Benim eniştem çocukluğundan beri erkek ayakkabısı ustasıydı. V..kko, Bey..en hep onlara yaptı el işi ayakkabı. Çalıştığı fason yer atıyorum 150 birime mal edip 15 bin birime satardı. Enişteme de kuru bir maaş. Ailesine sülalesine tek faydası evlenen her erkeğin damatlık ayakkabısını yaptı. Halam başının etini yedi kendine yer aç çocuklar da öğrensin meslekleri olsun diye. Kendi babanın işyeri olunca hadi tamam baba mirası oluyor. Ama ticaret, kendi işyerini aşma olayı yırtıcı tiplerde alfalarda olur. Kuzenin onun bunun yanında çalışıp 40'a merdiven dayayınca işyeri aççam ben diyene gülerler anca. 15-20 sene önce yapacaktı bunu.
Gelişen sektörel işleri artık yapay zeka ve makineler geliştiriyor. O devasa makinelerin kestiği biçtiği dev ahşap plakları el testeresiyle mi kesecek nişanlınız? O makinelerin hepsi yabancı, ithal ediliyor. Nasıl alacak, devreden birinden ikinci el uyguna alınsa nereden çıkaracak hemen parayı? Babasından harçlık istiyor daha. Siz karşılayacaksınız, düğününüzde takılanları isteyecek, sizi kredi çekmeye ikna edecek. Ben evi hallettim kira ödemeyeceğiz sen ne yaptın diye soracak size. Anası bu yüzden ikna olmuştur. İstediğiniz kadar yapmam etmem diyin, bu kafayla yapacaksınız. Çünkü hedefiniz ne olursa olsun evlenmek. Evlendikten sonraki hedefiniz de ne olursa olsun boşanmamak olacak. Bir an önce evlenin artık. Yalıların mobilyasıymış, duyan da boğazdaki tüm yalı sahipleri nişanlınızın iş yerini açmasını bekliyormuş sanacak. Zenginler iç mimarlarla çalışır haberiniz olsun. Mimar da güvendiği bildiği mobilya ustalarıyla çalışmak ister. Tedariği, üretimi montajı takip edebileceği ustaları atölyeleri tercih eder.