- 10 Ağustos 2009
- 26.130
- 18.283
- 823
- Konu Sahibi Idrakyollariiltihabi
-
- #81
Çocuk kendi yatağına, sen eşinin yanına dönmelisin.Aslında çocuğa aşırı düşkün olan, her konuda evham yapan eşimdi. Yatak ayırma teklifi de ilk ondan geldi. Beni oğluyla bütünleşen anne olmaya o itti. Şimdilerde eskisi gibi değil, normale döndü ama biz oğlumla ayrı bir hayat kurduk. Normale dönemiyoruz.
bu evlilik duzelmez artik..bi kadin ne zaman vazgecerse bunlari dusunur..bi kadin cirpinir eger birseyleri duzeltmek istese..sende o istek yok gibi, ya da ben oyle anlamista olabilirim.
Bence ikiside birbirini etkiliyor.. birseyi varmis gibi yasarsak bazen evet gerceklesiyor. Mesela mutluluk rolu yapip biraz adim atilsa belki dedigin dogru.. ama konu sahibinincani bunu bile istemiyor. Hem bazi seyler gelsede gunun birinde, artik birsey ifade etmez. Hevesin kacmistir bi defa..Bilinenin aksine iç dışa değil de, dış içe inkılap eder daha çok. Dış içi değiştirir yani. Biraz çabayla eski heyecanın hissedilmeye başlanacagını düşünüyorum ben....
Sizi iyi kadar iyi anlıyorum ki. Bu yolu onerdim ve uyguladık ama gelin sorun nasıl:)) ben yapı gereği çabuk alevlenen, çabuk çabuk hallolsun isteyen, çözüm odaklı insanımdır. Öyle sorunların derinine ineyim anası babası gibi adamı egiteyim hiç benlik değil. Dilimde ağırdır biraz yakinimdakilere.. ama çocuklar torpuledi işte..
Şimdi eşimle sevgim bitti demissiniz. Daha bitmemiştir o siz bakın tencerenin dibine:) su an yatağınızın ayrı olmasi, uzun zamandır çocuk ortak paydası dışında bişey paylaşmamak sizi birbirinizden uzaklaştırmış.
Söylemek hoşuma hiiiic gitmese de söyleyeceğim şey şu: gururunuzu bı yana bırakın. Evet hiç iç açıcı bir öneri değil biliyorum. Ama bir deneyin. Gidin bı kez sarılın yatın yanında mesela bırakın devam etsin oyuna. Yada ilgiyle bakın oyununa ufaktan sokulun yani. Açın bir film mesela çocukla izlenecek bir film bile olur bu. Misirini oğlunuza ayrı verin. Siz ikiniz bir kasede yeyin yan yana. Emin olun oğlunuz başta bu resmi garipsese de bu onunda ihtiyaç duyduğu bir durum. Alın bir bardak çay götürün ona. Beraber dışarda birşeyler icemesenizde evde bir bardak çay bile olsa icin. Konuşmadan aynı koltukta.
Size bir şey anlatayım: benim eşimin anneannesi ilk evlendiğimizde bana dedi ki asla eşini koltukta yalnız bırakma. Uzandiysa yanına sende sıkış. Oturduğunda geçme diğer koltuğa kanepede yanına sokul. Gönül bağı böyle güçlenir böyle kurulur derdi. Seksen yaşındaydı hala eşinin yanına sokuluverirdi kanepede:)
Bende öyleydim. Hala da öyle. Fakat kendimizi paralarken eş için ev için çocuk için bizden gidiyor/muş.
Çocuğunuza yetme kaygısı çocuğunuzun zorluğu sizdeki sorunları artırmış olabilir. Naçizane tavsiyem direkt psikiyatr. Ben de önce psikolog randevusu almıştım. Psikolog bana bir şey yapamayacağını önce tedavi olmam gerektiğini söyledi. Aynı gün bir psikaytra gitmemiş olsam bir daha gidemezdim.
Hayattan keyif almaya başladım tekrar. Kendinizi ertelemeyin lütfen
Çoğu konunuza vakıfım bunu belirteyim önce.
Sizin sorununuz çocuğunuzun sizi yıpratmış olması. Ben buradan bunu anlıyorum.
Çocuğunuz büyüdüğünde maksimum 2 sene sonra bugünkü sorunlarınız kalmayacak gibi.
Tabii o zamana kadar siz iyice kopmazsanız.
Kopmayın da...
Bakın zaten 3 sene boşanamam demişsiniz.
Bunu fırsata çevirin.
Kendinize, eşinize, emeklerinize şans tanıyın.
Öncelikle eşinizle yatmaya başlayın
Çocuk madem ayrı odada olamıyor, sizin odanızda yerde yatsın, düşme riskini yok edin.
Kapıyı kilitleyip yatın,uykuda gezmesini engelleyin.
Kısa sürede alışacaktır diye umarım.
Birlikte yatmak büyük bir adım olacaktır.
Cinsellik değil sadece amaç, o sıcaklık...
Geçici süreçler yüzünden bir yuva yıkılmamalı diye düşünüyorum sizin durumunuz için.
Geçecek bir dert bu.
Zaman sorunlarınızı bitirecek, sizi bitirmeden ama.
Deneyin. Sabır, tatlı dil, iletişim ve şeffaflık.
Biraz deneyin,herşeyi yaptım dersiniz en azından.
Ferahlıklar dilerim.
Benim de esim boyle malesefBen tek başıma büyütüyorum oğlumu maalesef. Çünkü eşim oğlumun aşırı hareketli olmasına ve hırçınlığına tahammülsüz. Gerginliği çocuğa da yansıdığı için oğlum da babasıyla bir şey yapmak istemiyor artık.
Eşim hayattan pek zevk almayan bir tip. Enerji emen türlerden. O yüzden birlikte pek bir şey yapamıyoruz. "yo no gorok vor" diye benim de enerjimi emmesin diye bireysel takılıyorum ben.
Ama baba buna mecbur birakiyor cocugun bagirmasina simarmasina tahammul edemeyen bir baba olunca anne mecburen tum yuku aliyorDiğer konularınıda okumustum. Sız oglunuzla bu kadar yorulurkenn, esınızın size yardımcı olmadıgını asıl surecı baslatanın o oldugunu dusunuyorum. Sız kendınıze yuklenmeyın yanı hem ıyı anne hemde ıyı eslık olmuyor Maalesef, destek lazım bunlar ıcın.
Bebek emzırıyorum arada yanlıs yazıyosam, kusura bakma. Onun dısında gıdecek durum yok, o zaman en ufak bir ihtimal varsa oda esınızın ayrılıgı ıstemeyecegını umut ederek, daha cok adım atarak daha cok yuzeysel bakarak ve oglunuzu yenıden babaya yonlendırerek ıse baslayın.
Bizde oyleyiz kizimla uyuyorum esim ayri odalarda duzen boyle devam.Aslında çocuğa aşırı düşkün olan, her konuda evham yapan eşimdi. Yatak ayırma teklifi de ilk ondan geldi. Beni oğluyla bütünleşen anne olmaya o itti. Şimdilerde eskisi gibi değil, normale döndü ama biz oğlumla ayrı bir hayat kurduk. Normale dönemiyoruz.
Merhaba hatunlar
Bu konuda başarabilirsem sadece evliliğimle ilgili yazmak istiyorum ki, sağlıklı ve işe yarayan cevaplar alayım. Oğlumu ya da geriye kalan hiçbir şeyi dahil etmeyeceğim konuya.
Eşimle iki buçuk yıllık bir beraberliğin sonunda evlenmeye karar verdik. Evliliğimizin beşinci yılındayız. Toplamda yedi yıldır hayatımda kendisi. Önceden de evliliğimizle ilgili bir konu açmıştım lakin içerik farklı olduğundan ve o dönem benim kendi hatalarım fazla olduğundan dolayı herkes evliliğimi kurtarmama yönelik fikirler verdi. Belki yine hatalarım vardır bilmiyorum.
Evliliğimizin ilk iki yılı nispeten güzeldi. Oğlum hareketlenmeye başladıktan sonra öncelikle yatakları ayırdık. Çünkü gece kırk kere uyanan, uyandığında ses çıkarmadan yataktan atlamaya çalışan, hatta abartıp diğer odalara giden bir oğlumuz vardı. Tek yatırmaya çalıştığım her gece mutlaka bir kaza atlattık. Sabah erken saatte işe gitmesi gereken eşim çok fazla uykusuz kalınca çözümü oğlumla diğer odaya geçmekte bulduk. Sonraki zamanlarda yatak ayırma girişimlerim, oğlumun ısrarla yataktan düşmesi veya gece evin içinde uykulu dolaşmaya çalışması yüzünden hüsranla sonuçlandı. Sonuç itibariyle 41 aylık oğlumla birlikte uyuyoruz hala. Eşim de yatak odasında. Bu ayrıntıdan sonra diğer konulara geçeyim.
Eşimin yaptığı bazı hatalar ve oğlumuzun çok zor bir çocuk olması münasebetiyle ciddi kopukluk oldu aramızda. Önce sarılıp öpmeler bitti, sonra cinsel hayatta sorunlar başladı. Son olarak sohbet etmekten bile aciz iki insana dönüştük. Maddi sorunlar da zor çocuk yorgunluğuna eklenince birbirimize tahammülümüz bitti.
Iki hafta önce bu konuyu konuşmak istedim eşimle. Bana "sen sadece eleştiriyorsun çözüm üretmiyorsun ben bu durumdan bıktım. Ayrılmak ise isteğin, lafı oraya getireceksen itiraz etmeyeceğim" dedi. Ben de "neden çözümü ben üretmek zorundayım sen neden o güzel kafanı yormuyorsun" dediğimde "ben artık bu evlilik için ne yapalım diye düşünmeyeceğim, düşünmüyorum zaten. Sen zamanında attığım tüm adımları geri teptin." dedi. Konuşma yarım kaldı,tıkandı. Çünkü en sevdiği şey geçmişteki hataları meydana çıkarmaktır. Lakin bunu ben yapsam rahatsız oluyor.
Eşim işi dışında bir şey düşünmeyen, sürekli elinde telefon olan ve de ailece aktivite yapmaya yanaşmayan birine dönüştü. Açıkçası ben de artık talepte bulunmuyorum. Oğlumla vakit geçiriyorum ve bu durumu da kanıksadım. Yani genel olarak oğlumla iki kişilik bir hayat sürüyoruz esasında.
Uzunca süredir ayrılmak istiyorum. Sevgim bitti mi bitmedi mi bilmiyorum. Çok da umurumda değil artık. Ancak oğlumun özel durumundan dolayı, oğlumla birlikte hayat kuracak durumum yok şu an. Ne maddi ne de manevi. Ailemin yanına asla gitmem. Fazlaca sebebim var. Ancak oğlumla ayrı bir hayat kurabilmek için de en az üç yıla ihtiyacım var. Sebepleri tek tek yazmayayım, uzun sürer. Lakin durum bu.
Öte yandan eşim bir iki yıl sonra yeni bir çocuk sahibi olmaktan bahsediyor ara sıra. Çünkü dengesiz. Başlarda şiddetle karşı çıkarken şimdi "hı hı" deyip susuyorum. Cevap vermek bile gelmiyor içimden.
Evliliğimiz nasıl bu hale geldi derseniz, inanın ben de bilmiyorum. Eşimin hataları benim hatalarım, oğlumuzun zorluğu, maddi sıkıntılar. Bir şekilde koptuk sonunda.
Şimdi ben öyle bir haldeyim ki, boğuluyorum sanki. İçimden "şu an bu evde durman gerekiyor. Oğluna bir gelecek sağlaman için bu şart. Beklenti içine girme. Ev arkadaşın gibi düşün" diyorum. Öte yandan "şu an ayrılamıyorsan ufacık da olsa bir umut varsa düzelmesi için, o yönde adım at" diyorum. Lakin içimden gelmiyor.
Kavga etmiyoruz. Hani seslerin sürekli yükseldiği bir ev değil bizimkisi. Ya da birbirimize hakaret edip psikolojik şiddet uygulamıyoruz. Ancak sürekli laf sokma, imada bulunma mevcut. Fazlasıyla hem de. Oğlum son dönemlerde babasına karşı çok tepkili. İtiyor, gitmesini istiyor. Sevmek istediğinde karşı çıkıyor. Birlikte oyun oynamıyor babasıyla vs. Biliyorum eşim bu duruma da çok üzülüyor. Çünkü oğlunu sever fazlaca. Ancak yetiştirilme tarzından dolayı oğluyla eğlenmeyi, oynamayı bilmez. Beceremez.
Bir süre önce bizi birbirimize bağlayan oğlumuz vardı. Şimdi oğlum da sadece benimle zaman geçirmek isteyince, tamamen koptuk diyebilirim. Bilmiyorum bu durum geçici mi ama eşime karşı tamamen nötr durumdayım şu anda. Hasta olunca ya da ölme ihtimalini düşününce merhamet duyuyorum. Ancak onun dışında bir his yok.
Eşime göre ben çok kurcalıyor, çok düşünüyorum. Abartacak bir durum yok. Ben ise, ömür boyu böyle büyük bir boşlukta yaşamak istemiyorum. Öte yandan sırf annesinin hisleri köreldi diye oğlumu aile ortamından mahrum bırakmak da istemiyorum.
Kafamdan atamadığım ayrılık fikri, büyük şehirde özel ilgi bekleyen bir çocukla yalnız yaşama zorluğu ki şu an öyle bir ihtimal bile yok. Evliliğin düzelmesi adına zerre adım atma isteğim de yok şu an için.
Esasında üzülüyorum da bu duruma. Biz birbirimizi çok sevmiştik düşününce. Neden ve nasıl bu hale geldik hiç bilmiyorum.
Ben içinde bulunduğum zamanı nasıl daha katlanılır hale getirebilirim söyleyin lütfen. Nefes alamıyorum çünkü artık. Ne gitmek mümkün oluyor ne de kalmak. Heh arabeske de bağladım sonunda çok güzel. Ancak durumu özetleyecek tek cümle bu.
Yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler.
Bu gurur değil kuru inat.Haklısınız ancak maalesef bizim hatamız sonucu oğlum asla ben olmadan derin uykuya dalmıyor. Gece uyanıp elimi tutuyor. Yanında mıyım diye kontrol ediyor. Çok zor olacak yatakları ayırmak ama yapmak gerek. Bunu bile gurur meselesi yaptık. Kimse teklif etmiyor yatakları birleştirmeyi.
Bu artık gururdan öte bir hal aldı. Gururla başladı ama şu anki durum daha çok, yürümeyi hiç bilmeyen bebekten koşmasın istemek gibi bir durum. Yani öyle hissediyorum ki sanki ben hayatım boyunca hiçbir erkeğe sarılmamış, sevgisini dile getirmemiş bir insandım. Bilmiyorum sanki bunu yapmayı. Anne olarak doğdum anne olarak devam ediyorum gibi. Dişilik namına bir his kalmadı içimde.
Genellikle eşi ile kopukluk yaşayan kadınlarda en azından dişiliği başka biçimlerde kullanma durumu görüyorum. Fazlaca süslenme, x adamın veya ünlünün ne kadar yakışıklı olduğunu düşünme, yahut kendi ile ilgili hayaller kurma vs. Bende bu durumlar da yok. Hani gelecekle ilgili tek hayalim olası bir boşanma durumunda oğluma iyi bir gelecek sunmak. Asla tekrar evlenme yahut tekrar aşık olma gibi hayallerim yok.
Eşimle hiç konuşmuyor da değiliz. Bir düşmanlık da yok aramızda. Sadece bastırılmış öfke ve güven sorunu var. Bunlar öylesine birikti ve büyüdü ki içimizde, kimse adım atamıyor. Sanki adım atsak bile "acaba içten içe ne planlıyor" diye düşüneceğiz.
Bence ilk öneri güzel ve duruma uygun.size ne iyi gelir bilemiyorum,
aklima iki guzel cozum geliyor, ama imkanlar uyar mi?
-cocugunuzu dahil etmeden sakin bir tatil, doga icinde, hem fiziksel olarak kendinizi yoracak aktiviteler yapabileceginiz ama hem de tamamen yalniz kalip konusabileceginiz.
-ikinci olarak da gecici bir ayrilik, ornegin sen oglunla yaz tatilinde 2-3 ay kacsan, ne bileyim uygun bir tatil kasabasinda kalsan oglunla, ayrilik gibi degil de tatil gibi, ama birbirinizi gormemek ve haberlesmemek bu surede belki biraz ne istediginizi anlamaniza yardimci olur.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?