohlberg 14 yasina kadar ahlak gelisiminin son evresi olan gelenek sonrasi doneme ulasilmayacagini, hatta yetiskinlerinin cogunun da bu doneme ulasamadigini savunmus.
Burada soz edilen cocuklar 13 yasinda.
Bireysel farkliliklara gore kimi gelenek oncesi donemde, kimi de geleneksel donemin icinde.
Yani onlar icin eylemlerinin sonucunun nereye varacagi onemli degil.
Onemli olan ogretmenlerinin "gerizekali" demis olmasi.
Hakli-haksiz ya da tahrik edici unsur ayrimini yapamiyorlar.
Hatta bu sekilde bakildiginda hak bile verilebilir cocuklara.
Tabi ki bu bir kuram. Ahlak felsefesi ya da psikolojisi uzerine arastirmam olmadi bugune kadar.
Bircok baska psikolog ve filozof cok baska, belki de zit seyler soylemislerdir.
Hicbir sekilde ogretmeni hakli bulamiyorum.
En yakin arkadasim da olsa ona soyleyecegim cumle "Sinirlenmissin farkindayim, ama tavrin cok yanlis. Bu yalnizca sana zarar verir." olacaktir.
Kohlberg konusu uzerine soyleyeceginiz seyler ya da farkli acidan baktiginiz bir nokta varsa duymak isterim:)
 
En azından dıaşrı çıkıp da bir belaya bulaşmaz mantığı ile hareket ediliyor. Ki bu yönüyle de haklı bir tutum.
 

Dersi dinlemek isteyen, iyi öğrencilerimde var olmaz olur mu? Ben sırf onlar için savaşmaya devam ediyorum, edecemde.En son sorun çıkaran 10 kişiyi çağırdım, zaten bunları derstten atamazsın, yasak, dedim ki "evladım benim dersimi dinlemek zorunda değilsiniz, size silah zoruyla kitap defter getirtemem, zorla dersi dinletemem, beni sevmek zorunda da değilsiniz, ben size saygı duyuyorum, değer veriyorum, kardeşim gibi görüyorum ama olmuyor, siz beni, arkadaşlarınızı rahatsız etmeye devam ediyorsunuz, dersimin huzurunu bozuyorsunuz, arkadaşlarınızın hakkına giriyorsunuz, bundan böyle geçin en arka sıralara, ister kulaklığınızı takın müzik dinleyin, ister uyuyun, ister whats up ta mesajlaşın ama beni ve sınıfı rahatsız etmeyin yeter.Bizim bu işten karımız ne olacak dedi tekigülsem mi ağlasam mı, zayıf vermeyecem size dedim, tamam biz bi düşünelim dediler
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…