• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Sizce annemiz hasta mı?

Öncellikle merhabalar bu konuyu kardeşimle beraber sizden fikir ve tavsiyelerinizi almak için yazıyoruz. Uzun bir yazı olacak vakti olmayanların vaktini almak istemeyiz

Biz boşanmış bi ailenin çocuklarıyız .Anne- babamız da iyi eğitimli ,iyi mesleklere sahip ,yüksek gelirli insanlar.ben iyi bir üniversitenin hukuk fakültesinde son sınıf öğrencisiyim kardeşim de üniversite öğrencisi. Bunları ailemizin genel durumunu daha iyi anlatabilmek için yazdım şimdi asıl konuya gireyim .

Uzun zamandır kardeşimle ikimiz annemizin psikolojik rahatsızlıkları olduğunu düşünüyoruz ve bu durum artık bizim için dayanılmaz bir noktaya geldi öyle ki artık aynı evin içinde bir gün geçirmek bile bizim için işkence .Artık aile bağlarımız kalmadı diyebilirim . İkimiz de bir an önce mesleklerimizi elimize alıp evden kurtulmaya bakıyoruz.

Annemden biraz bahsetmek gerekirse kendisi çok otoriter baskıcı ve disiplinli bir kadın .Onun için normal bir insanın hiç önemsemeyeceği şeyler çok önemli ve bu şeyler onun istediği gibi yapılmazsa çok anormal tepkiler verebiliyor. Mesela biz arkadaşlarımızla bir kahve içmeye çıkabilmek için bile bir 'bedel' ödemek zorundayız yani annemin tabiriyle hak etmek zorundayız. İstediği şey istediği an yapılmazsa, yaptırana kadar evde bağırmaya ve küfürler etmeye devam eder . Örneğin dışarı çıkacağımızı söylediğimizde aniden yüzü düşer ve ağza alınmayacak küfürler eder ve aşağılamalarda bulunur, ev işlerini yapmamız gerektiğini ancak ondan sonra dışarı çıkabileceğimizi söyler ve nihayetinde tüm işleri bitirip dışarı çıktığımızda ise daha evin sokağından çıkamadan bizi telefonla arayıp taciz etmeye başlar 'ne zaman geleceksiniz çok oyalanmayın hemen evinize dönün' vb laflarla o günümüzü de zehir etmeyi başarır. Ben artık mutluluğumuzdan rahatsızlık duyduğunu düşünmeye başlıyorum çünkü biz ne zaman eğlensek ve annem de bunu fark etse bundan inanılmaz rahatsız oluyo ve hemen 'anneniniz evde oturuyor siz gezin ben hayatımı size feda ettim istesem evlenirdim babanız gibi, siz olmasaydınız hayatım daha farklı olabilirdi ben size evimi açtım size acıyıp baktım, sizin yaptığınıza bakın 'der ve dışarı çıktığımıza da bin pişman eder. Zaten artık annemin bu davranışlarından dolayı çevremizde bizi gerçekten anlayan arkadaşlarımız dışında kimse kalmadı hepsi bizden uzaklaştılar yeterince görüşemediğimiz için.

Aslında bu süreç boyunca annemin hayatına aldığı insanlar oldu ve bizden bunları hep gizlemeye çalıştı ta ki kardeşimle ikimiz fark edene kadar. Bu sürede bize normalde davrandığından daha kötü davranmaya başlar ve tüm odağını ve ilgisini ona çevirirdi sanki tüm hayatı boyunca bu anı beklemiş ve bu süreç boyunca hep yük görmüş gibi . Biz o zaman ona evi ihmal ettiğini söylediğimizde bize ' siz benim mutluluğumu kıskanıyorsunuz benim mutlu olmamı istemiyorsunuz diyordu. Örneğin kardeşimle ikimiz evin her şeyiyle ilgilenmemize ve annemin eve geldiğinde bize bağırmaması için elimizden gelen her şeyi yapmamıza rağmen işten eve geldiğinde hoşgeldin dediğimizde bile ilk cevabı yemek yaptınız mı olurdu ve o gün atıyorum 2 çeşit yemek yaptıysak neden salata yok diye kavga çıkarırdı. Bu durum hala devam ediyor zaten.

Ayrıca kendisinin dışarıya çizdiği profille gerçekteki karakteri çok farklı. Örneğin normalde onu tanıyanlar çok kibar biri olarak tanımlar ama evde en ufak bir tartışmamızda bile ağza alınmayacak küfürler etmeye başlar . Kendisini herkesten hatta kendi kardeşleriden bile üstte görür. İş arkadaşları dahil herkesin onu kıskandığını düşünür ve bu yüzden çevresinde hiç arkadaşı yok. Evde sürekli kardeşlerini kast ederek 'benim bir saygınlığım var ben onlar gibi değilim onlarla aynı semtte yaşayamam benim bir kariyerim var 'gibi garip cümleler kurar. Hatta bazen konuşmalarında onları da aşağılar . Annem o ailede okuyan tek kişi ve yüksek rütbeli bir mesleğe sahip ve bunu hayatının her aşamasında kullanmaktan asla geri durmaz ve bunu her yerde kullandığı için biz çoğu zaman gittiğimiz yerlerde yerin dibine gireriz. Biz ne zaman kendi başımıza bir şeyleri başarmaya çalışsak ,her seferinde özgüvenimizi kırmaya çalışır' Siz benim gölgemdesiniz siz ben olmasam bir hiçsiniz ,zaten babanız da sizi çocukken başıma bırakarak en doğrusunu yapmış aslında sizi sokağa atmak lazım' vs laflara bizi hep aşağı çeker.

Annemle babam biz çok küçükken boşandılar ve biz başka bir şehre taşındık. Babamın da sonrasındaki iletişimimizde pek çok hataları oldu çoğu zaman eşiyle bizim aramızdaki dengeyi kuramadı , anneme gereken tepkileri vermeyi başaramadı ve bizi sürekli ikisi arasında bıraktı hatta ben bu sebeple lise döneminde çok ağır psikolojik rahatsızlık yaşadım ama yine de ikisi de akıllanmadı ve alması gereken dersleri almadılar.

Bu olaylar hep psikolojik şiddet boyutundaydı hiçbir zaman fiziksel şiddete dönüşmemişti ta ki kardeşimle ben üniversite için evden ayrılana kadar . Annem o süreçte zaten inanılmaz isteksizdi ve hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Kardeşim bu baskıcı ortamdan kurtabilmek için benim okuduğum şehirde tercih yaptı . Annem kardeşimin şehir dışına çıkmasını istemiyordu ama artık onu istediği gibi kontrol edemeyeceğinin farkında değildi ve onu şehir dışında tercih yapması için benim doldurduğumu düşünüyordu halbuki öyle bir şey yoktu o zaten benim hissettiklerimin bin katını hissediyordu ama sadece söylemek istemiyordu bunları. Neyse aradan bir süre geçti ve neredeyse okullar açılacaktı ama annem en ufak bir işle bile uğraşmıyordu biletlerimizi bile zoraki ben aldım . Şehre gittiğimizde ikimizin de yurdu yoktu ve biz çok geç kaldığımız için yurt bulamadık ve okulların açılmasına bir haftadan az süre kalmasına rağmen yurdumuz yoktu. Biz bu sebepten dolayı döndüğümüzde çok büyük bir taştırma yaşadık ve bu sırada kardeşim 'Biz seninle yaşamak istemiyoruz' dediğinde annem bizim üstümüze bıçakla saldırmaya çalıştı, bunu yaparken de bana ' Benim çocuğumu çalamazsın onun annesi benim' dedi .- ikimiz de halen bu lafın ne anlama geldiğini çözemedik- o gün evden zor kaçtık annem resmen cinnet geçirdi . Bu bizim annemizin ciddi anlamda bir rahatsızlığı olabileceğini düşündüğümüz ilk olaydı. Bu günden sonra her şey giderek daha da kötü olmaya başladı ve aramızdaki uçurum giderek derinleşti ve üstümüzde ciddi travmatik etki bıraktı. Biz bu olay olduktan sonra çevredekilerin de etkisiyle onu zorla doktora götürmeye ikna ettik ve doktora olayı anlattığında güya doktor ona 'Tepkiniz gayet normal ,öldürün elinizi korkak alıştırmayın' demiş bunu bize aynen böyle anlattı şok olduk ve artık hiçbir şeyin değişmeyeceğini anladığımız için onu zorlamadık ve kendisi de bıraktı gitmeyi .

O zamanlar halihazırda gitmekte olduğum ve annemin davranışlarının aslında hiç de normal olmadığını fark etmeme sebep olan psikoloğumun tahminine göre annemde narsistik kişilik bozukluğu var. Psikoloğum onun yanında kaldığımız sürece asla huzurlu olamayacağımızı ve evden uzaklaşmamız gerektiğini söylüyordu. Tabi daha sonra benim yaşadığım bu aydınlanma annemin işine gelmediği için psikoloğu yakın arkadaşı vasıtasıyla bulmamıza rağmen parasını ödemeyi aniden kesti ben birkaç seansı kendim ödemeye başladım ama bir süre sonra karşılayamayınca psikoloğuma ne olduğunu anlattım terapiyi sonlandırmak istediğimi söyledim ama kadın çok vicdanlı biri olduğu için ve bana gerçekten yardım etmek istediği için çok uzun bir süre daha bana ücretsiz seans vermeye devam etti ve annem ücretsiz seans yapmasını bilmesine rağmen bu durumdan zerre rahatsızlık duymadı hoş ben o zamanki seansları ödemesine bile çok şaşırmıştım zaten.

Ayrıca kendisi inanılmaz lüks harcamalar yapmasına rağmen çoğu zaman cebimize 5 kuruş harçlık bırakmaz. Lise zamanlarımızda cebimizde canımız çektiğinde bir yerlerde yiyip içebileceğimiz paramız olmazdı, paramızı hep hesaplayararak verirdi. Çıkışta bir yerde oturmak isteyen arkadaşlarımıza hep yalan söylemek zorunda kalırdık . Şimdi de bu durum çok farksız değil . Kendisi ayda rahat 10-15 bin lira sırf keyfi harcama yapmasına rağmen bizim eğitimimiz için yaptığı 10 lira harcama bile gözünde büyük yük görünür. Bize yapmak zorunda olduğu en ufak harcamalarda bile 'artık çalışın ben size bakmak zorunda değilim benim evimde kalıyorsunuz ücretsiz kira ödemeden' vb cümleler söyler hiç utanmadan. Çünkü bizden gelecek paraya ihtiyacı olan insan zaten ayda 10-15 bin lira keyfi harcama yapamaz .Örneğin daha yeni eve hiç ihtiyacımız olmadığı halde 60 bin liralık ev eşyası almasına rağmen benim sınavlarım için alacağım bir kitap için bile evde kavga çıkartabilir ve hemen babamızdan para istememizi söyler . Kendisinin alışverişlerinden eve gelip giden kargonun haddi hesabı yok ama biz kendimiz için en ufak bir şey almak istesek bile bunu gizleyerek yapmak zorunda kalıyoruz çünkü annem bunu fark ettiğinde daha da az para vermeye başlıyor. Markete gittiğimizde ne alırsak alalım mutlaka paranın üstü 5 lira olsa bile geri ister ve çoğu zaman da zaten para vermez, biz kendi paramızla aldığımızda da hiç sormaz bile kaç lira tuttuğunu veya cebimizde paramız olup olmadığını bile sormaz. Paramızın olup olmamasını da geçtim nasıl olduğumuzu bile sormaz . Ben sınav dönemlerinde çok heyecanlanan bir insan olduğum için bazen biraz olsun duygusal destek alabilmek adına hataya düşüp onu aradığımda bana yapacaksın tabi bu senin görevin gibi cevaplar verir ve telefonu kapattığımda üstümde daha büyük bir stres hissederim

Bizim hayatımız çoğu insanın dışarıdan iyi gördüğü , her şeyin yolunda olduğu bir hayat olabilir ama içeride nelerin olduğunu sadece yakın arkadaşlarımız biliyor. akrabalarımızlarından durumumuzu paylaştığımız insanlar da annemin gereksiz tepkilerinden çekindikleri için çoğu zaman gerekli tepkileri veremiyor ,sadece bize üzülmekle kalıyorlar.

Ben bütün bu yaşadıklarımızın etkisiyle, şuan okuduğum okulu dereceyle bitirecek olmama rağmen kendime o kadar inanmıyor ve güvenmiyorum ki yapacağım meslekte kendime en ufak bir inancım yok çok özgüvensiz bir insanım. Örneğin, en basit sınavlarda bile inanılmaz heyecanlanıyor, günlerce uykusuz kalıyor ve panik atak geçiyorum, kendimi çok yetersiz ve değersiz görüyorum sanki iyi olan hiçbir şeye layık değilmişim gibi hissediyorum . Sanki ne yaparsam yapayım onların sevgisini ve ilgisini göremezmişim gibi hissediyorum. Kardeşimle ben bu durumun içinden nasıl kurtuluruz nasıl normal ve sağlıklı ilişkiler kurabiliriz bilmiyorum . Bazen durduk yere saatlerce ağlayasım geliyor çok büyük iniş çıkışlar yaşıyorum devam edecek gücü kendimde göremiyorum.
Öncellikle merhabalar bu konuyu kardeşimle beraber sizden fikir ve tavsiyelerinizi almak için yazıyoruz. Uzun bir yazı olacak vakti olmayanların vaktini almak istemeyiz

Biz boşanmış bi ailenin çocuklarıyız .Anne- babamız da iyi eğitimli ,iyi mesleklere sahip ,yüksek gelirli insanlar.ben iyi bir üniversitenin hukuk fakültesinde son sınıf öğrencisiyim kardeşim de üniversite öğrencisi. Bunları ailemizin genel durumunu daha iyi anlatabilmek için yazdım şimdi asıl konuya gireyim .

Uzun zamandır kardeşimle ikimiz annemizin psikolojik rahatsızlıkları olduğunu düşünüyoruz ve bu durum artık bizim için dayanılmaz bir noktaya geldi öyle ki artık aynı evin içinde bir gün geçirmek bile bizim için işkence .Artık aile bağlarımız kalmadı diyebilirim . İkimiz de bir an önce mesleklerimizi elimize alıp evden kurtulmaya bakıyoruz.

Annemden biraz bahsetmek gerekirse kendisi çok otoriter baskıcı ve disiplinli bir kadın .Onun için normal bir insanın hiç önemsemeyeceği şeyler çok önemli ve bu şeyler onun istediği gibi yapılmazsa çok anormal tepkiler verebiliyor. Mesela biz arkadaşlarımızla bir kahve içmeye çıkabilmek için bile bir 'bedel' ödemek zorundayız yani annemin tabiriyle hak etmek zorundayız. İstediği şey istediği an yapılmazsa, yaptırana kadar evde bağırmaya ve küfürler etmeye devam eder . Örneğin dışarı çıkacağımızı söylediğimizde aniden yüzü düşer ve ağza alınmayacak küfürler eder ve aşağılamalarda bulunur, ev işlerini yapmamız gerektiğini ancak ondan sonra dışarı çıkabileceğimizi söyler ve nihayetinde tüm işleri bitirip dışarı çıktığımızda ise daha evin sokağından çıkamadan bizi telefonla arayıp taciz etmeye başlar 'ne zaman geleceksiniz çok oyalanmayın hemen evinize dönün' vb laflarla o günümüzü de zehir etmeyi başarır. Ben artık mutluluğumuzdan rahatsızlık duyduğunu düşünmeye başlıyorum çünkü biz ne zaman eğlensek ve annem de bunu fark etse bundan inanılmaz rahatsız oluyo ve hemen 'anneniniz evde oturuyor siz gezin ben hayatımı size feda ettim istesem evlenirdim babanız gibi, siz olmasaydınız hayatım daha farklı olabilirdi ben size evimi açtım size acıyıp baktım, sizin yaptığınıza bakın 'der ve dışarı çıktığımıza da bin pişman eder. Zaten artık annemin bu davranışlarından dolayı çevremizde bizi gerçekten anlayan arkadaşlarımız dışında kimse kalmadı hepsi bizden uzaklaştılar yeterince görüşemediğimiz için.

Aslında bu süreç boyunca annemin hayatına aldığı insanlar oldu ve bizden bunları hep gizlemeye çalıştı ta ki kardeşimle ikimiz fark edene kadar. Bu sürede bize normalde davrandığından daha kötü davranmaya başlar ve tüm odağını ve ilgisini ona çevirirdi sanki tüm hayatı boyunca bu anı beklemiş ve bu süreç boyunca hep yük görmüş gibi . Biz o zaman ona evi ihmal ettiğini söylediğimizde bize ' siz benim mutluluğumu kıskanıyorsunuz benim mutlu olmamı istemiyorsunuz diyordu. Örneğin kardeşimle ikimiz evin her şeyiyle ilgilenmemize ve annemin eve geldiğinde bize bağırmaması için elimizden gelen her şeyi yapmamıza rağmen işten eve geldiğinde hoşgeldin dediğimizde bile ilk cevabı yemek yaptınız mı olurdu ve o gün atıyorum 2 çeşit yemek yaptıysak neden salata yok diye kavga çıkarırdı. Bu durum hala devam ediyor zaten.

Ayrıca kendisinin dışarıya çizdiği profille gerçekteki karakteri çok farklı. Örneğin normalde onu tanıyanlar çok kibar biri olarak tanımlar ama evde en ufak bir tartışmamızda bile ağza alınmayacak küfürler etmeye başlar . Kendisini herkesten hatta kendi kardeşleriden bile üstte görür. İş arkadaşları dahil herkesin onu kıskandığını düşünür ve bu yüzden çevresinde hiç arkadaşı yok. Evde sürekli kardeşlerini kast ederek 'benim bir saygınlığım var ben onlar gibi değilim onlarla aynı semtte yaşayamam benim bir kariyerim var 'gibi garip cümleler kurar. Hatta bazen konuşmalarında onları da aşağılar . Annem o ailede okuyan tek kişi ve yüksek rütbeli bir mesleğe sahip ve bunu hayatının her aşamasında kullanmaktan asla geri durmaz ve bunu her yerde kullandığı için biz çoğu zaman gittiğimiz yerlerde yerin dibine gireriz. Biz ne zaman kendi başımıza bir şeyleri başarmaya çalışsak ,her seferinde özgüvenimizi kırmaya çalışır' Siz benim gölgemdesiniz siz ben olmasam bir hiçsiniz ,zaten babanız da sizi çocukken başıma bırakarak en doğrusunu yapmış aslında sizi sokağa atmak lazım' vs laflara bizi hep aşağı çeker.

Annemle babam biz çok küçükken boşandılar ve biz başka bir şehre taşındık. Babamın da sonrasındaki iletişimimizde pek çok hataları oldu çoğu zaman eşiyle bizim aramızdaki dengeyi kuramadı , anneme gereken tepkileri vermeyi başaramadı ve bizi sürekli ikisi arasında bıraktı hatta ben bu sebeple lise döneminde çok ağır psikolojik rahatsızlık yaşadım ama yine de ikisi de akıllanmadı ve alması gereken dersleri almadılar.

Bu olaylar hep psikolojik şiddet boyutundaydı hiçbir zaman fiziksel şiddete dönüşmemişti ta ki kardeşimle ben üniversite için evden ayrılana kadar . Annem o süreçte zaten inanılmaz isteksizdi ve hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Kardeşim bu baskıcı ortamdan kurtabilmek için benim okuduğum şehirde tercih yaptı . Annem kardeşimin şehir dışına çıkmasını istemiyordu ama artık onu istediği gibi kontrol edemeyeceğinin farkında değildi ve onu şehir dışında tercih yapması için benim doldurduğumu düşünüyordu halbuki öyle bir şey yoktu o zaten benim hissettiklerimin bin katını hissediyordu ama sadece söylemek istemiyordu bunları. Neyse aradan bir süre geçti ve neredeyse okullar açılacaktı ama annem en ufak bir işle bile uğraşmıyordu biletlerimizi bile zoraki ben aldım . Şehre gittiğimizde ikimizin de yurdu yoktu ve biz çok geç kaldığımız için yurt bulamadık ve okulların açılmasına bir haftadan az süre kalmasına rağmen yurdumuz yoktu. Biz bu sebepten dolayı döndüğümüzde çok büyük bir taştırma yaşadık ve bu sırada kardeşim 'Biz seninle yaşamak istemiyoruz' dediğinde annem bizim üstümüze bıçakla saldırmaya çalıştı, bunu yaparken de bana ' Benim çocuğumu çalamazsın onun annesi benim' dedi .- ikimiz de halen bu lafın ne anlama geldiğini çözemedik- o gün evden zor kaçtık annem resmen cinnet geçirdi . Bu bizim annemizin ciddi anlamda bir rahatsızlığı olabileceğini düşündüğümüz ilk olaydı. Bu günden sonra her şey giderek daha da kötü olmaya başladı ve aramızdaki uçurum giderek derinleşti ve üstümüzde ciddi travmatik etki bıraktı. Biz bu olay olduktan sonra çevredekilerin de etkisiyle onu zorla doktora götürmeye ikna ettik ve doktora olayı anlattığında güya doktor ona 'Tepkiniz gayet normal ,öldürün elinizi korkak alıştırmayın' demiş bunu bize aynen böyle anlattı şok olduk ve artık hiçbir şeyin değişmeyeceğini anladığımız için onu zorlamadık ve kendisi de bıraktı gitmeyi .

O zamanlar halihazırda gitmekte olduğum ve annemin davranışlarının aslında hiç de normal olmadığını fark etmeme sebep olan psikoloğumun tahminine göre annemde narsistik kişilik bozukluğu var. Psikoloğum onun yanında kaldığımız sürece asla huzurlu olamayacağımızı ve evden uzaklaşmamız gerektiğini söylüyordu. Tabi daha sonra benim yaşadığım bu aydınlanma annemin işine gelmediği için psikoloğu yakın arkadaşı vasıtasıyla bulmamıza rağmen parasını ödemeyi aniden kesti ben birkaç seansı kendim ödemeye başladım ama bir süre sonra karşılayamayınca psikoloğuma ne olduğunu anlattım terapiyi sonlandırmak istediğimi söyledim ama kadın çok vicdanlı biri olduğu için ve bana gerçekten yardım etmek istediği için çok uzun bir süre daha bana ücretsiz seans vermeye devam etti ve annem ücretsiz seans yapmasını bilmesine rağmen bu durumdan zerre rahatsızlık duymadı hoş ben o zamanki seansları ödemesine bile çok şaşırmıştım zaten.

Ayrıca kendisi inanılmaz lüks harcamalar yapmasına rağmen çoğu zaman cebimize 5 kuruş harçlık bırakmaz. Lise zamanlarımızda cebimizde canımız çektiğinde bir yerlerde yiyip içebileceğimiz paramız olmazdı, paramızı hep hesaplayararak verirdi. Çıkışta bir yerde oturmak isteyen arkadaşlarımıza hep yalan söylemek zorunda kalırdık . Şimdi de bu durum çok farksız değil . Kendisi ayda rahat 10-15 bin lira sırf keyfi harcama yapmasına rağmen bizim eğitimimiz için yaptığı 10 lira harcama bile gözünde büyük yük görünür. Bize yapmak zorunda olduğu en ufak harcamalarda bile 'artık çalışın ben size bakmak zorunda değilim benim evimde kalıyorsunuz ücretsiz kira ödemeden' vb cümleler söyler hiç utanmadan. Çünkü bizden gelecek paraya ihtiyacı olan insan zaten ayda 10-15 bin lira keyfi harcama yapamaz .Örneğin daha yeni eve hiç ihtiyacımız olmadığı halde 60 bin liralık ev eşyası almasına rağmen benim sınavlarım için alacağım bir kitap için bile evde kavga çıkartabilir ve hemen babamızdan para istememizi söyler . Kendisinin alışverişlerinden eve gelip giden kargonun haddi hesabı yok ama biz kendimiz için en ufak bir şey almak istesek bile bunu gizleyerek yapmak zorunda kalıyoruz çünkü annem bunu fark ettiğinde daha da az para vermeye başlıyor. Markete gittiğimizde ne alırsak alalım mutlaka paranın üstü 5 lira olsa bile geri ister ve çoğu zaman da zaten para vermez, biz kendi paramızla aldığımızda da hiç sormaz bile kaç lira tuttuğunu veya cebimizde paramız olup olmadığını bile sormaz. Paramızın olup olmamasını da geçtim nasıl olduğumuzu bile sormaz . Ben sınav dönemlerinde çok heyecanlanan bir insan olduğum için bazen biraz olsun duygusal destek alabilmek adına hataya düşüp onu aradığımda bana yapacaksın tabi bu senin görevin gibi cevaplar verir ve telefonu kapattığımda üstümde daha büyük bir stres hissederim

Bizim hayatımız çoğu insanın dışarıdan iyi gördüğü , her şeyin yolunda olduğu bir hayat olabilir ama içeride nelerin olduğunu sadece yakın arkadaşlarımız biliyor. akrabalarımızlarından durumumuzu paylaştığımız insanlar da annemin gereksiz tepkilerinden çekindikleri için çoğu zaman gerekli tepkileri veremiyor ,sadece bize üzülmekle kalıyorlar.

Ben bütün bu yaşadıklarımızın etkisiyle, şuan okuduğum okulu dereceyle bitirecek olmama rağmen kendime o kadar inanmıyor ve güvenmiyorum ki yapacağım meslekte kendime en ufak bir inancım yok çok özgüvensiz bir insanım. Örneğin, en basit sınavlarda bile inanılmaz heyecanlanıyor, günlerce uykusuz kalıyor ve panik atak geçiyorum, kendimi çok yetersiz ve değersiz görüyorum sanki iyi olan hiçbir şeye layık değilmişim gibi hissediyorum . Sanki ne yaparsam yapayım onların sevgisini ve ilgisini göremezmişim gibi hissediyorum. Kardeşimle ben bu durumun içinden nasıl kurtuluruz nasıl normal ve sağlıklı ilişkiler kurabiliriz bilmiyorum . Bazen durduk yere saatlerce ağlayasım geliyor çok büyük iniş çıkışlar yaşıyorum devam edecek gücü kendimde göremiyorum.
Tam ben söyleyecektim ki psikoloğun söylemiş annnen narsist kuzum. Benim de ablam aynı böyleydi. Ben pırıl pırıl bir gençtim hayatımı mahvetti. Bu bir hastalık fln da değil bu bir seçim narsizme hastalık olarak bakmıyorum ben kişinin kendi tercihi,kendi egosu....meselâ ablamın yüzünden ben de bazen insanları aşağı görüyordum..O ablamdan uzaklasınca fark ettim bunu anneniz sizi böyle etkilemesin dikkat edin buna ve en önemlisi gidin kuzum arkanıza bakmadan kaçın....
 
Ya maalesef ben buna katılmıyorum. Bu yapıda bir kadın, babayla evli kalsa da evlatlarına tavrı pek farklı olmuyor. Hiçbir mazeret de bir annenin çocuklarına bu derece sistemli psikolojik ve ekonomik şiddet uygulayıp bıçak çekecek noktaya gelmesini mazur gosteremez.

Babanin tek kusuru boşandıktan sonra öyle bir kadının elinde çocuklarıni sahipsiz bırakması olmuş.


Tabi ki hiç bir mazeret bir annenin çocuğuna karşı şiddetini haklı göstermez. Ama duygusal yalnızlık, tek başına çocuk büyütmek mücadelesi bir şekilde vücutta kendisini gösteriyor. Mesela annem duygusal kontrolü çok yüksek çalışkan bir kadın olmasına rağmen babam öldükten sonra bizi tek başına büyütmek zorunda kaldı. Maalesef annemde de zaman içinde değişik takıntılar gelişti.
 
Öncellikle merhabalar bu konuyu kardeşimle beraber sizden fikir ve tavsiyelerinizi almak için yazıyoruz. Uzun bir yazı olacak vakti olmayanların vaktini almak istemeyiz

Biz boşanmış bi ailenin çocuklarıyız .Anne- babamız da iyi eğitimli ,iyi mesleklere sahip ,yüksek gelirli insanlar.ben iyi bir üniversitenin hukuk fakültesinde son sınıf öğrencisiyim kardeşim de üniversite öğrencisi. Bunları ailemizin genel durumunu daha iyi anlatabilmek için yazdım şimdi asıl konuya gireyim .

Uzun zamandır kardeşimle ikimiz annemizin psikolojik rahatsızlıkları olduğunu düşünüyoruz ve bu durum artık bizim için dayanılmaz bir noktaya geldi öyle ki artık aynı evin içinde bir gün geçirmek bile bizim için işkence .Artık aile bağlarımız kalmadı diyebilirim . İkimiz de bir an önce mesleklerimizi elimize alıp evden kurtulmaya bakıyoruz.

Annemden biraz bahsetmek gerekirse kendisi çok otoriter baskıcı ve disiplinli bir kadın .Onun için normal bir insanın hiç önemsemeyeceği şeyler çok önemli ve bu şeyler onun istediği gibi yapılmazsa çok anormal tepkiler verebiliyor. Mesela biz arkadaşlarımızla bir kahve içmeye çıkabilmek için bile bir 'bedel' ödemek zorundayız yani annemin tabiriyle hak etmek zorundayız. İstediği şey istediği an yapılmazsa, yaptırana kadar evde bağırmaya ve küfürler etmeye devam eder . Örneğin dışarı çıkacağımızı söylediğimizde aniden yüzü düşer ve ağza alınmayacak küfürler eder ve aşağılamalarda bulunur, ev işlerini yapmamız gerektiğini ancak ondan sonra dışarı çıkabileceğimizi söyler ve nihayetinde tüm işleri bitirip dışarı çıktığımızda ise daha evin sokağından çıkamadan bizi telefonla arayıp taciz etmeye başlar 'ne zaman geleceksiniz çok oyalanmayın hemen evinize dönün' vb laflarla o günümüzü de zehir etmeyi başarır. Ben artık mutluluğumuzdan rahatsızlık duyduğunu düşünmeye başlıyorum çünkü biz ne zaman eğlensek ve annem de bunu fark etse bundan inanılmaz rahatsız oluyo ve hemen 'anneniniz evde oturuyor siz gezin ben hayatımı size feda ettim istesem evlenirdim babanız gibi, siz olmasaydınız hayatım daha farklı olabilirdi ben size evimi açtım size acıyıp baktım, sizin yaptığınıza bakın 'der ve dışarı çıktığımıza da bin pişman eder. Zaten artık annemin bu davranışlarından dolayı çevremizde bizi gerçekten anlayan arkadaşlarımız dışında kimse kalmadı hepsi bizden uzaklaştılar yeterince görüşemediğimiz için.

Aslında bu süreç boyunca annemin hayatına aldığı insanlar oldu ve bizden bunları hep gizlemeye çalıştı ta ki kardeşimle ikimiz fark edene kadar. Bu sürede bize normalde davrandığından daha kötü davranmaya başlar ve tüm odağını ve ilgisini ona çevirirdi sanki tüm hayatı boyunca bu anı beklemiş ve bu süreç boyunca hep yük görmüş gibi . Biz o zaman ona evi ihmal ettiğini söylediğimizde bize ' siz benim mutluluğumu kıskanıyorsunuz benim mutlu olmamı istemiyorsunuz diyordu. Örneğin kardeşimle ikimiz evin her şeyiyle ilgilenmemize ve annemin eve geldiğinde bize bağırmaması için elimizden gelen her şeyi yapmamıza rağmen işten eve geldiğinde hoşgeldin dediğimizde bile ilk cevabı yemek yaptınız mı olurdu ve o gün atıyorum 2 çeşit yemek yaptıysak neden salata yok diye kavga çıkarırdı. Bu durum hala devam ediyor zaten.

Ayrıca kendisinin dışarıya çizdiği profille gerçekteki karakteri çok farklı. Örneğin normalde onu tanıyanlar çok kibar biri olarak tanımlar ama evde en ufak bir tartışmamızda bile ağza alınmayacak küfürler etmeye başlar . Kendisini herkesten hatta kendi kardeşleriden bile üstte görür. İş arkadaşları dahil herkesin onu kıskandığını düşünür ve bu yüzden çevresinde hiç arkadaşı yok. Evde sürekli kardeşlerini kast ederek 'benim bir saygınlığım var ben onlar gibi değilim onlarla aynı semtte yaşayamam benim bir kariyerim var 'gibi garip cümleler kurar. Hatta bazen konuşmalarında onları da aşağılar . Annem o ailede okuyan tek kişi ve yüksek rütbeli bir mesleğe sahip ve bunu hayatının her aşamasında kullanmaktan asla geri durmaz ve bunu her yerde kullandığı için biz çoğu zaman gittiğimiz yerlerde yerin dibine gireriz. Biz ne zaman kendi başımıza bir şeyleri başarmaya çalışsak ,her seferinde özgüvenimizi kırmaya çalışır' Siz benim gölgemdesiniz siz ben olmasam bir hiçsiniz ,zaten babanız da sizi çocukken başıma bırakarak en doğrusunu yapmış aslında sizi sokağa atmak lazım' vs laflara bizi hep aşağı çeker.

Annemle babam biz çok küçükken boşandılar ve biz başka bir şehre taşındık. Babamın da sonrasındaki iletişimimizde pek çok hataları oldu çoğu zaman eşiyle bizim aramızdaki dengeyi kuramadı , anneme gereken tepkileri vermeyi başaramadı ve bizi sürekli ikisi arasında bıraktı hatta ben bu sebeple lise döneminde çok ağır psikolojik rahatsızlık yaşadım ama yine de ikisi de akıllanmadı ve alması gereken dersleri almadılar.

Bu olaylar hep psikolojik şiddet boyutundaydı hiçbir zaman fiziksel şiddete dönüşmemişti ta ki kardeşimle ben üniversite için evden ayrılana kadar . Annem o süreçte zaten inanılmaz isteksizdi ve hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. Kardeşim bu baskıcı ortamdan kurtabilmek için benim okuduğum şehirde tercih yaptı . Annem kardeşimin şehir dışına çıkmasını istemiyordu ama artık onu istediği gibi kontrol edemeyeceğinin farkında değildi ve onu şehir dışında tercih yapması için benim doldurduğumu düşünüyordu halbuki öyle bir şey yoktu o zaten benim hissettiklerimin bin katını hissediyordu ama sadece söylemek istemiyordu bunları. Neyse aradan bir süre geçti ve neredeyse okullar açılacaktı ama annem en ufak bir işle bile uğraşmıyordu biletlerimizi bile zoraki ben aldım . Şehre gittiğimizde ikimizin de yurdu yoktu ve biz çok geç kaldığımız için yurt bulamadık ve okulların açılmasına bir haftadan az süre kalmasına rağmen yurdumuz yoktu. Biz bu sebepten dolayı döndüğümüzde çok büyük bir taştırma yaşadık ve bu sırada kardeşim 'Biz seninle yaşamak istemiyoruz' dediğinde annem bizim üstümüze bıçakla saldırmaya çalıştı, bunu yaparken de bana ' Benim çocuğumu çalamazsın onun annesi benim' dedi .- ikimiz de halen bu lafın ne anlama geldiğini çözemedik- o gün evden zor kaçtık annem resmen cinnet geçirdi . Bu bizim annemizin ciddi anlamda bir rahatsızlığı olabileceğini düşündüğümüz ilk olaydı. Bu günden sonra her şey giderek daha da kötü olmaya başladı ve aramızdaki uçurum giderek derinleşti ve üstümüzde ciddi travmatik etki bıraktı. Biz bu olay olduktan sonra çevredekilerin de etkisiyle onu zorla doktora götürmeye ikna ettik ve doktora olayı anlattığında güya doktor ona 'Tepkiniz gayet normal ,öldürün elinizi korkak alıştırmayın' demiş bunu bize aynen böyle anlattı şok olduk ve artık hiçbir şeyin değişmeyeceğini anladığımız için onu zorlamadık ve kendisi de bıraktı gitmeyi .

O zamanlar halihazırda gitmekte olduğum ve annemin davranışlarının aslında hiç de normal olmadığını fark etmeme sebep olan psikoloğumun tahminine göre annemde narsistik kişilik bozukluğu var. Psikoloğum onun yanında kaldığımız sürece asla huzurlu olamayacağımızı ve evden uzaklaşmamız gerektiğini söylüyordu. Tabi daha sonra benim yaşadığım bu aydınlanma annemin işine gelmediği için psikoloğu yakın arkadaşı vasıtasıyla bulmamıza rağmen parasını ödemeyi aniden kesti ben birkaç seansı kendim ödemeye başladım ama bir süre sonra karşılayamayınca psikoloğuma ne olduğunu anlattım terapiyi sonlandırmak istediğimi söyledim ama kadın çok vicdanlı biri olduğu için ve bana gerçekten yardım etmek istediği için çok uzun bir süre daha bana ücretsiz seans vermeye devam etti ve annem ücretsiz seans yapmasını bilmesine rağmen bu durumdan zerre rahatsızlık duymadı hoş ben o zamanki seansları ödemesine bile çok şaşırmıştım zaten.

Ayrıca kendisi inanılmaz lüks harcamalar yapmasına rağmen çoğu zaman cebimize 5 kuruş harçlık bırakmaz. Lise zamanlarımızda cebimizde canımız çektiğinde bir yerlerde yiyip içebileceğimiz paramız olmazdı, paramızı hep hesaplayararak verirdi. Çıkışta bir yerde oturmak isteyen arkadaşlarımıza hep yalan söylemek zorunda kalırdık . Şimdi de bu durum çok farksız değil . Kendisi ayda rahat 10-15 bin lira sırf keyfi harcama yapmasına rağmen bizim eğitimimiz için yaptığı 10 lira harcama bile gözünde büyük yük görünür. Bize yapmak zorunda olduğu en ufak harcamalarda bile 'artık çalışın ben size bakmak zorunda değilim benim evimde kalıyorsunuz ücretsiz kira ödemeden' vb cümleler söyler hiç utanmadan. Çünkü bizden gelecek paraya ihtiyacı olan insan zaten ayda 10-15 bin lira keyfi harcama yapamaz .Örneğin daha yeni eve hiç ihtiyacımız olmadığı halde 60 bin liralık ev eşyası almasına rağmen benim sınavlarım için alacağım bir kitap için bile evde kavga çıkartabilir ve hemen babamızdan para istememizi söyler . Kendisinin alışverişlerinden eve gelip giden kargonun haddi hesabı yok ama biz kendimiz için en ufak bir şey almak istesek bile bunu gizleyerek yapmak zorunda kalıyoruz çünkü annem bunu fark ettiğinde daha da az para vermeye başlıyor. Markete gittiğimizde ne alırsak alalım mutlaka paranın üstü 5 lira olsa bile geri ister ve çoğu zaman da zaten para vermez, biz kendi paramızla aldığımızda da hiç sormaz bile kaç lira tuttuğunu veya cebimizde paramız olup olmadığını bile sormaz. Paramızın olup olmamasını da geçtim nasıl olduğumuzu bile sormaz . Ben sınav dönemlerinde çok heyecanlanan bir insan olduğum için bazen biraz olsun duygusal destek alabilmek adına hataya düşüp onu aradığımda bana yapacaksın tabi bu senin görevin gibi cevaplar verir ve telefonu kapattığımda üstümde daha büyük bir stres hissederim

Bizim hayatımız çoğu insanın dışarıdan iyi gördüğü , her şeyin yolunda olduğu bir hayat olabilir ama içeride nelerin olduğunu sadece yakın arkadaşlarımız biliyor. akrabalarımızlarından durumumuzu paylaştığımız insanlar da annemin gereksiz tepkilerinden çekindikleri için çoğu zaman gerekli tepkileri veremiyor ,sadece bize üzülmekle kalıyorlar.

Ben bütün bu yaşadıklarımızın etkisiyle, şuan okuduğum okulu dereceyle bitirecek olmama rağmen kendime o kadar inanmıyor ve güvenmiyorum ki yapacağım meslekte kendime en ufak bir inancım yok çok özgüvensiz bir insanım. Örneğin, en basit sınavlarda bile inanılmaz heyecanlanıyor, günlerce uykusuz kalıyor ve panik atak geçiyorum, kendimi çok yetersiz ve değersiz görüyorum sanki iyi olan hiçbir şeye layık değilmişim gibi hissediyorum . Sanki ne yaparsam yapayım onların sevgisini ve ilgisini göremezmişim gibi hissediyorum. Kardeşimle ben bu durumun içinden nasıl kurtuluruz nasıl normal ve sağlıklı ilişkiler kurabiliriz bilmiyorum . Bazen durduk yere saatlerce ağlayasım geliyor çok büyük iniş çıkışlar yaşıyorum devam edecek gücü kendimde göremiyorum.
Annen mutsuz ve kalbi kötü bir kadın, hasta olduğunu sanmıyorum bazı insanlar dümdüz kötüdür .babandan her neden ayrildiysa kendine bu ayrılığı yakistiramamis yani bence bak bak bak ben falanca mertebede bir kadınım ve bu adam benden ayrıldı sizi de babanizinn bir parçası olarak gördüğü için ondan alamadığı intikamı sizden alıyor.
 
Tabi ki hiç bir mazeret bir annenin çocuğuna karşı şiddetini haklı göstermez. Ama duygusal yalnızlık, tek başına çocuk büyütmek mücadelesi bir şekilde vücutta kendisini gösteriyor. Mesela annem duygusal kontrolü çok yüksek çalışkan bir kadın olmasına rağmen babam öldükten sonra bizi tek başına büyütmek zorunda kaldı. Maalesef annemde de zaman içinde değişik takıntılar gelişti.
Çok üzüldüm annenize ama konu sahibinin anlattıkları basit takıntılar gibi değil pek, saf kötülük kokuyor davranışları..
Bazı sözde anneler böyle maalesef, evli kalsalar da değişen birşey olmuyor. Kötülükten besleniyorlar
 
Çok üzüldüm annenize ama konu sahibinin anlattıkları basit takıntılar gibi değil pek, saf kötülük kokuyor davranışları..
Bazı sözde anneler böyle maalesef, evli kalsalar da değişen birşey olmuyor. Kötülükten besleniyorlar

Konu sahibinin annesi çok ileri boyutta anormal davranışlar sergiliyor.
Hem kızlarını kıskanıyor hemde kaybetme korkusu yaşıyor.
 
Şöyle ki ben zaten yeterince uzun yazdığım için daha da uzatmak istemediğimden bazı detayları atlamışım kusura bakmayın. Ben şuan yurtta kalıyorum hatta şöyle diyim size ben ilk yılımda bana Kyk çıkmadığı için mecburen özel yurtta kaldım ama babam ve annem Kyk yurduna geçmemi istiyorlardı ,para onlara fazla geldi :) Bunun için epey uzun bir süre sıramın gelmesini bekledim. Maddi durumumuz iyi olduğu için çok uzun sürdü.

Zaten babam da hiç masum değil ama konuyu dağıtmamak adına yazmadım yaptıklarını . Hatta aslında onun için de ayrı konu açmam gerekir .Annemi zamanında aldattığı kadınla evli şuan ve o kadından da iki çocuğu var . Bize yeterli maddi manevi desteği hiçbir zaman göstermedi. Çoğu zaman o da annem kadar olmasa da harçlığımızı geciktirir, o kadar iyi durumuna rağmen durumum yok ayakları yapar, parasını eşi ve çocuklarıyla tatillerde yer ,bizi bir kere bile çağırmaz,sormaz maalesef . Ayrıca eklemeyi unuttuğum bir durum daha var , kardeşim şuan mecburen eve dönmek zorunda kaldı okuduğu bölümden memnun olmadığı ve bölümünü değiştirmek istediği için üniversiteyi yarıda bıraktı tekrar sınava hazırlanıyor. Yani onun için durumlar çok daha kötü .
Avukat olmayı düşünüyorsanız babanıza eğer gerekliyse açın davayı diyeceğim ama siz şimdi bu ruh haliyle yapamazsınız, cesaret edeceğinizi sanmıyorum.

Siz elinizden geleni yapın. Kendinizi yetersiz görseniz de derece ile mezun olmaya bakın. Sonra onun ekmeğini yersiniz. Yetersizlik hissi için terapi alın. O his devam ettikçe mutlu olmanız pek kolay olmayabilir (yetersizlik hissi bende de var, kendi çabamla biraz azalttım ama arada yine hortluyor sanki). Okulunuz iyiyse muhtemelen öğrenciler için terapi yapan psikologları ve/veya psikolojik danışmanları vardı. Hiç yoktan iyidir. Bazı devlet hastanelerinde terapi yapan kaliteli doktorlar var.

Bu arada size destek olacak akrabalarınız yok mu? Teyze, dayı, anneanne yanında kalamaz mısınız? Belki kardeşiniz ders çalışma bahanesiyle oraya sığınır.
 
Hayır, anneniz saf kötü. Bunu kötülüğe bağlarsanız yıllar boyunca sizi ezmesi, sindirmesi ve evinizde kol gezen şiddetini öyle ya da böyle meşru kılmış ve hoş görmüş olursunuz.
 
Uzaklaştıkca iyileşirsiniz. Bence direk meslek garantili ataması olan özel/devlet imkanı olan bölüm seçmeli kardeşin. Anneden babadan hayır yok hayalim istediğim diye diye seneleri çöp olur sonra psikolojiside bozuk olduğu için o mesleğide yapamaz.
Böyle toksik ailelerden kurtulmanın en iyi yolu uzak bi şehre atanıp sıfırdan başlamaktır. Özellikle kız çocukları için devlet memurluğu imkanları, düzeni garanti maaş, vs çok iyi oluyor.
Sen yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişsin, okulunu bitirir işe girer düzenini kurarsın, kardeşine klavuz ol, senelerce onunda yükünü sen alamazsın. Annen bu saatten sonra değişmez, baban zaten sizdende boşanmış gereksiz bir adam, ah vah etmenin düzeltmeye çalışmanın anlamı yok. Hayatınızı kuracak ve arkanıza bakmayacaksınız.
 
Sen ve kardeşin herşeyin en güzelini en iyisini hak ediyorsunuz, bunu bil ve buna göre yaşa mesleğine dört elle sarıl kendine hakettiğin değeri kendin ver.
Evet bir çocuk olarak sürekli manipüle edilmek, aşağılanmak çok zor hele ki bu hayatta en çok güvendiğimiz arkamızda dağ olması gereken insan tarafından yapılınca daha zor biliyorum.
Kendi ekmeğini kazanmaya başladığında bu kadını hayatından söküp at.
Zor bir duygu belki ama göreceksin onunla olmak çok daha zor senin için.
Lütfen üzülme,kendini değersiz işe yaramaz biri gibi hissetme işe yaramak demek sadece çok para kazanmak değil, önemli olan insan olmak ve insan kalabilmek umarım bundan sonra herşeyin en güzeli senin ve kardeşinin olur
 
Annen mutsuz ve kalbi kötü bir kadın, hasta olduğunu sanmıyorum bazı insanlar dümdüz kötüdür .babandan her neden ayrildiysa kendine bu ayrılığı yakistiramamis yani bence bak bak bak ben falanca mertebede bir kadınım ve bu adam benden ayrıldı sizi de babanizinn bir parçası olarak gördüğü için ondan alamadığı intikamı sizden alıyor.
Bence ayrılmalarında annemin karakterinin etkisi de çok büyük ama onlar oldum olası geçinemezlerdi evimizde devamlı gerginlik ve kavga olurdu. Ben aynı aşağılama hareketlerini babama karşı da sürdürdüğünü düşünüyorum sonuçta yine aynı karakter yine aynı kadın . Tabi babamın da çok büyük hataları var bu evlilikte . Annemi ,kendinden 15 yaş küçük ve anneme kıyasla hiçbir eğitimi olmayan bir kadınla aldatması da bardağı taşıran son damla oldu annem bunu kendine yediremedi. Bence de evet bizi bir intikam nesnesi olarak görüyor
 
Sen ve kardeşin herşeyin en güzelini en iyisini hak ediyorsunuz, bunu bil ve buna göre yaşa mesleğine dört elle sarıl kendine hakettiğin değeri kendin ver.
Evet bir çocuk olarak sürekli manipüle edilmek, aşağılanmak çok zor hele ki bu hayatta en çok güvendiğimiz arkamızda dağ olması gereken insan tarafından yapılınca daha zor biliyorum.
Kendi ekmeğini kazanmaya başladığında bu kadını hayatından söküp at.
Zor bir duygu belki ama göreceksin onunla olmak çok daha zor senin için.
Lütfen üzülme,kendini değersiz işe yaramaz biri gibi hissetme işe yaramak demek sadece çok para kazanmak değil, önemli olan insan olmak ve insan kalabilmek umarım bundan sonra herşeyin en güzeli senin ve kardeşinin olur
Güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederiz bizi çok duygulandırdınız. ❤️
 
Uzaklaştıkca iyileşirsiniz. Bence direk meslek garantili ataması olan özel/devlet imkanı olan bölüm seçmeli kardeşin. Anneden babadan hayır yok hayalim istediğim diye diye seneleri çöp olur sonra psikolojiside bozuk olduğu için o mesleğide yapamaz.
Böyle toksik ailelerden kurtulmanın en iyi yolu uzak bi şehre atanıp sıfırdan başlamaktır. Özellikle kız çocukları için devlet memurluğu imkanları, düzeni garanti maaş, vs çok iyi oluyor.
Sen yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmişsin, okulunu bitirir işe girer düzenini kurarsın, kardeşine klavuz ol, senelerce onunda yükünü sen alamazsın. Annen bu saatten sonra değişmez, baban zaten sizdende boşanmış gereksiz bir adam, ah vah etmenin düzeltmeye çalışmanın anlamı yok. Hayatınızı kuracak ve arkanıza bakmayacaksınız.
Evet haklısınız. Babam şuanki evliliğini tehlikeye atmamak adına, o kadının bizi aşağılamasına bile sessiz kalabilecek,o kadının utanmadan bize, zamanında annemle babam evliyken yaşadığımız eve gelip ,o gün evde babamla neler yaptığını utanmadan anlatıp, üstüne üstlük yüzsüzce' ben kimseden af dilemem aldatan ben değilim babanız' diyebilecek seviyede ,terbiyesiz ve yüzsüz bir insana bile bırakın ağzını açmayı, 'sizi ilgilendirmez ben sevdim ,ben aldım ,benim evliliğim' diyebilecek bir baba maalesef. Bu anlattıklarıma ikisini de tanıyan bilen kimse inanmaz ama bazı şeyler dışarıdan göründüğü gibi değil. Bizim kardeşimle birbirimizden başka kimsemiz yok bu dünyada :(
 
Avukat olmayı düşünüyorsanız babanıza eğer gerekliyse açın davayı diyeceğim ama siz şimdi bu ruh haliyle yapamazsınız, cesaret edeceğinizi sanmıyorum.

Siz elinizden geleni yapın. Kendinizi yetersiz görseniz de derece ile mezun olmaya bakın. Sonra onun ekmeğini yersiniz. Yetersizlik hissi için terapi alın. O his devam ettikçe mutlu olmanız pek kolay olmayabilir (yetersizlik hissi bende de var, kendi çabamla biraz azalttım ama arada yine hortluyor sanki). Okulunuz iyiyse muhtemelen öğrenciler için terapi yapan psikologları ve/veya psikolojik danışmanları vardı. Hiç yoktan iyidir. Bazı devlet hastanelerinde terapi yapan kaliteli doktorlar var.

Bu arada size destek olacak akrabalarınız yok mu? Teyze, dayı, anneanne yanında kalamaz mısınız? Belki kardeşiniz ders çalışma bahanesiyle oraya sığınır.
Evet babama dava açamam, zaten çocukluğumuz nafaka davalarıyla geçti artık çok yıprandım buna gücüm yok. Devlet hastanesindeki doktorları değerlendireceğim öneriniz için teşekkürler. Psikolojik olarak destek olabilecek akrabalarımız var çok şükür ama hiçbiri anneme bir şey söyleyebilecek güçte değil . Hepsinin bizi sevdiklerini biliyorum ama maddi olarak da onlara yük olamayız , onların yanında kalamayız bu sebeple.
 
Bence ayrılmalarında annemin karakterinin etkisi de çok büyük ama onlar oldum olası geçinemezlerdi evimizde devamlı gerginlik ve kavga olurdu. Ben aynı aşağılama hareketlerini babama karşı da sürdürdüğünü düşünüyorum sonuçta yine aynı karakter yine aynı kadın . Tabi babamın da çok büyük hataları var bu evlilikte . Annemi ,kendinden 15 yaş küçük ve anneme kıyasla hiçbir eğitimi olmayan bir kadınla aldatması da bardağı taşıran son damla oldu annem bunu kendine yediremedi. Bence de evet bizi bir intikam nesnesi olarak görüyor
Annenden 15 yaş küçük ve annenden eğitim seviyesi olarak alt kademede olan bir kadına tercih edilmesi annenin bugün size yasattiklarinin cevabı bence. Siz kendi hayatinizi kurmaya odaklanın başarılar dilerim.
 
Şöyle ki ben zaten yeterince uzun yazdığım için daha da uzatmak istemediğimden bazı detayları atlamışım kusura bakmayın. Ben şuan yurtta kalıyorum hatta şöyle diyim size ben ilk yılımda bana Kyk çıkmadığı için mecburen özel yurtta kaldım ama babam ve annem Kyk yurduna geçmemi istiyorlardı ,para onlara fazla geldi :) Bunun için epey uzun bir süre sıramın gelmesini bekledim. Maddi durumumuz iyi olduğu için çok uzun sürdü.

Zaten babam da hiç masum değil ama konuyu dağıtmamak adına yazmadım yaptıklarını . Hatta aslında onun için de ayrı konu açmam gerekir .Annemi zamanında aldattığı kadınla evli şuan ve o kadından da iki çocuğu var . Bize yeterli maddi manevi desteği hiçbir zaman göstermedi. Çoğu zaman o da annem kadar olmasa da harçlığımızı geciktirir, o kadar iyi durumuna rağmen durumum yok ayakları yapar, parasını eşi ve çocuklarıyla tatillerde yer ,bizi bir kere bile çağırmaz,sormaz maalesef . Ayrıca eklemeyi unuttuğum bir durum daha var , kardeşim şuan mecburen eve dönmek zorunda kaldı okuduğu bölümden memnun olmadığı ve bölümünü değiştirmek istediği için üniversiteyi yarıda bıraktı tekrar sınava hazırlanıyor. Yani onun için durumlar çok daha kötü .
Konunu okudugum an yine bir herifin hasta ettiği bir kadın ve onun acısını çıkardığı evlatlari dedim. Sonra bu yorumunu gördüm. Allah yardımcınız olsun çok üzüldüm size. Annenizin biran önce destek alıp bı silkelenmesi lazım en azından.
 
Anneniz açık açık kötü davranıyor evet acı çekmiş ama sorumlu siz değilsiniz ve size de çok büyük travmalar bırakıyor böyle yaparak.
Bir ablan olarak istediğin zaman dertleşmek istersen yazabilirsin. Kardeşine ve sana yakın olmayı çok isterdim dualarım sizinle
 
Şöyle ki ben zaten yeterince uzun yazdığım için daha da uzatmak istemediğimden bazı detayları atlamışım kusura bakmayın. Ben şuan yurtta kalıyorum hatta şöyle diyim size ben ilk yılımda bana Kyk çıkmadığı için mecburen özel yurtta kaldım ama babam ve annem Kyk yurduna geçmemi istiyorlardı ,para onlara fazla geldi :) Bunun için epey uzun bir süre sıramın gelmesini bekledim. Maddi durumumuz iyi olduğu için çok uzun sürdü.

Zaten babam da hiç masum değil ama konuyu dağıtmamak adına yazmadım yaptıklarını . Hatta aslında onun için de ayrı konu açmam gerekir .Annemi zamanında aldattığı kadınla evli şuan ve o kadından da iki çocuğu var . Bize yeterli maddi manevi desteği hiçbir zaman göstermedi. Çoğu zaman o da annem kadar olmasa da harçlığımızı geciktirir, o kadar iyi durumuna rağmen durumum yok ayakları yapar, parasını eşi ve çocuklarıyla tatillerde yer ,bizi bir kere bile çağırmaz,sormaz maalesef . Ayrıca eklemeyi unuttuğum bir durum daha var , kardeşim şuan mecburen eve dönmek zorunda kaldı okuduğu bölümden memnun olmadığı ve bölümünü değiştirmek istediği için üniversiteyi yarıda bıraktı tekrar sınava hazırlanıyor. Yani onun için durumlar çok daha kötü .
Hangi bölüm okuyordu kardesin
 
Konunu okudugum an yine bir herifin hasta ettiği bir kadın ve onun acısını çıkardığı evlatlari dedim. Sonra bu yorumunu gördüm. Allah yardımcınız olsun çok üzüldüm size. Annenizin biran önce destek alıp bı silkelenmesi lazım en azından.
Ya yapmayın arkadaşlar, bu ülkede kimin kocası dört dörtlük iyi! Burada hem kocası hem hayatı bundan beş beter nice kadın var, hangisi kocasına veya eski kocasına kızıp evladına bunları yapıyor ? Konu sahibinin annesi hasta masta değil, eski kocası da davranışlarına sebep değil, bu kadın dümdüz kötü bir insan, dümdüz kötü , bencil ve ahlaksız bir kadın....

Bu davranışları , bu kadar bile bile , göz göre göre yapılan bunca zulmü bile hastalikla, çilekeşlikle, magduruyetle normallestirirseniz yandık gitti...
 
Ya yapmayın arkadaşlar, kimin kocası dört dörtlük iyi! Burada hem kocası hem hayatı bundan beş beter nice kadın var, hangisi kocasına veya eski kocasına kızıp evladına bunları yapıyor ? Konu sahibinin annesi hasta masta değil, eski kocası da sebep değil, dümdüz kötü bir insan, kötü ve ahlaksız bir kadın....Bu davranışları , bu kadar bile bile yapılan zulmü bile hastalikla, çilekeşlikle, magduruyetle normallestirirseniz yandık gitti...
Ya zaten annede de sıkıntı varmış anlatilanlara göre ama adamın aldatıp,aldattığı kadınla evlenmesi kendi evlerinde aldatması falan kadını iyice berbat hale getirmis. Diyorum ya acısını kinini cocuklarindan çıkaran biri haline gelmiş. Onunda yaşadığı kolay değil ama burda heba olan çocuklar olmuş. (Psikolojik olarak, yoksa masallah zeki ve başarılı çocuklar) Bilmiyorum çok üzüldüm çocuklara.
 
Back