Hepinize merhaba hanımlar.
İnsan kendi kendine düşünürken bazen saçma detaylara takılıp kalıyor. Belki bana farklı bakış açıları sağlarsınız diye konu açmak istedim. Ama sanırım biraz uzun oldu.
Oldukça uzun süren sevgililik dönemi sonucunda 2 ay önce nişanlandık. Nişan hazırlıkları döneminde ikimizin ailesi de saçma sorunlar çıkararak bizi biraz zor durumda bıraktı. Bir şekilde o günü mutlu olarak atlattık (yani bence öyleydi) Ben bohça, takı vs. olayları olmasın istedim ama ailelerin ısrarıyla her şey usulüne göre yapılmış oldu. Bana göre oldukça gereksiz masraflara girdi her iki taraf da. Ancak kimseye laf dinletemedim ve pes ettim. Özellikle kendi annemin baskıcı olması ve her şey en iyisinden olsun baskıları beni yıldırdı.
Nişan sonrasında damat tarafını ziyaret etmemizi gerektiren bir adet varmış. Nişanlıma ilginç eşyalardan oluşan bohçalar hazırladı annem. Deri ev terliği falan aldık adam evde çorap bile giymiyor ayağına. Neyse, gelenekmiş... Şimdi bu saçma sapan eşyaları alıp damat evine götüreceğiz ama başaramıyoruz resmen. Oldukça yaşlı bir akrabalarının vefatı sebebiyle kırkının çıkmasını beklememizi söylediler. Şimdi de annesi işe girmiş ve hafta içi günlerde gitmemizi istemiyormuş. Ben de pazar günleri şehir dışına çıkıyorum sebebi de nişanlımın ailesiyle değil şehir dışında yaşaması. Sadece cumartesi akşamı ve pazar günü tatil yapabiliyorum, onu da nişanlımla birlikte geçirmek istiyorum. Nişanlıma cuma günü yapabilirsek daha iyi olacağını birlikte geçirdiğimiz kısıtlı vakti bu saçma adete harcamak istemediğimi söyledim. Kendisi bana hak verse de annesinin istediğinin olması konusunda diretti ve pazar günü olsun dedi.
Bu saçma olay yüzünden tartıştık. İkimize de zorla yaptırdıkları adetlere katlandığımızı ama en azından bunlar üzerinde söz hakkımız olması gerektiğini, gününe ikimizin karar verebileceğini söyledim. O da annesinin çok anlayışlı ve tatlı bir insan olduğunu kendisini zor durumda bırakmamak için onun dediğini yapmamız gerektiğini söyledi. Sonrasında sinirlenip olayı uzattım sanırım. Bir saat sonra yaptığımın gereksiz olduğuna karar verdim. Zaten kimse benim ne istediğimle ilgilenmiyor diye düşündüm niye boşuna sorun çıkarıyorum. Pazar günü gidelim bari bu adet yapılmış olsun kurtulayım.
Nişanlımdan özür diledim ve pazar günü yapabiliriz dedim. O da özür diledi, annesiyle tekrar konuşup cuma gününe ikna etmeye çalışacağını ama olmazsa pazar olacağını söyledi. Tamam dedim. Sonrasında oldukça güzel bir haftasonu geçirdik. Arkadaşlarımızla buluştuk, baş başa yemeğe çıktık, gezdik vs.
Bugün annesiyle konuşmuş ve annesi asla cuma olmaz demiş. Sanırım annesinin fikir değiştireceğini düşünüyordu. Onu ikna edemeyince bana patladı. Annesinin de benim de mutluluğu hak etmediğimizi, onu arada bıraktığımızı, bundan sonra her şeyin onun istediği gibi olacağını söyledi. Her iki tarafı da cezalandırmak için bizi zor durumda bırakacak bir gün seçti. Sonrasında nişan günü olan olaylara kadar konu açtı. Neden o gün annen böyle yaptı, sen neden şunu dedin vs.
Ben zaten pazar gününe tamam demiştim ve özür dilemiştim. Sonra güzel bir haftasonu geçirmiştik. İş yerinde normal normal çalışırken telefonuma mesaj yağmaya başladı, bi anda bana patladı adam. Ben ne yaptım anlayamıyorum. Belirlediği yeni güne benim ailem de onun ailesi de tamam dedi üstelik. Yine de suçlamaları bitmiyor.
Bunca yıldır sevgiliyiz daha önce aramızda hiç ayrılık muhabbeti geçmemişti. Geçen ay tartışırken bi anda nişanı atacağını söyledi. Çok şaşırdım. Biz ayrılığı seçenek olarak görmemiştik bunca sene ve hiç konusunu açmamıştık. Üstüne bugün çıkardığı sorunlar da eklenince nişan, evlilik olaylarından korktuğunu artık evlenmekten vazgeçtiğini düşünmeye başladım. Sanırım ayrılmak istiyor. Kaç kere elim gitti "ayrılmak istiyorsan açık açık söyle sorun çıkarmana gerek yok böyle" yazayım diye ama alacağım cevaptan korktum.
Sizce ne yapmalıyım, nasıl davranmalıyım? Çok mutsuzum böyle ufak şeyler için böyle büyük tartışmalar yaşıyoruz. Bi taraftan da şöyle düşünüyorum: yıllardır evlenemedik belki de hayırlısı bu ne bileyim. İnsanları görüyorum ne güzel hızlıca ilerliyor tüm işleri. Biz böyle kaldık sanki olmaması gerekiyor gibi. Çok üzgünüm.