Sevgilin büyümemiş.Takıntıları olan,hastalığını sana karşı kullanan biri.Yapma bu kötülüğü kendine.Kimseye bu kadar fedakar olma.Genceciksin.Önünde upuzun bir ömür var.Değerini bilen sana kıymet veren,hayatı dolu dolu yaşayacağın biri illa ki çıkacak karşına.Ömür billah en ufak birşeyde seni suçlayan ergen tavırlı biri için gençliğini ziyan etmeüniversite de biriyle tanıstım. aynı fakültedeydik. 2 yıl sürdü. sonra ayrıldık. onun ailesi kapalı kız istiyordu falan filan. aradan 8 ay kadar zaman geçti. hayatta aşk hissettiğim tek insan olan x ile tanıştım. görür görmez kalbim attı onun da bana yoğun bir ilgisi vardı. çok istekliydi benimle başlamaya.görüşmeye başladıktan 3 gün sonra falan elimi tutmaya kalktı. o kadar cok heyecanlı ve istekliydi. ben mesafeliydim. daha önce sütten ağızım yandı tabi. biraz da hemen ilgimi belli etmek istemedim. ben kaçtıkça o kovalıyordu onun sevgisi artıyordu. bu arada aynı bölüm öğrencisiydik aynı fakültedeydik. o benim üst sınıfımda. her gün görüşüyorduk yurtlarımız da yan yanaydı. çok eğlenceli güzel vakit geçiriyorduk ve ben ona koşulsuz güvenmiştim. daha ilişkimizin çok başındayken telefonumu alıp baktı ve eski erkek arkadaşımın numarasını gördü telimde. ama hiç konuşmadım tabiki. aslında sildim diye hatırlıyorum ben. nasıl çıktı o numara rehberde anlamadım. sonra ramız bozuldu ama kısa sürdü bu bozukluk. konuşmadığımı ve nasıl orada olduğunu bilemediğimi söyledim. sinirlendi falan ama atlattık bu durumu. birlikteyken çok mutlu oluyorduk o da zamanla bana güvendi. mezunyetinde ailesiyle tanıştım. bana çok güzel davrandılar. birlikte yemeğe falan gittik. tabi arada sorunlar da yaşadık. daha sonra bahsedicem. mezuniyetinden sonra erkek arkadaşım rahatsızlandı. doktora götürdüm onu kalbinde ritim bozukluğu çıktı. çok hızlı atıyordu kalbi ve birden yavaşlıyordu.defi ile tedavi edildi ailesi geldi memleketlerinden falan. o günden sonra değişti. benimle saçma sapan şeylerden kavga cıkarmayı bıraktı. beni kısıtlamayı falan bıraktı. sana yaptıklarımın cezasını çektim dedi (ben bunun bir ceza olduğunu düşünmüyorum). neyse mezun oldu memleketine gitti. hep kalbinde en ufak bir çarpıntı olsa hemen doktora gidiyordu. bişey mi olacak diye korkuyordu. tartışmalarımız olurdu arada ufak tefek ama ondan kaynaklı olurdu ben tölere ederdim. tartısınca kalbi çarpar her insanın. bu hemen doktora gidiyordu.muayenede birşey çıkmıyordu. defalarca doktora gitti. askerliği bu rahatsızlık yüzünden ertelendi. kpss çalışmaya başladı. ama her gün muhakkak dışarı çıkardı. sabah 9 dan gece 1lere kadar gezerdi. ben sorguladığımı kısıtladığımı pek bilmem. boynuna ve kafasına ağrı girmiş. duş alıp sürekli dışarı çıktığın içindir birşey olmaz sıcak tut geçer gibi sürekli onu ikna etmeye çalışıyordum. yanıma geliyordu güzel vakit geçiriyorduk ve mutluluğumuzun ortasında suratını asıyor düşünmeye başlıyordu. ısrarla ne olduğunu soruyordum. ya işte boynum agrıyor 1 haftadır geçmedi dedi.senin yanına gelince hep bana birşey oluyor dedi. (halbuki boyun agrısı benim yanıma gelmeden 1 hafta önce başlamıştı.......) ben birşey demedim. neyse memeketine dönünce doktora gitti. kas gevşetici vermiş agrısı hafiflemiş ama geçmemiş. taktı buna. tatmin olmadı gitti mr çektirdi. birşey çıkmamış.ikna oldu sonunda. sonra ben onun memleketine gittim görüşmeye. güzel eğlenceli günlerden biriydi. akşam oldu beni otobüse bindircek yine suratı düştü. sandım ki ben gidiyorum diye üzüldü. noldu dedim ısrarla sordum en sonunda söyledi. ben haftalardır nefes alamıyorum yatınca nefesim kesiliyor şimdi de nefes çekiyorum ama yetmiyor gibi geliyor dedi. geçer dedim bende de olur bazen dedim. neyse okuduğum ile döndüm. doktora gitti nefes için burnunda et varmış onu aldırdı vs. ama hala nefesi düzelmemiş.sürekli muhabbetimiz onun duyduğu rahatsızlıklardı artık. en mutlu anımızda bile mutsuzdu. hastalıklara takıntısı oluştu. hastalıklarını düşünmemek için daha çok dışarı çıkıp gezmeye tozmaya başladı. zaten hergün geziyordu. ben çok karışmazdım ama son zamanlarda biraz karıştım ne çok çıkıyorsun vs falan. en ufak dediğim şeylere bile öfkeleniyordu. bu dönem okullar açılınca memleketine gittim yine 3 ay görüşememişştik. bize gidelim annemlere de görün dedi. pastaneden alışveriş yaptım gittik onlara. kadında börek vs bişeyler hazırlamış. kapıdan girince nasılsın iyimisin diye konustuk. başka da yüz göz olmadılar benimle. ablasının da annesinin de suratı bir karış.kötü hissettim kendimi hazırladıklarından falan yiyemedim geçmedi boğazımdan. tebessüm ederek 'her geldiğimde zahmet ediyorsunuz elinize sağlık' dedim. kadında zahmet değil hep yapıyorum x sever dedi. bişey demedim ama suratı 5 karış asık. biz otururken ablasının arkadası geldi eve. o kızı karşıladık kapıda. ablası o kız gelince siz xle tezinize bakın odada dedi bana. sevgilimle tezime bakıcaktık. benim çayım,tabağım falan yarım kaldı. girmedim mutfağa tekrar ablası öyle deyince. biz sevgilimle odaya geçtik ama bana surat asan insanlar o kızla nasıl kahkaha atıyorlar gülüyorlar falan.çok kırıldım. sevgilime gidelim dedim ' bu kadar çok mu istiyorsun gitmek' dedi. evet dedim. çıktık evden ailesine bşey belli etmedim. çıktık sinemaya gittik ama ne kadar kırgınım anlatamam.sinemaya gittik. film başlamamıştı daha ben ağlamaya başladım.ben ağlayınca o da ağladı. karşılıklı ağlaştık. ama neden ağladığımı sormadı. ben akşam döndüm okuduğum ile. ama duramadım. kavga ettik 'ailen bana bi mesaj mı vermek istiyor' falan dedim. baya kavga ettik. ondan sonra hiç düzelemedik zaten. ufak tefek şeylerden kavga çıkarıyordu benimle. ayrılmadan 1 gün önce gittim memleketine yüzyüze konuşalım diye. ağladı benim boğazım düğümleniyor bacaklarım titriyor ölücem gibi hissediyorum diye. bu bacaklarının titremesi falan bizim tartıştığımız zamanlarda olmayan bişeyler. panik atak oldum dedi. önceden hastalıklara taktığım için oluyor diyordu. sonra senin yüzünden oldu dedi bana. o gün konuştuk ama ayrılmadık. ben döndüm tekrar. ertesi gün ailesi ile konustular galiba. kahvaltı ettikten sonra yapamıyorum seninle vs falan diye ayrıldı 12 martta. ben seni unutamam dedim bitmesin düzelcez dedim eski sevgilini nasıl unuttuysan beni de unutursun dedi. sen yanımdayken iyi oluyorum dedi gidince yine kendimi kötü hissediyorum dedi. geleyim o zaman devamlı dedim gelme falan dedi. sanırım tamamen bitti. ben onu istiyorum hala. kızlar uzun oldu biraz ama fikir verir misiniz bana? döner mi?
Simdi konu sahibinin bir sevgikisi varmis kapan demis konu sahibide kapanmam demis ayrilmislar.Biri özet çıkarsın da cevap veririm.
Aslında bulusunca rahatsız olmuyordu önceden de rahatsızdı boyun ağrısı falan vardı. Benim yanıma gelince de devam etti ve böyle dedi. Dahası benim neden sürekli bir yerlerim ağrıyor bende büyü mü var falan dedi. Tövbe yarabbim. Sanırım benden biliyor büyüyü de. Hiç işim olmaz öyle şeylerle.
Herkes aynısını söylüyor aklın yolu bir sanırım. Çok mükemmelliyetçi biri fakülte birincisi olmustu. Herşey iyi olsun ister. Ağlayarak ölmekten korkmuyorum ama dünyadaki bazı güzel şeyleri yaşamadan ölmek istemiyorum dedi. Hep beni suçluyordu herşeyden. Ben de suçladım kendimi açıkçası alışmışım suçlanmaya demekki.Tabii ki hayır. Bak arkadaşım hasta olabilir hepimizin başına gelebilir. Ama bazıları bunu kullanıyorlar. Hastayım diyor poh pohluyorsunuz şımarıyor tırnağı kırılsa of puflar, bu tipler. Hayır sanki sadece o mu hastalanıyor. Ne sürekli hastalıklarını anlatıp anlatıp duruyor. Böyle bi tanıdığım var hiç çekilmez, tecrübeyle sabit. Bolver sen bu çocuğu Zaman'la unutursun ya da hayat boyu kaprislerini çekersin.
ay güldürdün beni alemsin ya :)Simdi konu sahibinin bir sevgikisi varmis kapan demis konu sahibide kapanmam demis ayrilmislar.
sonra bir sevgilisi daha olmus.hastalik hastasi bir sevgili kalp ritmi bozuk,neges alamiyor,bacagi titiriyor,boynu tutuluyor. Konu sahinine aenin yuzunden diyor
konu sahibine oglanin aileside soguk davranmis evlerine gidince oda pasta borek yememmis
sonra oglan sen gelince mutlu gidince mutsuz oluyorum ayrilalim demis.konu sahibide ayrilmak istemiyor ne yapayim diuor
Evet okudum. Klasik bir tavsiyedir ama klasikler her zaman işe yaradığı için klasikleşmiştir: "zamana bırak". Fazlasıyla takıntılı; bu adamla ömür geçmez. Üstelik hastalıklarından seni sorumlu tutuyor. Zamana bırak. Şuan boşluktasın; seni anlıyorum ama geçecek.Daha sonra konuyu düzgün şekilde tekrar yazıcam sağlıklı düşünemiyorum hiç okuyup yardım edin bana bir fikir verin lütfen
Benimkinde de vardı aşağılık kompleksi. Bir gün birlikte gezerken önümüzden bir araba geçti bayan kullanıyordu arabayı. O kadar özendim ki kıza bak ne güzel arabası var ben de alabilir miyim ki bir gün dedim. Hayalim yani araba almak. Bunun için günlerce anlatmıştı beni ben sana veremem araba falan senin gözün zenginlikte diye. Halbu ki ben iyi bir bölüm okuyorum kimseden ailem de dahil olmak üzere birşey beklemiyorum. Hatırladım da çok üzmüş beniCanim erkeklerin en büyük özelliğidir ayrılırken karşısındakini suçlamak. İlişki boyunca ağzında kuş tutsan da ayrıldığınız zaman ama sen ağzınla kuş tutmuştun der.Ne kadar fedakarlık yaparsan yap onlari görmezler. Bu da onların karaktersiz olduğunu gösterir. Beni terk eden eski sevgilimin de aşağılık kompleksi vardı. Hayat enerjimi alıyordu dahası hayata çok umutsuz bakıyordu. Şimdi geriye bakıyorum da içten içten çökmeye başlamışım onunlayken. Şu an o kadar iyiyim ve mutluyum ki. Sen de önüne bak bence. Böyle insanlarla ömür geçmez.
Seninde psikolojini bozmak üzre yani.Herkes aynısını söylüyor aklın yolu bir sanırım. Çok mükemmelliyetçi biri fakülte birincisi olmustu. Herşey iyi olsun ister. Ağlayarak ölmekten korkmuyorum ama dünyadaki bazı güzel şeyleri yaşamadan ölmek istemiyorum dedi. Hep beni suçluyordu herşeyden. Ben de suçladım kendimi açıkçası alışmışım suçlanmaya demekki.
Eski sevgilimi çok kafaya takıyordu hep soruyordu bana sevdin mi onu sevdin mi onu falan diye ısrarla. O kadar üstüme geliyordu ki durduk yerde bile. Bir gün gözlerimin içine bakıp sordu yalan söyleyemedim sevdim dedim. İlişkimizin başlarındaydı bu konuşma. Çok edepli düzgün bir insandı ama ilk defa aşkı senle hissettim dedim. Doğruyu söyledim. Ayrılırken onu nasıl unıttuysan beni de unut dedi. Onu seviyorum dedin dedi. Annem duysa sevgilin olduğunu bırak gitsin der dedi. Başıma katkı resmen.Sevgilin büyümemiş.Takıntıları olan,hastalığını sana karşı kullanan biri.Yapma bu kötülüğü kendine.Kimseye bu kadar fedakar olma.Genceciksin.Önünde upuzun bir ömür var.Değerini bilen sana kıymet veren,hayatı dolu dolu yaşayacağın biri illa ki çıkacak karşına.Ömür billah en ufak birşeyde seni suçlayan ergen tavırlı biri için gençliğini ziyan etme
Aynen öyle. Canım çok haklısın. Ailesi bu yüzden istemedi beniSeninde psikolojini bozmak üzre yani.
1) hastalıklarıyla senin ne alakan var
2) ölümüyle hiç bir alakan olamaz zaten.
Allah bilir ailesinde ağladı anlattı seni şöyle böyle diye ondan soğudular senden.
Dürüstlük her insanın kaldırabileceği bir özellik değil. Maalesef erkekler dürüst kadınları korkutucu bulurlar. Ama yine de dünyanın en hafifleten ve en iyi hissettiren özelliğinden sırf erkekler hoşlanmıyor diye vazgeçmedim.Eski sevgilimi çok kafaya takıyordu hep soruyordu bana sevdin mi onu sevdin mi onu falan diye ısrarla. O kadar üstüme geliyordu ki durduk yerde bile. Bir gün gözlerimin içine bakıp sordu yalan söyleyemedim sevdim dedim. İlişkimizin başlarındaydı bu konuşma. Çok edepli düzgün bir insandı ama ilk defa aşkı senle hissettim dedim. Doğruyu söyledim. Ayrılırken onu nasıl unıttuysan beni de unut dedi. Onu seviyorum dedin dedi. Annem duysa sevgilin olduğunu bırak gitsin der dedi. Başıma katkı resmen.
Hayır 3kere ben aradım iyi misin diye sorcaktım açmadı faceden de sildi zaten hiç bir şekilde ulaşamadımulaşamadım sonra da denemedim ulaşmayı zaten.12 marttan sonra hic yazdı mi aradı mi ? aradıysa yazdıysa ne söyledi
Son cumleyi okudum,bana döner mi diyor.
Ne zaman böyle sorulsa çok ümitsiz bir vaka gibi gelir bana,Olumsuz.
hastalık hastası bir sevgilisi var konu sahibinin, takıntılı falan bi de senle buluşunca görüşünce rahatsızlanıyorum flan diyormuş sıkıntılı biraz. anladığım kadarıyla sevgilisinin aileside istemiyor konu sahibini tavırlarıyla belli ediyor aile. sevgilisi ayrılmak istemiş ayrılmışla en sonunda döner mi diyor.
Ben de dönmese daha iyi diyorum.
Kendimi feda ettim özetliyorum.
Konu sahibinin takıntılı hastalık hastası bi sevgilisi varmış. Ama hep çıkar gezerniş sabahtan akşama. Konu sahibinin yanında olunca hastalandığını söylüyormuş.
Kızımız bunun memleketine gitmiş görmeye. Ailesi hoş karşılamamış, surat asmışlar. Bunlar da evden çıkıp sinemaya gitmişler. Orda karşılıklı ağlaşmışlar. Oğlan neden ağlamış anlamadım. Sonra herif bundan ayrılmış. Şimdi kızımız döyor ki çok seviyorum geri döner mi?
Bence dönmez, dönmesin de zaten.
Umarım geçer.Evet okudum. Klasik bir tavsiyedir ama klasikler her zaman işe yaradığı için klasikleşmiştir: "zamana bırak". Fazlasıyla takıntılı; bu adamla ömür geçmez. Üstelik hastalıklarından seni sorumlu tutuyor. Zamana bırak. Şuan boşluktasın; seni anlıyorum ama geçecek.
Ben de buna benzer çok şey yaşadım.sen iyi bir okulda ve bölümde okuyorsun, güzelsin ama ben senin yanına yakışmıyorum deyip duruyordu.Benimkinde de vardı aşağılık kompleksi. Bir gün birlikte gezerken önümüzden bir araba geçti bayan kullanıyordu arabayı. O kadar özendim ki kıza bak ne güzel arabası var ben de alabilir miyim ki bir gün dedim. Hayalim yani araba almak. Bunun için günlerce anlatmıştı beni ben sana veremem araba falan senin gözün zenginlikte diye. Halbu ki ben iyi bir bölüm okuyorum kimseden ailem de dahil olmak üzere birşey beklemiyorum. Hatırladım da çok üzmüş beni
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?